Kompozisyon Örnekleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Kompozisyon Örnekleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

‘’Sevelim, Sevilelim Bu Dünya Kimseye Kalmaz’’ Sözünden Hareketle Nasıl Bir Dünyada Yaşamak İsterdiniz?


‘’Sevelim, Sevilelim Bu Dünya Kimseye Kalmaz’’ Sözünden Hareketle Nasıl Bir Dünyada Yaşamak İsterdiniz? Bu Konuyla İlgili Kompozisyon Yazınız.

Sevmek, sevilmek, değer görmek, hoşgörülü olmak insanın istediği değerlerdir. Çünkü her insan değerlidir ve biriciktir.  Bu dünya gelip geçici olduğu için şiddetten, kötülükten, kıskançlıktan,  merhametsizlikten kişiye fayda gelmez, tam aksine zarar gelir. Şu gelip geçici dünyada sevgiyle yaşamalı, birbirimize karşı saygılı olmalıyız. 

Nasıl bir dünyada yaşamak isterdim sorusuna ise şöyle bir cevap verebilirim: Savaşların olmadığı, insanların, hayvanların ölmediği,  barışın, hoşgörünün olduğu bir dünyada yaşamak isterdim. Herkesin birbirini sevdiği, herkesin temiz bir çevre oluşturduğu bir dünyada yaşamak isterdim. Karanlık günlerin bittiği, aydınlık günlerin yaşandığı, insanlığın yaşadığı bir dünyada yaşamayı çok isterdim. İnsanların güvenilir ve dürüst olduğu, yalan dolanın olmadığı,  insan emeğinin sömürülmediği, adaletin olduğu, insan haklarının tam anlamıyla yaşatıldığı ve yaşandığı bir dünyada yaşamak, ömür geçirmek isterdim. Kıyaslamanın olmadığı, ön yargıların yıkıldığı, sevginin her yeri çiçek gibi kapladığı, tertemiz ve yemyeşil bir dünyada yaşamak isterdim. Kanın, gözyaşının, yaralanmaların, trafik kazalarının olmadığı bir dünyada yaşamak isterdim.  Dünyanın kimseye kalmayacağını düşünerek hareket edilen ve bunun için de dünyayı güzelleştirecek iyi insanların olduğu ve onların hiç hastalanmadığı bir dünyada yaşamak isterdim.  

Çocukların annesiz ve babasız kalmadığı, boşanmaların olmadığı, her çocuğun mutlu ve çocukluğunu yaşayabileceği bir dünyada yaşamak isterdim.

Okul Heyecanı İle İlgili Kompozisyon Yazınız.


Okul Heyecanı İle İlgili Kompozisyon Yazınız.

Okulların açılması ile öğrencileri bir heyecan sardı. Uzun bir tatilin ardından tekrar okula gitmek, okul bahçesinde arkadaşlarla oynamak, öğretmenleri görmek ve selamlaşmak öğrenciler için çok değerlidir. Ben de öğrenci olduğum için okulların açılmasına iki gün kala çok heyecanlandım ve mutlu oldum. Arkadaşlarıma kavuşmak, öğretmenlerime kavuşmak, okuluma kavuşmak beni çok mutlu etti.

Bu yıl beşinci sınıfa geçtim ve yeni bir dönem beni bekliyor.  Okulumda bu yıl derslerime daha çok çalışacağım ve daha başarılı olmak için emek harcayacağım. Arkadaşlarımla güzel vakitler geçireceğim ve onlara hep iyi davranacağım. Onları hiç üzmeyeceğim. Öğretmenlerime her zaman saygılı olmaya devam edeceğim. Okul çok güzel bir yer. Okul olmasaydı şu an evde çok sıkılıyor olacaktım. Okul olduğu zaman daha mutlu oluyorum ve daha çok sosyal bir kimse oluyorum. Okul için gerekli olan kırtasiye malzemelerini aldım ve artık derslerin başlamasını sabırsızlıkla bekliyorum. Okulda çok şey öğreneceğim. Daha fazla araştıracağım ve öğretmenlerime bu yıl daha çok soru soracağım. Öğretmenlerimden öğrendiğim bilgileri de günlük yaşamımda uygulayacağım.

Okulda olmak  çok güzel bir duygu. Okul çok güzel ve eğlenceli bir yer. Okulum olduğu için, arkadaşlarıma ve öğretmenlerime kavuştuğum için çok mutluyum ve çok heyecanlıyım.

‘’Tarihten İbret Almayan, Tarihe İbret Olur.’’ Sözü İle İlgili Kompozisyon Yazınız.


‘’Tarihten İbret Almayan, Tarihe İbret Olur.’’ Sözü İle İlgili Kompozisyon Yazınız.

Bir toplumun geçmişi hakkında en iyi bilgi almak isteniyorsa mutlaka tarih bilgisine sahip olunmalıdır. Tarih bir toplumun geçmişi, anıları ve yaşadığı olayları bize aktarır. Tarihimize baktığımızda zaferler ve yenilgiler vardır.  

Zaferlerin nasıl kazanıldığını öğrenmek istiyorsak, yenilgilerin nasıl olduğunu öğrenmek istiyorsak çeşitli konularda araştırma yapmalıyız ve bunların nedenlerini ve sonuçlarını ortaya koymalıyız. Geçmişte yapılan hatalardan ders çıkarmalıyız ve yapılan yanlışların tekrarlanmaması için daha çok çalışmalıyız, bilinçli olmalıyız ve daha çok araştırmalar yapmalıyız. Geçmişte yaşananlardan ders çıkarmadığımız takdirde aynı hatalara yine düşeriz ve bu defa daha büyük hüsranla karşılaşabiliriz. Bunun için tarihimizi iyi bilmeliyiz.   Tarihten ibret alınmalıdır ve aynı hatalara düşülmemelidir. Yoksa düştüğümüz hataların içinde kayboluruz ve biz tarihe ibret oluruz.

“Tarih tekerrürden ibarettir.” diye bir söz var. Yani kişiler, devletler değişir ama yenilgiler ve zaferlerin nedenleri hep aynıdır. İşte bu sebeple tarihimizi iyi öğrenmeliyiz ki geleceğimizi güvenle inşa edebilelim.

Ağaçlar ve insanlar arasında duygusal bir bağ olabilir mi?


Ağaçlar ve insanlar arasında duygusal bir bağ olabilir mi?

Ağaçlar ve insanlar arasında duygusal bir bağ vardır. Mesela küçük bir çocukken babanızın elinizden tutum bir ırmak kenarına götürdüğü ve orada diktiğiniz bir fidan hayatınız boyunca o muhteşem anı size hatırlatır. O ağaç büyüdükçe babanızla aranızdaki bağı hatırlarsınız. O ağaç sizin için zaman içerisinde ailenizin bir bireyi gibi değerli olur.

“Şeker Portakalı” kitabını okuyanlar bilir. Zeze ile yeni evlerinin bahçesindeki portakal fidanı arasında da böyle bir bağ oluşmuştur. Kısacası insanlar ve ağaçlar arasında çok kuvvetli duygusal bağlar olabilmektedir.

Ayrıca hayatımızın her anında ağaç bizlerle beraberdir. Oksijeni ile bize hayat veren, gölgesi ile bizi rahatlatan evimizdeki birçok eşyanın yapıldığı malzeme olan ağaç ile aramızda elbette ki duygusal bağ vardır. Her şeyden önemlisi sevdiklerimize duygularımızı anlattığımız, özlemlerimizin, hayallerimizin yazıldığı kağıtlar da ağaçtan değil midir?

Nasıl Bir Ülkede Yaşamak İstersiniz?


Nasıl Bir Ülkede Yaşamak İstersiniz?

Her çocuğun iç dünyası farklıdır fakat her çocuk çok güzel bir dünyada yaşamak ister. Ormanların olduğu,  ağaçların kesilmediği, orman yangınlarının yaşanmadığı bir ülkede yaşamak isterim. İnsana değer verilen,  ön yargının olmadığı,  iyiliklerin yüze vurulmadığı bir dünyada olmayı çok isterdim.  Ailemin her zaman yanımda olmasını, arkadaşlarımın da ailesinin her zaman yanlarında olmayı çok isterim. Savaşların olmadığı bir dünya isterim.

Savaşlar olduğu zaman bebekler, çocuklar ve yaşlılar savunmasız kalıyor. En çok zararı da onlar görüyor. Savaşlarda annelerin, babaların ölmemesini isterim. Barışın daim olduğu, insanlığın ve sevginin tüm dünyaya yayıldığı bir yerde yaşamak isterim. Yalanın olmadığı,   güvenilir bir ülkede, güvenilir insanlar ile yaşamayı çok isterim.  Zengin fakir ayrımının yapılmadığı, güçlü güçsüz ayrımının yapılmadığı bir ülkede yaşamayı çok isterdim.  Hiç kimsenin ailesinden uzak kalmadığı bir dünyada doya doya çocukluğumu yaşamak isterdim. Çocuklara daha çok eğlence yerlerinin olduğu, doğal alanların olduğu yerlerde yaşamak isterdim.  Eğitimin, tarımın, ticaretin,  ekonominin çok ilerlediği bir ülkede yaşamak isterim. İnsanların bilinçli olduğu, çevre temizliğine önem verilen bir ülkede yaşamak isterdim. Yaşadığım ülkede herkesin eğitimli olmasını isterdim. Böylece yaşadığım ülke dünyanın en gelişmiş ülkelerinden biri haline gelirdi. Ekonomik koşulların iyi olduğu bir ülkede yaşamak isterdim.

Hiç kimsenin işsiz kalmadığı, herkesin işi olduğu, herkesin mutlu ve huzurlu olduğu bir ülkede yaşamak isterdim.  Barışın, kardeşliğin, dayanışmanın ve yardımlaşmanın olduğu insanlar ile iç içe olmayı isterdim ve ülkem için çok çalışırdım.

Aşağıdaki Afişleri İnceleyerek Türkçenin Toplumsal Birlik Oluşturmadaki Rolü Üzerine Bir Kompozisyon Yazınız.

Aşağıdaki Afişleri İnceleyerek Türkçenin Toplumsal Birlik Oluşturmadaki Rolü Üzerine Bir Kompozisyon Yazınız.

Afişlerde Türkçenin önemi ile ilgili yazılan yazılar şunlardır:
* Birliğimiz Türkçe ile, dirliğimiz Türkçe ile
* Dilini koruyan ülkesini korur.

Ana Dilim

Türkçe bizim için en önemli dildir. Çünkü ana dilimiz Türkçedir.  Dilimiz bizi biz yapan, bizi başka toplumlardan ayıran en önemli unsurlardan biridir. Türkçe bizim milli benliğimiz, ata yadigarımız, geçmişimiz, kültürümüz, kısacası her şeyimizdir. İnsanın kendi lisanı çok önemlidir. Türkçe bizi bir araya getiren,  bizim birbirimizi daha iyi anlamamızı sağlayan ana dilimiz,  değerli lisanımızdır. Nasıl ki her milletin kendi ana dili o millet için önemli ise Türk dili de Türk milleti için son derece muazzam ve değerlidir. Bunun için Türkçeyi yabancı dillerin etkisinden korumalıyız ve Türkçe kelimeleri kullanmalıyız.

Türkçenin toplumsal birlik ve beraberlik oluşturmadaki rolü ise şudur:   Tarihimizi, gelenek ve göreneklerimizi, örf ve adetlerimizi, kültürümüzü bu dil sayesinde öğrendik. Atalarımız da bu dili kullandı ve bu ana dili bize miras bıraktı. Türkçe varsa Türk Milleti vardır.  Dilini bilmediğimiz yabancı bir ülkede yaşıyor olsaydık çok zorluklar çekerdik. Çünkü anlamını bilmediğimiz dilin olduğu bir ülkede yaşamak bize acı verirdi ve bu durumda üzülürdük. Oysa kendi ülkemizde bizi anlayan, dinleyen, insanlar var. Çünkü onların da ana dili Türkçe ve onlar da bizim gibi. Bizi birleştiren ve bütünleştiren dil Türkçe. Onun için dilimizi yozlaştırmamalıyız. Açtığımız iş yerlerine, mağazalara, dükkanlara vb. yabancı isimler koymamalıyız.

Benliğimizi yitirmemeliyiz. Kendimiz olmalıyız. Bayramlarda, düğünlerde, törenlerde, eğlencelerde Türkçe konuşarak mutlu oluruz, bir ve beraber oluruz.  Başka milletlerin esiri olmamak için bu dile sahip çıkmalıyız.

15 Temmuz Gecesi İle İlgili Gazete, Dergi Ve İnternet Sitelerinden Araştırma Yapınız. Araştırma Sonuçlarını Sınıfa Getiriniz.


15 Temmuz Gecesi İle İlgili Gazete, Dergi Ve İnternet Sitelerinden Araştırma Yapınız. Araştırma Sonuçlarını Sınıfa Getiriniz.

Ülkemiz 15 Temmuz 2016 yılında en karanlık ve en kötü günlerinden birini yaşamıştır. FETÖ ‘nün adamları ülkemize hain darbe girişiminde bulunmuşlardır. Milli iradeyi yok etmek isteyen bu örgüt o akşam halkın üzerine silah doğrultmuştur. Genel Kurmay’dan silah sesleri gelmiş,   Genel Kurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar darbeciler tarafından rehin alınmıştır. O gece İstanbul Boğaziçi Köprüsü, darbeciler tarafından trafiğe kapatılmıştır. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Hande Fırat’ın telefonuna görüntülü bağlandı ve halkı sokağa çağırdı.

Demokrasinin, halkın egemenliğinin ön plana çıktığı bir geceydi. Halk sokağa döküldü ve demokrasiye sahip çıktı. Bu vatanın sahipsiz olmadığı, bu vatanın her zaman birlik, beraberlik ve dayanışma içinde olduğu tüm dünyaya kanıtlandı. Dünya milletimizin ne kadar güçlü ve azimli bir ülke olduğunu gördü.  Herkes bu günde bir oldu ve vatana sahip çıkıldı. Her kesimden insanımız vatan yolunda, kurtuluş yolunda mücadele verdi. Bu mücadelelerde çok sayıda polisimiz şehit oldu.   Niğdeli vatan evladı olan Astsubay  Ömer  Halisdemir bu gecede çok kutsal bir görev yaptı ve darbeciler ile savaştı  fakat  darbeciler tarafından şehit edildi. Birçok  insanımız bu gecede hayatını kaybetti ve vatan sevdası için ölüme yürüyerek gittiler. Gazi Meclis bombalandı, halkın üstüne bombalar yağdırıldı fakat halk yine de pes etmedi.

Tankların altına yatan kadınlarımız, erkeklerimiz birlik, beraberlik ve dayanışma içinde hareket ederek bu  güzel vatana sahip çıktılar. Demokrasi kazandı, milli egemenlik kazandı, Cumhuriyet kazandı. Yüce Allah ülkemize bir daha böyle acılı ve kanlı günler yaşatmasın. Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti! Yaşasın Türk Milleti!

Barış İçinde Yaşamak Konulu Olay Yazısı


Barış İçinde Yaşamak Konulu Olay Yazısı

Olay: Aynı mahallede yaşayan Türk, Afgan ve Suriyeli çocukların dostluğu
Kişiler: Ahmet, Rashid, Amir
Yer: İstanbul’da bir mahalle
Zaman: Yaz tatili

Üç Kafadar

Ahmet, Rashid ve Amir İstanbul’un kenar mahallelerinde yaşayan üç kafadardır. Ahmet Anadolu’nun bir şehrinden yıllar önce İstanbul’a taşınan bir ailenin çocuğu, Rashid ve Amir ise ülkelerindeki savaştan kaçarak ülkemize sığınan ailelerin çocuklarıdır. Ahmet bu iki arkadaşı mahallelerine ilk geldiğinde ilk önceleri onları hiç sevmemiş ve sürekli dışlamıştır. Ancak okullarında öğretmenlerinin ülkelerinden ayrılmak zorunda kalan çocukların yaşadığı sıkıntıları onlara anlatmasının ardından yaptığı hatayı anlamış ve onlara karşı haksızlık ettiğini düşünmüştür.

Vakit ilerledikçe bu üç arkadaş birbirlerini daha iyi tanımış ve anlamaya başlamıştır. Aralarındaki sürtüşmeler zamanla bitmiş ve artık hem okulda hem de okul dışı zamanlarında sürekli birbirleri ile vakit geçiren üç kafadar haline gelmişlerdir. Ahmet onlara ülkemizi tanıtırken onlarda kendi ülkelerinde yaşadıklarını Ahmet’e anlatmışlardır. Böylece üç arkadaş arasında başlayan dostluk ailelerin de birbirlerini tanıması ve dostluk kurmasına kadar genişlemiştir.

Üç küçük kafadar hem kendileri hem de yaşadıkları mahalledeki huzur ve barışa ne kadar büyük bir katkı sağladıklarının farkına varmasalar bile neşe ve huzur içerisinde dostluklarını sürdürmüşler.

Susuzluğa Dayanamayan Canlıları Kurtarmak İçin Neler Yapmak Gerekir?


Susuzluğa Dayanamayan Canlıları Kurtarmak İçin Neler Yapmak Gerekir?

Su insanoğlunun olduğu kadar tüm canlıların da yaşamını sürdürebilmesi için en gerekli en temel besin maddesidir. Suyun olmadığı bir ortamda hiçbir canlının uzun süre hayatta kalabilmesi mümkün değildir. Bu sebeple tüm canlıların suya gereksinim duyduğunu unutmamalıyız.

Biz insanlar konuşabilme yeteneğimiz sayesinde ihtiyaçlarımızı giderebilmekteyiz. Ancak hayvanlar ve bitkiler dertlerini kimseye anlatamamaktadır. Hele ki sokak hayvanları... Onların ne bir sahiplenebileni ne de şehir ortamında ulaşabileceği su kaynakları var. Bu hayvanlar doğada olsalar belki bir akarsu ya da göl bulup susuzluklarını giderebilirler ancak şehirlerde böyle bir şansları da yok. Biz insanlara düşen görev özellikle sıcak yaz günlerinde onları da düşünmek. Belli noktalara koyacağımız pet şişeleri keserek yapılan su kapları onlar için hayati öneme sahip olacaktır. Bu sayede onların susuzluklarını giderebileceğiz. Bunu yapmak çok da zor değil aslında. Herkesin kendi kapısının önüne bir kap koyması yeterli. Bunun dışında sokak hayvanlarına sahip çıkan derneklere üye olarak onların faaliyetlerine katılabilir ve özellikle yaz aylarında tüm canlıları suya kavuşturmayı amaçlayan projelerde görev alabiliriz.

İnsanoğlu bencil olmamalı ve bu dünyayı paylaştığı diğer canlıların ihtiyaçlarına da kulak vermelidir. Özellikle yaz aylarında kedi, köpek gibi canlılara yardımcı olmalıyız. Susuzluğun ne kadar zor olduğunu anlamalı ve onların susuzluğuna da derman olmalıyız.

Kurban Bayramının Anlam Ve Önemi İle İlgili Kompozisyon Yazınız.


Kurban Bayramının Anlam Ve Önemi İle İlgili Kompozisyon Yazınız.

Dini bayramlarımız Ramazan Bayramı ve Kurban  Bayramı  olmak üzere ikiye ayrılır. Ramazan Bayramını geride bırakan müslümanlar yakın zamanda Kurban Bayramını kutlayacaklar.  İslam  dininde kurban kesmek vacip olduğu için, maddi imkanı olan her kişi Yüce Allah için kurban keser. Kesilen kurbanların etinden  ev sahibi bir kısmını kendine ayırmalı, bir kısmını misafirlerine ayırmalı, kalan kısmını ise yoksul olana, kurban kesmeyen komşularına, akrabalarına dağıtmalıdır.

Yardımlaşma, dayanışma ve empati kurma olunca bayram daha anlamlı geçer ve Kurban Bayramının önemi daha da  iyi anlaşılır. Bu günde sabah erkenden bayram namazı kılınır.  Herkes  birbiri ile bayramlaşır , büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinden öpülür.  Kabir ziyareti yapılır ve  kabirdekilere kuran okunulur, dualar edilir.  Küçük çocuklara  harçlık verilerek mutlu edilir. Bayramın ilk günü herkes kurban eti ile uğraşır. Etler pay edilir ve  verilecek yerlere verilir. Bayramın ikinci gününde ziyaretler başlar ve eve gelen misafirlere  kurban etinden ikram edilir. Annelerimiz etin yanına ayrıca yeşil fasülye yemeği, hoşaf, sütlü tatlılar yaprak sarması, ayran,  baklava,  salatalar  vb. yaparak gelen  misafirlere ikram edilir ve misafirler en iyi şekilde ağırlanmaya çalışılır. Küs oanlar barıştırılır ve  insanların arasını düzelten kimse de Allah katında sevaba girer. Uzakta olup da gelemeyenler telefon aracılığı ile  birbirlerinin bayramını kutlarlar. Böylece Kurban Bayramı güzel bir şekilde geçirilmiş olur.

Bayramda yetim ve öksüz çocuklar da gözetilmeli ve hayırsever insanlar o yavrularımıza maddi ve manevi açıdan daha çok destek olmalıdır. Böylece Kurban Bayramı daha da bir önem kazanır ve insanların için daha çok iyi olur ve daha mutlu oluruz.

Çalışmamanın İnsan Yaşamına Etkileri Konulu Kompozisyon Yazınız.


 Çalışmamanın  İnsan Yaşamına Etkileri Konulu Kompozisyon Yazınız.

Çalışmak Yüce Allah’ın bize verdiği en önemli sorumluluklardan  biridir. İnsan ancak çalışınca hayata daha umutla tutunur ve  hayatın içinde olur.  Çalışan insan zinde olur,  boş durmadığı için sıkılmaya vakti olmaz. Çalışmayan insan  için ise hayat çok zor geçer.  Çalışmayan insan dünyanın maddi ve manevi zevklerinden de mahrum kalır. Başkalarına muhtaç olur ve zor bir süreç onu bekler.

Çalışmayan  insan, boş duran insan ne yapacağını bilmez ve  yaşamdan da zevk almaz. Çalışmadığı için herhangi bir amacı yoktur ve sadece düşünür.  Sadece düşünmek ise kişide bir zaman sonra farklı psikolojik sorunlara yol açar.  Çünkü çalışmayan kişi bir süre sonra da mutsuz olur ve yaşamdan da zevk almamaya başlar. Okumayan, üretmeyen, herhangi bir planı olmayan bir kişi de zamanla unutkanlıklar başlar. Çünkü okumamak, çalışmamak kişinin beynine de zarar verir ve kişi daha fazla unutkan olmaya başlar. Bunun için her zaman bir işimiz olmalıdır .  Tembel insanın çalışmaya alışmadığı için  canı sıkılır ve ona buna saldırmaya başlar ve çalışan kimselere  dili ile zarar verir. Çünkü kendi mutlu  değildir ve başkalarının da mutluluğunu istemez böyle kimseler. İşte bu olumsuz durumlara düşmemek için   çok çalışmalıyız.Çünkü çalışırsak mutlu oluruz ve boş  bir insan olmalıyız.

Dinimizde de çalışmaya çok önem verilmiştir ve çalışmanın önemi ile ilgili şu söz söylenmiştir:  ‘’ İki günü birbirine eşit olan ziyandadır, aldanmıştır. (  Sevgili Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa).


Yaz Mevsimi İle İlgili Kompozisyon


Yaz Mevsimi İle İlgili Kompozisyon Yazınız.

Yaz mevsimi denince denize gitmek, taze taze meyveleri dalından koparmak, bol bol  yürüyüş yapmak, dinlenmek, güneş vb . akla gelir. Yaz mevsimi insanı içine çeken, içimizi ısıtan bir  mevsimdir. Çünkü güneşin sıcaklığını  kemiklerimize kadar hissederiz ve güneşten bol bol D vitamini alırız.

Kış boyunca çalışan, yorulan insanlar yaz mevsiminde  dinlenir ve kışın yorgunluğu az da olsa atmış olur.  Yaz mevsimi  çok güzel bir aydır fakat sıcaklıkların da çok yükselmesi  kişiyi bazen  bunaltabilir. Bu durumda hemen denize girilir ya da evlerde klimalar sürekli çalışır.  Yaz mevsiminde akrabalar birbirine gider gelir, daha fazla piknik yapılır, daha fazla mangallar yapılır. Mangaldaki etlerin kokusu mis gibi havaya yayılır. Yapılan yemeklerden eşe dosta, komşuya ikram edilir. Yaz mevsimi aynı zamanda hasat mevsimidir. Çünkü kışa hazırlık olarak vişneler toplanır, kirazlar toplanır, erikler toplanır. Bunlardan reçeller yapılır, kompostolar yapılır. Kışa hazırlık olarak tarhanalar yapılır ve güneşte bekletilir.

Yani yaz mevsimi aynı zamanda tıpkı karınca gibi çalışma mevsimidir.  Yazın çalışan, emek den insan kışın aç kalmaz ve yazdan yaptığı yiyecekleri kışın güzel güzel tüketir ve hazır yiyecekler tüketmezler.

Dostluk Üzerine (İki Kişilik Skeç)


Dostluk Üzerine

Ahmet : İnsanların teknoloji ile çepeçevre sarıldığı bu çağda, en iyi arkadaşlarımızın telefonlar ve şarj kablosu olduğu bir dönemde bana insanların birbiri ile neden iletişim kuramadıklarını mı soruyorsun?

Hilal : Elbette soruyorum. Bu durumu yaratanlar bizler olduğuna göre bu durumdan  kurtulmanın yollarını da bizim düşünmemiz gerekmiyor mu sence de?

Ahmet : Sen çok iyimser olabilirsin ama  her şeyin çıkarlar üzerine kurulduğu bir zamanda beni samimiyete, tertemiz duygularla kurulan dostluklara, insanların karşılık beklemeden birbirlerine yardımcı oldukları bir hayale inandıramazsın.


Hilal : Neden olmasın? Kışın ardından baharın gelmesi, çorak toprakların suya kavuşması ya da karların altından başını çıkaran bir kardelenin umudu varsa bizlerin de tertemiz dostlukları yeniden yaşamak ve yaşatmak için gereken gücümüz var.

Ahmet : Haklısın herkes gibi ben de böyle dostluklar isterim. Öyle dostlarım olsun ki en karanlık gecelerde bile yıldızlar misali bana yol göstersin, en umutsuz zamanlarımda gözlerindeki ışıkla bana güç versin hatta benimle ağlamasa bile güldüğüm anlarda yanımda olabilsin. Ama maalesef her şey kitaplardaki kadar güzel değil.

Hilal : Peki, bu söylediklerine inanabilirim ama sana bir şey sormak istiyorum.

Ahmet: Dinliyorum, sor’

Hilal : Hep insanların vefasızlığından, çıkarcılığından söz ediyorsun ama sen en son ne zaman bir arkadaşının gözlerinin içine sımsıcak bir gülümseme ile baktın, ne zaman bir arkadaşının kalbinden geçenleri anlamaya çalıştın, en son ne zaman bir arkadaşının mutluluğunu paylaştın. Acaba biz hep insanlardan ilk adımı beklediğimiz için mi yalnız kalıyoruz?

Ahmet : Haklısın galiba. İnsanlardan çok şey bekliyorum, insanları hep eleştiriyorum farkında olmadan. Aslında senin söylediklerini düşününce ben de etrafımdakilerin bir aynası olduğumu fark ettim. Yarından itibaren etrafıma farklı gözle bakacağım, ilk adımı atmaktan çekinmeyeceğim.

Hilal: Eminim bunu başardığın zaman telefonlara hapsolan, şarj kabloları ile hayata bağlanan insanlara hayat vereceksin.

Babalar Günü İle İlgili Kompozisyon

Babalar Günü İle İlgili Kompozisyon

Akşam olsun da artık eve gelsin. O merhametli bakan gözleri bana baksın diye saatlerce pencerenin kenarına oturup  sabırsızlıkla, sevgiyle beklediğimiz canlardır babalarımız. Her çocuk için babası tektir ve çok değerlidir. Çünkü babalık tıpkı annelik gibi kutsal bir görevdir.  Babalar çocukları için her türlü fedakarlığı yapan , her türlü zorluğa katlanan değerli canlarımızdır. Baba demek  arkamızı yaslayabileceğimiz dağ,  sarılıp o güzel kokusunu içine çekeceğimiz bir  menekşe demektir.

Baba demek can demek, dost demek, yeri geldiği zaman en yakın arkadaş demektir. Babalık çok  önemli bir sorumluluktur. Çünkü babalar evlatları için   canlarını bile feda eden muhteşem  kimselerdir.  Yemeyip yediren, içmeyip içiren, gezmeyip gezdiren  ve çocukları için daha nice  zorluklara katlanan değerlilerimizdir. Babalarımızın değerini en çok da onlar hayattayken bilmeliyiz. Onların bizim için yaptığı onca fedakarlığı  unutmamalıyız ve onlara karşı her zaman vefalı, sadık birer dost olmalıyız. Onlara her zaman saygılı olmalıyız. Onlar nasıl bizi koşulsuz seviyorsa biz de onları öyle sevmeliyiz. Babalarımızı üzmemeliyiz,  okuyup , onara layık  ahlaklı evlatlar, bilim insanları olmalıyız. Onların kalplerini asla kırmamalıyız. Onlar bizi herhangi bir konuda uyardığı zaman  bu uyarıları kulak ardı etmemeliyiz.  Bu yaşamda güvenebileceğimiz en önemli kimseler elbette ki babalarımızdır. 

Babalarımızı üzmeyelim, onları gücendirmeyelim. Onlar yaşlandığı zaman onlara sahip çıkalım ve onları huzur evlerine terk etmeyelim. Çünkü onların istediği şey en çok da evlatları ve torunlarıdır. Baba olmaya hazırlanan, baba olan, baba olmadığı halde baba gibi olan tüm değerli babalarımızın babalar gününü en içten dileklerimle kutlar ve onların değerli ellerinden öperim.

Biyografi ve Kısaca Bilgi Sitesi

Biyografi ve Kısaca Bilgi Sitesi

Biyografi ve Kısaca Bilgi Sitesi İnternet dünyasının geliştikçe aslında bilgi bulma konusunda sıkıntılar yaşanmaktadır. Tam da bu konuda imdadımıza yazilibilgi.com sitesi yetişmektedir. Eğitim öğretim gibi konuların yanı sıra biyografik bilgiler ders notları, yazılı soruları, ders etkinlikleri hatta ünlü düşünürlerin hayat hikayelerini site içerisinde bulabilirsiniz. Kanuni sultan Süleyman'ın hayatı, yavuz sultan Selim'in hayatı, Fatih sultan Mehmet'in hayatı, Hazreti Yusuf'un hayatı, Hazreti Muhammed'in hayatı, Hazreti davut un hayatı, Hazreti Nuh'un hayatı, Hazreti Musa'nın hayatı, Hazreti Âdem'in hayatı kısaca tüm bilim adamları devlet adamları; yazarlar, şairler hatta din adamları, yeryüzüne gönderilen peygamberlerin hayatlarını ve peygamberlerin mucizeleri hakkında detaylı bilgi yazilibilgi.com dan öğrenebilirsiniz.   Sitede aynı zamanda kitap incelemeleri roman özetleri yer yer kitap tanıtımları yer almaktadır. 


Web sitesi ana sayfası incelendiğinde en son kitap tanıtım olarak Momo kitap özeti konusunun olduğu görülmektedir. Türkçe ve edebiyat derslerinin yanı sıra coğrafya, bilim, ilk çağ tarihi fen bilgisi ve hayatta karşılaşacağımız tüm durumlarını ilgili kısa kısa bilgilerin yer aldığı bir sitedir. Bu web sitesinde en çok sevilenlerden biri de güncel kitapların tanıtımı, kitap incelemeleridir. Güncel yazarlar, şairler ve bir çok ünlü kişilerin yazmış olduğu kitaplar hakkında derleme ve özet bilgiler yer almaktadır.   Son kitap incelemelerinden olan zülfü livaneli'nin eseri olan son ada kitap özeti ve bu kitap hakkında detaylı yorum ve tavsiyeler site içerisinde yayınlanmıştır. Yazılı bilgi sitesinde ünlü şair ve yazarların kısaca hayatı ve biyografisi olduğunu söylemiştik. Bu yazarlar arasında Namık Kemal, Sait faik, Tevfik fikret, halide edip adıvar, karacaoğlan olduğu gibi aynı zamanda Âli kuşçu, mevlana, karacaoğlan, Fuzuli, yunus emre, Birûni gibi ünlü şahsiyetler de yer almaktadır. Aşık Veysel'in hayatı kısaca; Hazreti İbrahim'in mucizeleri, Reşat nuri güntekin hayatı ve onun eserleri Mehmet emin yurdakul'un edebi kişiliği, Mimar sinan'ın tarihte yapmış olduğu eserler ve baş döndürücü bir şekilde tasarlamış olduğu camileri, Hazreti Şuayb'in hayatı, Ali Kuşçu'nun matematikle hikayesi, Fatih sultan Mehmet'in harikalar dolu hayatında bilime verdiği önem ve onun eğitim hayatı; Hazreti Yunus'un, Hazreti Nuh'un mucizeleri Yakup kadri karaosmanoğlu'nun hayatı gibi konular Yer almaktadır.   


Elbetteki sadece bunlarla sınırlı değil tarih konusunda önemli bilgi birikiminin yer aldığı bu sitede tarih nedir kısaca tarihin açıklamaları hakkında genel bilgiler ve tarihin çeşitleri ile tarihi dönemin özellikleri, ilk çağ - orta çağ - yakın çağ ve yeni çağın önemli olayları sanayi devrimi ve sanayi inkılâbının hayatımıza getirdikleri, Osmanlı Devleti'nin ekonomik durumu kısacası tarihin tüm çağları ve başlangıçtan günümüze kadar uzanan tarihsel süreçleri web sitesi üzerinden bulabilirsiniz. Tabiki yazılı bilgi sitesi sadece eğitim üzerine kurmamış günlük hayatta karşılaştığımız sorunlar, otomobil arızaları, bilmemiz gereken önemli durumlar, genel kültür, ansiklopedik bilgi ve biyografilerin yanında çeşitli kültür sanat faaliyetleri de yer almaktadır...

Oruç Tutmanın Önemi İle İlgili Kompozisyon Yazınız.

Oruç Tutmanın Önemi İle İlgili Kompozisyon Yazınız.

Empati kurma becerisinin  geliştiği ve yaşandığı bir  aydır ramazan ayı. İnsanlar  oruç tutarak aç kalmanın nasıl bir duygu olduğunun farkına varırlar. Böylece yoksul inanların da yaşadığı zorlukları anlamış olurlar. Bu ayda çok güzel yemekler yapılır, misafirler eve davet edilir ve  birlik, beraberlik ve dayanışma içinde oruç tutulur. Zengin insanlar maddi olarak yardıma muhtaç insanlara yardım ederler.

Böylece oruç  daha anlamlı ve daha güzel geçer. İnsan oruç tutarak sağlığını da korumuş olur. Oruç  tutmamızın bize faydalı olması için  Peygamber Efendimiz şu sözü ile dile getirmiştir: ’’ Oruç kalkandır. Biriniz oruç tuttuğu gün kötü söz söylemesin ve kavga etmesin. Şayet biri kendisine söver ya da çatarsa: ‘Ben oruçluyum’ desin.’’ ‘’ Oruç tutanın uykusu ibadet, susması tesbih, ameli kabul ve duası müstecab olur.’’ Bundan dolayı orucun hakkını vermeliyiz. Hiçbir zaman kötü insan olmamalıyız fakat özellikle de oruçlu olduğumuz günlerde daha duyarlı olmalıyız. Kötü kelimeler kullanmamalıyız, dedikodudan her zaman uzak durmalıyız ve her zaman iyi insan olmalıyız. 

Komşularımıza yaptığımız yemeklerden bir kap  ikram etmeliyiz.  Bir çocuğu, bir yaşlıyı mutlu etmeliyiz. İnsanların hayır duasını almalıyız. Bol  bol kuran okumalıyız ve Kuran-ı Kerim’i meali ile birlikte okuyarak bu ayı güzel geçirmeye gayret etmeliyiz.

Ağacın Düşen Yaprağını Rüzgar Esir Alır Sözü İle İlgili Kompozisyon

Ağacın Düşen Yaprağını Rüzgar Esir Alır Sözü İle İlgili Kompozisyon

Bir ağaç ve onun üzerindeki yaprakları düşünün. Hepsi bir arada ve bir uyum içinde yaşarlar. Fakat bu yapraklardan birisinin tutunduğu daldan koptuğunu düşünün. Bu yaprak köklerinden uzaklaşmaya ve rüzgar ne yönden eserse oradan oraya savrulmaya mahkumdur.

İnsanoğlu da aile, yakın akrabalar, gerçek dostlar ve manevi duygulardan beslenen bir ağacın yaprakları gibidir. Ailesinden ya da milli-manevi değerlerinden uzaklaşan bir insan yaprak misali oradan oraya savrulur. Kendi tarihine ve kültürüne yabancılaşan birisi, başka milletlere özenir ve kendine uymayan şekillere girer. Aslına bakılırsa bu taklitçilik taklit ettiği kültür ya da inancın mensupları tarafından da komik karşılanır. Ailesinden ya da yaşadığı çevreden kaçan insanların hayat hikayelerini çok duymuşsunuzdur. Elbette istisnalar da vardır ama bu tür insanların hayatı genellikle büyük acılarla doludur. Çünkü köklerinden kopmuştur ve oradan oraya savrulmaya başlamıştır.



Bu yüzden insan aile, kültür ve inançlarına değer vermeli, bu değerlerine sahip çıkmalıdır. Kendisini ait olmadığı ortamlara yamamaya çalışmak gibi yanlış bir yola sapmamalıdır. Başarı da köklerine bağlı, kendinden emin ve ne yapacağını bilen insanlarla beraberdir.


Hayvanlar İle İlgili Kompozisyon Yazınız.

Hayvanlar İle İlgili Kompozisyon Yazınız.

Her canlının yaşamı değerlidir.  Bu canlılardan biri de hayvanlardır. İnsan dostu olan,  sevgiye ihtiyaç duyan, korunmak ve kollanmak isteyen  hayvanlar bize Yüce Allah’ın emanetidir.  Her insanın içinde hayvan sevgisi  olmalıdır. Hayvanlara acımasızca davranan kişi insanlıktan asla nasibini almamıştır.

Özellikle de sokak hayvanlarına sahip çıkmalıyız ve  onları yuvasız bırakmamalıyız. Yolda gördüğümüz aç hayvanlara birer kap yemek vermeliyiz ve onların da zor koşullarda sıcacık yuvaları olmasını sağlamalıyız. Onlara karşı şefkatli ve merhametli olmalıyız.  Ne yazık ki son zamanlarda hayvanlar, bazı kendini bilmez  kimseler tarafından çeşitli saldırılara ve  cinsel istismara uğramaktadır. İşte bu tür olaylara karşı dikkatli ve uyanık olmalıyız. Hayvanlara zarar vermeye kalkışan bir kişiyi hemen uyarmalıyız ve  o kişi ya da kişileri gerekli yerlere şikayet etmeliyiz.  Hayvanları koşulsuz sevmeliyiz ve onlara tıpki bir aile sıcaklığını hissettirmeliyiz.



Hayvan sevgisi ile ilgili şu sözü de unutmamalıyız: ’’ İnsan ruhunun bir parçası hayvan sevgisini tadana kadar uyanmaz.” Anatole France.  Bunun için çevremizde gördüğümüz hayvanları da sarıp sarmalıyız ve onların bize güvenmesini sağlamalıyız.


Dünya Ve Ağaçlar Konulu Kompozisyon Yazınız.


Dünya Ve Ağaçlar Konulu Kompozisyon Yazınız.

İçinde yaşadığımız dünya  tüm canlılara aittir. Bu yüzden içinde yaşadığımız bu dünyaya sahip çıkmamız gerekir ve onu en güzel şekilde beslememiz gerekir. Bu beslenme de elbette yeşilliklere sayesinde olacaktır. Ağaçlar sayesinde, ormanlar sayesinde dünyamız daha da güzelleşecektir. 

İnsanların bilinçsizce hareket etmesinden dolayı ne yazık ki  ağaçlık alanlarımız yok  olmaya mahkum kalmakta ve   dünya kuraklığa doğru sürüklenmektedir. İşte tüm bu olumsuzlukların da olmaması için  her tarafımız yeşillikler içinde olmalıdır. Dünyamıza daha fazla bina dikmek yerine daha fazla ağaç dikmeliyiz, daha fazla ormanlarımız olmalıdır. Ancak bu şekilde olursa  yaşanılabilir bir dünya ortaya çıkmış olur. Yoksa kendi sonumuzu getirir ve yok olmaya mahkum kalırız. Ağaçlar olmadığı zaman , yeşillik alanlar olmadığı zaman nefes alacak temiz bir havayı da bulamayız. Bunun için de düzenli olarak ağaç dikmeliyiz. Yeşillik alanları yok etmemeliyiz.

Gelecek nesillere, yavrularımıza daha yaşanılır, daha yeşil bir dünya bırakmak için var gücümüzle çalışmalıyız ve dünyamızı  cennet bir dünya haline dönüştürmeliyiz. İşte ancak o zaman dünyamız daha güzel ve daha  nefes  alınabilecek bir yer haline gelir.


Müziğin Hayvanlar Üzerindeki Etkisi İle İlgili Kompozisyon Yazınız.

Müziğin Hayvanlar  Üzerindeki Etkisi İle İlgili  Kompozisyon Yazınız.

Müzik hayatımızın vazgeçilmez bir parçasıdır. Kişi canı sıkıldığı zaman,  sevdiklerine özlem duyduğu zaman, coşkulu olduğu zaman vb.  müzik dinler ve bu sayede kendini daha iyi hisseder. Çünkü müzik yaşamın canlılığıdır, hayatın anlamı ve coşkusudur.  Sadece insanlar için değil hayvanlar için de müzik çok önemlidir.

Çünkü müzik ruhun gıdasıdır.  Hayvanlar çeşitli müzikler dinleyerek rahatlar ve gevşer. Araştırmalara baktığımızda özellikle de klasik müziğin hayvanlar üzerinde olumlu etki yarattığı söylenebilir. Müzik hayvanların yürüyüşlerini etkilemekte, hayvanlar dinlediği müziğin  tarzına göre çeşitli  hareketler yapmaktadırlar. Stresli olan hayvanlar üzerinde de   müziğin çok olumlu etkisi vardır. Özellikle de balık yetiştiren kimseler müziğin bu olumlu faydalarından yararlanmaktadırlar. Müzik dinleyen balıklar yeni bir ortama daha çabuk alışırlar. Sadece balıklar değil, tavuklar ve inekler üzerinde yapılan araştırmalarda da müziğin  etkili olduğu görülmüştür. Bunun için hayvanların da müzikten yararlanmasını sağlamalıyız ve onların da ruhlarının dinlenmesini sağlamalıyız. Onlara rahatlatıcı müzikler dinleterek onların kalp kasılmalarının da azalmasına yardımcı olmalıyız. 

Müziğin önemi ile ilgili şu  sözü de unutmamalıyız: ’’ Müzik, en tehIikeIi hayvanı biIe durduracak güçtedir.’’ James Bramston