Kompozisyon Örnekleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Kompozisyon Örnekleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Cumhuriyet Meşalesini Elimde Tutuyorum Çünkü… İle Başlayan Bir Metin Yazınız.


Cumhuriyet Meşalesini Elimde Tutuyorum Çünkü… İle Başlayan Bir Metin Yazınız.

Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Mehmetçiklerimiz, kadın kahramanlarımız vb.  birlik, beraberlik ve dayanışma içinde hareket ederek ülkemizi düşman ülkelerden korumuş ve bağımsızlığımız elden gitmemiştir. Cumhuriyet meşalesini elimde tutuyorum çünkü cumhuriyetin olduğu yerde tek kişinin egemenliği yoktur, krallık yoktur, padişahlık yoktur.  Cumhuriyet meşalesini elimde tutuyorum çünkü cumhuriyetin olduğu yerde milletin egemenliği, ulusun egemenliği vardır. Halkın iradesi vardır, belli aralıklarla başa getirilen liderler vardır. 

Görevini  iyi yapmayan liderlerin tekrar baştan gitmesi vardır. Cumhuriyetin olduğu yerde insan hakları vardır, adalet vardır,  özgürlük vardır. Kişilerin  başka insanların hayatlarına müdahale etmeden özgürce yaşaması, nefes alması vardır. Cumhuriyetin olduğu yerde  baskı yoktur, zorlama yoktur. Gönüllük vardır, halk iradesi ön plandadır. Bunun için ve daha nice  sahip olduğumuz  haklarımız için Cumhuriyet meşalesini her zaman elimde tutacağım ve tutmaya da devam edeceğim. Mustafa Kemal’in cumhuriyetin önemi ile ilgili şu sözlerini de hiç unutmayacağım ve sonsuza kadar cumhuriyete sahip çıkacağım.


*‘’ Cumhuriyet, fikir serbestliği taraftarıdır. Samimi ve meşru olmak şartıyla her fikre hürmet ederiz.’’
* ‘’ Bugünkü hükûmetimiz, devlet teşkilâtımız doğrudan doğruya milletin kendi kendine, kendiliğinden yaptığı bir devlet teşkilâtı ve hükûmettir ki, onun ismi Cumhuriyettir. Artık hükûmet ile millet arasında mazideki ayrılık kalmamıştır. Hükümet millettir ve millet hükûmettir. Artık hükûmet ve hükûmet mensupları  kendilerinin milletten ayrı olmadıklarını ve milletin efendi olduğunu tamamen anlamışlardır.’’


Kurtuluş Savaşı’ndaki Kadınlarımızın Fedakarlıklarını Ve Sorumluluklarını Anlatan Bir Konuşma Yazınız.


Kurtuluş Savaşı’ndaki  Kadınlarımızın  Fedakarlıklarını Ve  Sorumluluklarını Anlatan Bir Konuşma Yazınız.

Kurtuluş Savaşı yıllarında  vatanımız, milletimiz çok zorlu bir süreçten geçmeye devam ediyordu. İşte bu zorlu süreçte erkeğinin yanında dimdik duran, korkusuz duran kişiler de elbette kahraman kadınlarımızdır. Kara Fatma, Tayyar Rahime ,  Şerife Bacı, Ayşe Hanım, Hatice Hanım , Kara Fatma Şimşek, Gördesli Makbule Hanım vb.  daha niceleri…

Kadınlarımız savaşa katılmış ve savaştan asla korkmamışlardır. Kimisi cephaneye mermi taşımış, kimisi cephane ıslanmasın diye üstündeki hırkayı  cephanenin  üstüne kapatmış ve donarak yaşamını kaybetmiş, kimisi  savaş sırasında yaralanan askerlere yardım etmiş, onların yaralarını sarmış , kimisi evdeki bebeklerini bırakıp vatan uğrunda , millet uğrunda şehit olmayı göze almıştır. Bizim kahraman kadınlarımız işte böyle asil ve büyüktür. O kadınlarımız ki erkeğini savaş esnasında asla yalnız bırakmamış ve milletini zor duruma düşürmemiştir. Bu kadınlarımız, bu elleri öpülesi kahraman kadınlarımız bu millet için büyük bir değerdir, büyük bir hazinedir. Onların yaptığı bunca fedakarlıklar tarihe yazılmıştır ve asla da unutulmayacaktır.  Onlar evde oturmamışlardır, nasıl olsa eşlerimiz savaşıyor diye  biz de evde yatalım uyuyalım dememişlerdir. Onlar vatanı için, milleti için  çalışmış ve bu yolda şehit olmayı tercih etmişlerdir. Onlar büyük, kahraman  , asil varlıklarımız, analarımız, bacılarımızdır.

Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk de kadınlarımız ile ilgili şu sözü söylemiştir:
*’’Dünyada hiçbir milletin kadını, milletini kurtuluşa ve zafere götürmekte, Anadolu kadınından daha fazla çalıştım diyemez.’’ Mustafa  Kemal Atatürk
İşte bizler de milletimizin, topraklarımızın kıymetini bilmeliyiz.  Onca zorluklarla kazanılan bu toprakları düşmanlara teslim etmemeliyiz. Bilim ve fen yolunda  ilerlemeli, bize  emanet edilen bu vatanı  en iyi yere, hak ettiği yere çıkarmalıyız. Biz Türkiye Cumhuriyeti fertlerine yakışan   da budur.

Siz Okul Müdürü Olsanız Cumhuriyet Bayramı İle İlgili Nasıl Bir Konuşma Yapardınız?


Siz Okul Müdürü Olsanız Cumhuriyet Bayramı İle İlgili Nasıl Bir Konuşma Yapardınız?

Ben okul müdürü olsam Cumhuriyet Bayramı ile ilgili şu şekilde bir konuşma yapardım:
29 Ekim 1923 sabahı  ülkemiz Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk  ve yüce milletimiz sayesinde hepinizin de bildiği gibi çok büyük başarıya imza atmıştır. Çünkü bu günde Cumhuriyet ilan edilmiştir. Savaşlardan çıkan Türk Milleti yorulmuştu ve maddi sıkıntılar çekiyordu.  Salgın hastalıklar bir yandan, yoksulluk bir yandan  vuruyordu milletimizi. Çoğu yerde elektrik yoktu, su yoktu. Kadın insan yerine konulmuyordu. 

Kadın hakları yoktu, eşitlik yoktu. Kadının boşanma hakkı, velayet hakkı yoktu, kızlık soy adını kullanma hakkı yoktu  vb. Müzik yok, tiyatro yok, spor yok, resim yok vb. Okuma yazma  yok. Yok da yok. Kısacası ülkemiz çok zor durumdaydı. Geriye kalan borçlu ve hastalıklı bir vatandı. Ama bunca yokluğa rağmen, hastalığa rağmen milletimiz Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal ve askerlerimiz tarafından çok iyi yerlere getirilmiş ve  ülkemizin özgür olması için, çağdaş olması için her türlü çaba harcanmıştır. Özgür bir millet olarak başka milletlere örnek olmuşuz ve hiç kimsenin esiri olmamışızdır. Cumhuriyet demek halkın egemenliği demek, demokrasinin anlam bulduğu  yönetim şekli demektir.  Cumhuriyet  demek insan hakları demek, özgürlük demek, eşitlik demek, çağdaşlık demektir. Halkın egemenliği, liyakatli kişilerin başa geçmesi demektir.  Başa geçen kişi görevini adil bir şekilde yapmazsa yine halk tarafından o kişinin baştan indirilmesi demektir.

Cumhuriyet demek yaşamak demek, hayatın anlamı, coşkusu demektir. Onun için Cumhuriyet’in, demokrasinin kıymetini bilmeliyiz ve ülkemize, vatanımıza her zaman sahip çıkmalıyız. Cumhuriyet’in mucize olduğunun farkında olmalıyız ve ülkemizi muasır medeniyetler seviyesine çıkarmak için var gücümüzle ilim ve fen  yolunda ilerlemeliyiz.

Hayvanları Korumak İle İlgili Kompozisyon Yazınız.

Hayvanları Korumak İle İlgili Kompozisyon Yazınız.

Yüce Allah’ın yarattığı tüm canlılar  değerlidir ve sevmeye değerdir. Bu canlıların içinde en çok korunmaya, bakıma muhtaç olanlar da elbette hayvanlardır. Hayvanlar arkadaş canlısı, dost canlısıdır.  Hayvanların  aklı olmayabilir  fakat onların da duyguları vardır, onların sevme, sevilme ihtiyaçları vardır. Onun için hayvanlara her zaman iyi davranmalıyız. Onların canını yakacak fiziksel  eylemlerden uzak durmalıyız.

Onlara eziyet eden her kim olursa olsun  buna dur demeliyiz ve tüm hayvanları çok sevmeliyiz ve onları korumalıyız.   Sahibi olmayan, kimsesiz sokak hayvanlarını yolda gördüğümüz zaman onlara bir kap yemek vermeliyiz,  önlerine su koymalıyız. Onların özellikle de kış aylarında açlıktan ölmemesi için kampanyalar başlatmalıyız ve bu konuda hayvan koruma derneklerinin yanında olmalıyız. Evimizde besleyemesek bile  evimizin çevresinde onlara küçük bir kulübe yapmalıyız ve  onların  yaşama hakkının olduğunu asla unutmamalıyız.  Gözlerimize umutla bakan, bizden sevgi ve merhamet isteyen o masumlara asla eziyet etmemeliyiz. Eziyet eden kendini bilmezleri de uyarmalıyız ve onlara gereken cezanın verilmesini sağlamalıyız.

Hayvanları korumak ile ilgili şu sözün de önemi kavramalıyız: ‘’Bir milletin büyüklüğü ve ahlaki gelişimi, hayvanlara olan davranış biçimi ile değerlendirilir.’’ Mahatma  Gandhi

Gelecek Biziz Konulu Kompozisyon

Gelecek Biziz Konulu Kompozisyon

 Bir toplumda geleceğin iyi olması için , o toplumdaki insanların nesillerinin daha mutlu ve daha huzurlu bir hayat yaşaması için  gençlerin eğitilmesi gerekir . Yani gelecek genç insanlardır .  Gençler ülkesi için  , vatanı için , bayrağı için , ülkesinin bölünmemesi için  toplum içinde üzerine düşen sorumlulukları  en iyi bir şekilde yerine getirmeye çalışmalıdır . 

Öğrenci isen  iyi bir öğrenci , öğretmen isen iyi bir öğretmen , doktor isen iyi bir doktor olmalı ve gelecek kuşaklara gelişmiş bir ülke bırakılmalıdır .  Türkiye'de biz gençler iyi bir eğitim  almalı , şu anda ithal ettiğimiz teknolojik ürünleri kendimiz  icat ve buluşlar geliştirerek üretmeli Türkiye olarak biz başka ülkeler bu ürünleri ihraç etmeliyiz . 


Gelecek gerçekten biz gençlerin elindedir . Çağdaş uygarlıklar seviyesine çıkmak için ve aydın bir ülke olmak için o ülkedeki gençler zamanlarını ilim ve bilim yolunda harcamalı , sabahlara kadar araştırmalar yapmalı , deneyler yapmalı , hipotezler geliştirmeli ve daha birçok yeni işler yaparak ülkesinin gelişmesini sağlamalıdır . Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal de gençlerin çok çalışması gerektiğini ve sabahlara kadar labaratuvarda olmalarını istemiştir . Bizler de gençler olarak paslanmak yerine çalışarak yıpranmalı ve her zaman hiç durmadan çalışmaya ve ülkemizi kalkındırmaya devam etmeliyiz .  Gelecek gençlere , gençler ise bilime  ve ilime emanettir .

Çocukluk Hakkında Kompozisyon Yazınız.


Çocukluk Hakkında Kompozisyon Yazınız.

İnsanın en masum yılları, saf ve temiz yılları çocukluk yıllarıdır. Doğruluğun, güvenin ve temiz bir kalbin bozulmadığı yıllardır çocukluk yılları. İnsan geriye dönüp şöyle baktığında keşke hep çocuk kalsaydım diyor bazen. Çünkü çocukluk dönemi kadar aydınlık ve  güzel  günler olmuyor her zaman.  Çocuklar her zaman çocukluğunu doya doya yaşamalıdır ve onların yaşama özgürlüğü,  eğlenme, barınma ihtiyacı, sevme, sevilme, ilgi görme gereksinimleri ellerinden alınmamalıdır.

Tüm çocuklar savaştan uzak olmalı ve hiçbir çocuk acı içinde büyümemelidir. Çocuklar mutlu ailelerde büyümeli, çocuğuna iyi bakamayacak anne ve babalar da kesinlikle çocuk yapmamalıdır. Çünkü yapılan hataların bedelini, onların  o masum  bakışları, o masum yürekleri ödememelidir. Bunun için çocukluk yılları güzel geçirilmelidir. Onlar sevgi ile büyümeli, saygıyı öğrenmeli ve yaşamalıdır.  Gelecek nesillerin temeli çocuklukta atılır. Gelecek nesillerin erdemli, ahlaklı ve bilgili olunması isteniyorsa çocuklar çok iyi yetiştirilmeli ve onlara çok güzel erdemler çocukken öğretilmelidir. Bu konuda aileler onlara model olmalı, güzel ahlakı onlara yaşatmalı ve onların  mutlu olmasını sağlamalıdır. Çocukların yaşama hakkı ellerinden alınmamalıdır. Onlara paylaşma öğretilmeli, birlik ve beraberlik öğretilmelidir.

Bencil,  kibirli, insanlara yüksekten bakan çocuklar yetiştirilmemelidir. Çocuklara merhamet edilmeli ve onların da ilerde merhametli olması için onlar çok iyi yetiştirilmelidir. Çünkü onlara küçük yaşta ne verirlerse hemen alırlar, çünkü onlar müthiş bir anlama ve algılama kapasitesine sahip küçük meleklerdir.

‘’İnsan Yalnız Kendisi İçin Değil, Kendisinden Sonra Gelecek İçin de Çalışmalıdır.’’ Bu Sözden Ne Anladığını Kompozisyon Halinde Yazınız.


‘’İnsan Yalnız Kendisi İçin  Değil, Kendisinden Sonra Gelecek İçin de  Çalışmalıdır.’’ Bu Sözden Ne Anladığını Kompozisyon Halinde Yazınız.

Çalışmak insanı yaşama katar ve insanı  geliştirir. İnsanoğlu çalışmayı bıraktığı zaman hayattan da soğur. Çünkü çalışınca mutluluk olur, çalışınca yaşamın anlamı olur. İnsan elbette çalışmalı , çabalamalı fakat sadece kendisini mutlu etmek için, kendi maddi durumunu iyileştirmek için çalışmamalıdır.

İnsan  öyle bir  şekilde çalışmalıdır ki  çalıştığı işler geleceğe de fayda sağlamalıdır. Yani gelecek için de çalışmalıdır. Ancak böyle yapıldığı zaman kişi hem kendisine hem de gelecektekilere fayda sağlamış olur. Geleceğimiz için çalıştığımız zaman , gelecek kuşaklar da bizim yaptığımız güzel çalışmalardan faydalanmış olur. Örnek verecek olursak şunu diyebiliriz:  Bilim insanları  hem kendi merakları için  birçok başarıya imza atmakta hem de geleceğe iyi şeyler bırakmak için  çalışmaktadır. Örneğin Edison elektriği bulduğunda hem kendi merakını gidermiş ve büyük bir başarı sağlamış  hem de insanlığa çok ama çok faydalı bir miras bırakmıştır. Bugün elektrik, ampul olmasaydı hayatımız ne kadar da zor olur kim bilirdi.

İşte bir çalışma yaparken tüm insanlığa, tüm geleceğe fayda sağlayacak şekilde çalışmalar, bilimsel araştırmalar yapılmalıdır. İşte böyle olduğu zaman  yaşar ve yaşatılırsınız ve hep anılırsınız.

‘’Durmadan Devam Ettiğin Sürece, Ne Kadar Yavaş Gittiğinin Önemi Yoktur.’’ Sözü İle İlgili Giriş, Gelişme, Sonuç Bölümü Olacak Şeklinde Kompozisyon Yazınız.


‘’Durmadan Devam Ettiğin Sürece, Ne  Kadar Yavaş Gittiğinin  Önemi Yoktur.’’ Sözü İle İlgili Giriş, Gelişme, Sonuç Bölümü Olacak Şeklinde Kompozisyon Yazınız.

Hayatta herkesin kendine göre idealleri vardır. Kimileri bu ideallere hemen ulaşmak ister ve bunun için  çok çalışır  ve hemen işin başarı ile  sonuçlanmasını ister. Kimileri ise hedefleri doğrultusunda hareket etmeye devam  ederken  başarmak isteyeceği işin hemen sonuçlanması için  sabırsızlanmaz ve sadece sürece bakarak ilerler. Adım adım  gider ve  bu uğurda mücadelesinden de asla vazgeçmez.

Öbür taraftan diğer bir kimse ise hemen  başarı istediği için  kendini çok zorlar ve bir anda her şeyi yapmak ister. Böyle kimseler uzun süreli mücadeleyi sevmez ve bunun için de başarıya  ulaşamayabilir. Bunun için yapılması gereken  başarıya ulaşmak için adım adım ilerlemektir. Yani  durmadan  devam eden, bıkmadan amacından  vazgeçmeyen kimseler ne kadar yavaş giderlerse gitsin istediği başarıyı eninde sonunda yakalayacaklardır. Bundan dolayı az da olsa her gün işimizi yapmalıyız. Dinde bile bu böyledir.  Bunu şu  örnekle açıklayabilirim: Örneğin; yatsı namazını kılan bir kimse hiç uyumadan  sabaha kadar  ibadet ettiği zaman ertesi güne ibadet edecek hali kalmaz. Çünkü bütün enerjini bir gecede harcamıştır. Oysa ibadeti az da olsa devamlı yapmak iyidir.

İşte böyle olduğu zaman hem ibadetler aksatılmamış olur  hem kişi kendini daha huzurlu ve daha mutlu hisseder.   Bunun için  az da olsa her zaman  işlerimizi yapmalıyız ve işleri bir güne bırakmamalıyız. Her şeyde ölçülü olmak her zaman daha iyidir.

Saygı Kavramı İle İlgili Bilgilendirici Bir Metin Yazınız.

Saygı  Kavramı İle İlgili Bilgilendirici  Bir Metin Yazınız.

İnsanların yaşadığı bir yerde, iletişimin sağlık kurulması gerektiği bir yerde saygı olmazsa olmazlardandır. Saygı o kadar anlamlı ve güzel bir kavramdır ki saygının olduğu yerde anlayış vardır, güzel iletişim vardır,  hoşgörü vardır.

İnsan Yüce Allah’ın yarattığı her şeye saygılı olmalıdır. Yolda yürürken taşların  altından çıkmış bir çiçeğe, hayvanlara, ağaçlara, ormanlara her şeye saygı göstermeliyiz. İnsanlar birbirine saygı gösterdiği zaman sevgi iklimi de ortaya çıkar. Sevginin olduğu yerde de muhabbet olur, içtenlik olur. Bunun için her zaman hayatımızda saygı kavramını temel ilke edinmeliyiz.  Başka insanların  özel yaşamına girmeye çalışmamalıyız.  Bir arkadaşımız bizimle bir sırrını paylaşmak istemediği zaman onu bu konuda zorlamamalıyız ve ona karşı, onun duygu ve düşüncelerine karşı saygılı olmalıyız. Çevremizdeki büyüklerimize karşı her zaman nazik olmalıyız ve saygıda kusur etmemeliyiz. Şu kısacık hayatta saygı ve sevgi ile yaşamak varken, yaşatmak varken kötülüğün hiçbir anlamı olmaz.

Kin, hoşgörüsüzlük, anlayışsızlık kişi ya da kişilere hiçbir şey kazandırmaz. Saygı varsa insanlık olur, hoşgörü olur, yardımlaşma ve dayanışma  olur. Bunun için her zaman saygıdan yana olmalıyız ve saygı ile yaşamalıyız.

Çalışan, Gayret Eden Kişiye Duyulan Hayranlık Konulu Kompozisyon Yazınız.

Çalışan, Gayret Eden Kişiye Duyulan Hayranlık Konulu Kompozisyon Yazınız.

Hayatta  mutlu olmak için,  psikolojik olarak rahat etmek için, maddi ve  manevi açıdan  mutlu olmak için  çalışmaya mecburuz.  Bu hayatta hepimizin kendimize, ailemize ve içinde yaşadığımız ülkemize karşı sorumluluklarımız vardır. Bu sorumlulukları yerine getirmek için de çalışkan ve üretken  bir insan olmak gerekir. 

Çalışan insana,  ekmeğini alın teri ile kazanan insana  her yerde saygı gösterilir ve bu insan el üstünde tutulur. Çalışan insan hem kendi mutlu olur, hem de çevresini mutlu eder. Böyle insanlara  da hayranlık duyulur ve saygı gösterilir.  Çalışmak Yüce Allah’ın bize verdiği çok anlamlı bir görevdir. İnsan sabahtan akşama kadar evde boş boş otursa kafayı yer. Oysa çalıştığımız zaman hem fiziğimiz hareket halinde olur hem ruh halimiz iyi olur hem de kimseye  muhtaç olmayız. Bu kişinin kendini daha güçlü ve daha mutlu hissetmesini sağlar.  Mesela  engelli olmak da kişinin çalışmasını engellemez. Çevremize baktığımızda çalışan engelli kimseleri gördüğümüz zaman  o  özel insanlara, o değerli insanlara daha fazla  hayranlık duyarız ve o kimseleri daha çok takdir ederiz. Çünkü  hazıra  alışmamışlardır ve çalışmışlardır.

Böyle çalışkan insanlar  da olduğu zaman ülkemiz daha çok gelişir  ve ilerler. Çalışan insanın  o masum yüzünü görmek, o saflığını görmek ve yüzündeki  insanlığı görmek de insana ayrı bir huzur verir ve insanda ayrı bir hayranlık uyandırır.

‘’Bir Ulusun Büyüklüğü Nüfusun Çokluğu Değil Akıllı Ve Erdemli Kişilerin Sayısıyla Ölçülür.’’ Sözü İle İlgili Kompozisyon


‘’Bir Ulusun Büyüklüğü  Nüfusun Çokluğu Değil Akıllı Ve Erdemli Kişilerin  Sayısıyla Ölçülür.’’ Sözü İle İlgili Kompozisyon Yazınız.

Ulusların büyüklüğünü ve  gelişmişliğini  nüfusun çok fazla olması tek başına etkili olmaz. Çünkü dünyada nüfusu çok fazla olan ülkeler vardır fakat dünyanın en gelişmiş ülkeleri arasında yer almaz. Bir milleti büyüklüğünü o milletin fertlerinin  bilim ve fen yönünden, eğitim yönünden, sosyal ve ekonomik yönden gelişmişliği belli eder. 

Ulusların büyüklüğünü o ülkede yer alan akıllı , çalışkan ve güzel ahlaklı insanların olması belli eder. Dünyanın en gelişmiş ülkeleri arasında yer almak için milletimizin her bir ferdinin eğitime, bilime ve ilime çok önem vermesi  gerekir. Bir ülkede nüfus çok fazla da olabilir. Nüfus fazla olduğu halde akıllı ve erdemli kişiler de o ülkede çoksa işte böyle uluslar daha güçlü ve daha da gelişmiş olurlar. Bizler de ülkemizin her alanda gelişmesi için çok çalışmalıyız ve  erdemli, eğitimli, bilinçli insanlar olmalıyız. Ülkemizin dünyanın en gelişmiş ülkelerinden biri haline getirmek için çaba göstermeliyiz ve ilim ve fen yolunda ilerlemeliyiz.

Akıllı ve erdemli insanların çok olduğu  ülkede gerileme diye bir durum söz konusu olamaz. Nüfusu fazla olduğu halde akıllı ve erdemli kimselerin az olduğu ülkede ise gelişme bir durum olamaz.

‘’Yarının Doğası Bugünden Yaratılır.’’ Cümlesi İle İlgili Kompozisyon Yazınız.

‘’Yarının  Doğası  Bugünden Yaratılır.’’ Cümlesi İle İlgili Kompozisyon Yazınız.

Bizlere sayısız nimet  sunan doğa, tüm canlılar için hayati öneme sahiptir. Havanın, suyun, toprağın temiz olması, yeşil alanların korunması gerekir.  Doğaya sahip çıkılmadığı zaman, doğa yok edilmeye  başlandığı zaman bunun olumsuz sonuçlarını  dünyadaki tüm canlılar  canı ile öder. Bunun için bugünden doğamıza sahip çıkmalıyız  ve doğamızı korumalıyız. 

Çocuklarımız küçük yaşta bilinçli yetiştirmeliyiz ve içlerine doğa bilincini yerleştirmeliyiz. Çevreyi kirletmemeliyiz. Yerlere çöplerimizi  atmamalıyız.  Herkes evinin önünü, çevresini temiz tutmalıdır.  Kozmetik ürünler daha az kullanılmalı ve doğaya zarar verilmemelidir. Yeşil alanlar yok edilmemelidir. Ormanlar yakılıp yıkılmamalıdır. Doğamızı her zaman korumalıyız. Yarının doğasını bugünden yaptıklarımız belirler. Bunun için bugünden işe koyulmalı ve el birliği ile doğaya katkı sağlanmalıdır.  Her yıl ağaç dikme  törenleri olmalıdır, ağaç dikme bayramı olmalıdır ve her insan yılda en az bir kere ağaç dikmelidir. Devlet orman  yangınları konusunda gerekli tedbirleri almalıdır, sanayiden çıkan zehirli gazların doğaya fazla karışmaması için gerekli teknolojik ürünler  yapılmalıdır.

Kimyasal ürünler  fazla kullanılmamalı, toprak kirletilmemelidir. Doğanın önemi ile ilgili şu söz de unutulmamalıdır: ‘’ Doğa insan olmadan da yaşar  ama insan doğa yok olduktan sonra yaşayamaz.’’ Paul Ehrlich

Kırgızların Sosyal Yaşantıları Ve Dil Özellikleri Hakkında Araştırma Yapınız.


Kırgızların Sosyal Yaşantıları Ve Dil Özellikleri Hakkında Araştırma Yapınız.

Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’tir. Dağlık ve  engebeli bir yapıya sahip olan ülkedir. Kırgızların en önemli geçim kaynağı tarımdır fakat tarıma ayrılan toprakların oranı azdır. Sığır, koyun ve keçi besiciliği yapılır. Geçimlerini tarım ve hayvancılıktan sağlarlar. Kırgızların kültürü göçebe yaşam tarzı şeklindedir.

Göçebe yaşamın etkilerini yaşamlarının her alanında görebiliriz. Keçeden yapılmış göçebe çadırları vardır. Bu çadırlarda yaşarlar. Ailede erkek çocuk varsa bu çocuk büyüyüp evlenince kendi çadırını kurar ve yaşamını o çadırda idame ettirir. Milli şapkaları vardır. Bu şapkaya kalpak denilir. Kalpak genel olarak   kırsal kesimde daha çok  kullanılmaktadır. Bu şapka her mevsim kullanılabilir. Kırgızistanlıların  çalgısı vardır. Bu çalgının adı komuzdur. Komuz çalgısı üç tellidir ve el ile çalınmaktadır . Düğünlerde, bayramlarda, özel törenlerde komuz adındaki çalgı çalınır. Ayrıca   göçebe oyunları da vardır. Bu oyunlara örnek verecek olursak; kök börü, dokuz taş, kız  yakalama, oğlak kaçırma, at güreşi vb. gibi oyunları vardır. Kırgız Türkleri geleneklerine çok bağlıdır ve güçlü bir gelenekleri vardır. Milletine bağlı olan halk sevgi, saygı, sadakat gibi değerlere de çok önem verir. Aile yapılarına, akrabalık ilişkilerine çok önem verirler.  Çok önemli destanları vardır. Bunun adı ise Manas Destanıdır.


Kırgızların resmi dili Kırgızca ve Rusça’dır. Kırgızca Altay dillerinin içinde gruplanan Türk dillerinin Kıpçak  sınıfına ait bir dil olma özelliğini gösterir. Kırgız alfabesi 36 harften oluşur. Bu harflerin 22’si ünsüz harfler, 8’i ise ünlü harflerdir. 2 tanesi inceltme harfi, 4 tanesi ünlü ve ünsüz birleşimini ifade eden harflerden oluşur.

Türk Kültüründe Misafirin Önemini Ve Misafirliğin Sosyal Hayattaki Yerini Belirten Konuşmanızı Arkadaşlarınıza Sununuz.


Türk Kültüründe Misafirin  Önemini Ve  Misafirliğin  Sosyal Hayattaki  Yerini Belirten Konuşmanızı Arkadaşlarınıza Sununuz.

Misafirperverliğin  kültürümüzde çok ayrı bir önemi vardır. Bizi başka milletlerden farklı kılan en önemli yanımız da milletçe misafirperver oluşumuzdur. Misafir demek evin bereketi demektir.  Misafire hizmet etmek, misafir gelmeden çeşitli hazırlıklar yapmak ve misafirleri en  iyi şekilde ağırlamak çok güzel ve erdemli bir davranıştır.

Kimi misafirler günübirlik olarak gelir, kimileri ise birkaç gün kalır. Bunun için  ev hanımları günler öncesinden hazırlıklara başlar. Evini tertemiz yapar ki gelen misafir temiz bir yerde otursun, temiz yiyecekler yesin ev sahibinden memnun kalsın. Daha sonra misafir için ev terliği,  el işlemeli havlular konulur ve misafirin rahat etmesi , ev sahibi elinden gelen her türlü fedakarlığı yapar. Her ne kadar misafir ağırlamak zorlu bir süreç de olsa insan ilişkilerine olumlu yönde etkisi vardır. Çünkü gelen misafirle konuşmak, dertleşmek kişiyi rahatlatır ve kişinin daha  da sosyal kimse olmasını sağlar. Gelen misafirlerin ev sahibine yaptığı hizmetler için teşekkür etmesi,  ona değer vermesi de ev sahibini  çok mutlu eder. Bunun için misafirlere her zaman önem vermeliyiz. 

Bir araya gelen yakınlar gündemden, dünyada olan  olaylardan, haberlerden konuşarak  iletişim daha da güçlü hale gelir ve aynı  zamanda bilgi alışverişi de olur.  Misafirperverliğin olması da kültürümüzü daha çok zenginleştirir ve gelecek kuşaklar da misafirperver olur ve millet olarak başka milletlere de güzel örnek oluruz.

“Misafir on kısmetle gelir; birini yer, dokuzunu bırakır.” Atasözü İle İlgili Kompozisyon

“Misafir on kısmetle gelir; birini yer, dokuzunu bırakır.” Atasözü İle İlgili Kompozisyon

Misafir ağırlamak, misafire hürmet göstermek vb. kavramlar Türk milleti için son derece önemlidir. Bizim insanımız misafiri çok sever ve misafir ağırlamaktan da onur duyar.

İnançlarımız gereği başkalarına verdikçe Allah’ın da bizlere daha çok vereceğini biliriz. Bu atasözünde de büyüklerimiz Allah’ın gönderdiği misafirlerle birlikte o eve bolluk ve bereket de gönderdiğini, misafirin bu bereketin ancak onda birini yiyebileceğini anlatmak istemiştir. Yani misafir gelince evdekileri yiyip içip gidecek gibi bir düşünceye kapılmamak gerekir. “Tanrı misafiri” diye bir ifade vardır. Yani tanrı misafiri Allah tarafından gönderilen miafir demektir. İşte bu yüzden bizler Allah tarafından gelen birisine iyi bir muamelede bulunduğumuz zaman Allah katındaki değerimizin artacağına inanırız. Biz misafire ikramda bulundukça Allah’ın  da evimizin bolluk ve bereketini artıracağına inanırız.

Maalesef günümüzde birçok güzel adetimiz unutulmaya başladığı gibi misafirliklere bakış da değişti. Çalışan insanlar hafta içi çalıştığı için hafta sonu da yine hafta içi çalıştığı ve dinlenmesi gerektiğini düşündüğü için pek de misafir istemiyor. Hal böyle olunca da ilişkiler eskisi gibi samimi olmuyor. Bu durum da yardımlaşma ve dayanışmanın azalmasına neden oluyor. Yeni nesiller olarak bizlere düşen bu güzel geleneklerimizin unutulmaması için mücadele etmektir.





Aile Ve Huzur İle İlgili Kompozisyon Yazınız.


Aile Ve Huzur İle İlgili Kompozisyon Yazınız.

Anne, baba ve çocuklardan oluşan aileye çekirdek aile denir. Babaanne, dedenin olduğu aileler ise geniş ailedir.  Aile bir toplumun temel  taşıdır.  Güzel ahlakın verildiği, eğitimin ilk olarak verildiği yer ailedir.  Eğitimli ve ahlaklı çocukların yetişmesi geleceğimizi daha da   güçlü kılar ve yarınlarımız daha  güneşli olur. 

Huzur denince akla ise aile gelir. Çünkü insanın  huzuru bulacağı yer ailesidir.  Huzurun var olması için de aile bireylerinin birbirine saygılı olması gerekir. Aile içinde sevgi, saygı, hoşgörü gibi temel değerler olduğu zaman o ailede huzurun olmaması gibi bir şey düşünülemez. Anne ve baba birbirine karşı  nazik olmalı, asla  kaba davranışlarda bulunmamalıdır. Baba işten yorgun argın geldiği zaman evde sıcacık yemeği yapılmalıdır. Evin hanımı eşini güler yüzle karşılamalı ve ona  karşı anlayışlı ve sevecen olmalıdır. Çocuklar okuldan geldiği zaman sıcacık bir aile sofrası kurulmuş olmalıdır. Aile bireyleri birlikte çeşitli etkinlikler yapmalıdır. Zor zamanlarında yardımlaşarak ve dayanışma içinde hareket ederek  iş birliği yapmalı ve zorlukların üstesinden gelmelidir .

Huzurun olmadığı, güvenin, sevgi ve saygının olmadığı aileler çabuk yıkılır ve kolay kolay da toparlanamaz. Sevgi ve saygının olmadığı bir ailede yetişen çocuk da mutlu olmaz ve ileriki yaşamında da zorluklar çeker. Bunun için ailede önce huzur olmalı. Aile bireyleri çocuklarına güzel örnek olmalı, sevgi ve saygı her daim var olmalıdır.

Çocuk Sevgisi İle İlgili Kompozisyon Yazınız.


Çocuk Sevgisi İle İlgili Kompozisyon Yazınız.

Masumiyetin, doğallığın, olduğu gibi görünmenin en  önemli göstergeleri, en canlı varlıklarıdır çocuklarımız.  Çocuklar bu dünyanın   renkli çiçekleri,   sevgi  yumakları ve geleceğin ise sağlam temelleridir. Çocuk sevgisi herkesin içinde olması gereken bir sevgidir. Sevgiye, ilgiye ihtiyaç duyan, oyunlar oynayarak mutlu olan ve hiç kimseye kötülüğü dokunmayan kimselerdir çocuklar. Keşke  herkes çocuk ruhlu olsa, keşke  herkeste çocuk saflığı olsa o zaman dünyada ne savaş olur ne de kargaşa. 

Çocuklar bu dünyanın neşesi, sevinci, mutluluk kaynağıdır. Çocuklar olmadan, içimizde çocuk sevgisi olmadan hayat ne kadar anlamlı olurdu düşünemiyorum bile. Çünkü bu hayatı güzelleştiren, bu hayata anlam katan kişiler bizim en değerlilerimiz çocuklarımız, kuzularımızdır. Onları her zaman çok sevmeliyiz. Hiçbir çocuğun üzülmemesi için herkes üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeli ve çocuklar  asla sevgisiz ve ilgisiz büyütülmelidir. Her çocuk çocukluğunu yaşayarak büyümelidir.  Onların sevgisi olmadan yaşam da  olmaz. Onlar varsa yaşamın anlamı ve yaşamın sevinci var.

Tüm çocuklar benim için çok değerlidir  ve her biri benim için hazinedir, zenginliktir, değerdir, kültürümüz emanet edeceğim  varlıklardır. Onları çok ama çok sevmeliyiz ve onları geleceğin sevgili, saygılı insanlarına dönüştürmeliyiz.

Erken Kalkmanın İnsan Ve Toplum Açısından Faydaları Nelerdir?

Erken Kalkmanın İnsan Ve Toplum  Açısından Faydaları Nelerdir?

İşlerimizi zamanında yapmak için, sağlıklı olmak ve daha zinde olmak için  her zaman erken kalkmalıyız. Erken kalkan insan kendini daha iyi ve daha mutlu hisseder. Sabahın ilk ışıkları uyanmak, güneşi görmek içimizi aydınlatır. Erken kalkan kimse kendini daha iyi hissettiği için daha güçlü olur ve işlerini de daha iyi yapar. İşlerini iyi yapan insan da hem kendisine hem de içinde yaşadığı topluma faydalı olur. İnsan akşam erkenden yatıp sabah erken kalkarsa kendini daha güçlü hisseder ve gün içinde de çalıştığı işten daha çok verim alır.







Sabah kalkan kimseler,  tembellik etmez ve devamlı çalışarak içinde yaşadığı topluma, hatta dünyaya faydalı bir insan olur. Erken kalkan insan önünde koca bir gün olduğu için işlerini telaşla yapmaz. Kaygılı olmaz. Plan ve program doğrultusunda hareket ederek işlerini zamanında bitirmiş olur.  Erken kalkan insan aynı zamanda güneş ışığından da daha fazla faydalanır ve elektrik tasarrufu da sağlanmış olur. Bundan  toplum olarak hepimiz kazançlı çıkarız. Erken kalkan kişinin odaklanma gücü artar, sabah sağlıklı bir kahvaltı eder,  egzersiz edecek zamanı olur. Kısacası erken kalkan yol alır. Daha çok ilime ve bilime önem vermek için, uygar bir ülke olmak için çok çalışmalıyız  ve sabahın erken saatlerinde işe başlayarak  günümüzü güzel geçirmeliyiz. Erken kalkan insan sakin bir ortamda çalıştığı için başarılır ve içinde yaşadığı topluma da büyük katkılar sağlar. Büyük insanların çoğu da balarılarının sırrını her gün aynı saatte ve sabah erken kalkmalarına borçlu olduğunu söyler.

Çalışarak, erken kalkarak kimseye muhtaç olmayız. Böyle olunca da  alan el değil,  veren el oluruz ve toplum olarak daha başarılı ve daha çalışkan kimseler haline geliriz. İşte tüm bunlardan dolayı, vücut sağlığımız için ve gün içinde de daha dengeli olmak için erken yatmalı, erken kalkmalıyız. 

“Kaşağı” metninin ana fikrinden yola çıkarak bir hikaye yazınız. Hikayenize uygun bir başlık koyunuz


“Kaşağı” metninin ana fikrinden yola çıkarak bir hikaye yazınız. Hikayenize uygun bir başlık koyunuz

Keşke Söyleseydim

8. sınıfa giden Ahmet ve Ali çok iyi arkadaştırlar. Hem ilkokuldan beri sürekli sıra arkadaşı olmuşlardır hem de okul dışındaki zamanlarda sürekli birbirleri ile vakit geçirmektedirler. Çoğu zaman da evleri uzakta olduğu için getirdikleri yiyecekleri öğle arası birlikte sınıfta yemektedirler.

Yine öğle arası iki kafadar yemeklerini yerken Ahmet arkadaşını eğlendirmek için tahtanın önünde taklitler yapmaktadır. Ahmet taklit yaptıkça Ali gülmekte, Ali güldükçe Ahmet daha da coşmakta zaman zaman sıraların üstüne çıkıp, zaman zaman da etrafta koşuşturmaktadır. Tam coşkulu bir biçimde taklit yaparken Ahmet masadan zıpladı ve havaya kaldırdığı kolu tavanda asılı lambalara çarptı. Lambalar gürültülü bir şekilde yere düştü ve her tarafa dağıldı. Okul müdürü ve müdür yardımcısı koşarak sınıfa çıktılar ve manzarayı görünce haniniz yaptı bunu diye sordular. Çok korkan Ahmet bir anda,  Ali yaptı deyiverdi. Ali arkadaşının bu davranışına anlam veremese de yine de yalan söylüyor diyemedi. Müdür ve müdür yardımcısı Ali’yi alıp sınıftan çıktılar. Bir hafta sonra okul yönetiminin kararı ile Ali’ye okul değiştirme cezası verildi. Ali Ahmet’e neden böyle yaptığını hiç sormadı ama o günden sonra da bir kez olsun Ahmet ile konuşmadı.

Ahmet her gün Ali’yi mahallede görüyor ama yanına yaklaşamıyordu. Bu durum günden güne onun için dayanılmaz bir hal aldı. Bir gün özür diledi ama Ali’nin yüzüne bakarak küçümser bir gülüş fırlatması yaşadığı ıstırabı daha da şiddetlendirdi.

Sevgi Sözcüğünün Size Çağrıştırdığı Kavramları Yazınız. Bu Kavramlardan Birini Seçerek Bilgilendirici Bir Metin Yazınız.

Sevgi Sözcüğünün Size Çağrıştırdığı Kavramları Yazınız. Bu Kavramlardan Birini Seçerek Bilgilendirici Bir Metin Yazınız.

Sevgi Sözcüğünün Çağrıştırdığı Kavramlar: ilgi, saygı, emek, huzur, mutluluk, güven

Güven, yanında bulunduğumuz insan ya da insanlardan her hangi bir tehlikeye uğramayacağımızdan emin olmaktır. Sevginin olmazsa olmaz özelliklerinden birisidir güven. Çünkü hiçbir insan kendisine zarar vereceğini düşündüğü birisini sevemez.

Güven duygusu fiziksel manada zarar görmemenin ötesinde manevi anlamda da zarar görmemeyi ifade eder. İnsanlar sevdiği insanlardan kandırma, tehdit gibi olumsuz davranışlar görmeyi istemez. Birkaç kez bize yalan söyleyen birisine olan güvenimiz zaman içerisinde azalmaya başlar ve güvenimiz azaldıkça da sevgimizi kaybetmeye başlarız. Güven belki de sevginin temelini oluşturur. Küçük çocukların anne babalarının dışında birisinin yanında uzun süre kalamamasının sebebi büyük ihtimalle güven duygusu ile ilgilidir. Çünkü çocuk anne ve babası dışında kimseye güvenemez.

Sevgi ilgidir, sevgi emektir, sevgi mutluluktur ama belki de en fazla sevgi güvendir. Güven yoksa ilgi de yok, huzur da yok, mutluluk da yok çünkü. Bu sebeple sevdiğimiz insanların güvenini kaybedecek davranışlarda kesinlikle bulunmayalım.