Kompozisyon Örnekleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Kompozisyon Örnekleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Anne Sevgisi İle İlgili Kompozisyon Yazınız.

 

Anne Sevgisi İle İlgili Kompozisyon Yazınız.


Hayatın  zorlu koşuşturmacasında, yaşadığımız en güzel ve en acı günlerde her zaman bizim yanımızda olan ve bizi  bu dünyada koşulsuz seven tek kişidir annelerimiz. Yemeyip yediren, giymeyip giydiren, uyumayıp uyutan, hasta olduğumuzda yanımızdan bir an olsun ayrılmayan canlardır annelerimiz. Kendisinin dertleri, üzüntüleri, hayal kırıklıkları olsa bile bunu çocuklarına yansıtmamaya çalışan, yaşadığı her zorluğa rağmen ayakta dimdik durabilen sevdiklerimiz, en kıymetlilerimizdir annelerimiz.

 

İnsan kaç yaşına gelirse gelsin, annesi  ister hayatta olsun, ister olmasın yine de içinizdeki o anne sevgisi can çıkana kadar çıkmaz. Çünkü anne sevgisi , evlatlara Yüce Allah tarafından verilmiş olan muhteşem bir duygudur. Anneler çocukları için her türlü fedakarlığı yapar.  Anne sevgisi ile, anne şefkati ile büyümüş çocuklar ileriki hayatında mutlu ve merhametli bir çocuk olur. Çünkü sevginin temelini bile anne atar. Bunun için anneler dünyaya getirdikleri çocuklarını sevgi ile yoğurmalı, onlara sevgisini  her zaman hissettirmelidir.


 Çocukların da aynı şekilde onlar için  ellerinden gelen her türlü fedakarlığı yapması gerekir. Onlar yaşlandığı zaman tıpkı nazlı bir bebek gibi sevgiye, ilgiye, saygıya ihtiyacı olur. İncinmemeye, kırılmamaya ihtiyaçları olur. Eşimizle bile tartıştığımız zaman acaba evlatlarım benim yüzümden mi kavga ediyor diye düşünüp çocuklarını rahatsız etmek istemeyen bu  muhteşem kişileri asla üzmemeliyiz. Aile arasında yaşanan ufak ya da büyük sorunları onlara yansıtmamalıyız, onların kendilerini suçlu gibi hissetmelerine neden olmamalıyız.


 Annelerimizi her zaman başımızın üstünde tutmalıyız. Onlar yaşlandığı zaman ve bakıma muhtaç olduğu zaman annelerimizi huzur evlerine göndermemeliyiz, yanı başımızdan ayırmamalı, yaşlılıklarını gelinleri ile, damatları ile, torunları ve çocukları ile geçirmelerini sağlamalıyız. Bizim iyiliğimiz için verdikleri nasihatleri tutmalıyız.


  Onlara ara sıra sürprizler yapmalıyız ve sevgimizi  bir demet gül ile yada bir demet papatya ile dile getirmeliyiz. Yaşanılan güzel anılar, acı günler onlarla birlikte akıp gitmiştir. Onun için gelecekte yaşayacağımız her güzel anımıza onları da dahil etmeliyiz ve onları canımızdan bile çok sevmeliyiz. Şunu unutmayalım ki  Allah’ın rahmetinin en güzel tecellisidir anne.

“Allah Bu Millete Bir Daha İstiklal Marşı Yazdırmasın.” Sözünü Açıklayınız.

 

“Allah Bu Millete Bir Daha İstiklal Marşı Yazdırmasın.” Sözünü Açıklayınız.


18 Mart Çanakkale Deniz Zaferini ve Şehitlerimizi andığımız şu günlerde aklımıza Mehmet Akif Ersoy’un gelmesi kadar doğal bir durum yoktur. Vatan sevdalısı, millet sevdalısı bu koca şair, bu imanlı İstiklal Marşı şairi yazdığı şiir ve şiirler ile milletinin gönlüne taht kurmuş büyük bir dava adamıdır. Çok çetin koşullarda kazanılmış İstiklal Savaşı tüm dünya ülkelerine örnek olmuş bir savaştır. Çünkü bu savaş;  Türk milletinin vatanına ne kadar sevdalı olduğunu, hayatı pahasına da olsa vatanını, bağımsızlığını, namusunu ve onurunu korumak için  ne çileler çektiğinin en büyük ispatıdır. 


Bu kahraman milletin asil evlatları, asil şehitleri ve gazilerine ne kadar minnet duysak azdır. Bağımsızlık bir milletin güç göstergesidir, özgürlüğüdür, tıpkı bir kuş gibi hürriyetine bağlılığıdır. Her şeyin özüdür aslında şu söz: “İlle de vatan ille de vatan.”



 Ömrünün son günlerinde arkadaşları ile  birlikteydi Mehmet Akif Ersoy. Konu konuyu açıyordu, söz İstiklal Marşı’na gelmişti.  Saygıdeğer şairimiz Mehmet Akif Ersoy hasta yatağındayken  dostları ve arkadaşları ona şu soruyu sormuştur:  “ Acaba yeniden ele alıp  yazsanız daha iyi olmaz mı? Bunun üzerine hasta yatağından kalkıp bir anda  arkadaşlarının karşısına dikilen büyük üstat şunu söylemiştir:  Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın.” İşte bu sözün anlamı da şudur. Bizim milletimiz bağımsızlığına ve haysiyetine düşkün bir millettir. Devletimiz ve vatan topraklarımız bir daha başka ülkelerin himayesi altına girmesi tehlikesi altında bulunmasın, bir daha  vatanımızın elden gitmesi diye bir tehlike ortaya çıkmasın, bu millet, bu vatan toprakları yok olmasın demek istemiştir  Mehmet Akif Ersoy. 


Allah bu milleti  hep var etsin, vatan topraklarının elden çıkma gibi bir kaygısı bir daha asla yaşanmasın, Anadolu köyleri, kasabaları bir daha düşmanın ateşi ile yanmasın, o koca yürekli , yiğit anaların ciğeri evlat aşkı ile evlat kaybı ile yanmasın. 


Ülkemiz hep güçlü olsun, ilim ve bilim yolunda, Allah yolunda, iman yolunda gelişsin ve bir daha İstiklal Marşı gibi büyük şiir yazılmaya gerek kalmasın. Vatanımız hep var olsun, milletimiz, dinimiz, kültürümüz hep var olsun ve sonsuza kadar sürsün demek istemiştir büyük adam Mehmet Akif Ersoy.

Merhametli Olmakla İlgili Kompozisyon Yazınız.

 

Merhametli Olmakla İlgili Kompozisyon Yazınız.


İnsanı insan yapan, insana en yakışan erdemli davranışlar vardır. Yardımsever olma, vatansever olma, empati kurabilme,  işbirliği içinde hareket etme, güzel ahlaklı olma vb. gibi. Bunların içinde en önemlilerinden biri de merhamet duygusuna sahip olabilmedir. Çünkü merhametli olan insan, içinde hiçbir canlıya karşı kötü his bulunmayan,  yüreğindeki güzellikleri çevresine yaymak için elinden gelen her türlü fedakarlığı yapan kimsedir. Merhametli olan insanın gözündeki bakış bile insanı mest eder. Çünkü o kişinin o sıcak ve sevgi dolu bakışları, her türlü iyiliğe hazırım imaları insanı mutlu eder.


  Merhametli olan kimse yardıma ihtiyacı olan kimselere gece gündüz, soğuk sıcak, kolay zor demeden yardım eder. Yoksullara, ana ve babasını yitirmiş öksüz ve yetimlere, yolda kalmışlara, hasta olan ve yardıma ihtiyacı olan yaşlılara ve daha birçok muhtaç olan insana yardım ederler. Çünkü merhametle yoğrulmuş insanlar kendine ve çevresine faydalı olmak için, mutlu olmak için, işe yaramak için durmadan iyilik peşinde koşarlar. Özellikle de sokak hayvanlarına, açlıktan ve susuzluktan ölmek üzere olan o masum canlılara merhametli insanlar destek olur. Böyle insanlar olduğu sürece insanlık da ölmemiş olur. Merhametten nasibini almamak ise çok vahim bir durumdur. Merhametsiz olan, insanlara, hayvanlara zalimlik yapan ve eziyet çeken kimseler ise ne yazık ki insanlıktan nasibini almamış kimselerdir. Allah böyle insanları da ıslah eylesin.




Merhamet ile  ilgili şu özlü sözler de  son derece anlamlı ve insanı iyiliğe, güzelliğe yönlendiricidir.

“ İnsanlara merhamet etmeyene, Allah merhamet etmez.” Sevgili Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa.

“ Nerede akarsu olursa orada yeşillik. Nerede kardeşlik olursa orada merhamet olur.” Mevlana Celaleddin Rumi.

8 Mart Dünya Kadınlar Günü İle İlgili Kompozisyon Yazınız.

 

8 Mart Dünya Kadınlar Günü İle İlgili Kompozisyon Yazınız.

 Birleşmiş Milletler tarafından 8 Mart Dünya Kadınlar Günü olarak tanınan bu gün kadınlar için önemli bir gündür. Temelini  insan haklarına dayandıran bu gün kadınlarımızın siyasi ve sosyal bilincinin  geliştirilmesine, sosyal, siyasi ve ekonomik  başarılarının  kutlanmasına önem vermiştir.  Buradaki amaç kadın haklarının önemli olduğuna dikkat çekmektir.


Amerika Birleşik Devletleri’nin New York eyaletinde fabrikada esir gibi çalıştırılan kadınlar, daha iyi çalışma şartları için ve erkekler ile aynı haklara sahip olmak için 8 Mart 1908 tarihinde  greve gitmişlerdir. Yaşanan  onca zorluğa ve kayba rağmen kadınlar haklarını aramaktan vazgeçmemişlerdir. En sonunda amaçlarına ulaşmışlardır.

 

Kadınlar toplumu toplum en temel değerlerimizdir. Kadın ve erkek arasında ayrım yapılmamalıdır. Erkeğin üstünlüğü, erkek  egemenliği  diye bir kavram olmamalıdır. Önemli olan kadın ya da erkek olmak değil önemli olan insan gibi insan olabilmektir. Her insan  değerli ve biriciktir. Bunun için bizler de bu hümanist yaklaşımı benimsemeliyiz. Kadınların olmadığı bir dünya çöle  dönüşmüş çorak topraktan başka bir şey değildir. Kadınlarımızdır dünyayı değiştiren, dünyaya yön veren. Kadınlarımızdır vatana, millete hayırlı ilim ve bilim insanı yetiştiren. Her başarılı bir erkeğin arkasında başarılı kadınların,  girişimci kadınların olduğunu aklımızdan çıkarmamalıyız. 


Kadınlarımız her alanda görev almalıdır ve onlara gereken değer koşulsuz, şartsız verilmelidir. Eskilerde olduğu gibi kadınlar ağır şartlarda  çalıştırılmamalı, onlar baş üstünde tutulmalıdır. Kadınları aşağılayan, kadını cinsel obje gibi gösteren her türlü cahil düşüncelere karşı çıkılmalıdır. Hem annelik gibi   özel bir görevi yerine getiren, ilim yolunda çalışıp ülkesine ve dünyaya fayda sağlayan hem de vatanına ve milletine hayırlı evlatlar yetiştiren kadınlarımızın kadınlar gününü en içten dileklerimle kutlar, analarımızın ise ellerinden öperim.




Mustafa Kemal Atatürk’ün kadınlara verdiği değeri belirten şu sözü de unutmamalıyız:

“Dünyada her şey kadının eseridir. Kadınlarımız eğer milletin gerçek anası olmak istiyorlarsa, erkeklerimizden çok daha aydın ve faziletli olmaya çalışmalıdırlar.”

Çevremizi Korumak Ve Dünyamızı Güzelleştirmek ile İlgili Bir Metin Yazınız.

Çevremizi Korumak Ve Dünyamızı Güzelleştirmek ile İlgili Bir Metin Yazınız.


Çevremizi korumak ve dünyamızı güzelleştirmek bu dünyada yaşayan her insanın sorumluluğu olmalıdır. Çevremizi korumak için öncelikle bilinçli insan olunması gerekir. Bilinçli olmak için de okumalıyız, araştırmalıyız, gündemdeki haberlerden ve dünyadaki son gelişmelerden haberdar olmalıyız. Her insan ilk önce kendi evinin önünü temiz tutmalıdır. Daha sonra zaten çevremiz de güzel olur, dünyamız da yaşanılır bir dünya olur.


 Havayı, suyu ve toprağı temiz tutmalıyız. Sularımıza, toprağımıza zehirli kimyasal atıklar atmamalıyız. Bir kereden bir şey olmaz deyip yediğimiz çikolata ya da cips kabuklarını sokaklara atmamalıyız.  Boş yere su israfı yapmamalıyız. Evde kullanmadığımız odaların ışıklarını kapatıp oturduğumuz odanın ışığını yakmalıyız. Kullanmadığımız dondurucu ya da buzdolaplarının fişini çekmeliyiz ve elektrik  tasarrufu sağlamalıyız. Su ısıtıcısı gibi elektrikli aletleri mecbur olmadığımız sürece kullanmamalıyız.


Gelecek nesillere temiz bir çevre ve temiz bir dünya bırakmak için elimizden gelen her fedakarlığı yapmalıyız. Gideceğimiz yer yakın bir yerse arabamızı kullanmamalıyız ve gideceğimiz yere yürüyerek gitmeliyiz. Bunu yaptığımız zaman taşıtlardan çıkan gazın zararlı etkilerinden havayı, çevreyi korumuş oluruz. Böylece  havaya karışan fazla karbondioksiti azaltmış oluruz.

 

Çevremizi ve dünyamızı güzelleştirmek için tüketim çılgını insanlar olmamalıyız. İhtiyaç fazlasını maddi durumu olmayanlara vermeliyiz. Evimizde geri dönüşüme gidebilecek eşyaları atmamalıyız. Tek kullanımlık plastik tüketimini azaltmalıyız. Zehirli gaz salınımını azaltmalıyız. Doğada çözünebilen  doğa  dostu temizlik malzemeleri kullanmalıyız.


 Bol bol ağaç dikmeliyiz, ormanlarımızın sayısını artırmalıyız. Pikniğe gittiğimiz yerleri kirletmemeliyiz ve yaktığımız mangalın ateşini söndürmeden oradan kalkıp gitmemeliyiz. Çevre dostu olmalıyız ve çevreyi kirletenleri uyarmalıyız. Çok sayıda katlı apartmanlar yapmak yerine çok sayıda yeşil alanların artmasını sağlamalıyız.  Doğa dostu yakıtlar kullanmalıyız. Doğaya zarar veren yakıtları kullanmamalıyız. Güneş enerjisinden ve rüzgar enerjisinden yararlanmalıyız.


 Çevremizi ve dünyamızı güzelleştirmek için doğamızı korumalıyız ve doğanın bize verdiği güzellikleri hunharca kullanmamalıyız.  Nazım Hikmet  Ran’ın da dediği gibi  “Bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçe yaşamasını bilmeliyiz.”

Koronavirüs Sürecinde Zarar Gören ve Fayda Sağlayan İş Kolları İle İlgili Kompozisyon Yazınız.

Koronavirüs  Sürecinde Zarar Gören ve  Fayda Sağlayan  İş Kolları  İle İlgili Kompozisyon Yazınız.


Dünyada ilk olarak Çin’in Vuhan kentinde ortaya çıkan koronavirüs  kısa zaman içinde dünyanın hemen hemen her  yerine yayılmıştır.  Başta fazla dikkate alınmayan bu virüsün ne kadar önemli, ve aynı zamanda can alan bir virüs olduğu zaman içinde anlaşılmıştır. Virüs henüz bitmemiştir,  mutasyona uğramış ve yeni mutasyona uğramış virüs türleri ortaya çıkmıştır. Bu süreçte insanlar eve kapandığı için, sosyal mesafe  olması gerektiği için çoğu insan işinden ayrı kalmak zorunda kalmış,  bundan dolayı da maddi sorunlar olmaya başlamıştır. Koronavirüs  küresel ekonomiyi de olumsuz yönde etkilemiştir.


 Hava yolu şirketleri durma noktasına gelmiş, turizm sektöründe sıkıntılar yaşanmış, fuarlar bir bir iptal olmuş, eğlence sektörü (konser, tiyatro, sinema)  durma noktasına gelmiş, lokantalar kapatılmış, maçlar ertelenmiş, tribünler boş kalmış, kredi çeken insanlar kredilerini ödeyememiş ve  çekler karşılıksız çıkmıştır. Virüsün etkisi ile petrol şirketleri  de büyük zarara uğramıştır.


Ham petrol fiyatları hızla gerilemiştir. Uçaklar hava alanlarında kalmış, gemiler ise  limanlarda demirlenmiştir. Küresel ölçekte ticaret gerçekleştiren şirketler de bu durumdan olumsuz etkilenmiştir. Tekstilden otomotive kadar çoğu iş sektörü bu durumdan ciddi anlamda olumsuz etkilenmiştir.  Tüm bunlar olunca da insanlar işsiz kalmak zorunda kalmış ve insanların ekonomik geliri düşmüş hatta hiç gelir elde edemeyecek duruma düşen çok sayıda aileler olmuştur. Maddi ve manevi anlamda boşluğa düşen işsiz insanlar psikolojik anlamda da zorluklar yaşamaya başlamışlardır.


Koronavirüs sürecinde fayda sağlayan iş kolları ise şunlar olmuştur:

Virüs nedeniyle en fazla maddi gelir elde eden fayda sağlayan iş sektörü dezenfektan üreticileri ve hijyen üreticileri olmuştur. Şirketler siparişlere yetişemez duruma gelmiştir.  Çünkü sabuna, kolonyaya, dezenfektanlara talep patlaması yaşanmıştır. Kimi ülkelerde ise bu ürünler karaborsaya düşmüştür. Eczane ve ilaç şirketleri fayda sağlamıştır. Virüse çözüm olacak ilacı geliştirmek isteyen ilaç şirketleri birbirleri ile kıyasıya rekabet içine girmiştir. Eczanelere de talep fazla olmuştur. Bağışıklığını güçlü tutmak isteyen insanlar vitamin hapı almak için, çeşitli ilaçlar almak için  ve   virüsün olumsuz etkilerinden korunmak için  eczanelere talep fazla olmuştur. Maske alımı, dezenfektan alımı da eczanelerin fayda görmesini sağlamıştır.

Yine baktığımızda gıda üreticilerinin bu dönemde büyük fayda sağladığını görmekteyiz. İnsanlar virüsün başladığı ilk aylarda paniğe kapılmış ve kıtlık olacağı kaygısına kapılmışlardır. Bu da gıdaya olan talebi artırmıştır. İnsanlar akın akın marketlere koşmuşlar ve çoğu zaman akşam olmadan marketteki gıdalar kısa sürede tükenmeye başlamıştır.

Genellikle kuru gıdalara ve makarnaya talep fazla olmuştur. Hatta bazı sitelerde bir paket makarnanın fiyatı 300 TL olarak satılmaya çalışılmıştır. Yine gıda fiyatları da karaborsaya düşmüştür. Sinemalar, tiyatrolar kapatılınca televizyon izlemeye eğilim artmış ve bazı şirketlere talep artmıştır. Örneğin; Netflix gibi. Borsadaki aracı kurumlar da virüs sürecinde fayda sağlamıştır. Parasının değerinin düşmesini istemeyenler döviz ve borsa yerine altına yatırım yapmayı tercih etmişler ve bu durum da aracı kurumlara yaramıştır. Umarım bu virüs kısa zamanda sona erer ve dünyamız normal sürecine döner. İnsanlar bilinçli olursa ve maske, mesafe ve hijyene dikkat ederse normal hayata dönmemiz de de çabuk olur. Yeter ki bilinçli ve düşünceli  bireyler olalım.




 

En Büyük Hayalim Konulu Kompozisyon Yazınız.

 En Büyük Hayalim Konulu Kompozisyon Yazınız.


Hayal kurmak  beni çok mutlu eder. Çünkü hayallerle yaşar insanoğlu. Hayal kurarak istediğim şehirlere giderim, istediğim ülkeleri gezerim ve her şeyi yapabilme imkanına sahip olurum. Ama bazı hayaller vardır ki bunların hayatta gerçekleşmesi  gerekir . Gerçekleşmesi için de bizim çalışmamız ve kendimizi  yormamız gerekir.


İşte bu hayallerden biri de benim hayalimdir. Benim hayalim şudur:  Sorumluluklarımı yerime getirdikten sonra, istediğim mesleğe sahip olup emekliye ayrıldıktan sonra ülke ülke gezmek istiyorum. En çok gitmek istediğim ülkeler ise Finlandiya, Amerika Birleşik Devletleri, İtalya, İspanya  ve Rusya’dır. Ortadoğu ülkelerinden ise İran’a gitmeyi ve oradaki tarihi yerleri görmek istiyorum. Gittiğim yerlerde bir hafta tatil yapmak ve oranın kültürel özelliklerini öğrenmek istiyorum. Gittiğim ülkelerin eğitim sistemini, tarihi ve doğal güzelliklerini gezmek ve çeşitli bilgiler öğrenmek istiyorum. Doya doya gezmek, öğrenmek ve tatil yapmak istiyorum. Oralardan öğrendiğim bilgileri ülkeme dönünce insanlara anlatmak istiyorum.


 Hayalimin gerçekleşmesi beni çok mutlu eder. Diğer bir hayalim ise şudur: Yaptığım meslek alanında en iyisi olmayı istiyorum. Dünyada tanınmış alanında başarılı bir doktor olmak istiyorum.  Yaptığım ameliyatlar ile kurtardığım insanların yüzündeki mutluluğu görmek  istiyorum. Yaşamda bana mutluluk veren en  güzel duygu insanlığa faydalı işler yapmak ve arkamda koca bir iz bırakabilmektir. İşte benim en büyük hayallerim bunlardır.


Koronavirüs Sürecinde Yardımlaşma İle İlgili Kompozisyon Yazınız.

Koronavirüs  Sürecinde Yardımlaşma İle İlgili Kompozisyon Yazınız.


Bilindiği gibi koronavirüs  henüz sona ermemiştir. Yeni yeni mutasyona uğramış virüs türleri de çıkmaya devam etmektedir. Virüs sürecinde işten çıkmak ve çıkartılmak zorunda kalanlar maddi ve manevi olarak boşluğa düşmüştür. Çevreme baktığımda evine ekmek alamayan babalar eve gelmek istememekte kendilerini çok kötü hissetmektedirler. Bu durumda  aileler zor duruma düşmüş ve bu durum henüz bitmiş de değildir.

Her ne kadar normalleşme sürecinde yeni adımlar atılacak olsa da virüs tamamen sona ermediğinde bu durum böyle devam edecektir. Çoğu sektördeki iş kolları iflas etmiştir. Her ne kadar büyük şirketler zarar etmiş durumda olsa da küçük esnaf, okul kantinlerindeki çalışanlar, temizlikçiler ve daha nice insanlar kaç aydır işsiz bir şekilde evlerine kapanmak zorunda kalmıştır.  İşte bu durumda birlik olmanın zamanı gelmiştir.  İşi olmayan insanlara  , işi olan ve maddi durumu iyi olan insanlar elinden gelen her türlü yardımı etmelidir. Çevremizde yakından tanıdığımız komşularımıza,  akrabalarımıza yardım etmeliyiz ve onların bu zor süreçte elinden tutmalıyız.  Yardım kutuları hazırlamalıyız, paraya ihtiyacı olanlara para yardımı yapmalıyız ve sevdiğimiz insanları mutlu etmeliyiz. İnsana yakışır hareketlerde bulunmalıyız ve bu süreçte bencil davranmamalıyız.



Yardımseverliğin, şefkat ve merhametin en çok bu dönemde işe yarayacağını unutmamalıyız. Zor durumda olanlara yardım etmek ve insanların bu süreçte psikolojilerinin bozulmaması için elimizden geleni yapmak en büyük insanlık olur . Bizler böyle yaptığımız zaman bu zor günlerden hep birlikte başarı ile çıkarız. Yeter ki el birliği ile yardımlaşalım, maske, mesafe ve hijyene dikkat ederek bu virüsün de yok olmasını sağlayalım.

 

“Anadolu’da Kilim Demek, Özlemi, İnancı Ve Sevgiyi İlmek İlmek Dokumak Demektir.” Sözünden Yola Çıkarak Kompozisyon Yazınız.

“Anadolu’da Kilim Demek, Özlemi, İnancı Ve Sevgiyi İlmek İlmek Dokumak Demektir.”  Sözünden Yola Çıkarak Kompozisyon Yazınız.


Kilim, Anadolu kültüründe çok  önemli bir yere sahiptir. Anadolu kadınlarının bin bir emekle işlediği, dokuduğu kilimler günümüze kadar gelebilmiştir. Her ne kadar kilim dokuması eskisi kadar olmasa da bazı yörelerimizde bu kültürün izleri  hala devam etmektedir. Kilim başta şu amaçla dokunmaya başlamıştır:  Göçebe bir yaşamdan gelen atalarımız çadırların içine sermek için soğuktan ve nemden korunmak için kilim dokumuşlardır.


Başta bu amaçla dokunan kilimler zamanla sanatsal bir anlayışa dönüşmüştür. Kilim dokuyan kadınlar; kilime sevgisini, özlemini, umudunu, dertlerini yansıtmıştır. Kısacası duyguların  resme dökülmesi, çeşitli motifler şeklinde karşımıza çıkmıştır. Sevdiğinden ayrılan bir geç kız kilime üzüntüsünün , duygularının ilmeklerini işlemiştir. Onun dokuduğu kilimlerde ayrılık acısı vardır, özlem vardır, sevdiğine kavuşamamanın hissettirdiği duygular vardır. O zamanki genç kızlar şikayetlerini doğrudan ailelerine söyleyemedikleri için, çekindikleri için bunu kilimlere yansıtmışlardır.


Sevdiğine kavuşan bir geç kız mutluluğunun ilmeklerini kilime yansıtmıştır. Sevdiğine sözü olan, istekleri olan, şikayetleri olan bunu kilime aktarmıştır. O kilimlere bakılarak genç kızların nasıl bir duygu içinde olduğu da anlaşılmıştır. Kadınlarımız el becerilerini, estetik anlayışlarını, sabırlı olmanın ne derecede önemli olduğunu kilimlere ve halılara yansıtmışlardır. Onun için kilimin bizde çok ayrıdır.


Kilim dokumacılığı zamanla ticarete de dönüşmüştür. Maddi durumu olmayan kadınlarımız evlatlarına bakabilmek için, eşine yardımcı olmak için çeşitli kilimler dokumuş ve bunun geliri ile de ailesine destek olmuştur.


Daha sonra kilime olan ilgi zamanla artmış ve farklı ülkelerden  ülkemize gelen  turistler de  kadınlarımızın yaptığı kilimlere hayran kalmış, kilimin hikayesini esnaflardan dinleyerek etkilenmişler ve kilimlerimizden satın almışlardır. Böylece Türk kilimi dünya çapında tanınmaya başlamıştır. Buda hem kültürümüze katkı sağlamış hem de kadınlarımızın ne kadar yetenekli olduğunu gözler önüne sermiştir.

Başarı Ve Çalışmak İle İlgili Bilgilendirici Bir Metin Yazınız.

Başarı Ve Çalışmak İle İlgili Bilgilendirici Bir Metin Yazınız.


Yaşam bize  verilmiş  olan en büyük  armağandır. Ömür de bu süreç  içinde   hızlı bir şekilde akıp gider.  Bunun için de insanın kendine yapacağı en büyük iyilik çalışmak, hayata karşı mücadele etmek ve başarı merdivenlerinden  zor da olsa  tırmanabilmektir. Başarı ve çalışmanın koşulu ise kişinin kendine olan inancı ve güveni sayesinde gerçekleşir.  

 

İnsan  çalışarak başarılı olunca hem kendisine hem ailesine hem de içinde yaşadığı topluma faydalı olur. Başarılı olmak için de kişinin kendi kapasitesinin farkında olması gerekir. Hangi konularda iyi olduğumuz, hangi konularda kötü olduğumuzun farkında olmalıyız. Kapasitemizin farkında olmadığımız zaman ulaşılmayacak hayaller peşinde koşabiliriz. Buda zaman kaybından başka bir şey olmaz. Daha sonra ise düşünmeliyiz ve kendimize hedefler koymalıyız. Bu hedeflere ulaşmak içinde var gücümüzle emek  etmeliyiz. Amaçlarımızla ilgili araştırmalar yapmalıyız.  Bizim hedeflediğimiz işleri başaran insanların yaşam öykülerini okumalıyız ve o kişilerden bilgi, edinmeliyiz. Yani bizden bilgili ve deneyimli insanlara  her zaman danışmalıyız. Başarıya ulaşmak için bol bol kitap okumalıyız.



 
Okuduğumuz kitaplar da bizim kavrama gücümüzü geliştirir ve  hedeflerimiz ile ilgili bilgileri  o kitaplardan öğrenerek gerekli püf noktaları öğrenmiş oluruz. Hedeflerimizi ertelememeliyiz. Kendi amacımız ile ilgili konularda seminerlere katılmalıyız, kurslara kaydolmalıyız.  Gündemdeki ve dünyadaki olaylardan haberdar olmalıyız. Araştırmaktan ve merak etmekten vazgeçmemeliyiz. İşte tüm bunları yaptığımız zaman başarı da her zaman bizimle olur. Başarı ile ilgili şu sözü de unutmamalıyız:

“ Taşı delen  suyun gücü değil, damlaların sürekliliğidir.” Latin Atasözü.

 

“Bilim, Gerçeğe Giden Yolları Aydınlatan Işıktır.” Sözü İle İlgili Kompozisyon Yazınız.

“Bilim,  Gerçeğe Giden Yolları Aydınlatan Işıktır.” Sözü  İle İlgili Kompozisyon Yazınız.


Evrenin, evrendeki olayların ve olguların bir kısmını ele alıp birtakım deney ve yöntemler kullanarak gerçeğe ve gerçekliğe dayanarak birtakım yasalara ulaşan bilgi yoluna , tutarlı ve düzenli bilgiye bilim denir. Bilimin olduğu yerde merak vardır, öğrenme isteği vardır, deney ve gözlem vardır. Bilim sayesinde insanoğlu  dünyayı inceler, izler ve buna bağlı olarak da yeni bilimsel buluşlara imza atar. Çünkü insanlığı gerçeğe götüren tek yol bilimden geçer. Bilimin olduğu yerde gelişme ve ilerleme de kaçınılmaz olur.


Bilim sayesinde insan , dünyadaki bilinmezlikleri ortaya çıkarır. Korku ve merak duygusu ile başlayan bu süreç bizi eninde sonunda  gerçeğe ve amacımıza ulaştırır. Bilim sayesinde insanlık ve dünyamız çağ atlamış ve  yeni bilimsel gelişmelerin olması da kaçınılmaz olmuştur. Eskiden çoğu hastalığın  tedavisi yokken günümüzde bilimin ilerlemesi ile çoğu hastalığın tedavisi bulunmaya başlanmıştır. 


Bilim sayesinde çareler tükenmemektedir. Bilime gözümüzü kapatıp yaşadığımız düşünelim. Mesela;  ben uçağa binmem, uçağın gerçek bir ulaşım aracı olduğuna inanmıyorum ya da internet üzerinden yakınımıza internet bankacılığı ile para göndermeye inanmıyorum, tüm bunlar gerçek değildir diyemeyiz. Çünkü tüm bu ve buna benzer birçok şey gerçektir. Çünkü bunlar bilim sayesinde, bilim ve teknolojinin ilerlemesi sayesinde gerçekleşmiştir. İşte bunun içindir ki bilim,  bizi gerçeğe ve aydınlığa çıkaracak olan tek yoldur.




 Bilimden yoksun olan milletler cahil kalmaya mahkum olur. Gerçeğe  ve doğruya hiçbir zaman ulaşamazlar.  Oysa bilimin olduğu yerde  her şey açık ve aydınlıktır. Örneğin;  bilim sayesinde kimi doğal afetlerin ne zaman  ve nasıl olacağı belli cihazlar ile az çok tahmin edilebilmektedir. Ya da arabaya atlayıp bir şehre gittiğimizde önceden birilerine adres sorardık oysa şimdi bilimin mucizeleri sayesinde navigasyondan gitmek istediğimiz yere kolayca ulaşabilmekteyiz.


 İşte tüm bunlar bilimin ışığı sayesindedir. Çünkü bilim bize doğruyu gösterecek ve bizi aydınlatmaya devam edecektir. Bizi gerçeğe ulaştıracak tek yol bilimin faydalarından yararlanmaktan geçer. Bilimin önemi ile ilgili Atatürk’ün şu sözünü de unutmamalıyız:

“ Bilim, gerçeği bilmektir.”


Ailede Huzur Ve Mutluluk İle İlgili Kompozisyon Yazınız.

Ailede Huzur Ve Mutluluk İle İlgili Kompozisyon Yazınız.


İnsanı hayata bağlayan, onu yaşamda güçlü kılan ve hayata karşı dimdik durmasını sağlayan en önemli ve en kutsal kurumdur aile.  Anne, baba ve çocuklardan  oluşan mutlu yuvaya aile denir. Eğitimin ilk alındığı yer, sosyalleşmenin ilk olduğu yer ailedir. Aile  bir toplumun , bir ülkenin en önemli yapı taşıdır. Çünkü güçlü toplumlar, güçlü ülkeler sağlam aile yapıları sayesinde oluşur. Çocuğun  kendini model aldığı kişiler ise anne ve babasıdır.


Sağlıklı çocukların yetişmesi,  mutlu ve başarılı bireylerin olması ancak ve ancak sağlam temelli aileler sayesinde oluşur. Burada en önemli görev anne ve babalara düşmektedir.  Baba ve anne arasındaki sevgi ve saygının daim olması ailede mutluluğu ve huzuru da sürekli kılar.  Şiddetin görüldüğü, sevgi ve saygının olmadığı ailelerde yetişen çocuklarda ileride şiddet gösteren kimselere dönüşür.  İletişim kurulabildiği, karaların birlikte alınabildiği,  empati kurma becerisinin geliştiği aileler her zaman mutlu olur ve o aile içinde sorunlar yaşanmaz. Böyle mutlu aileler , sağlıklı nesiller yetiştirdiği için geleceğe de büyük katkı sağlamış olurlar.


 Ailede huzur ve mutluluğun olmasının  şartı,  aile bireylerinin birbirine karşı güvenmesi ve aralarındaki koşulsuz sevgidir. Güvenin ve sevginin olduğu yerde mutluluk da kaçınılmaz olur. Sevginin olduğu yerde güzel ahlak olur. Güzel ahlaklı  aile bireyleri ve ailede yetişen çocuklarda hem kendilerine, hem de içinde yaşadığı topluma katkı sağlayarak o toplumun huzurlu ve mutlu olmasını sağlar.  Ailede mutluluğun önemi ile ilgili şu söz çok önemlidir:

“ Aile hayatının güzelliği gibi hiçbir şey yoktur, bir memleketin yükselmesi;  ev ve aile muhabbetine bağlıdır.” Charles Dickens.




Aile içinde mutluluğun devam etmesi için şunlar da gereklidir: Bir sorun olduğunda aile bireyleri öncelikle telaşa kapılmamalı, sakin olunmalıdır. Aile bireyleri birbirini iyi bir şekilde dinlemelidir, duygu ve düşünceler içimize atılmamalı, açık bir şekilde karşı tarafa kibarca aktarılmalıdır. İletişimde ben diline önem verilmelidir. Kişi olduğundan farklı bir kimliğe bürünmemelidir. Herkes içten ve samimi olduğu zaman, sorunlar birlikte çözüldüğü zaman mutluluk  ve huzur da sonsuza kadar sürer.

Okumak Bir İnsana Neler Kazandırır? Bu Konuda Kompozisyon Yazınız.

Okumak Bir İnsana Neler Kazandırır? Bu Konuda Kompozisyon Yazınız.


Çalışmak, üretmek, merak etmek ve yeni bilgiler  öğrenmek  insanlara özgü bir davranıştır. Bütün bunların yapılması ise okuma sayesinde gerçekleşir.  Dünyada okumak kadar, öğrenmek kadar insanı geliştiren ve aydınlatan başka bir yol yoktur. Okuma sayesinde insan  çok farklı düşünme becerilerine sahip biri olur. Kafasındaki kalıp yargılardan kurtulur  ve hayata bakış açısı  değişir ve kişinin ufku açılır.  Bilgi sahibi olmak için, ülkemizdeki ve dünyadaki son gelişmelerden haberdar olmak için,  insan sürekli kendini geliştirmeli ve okumaktan asla vazgeçmemelidir.  Okuma sayesinde bilgi edinen kişi aynı zamanda güçlü olur ve kendini gerçekleştirme eğiliminde olur.  Kişi aynı zamanda ruhunu  yüceltir,  kendini mutlu ve huzurlu hisseder.


 Okumak,  insan için  en kolay ve en verimli öğrenme yoludur.  Kişi okuyarak bilgiye kolayca ulaşabilir. Gitmediğimiz,  gezip  görmediğimiz  yerleri  kitaplardan  okuyarak hayaller kurarak gezip görmüş gibi oluruz. Bu da kişinin hayal gücünü genişletir, bilgi düzeyini artırır. Okuyan insan farklı kültürler hakkında bilgi edinmiş olur böylece kendi kültür düzeyini de artırmış olur.  Okumayan  insanın  ise ne yaşadığı yerdeki gelişmelerden haberi  olur, ne de dünyadaki gelişmelerden haberi olur. Okumayan insan merak da etmez, merak etmediği için araştırma, yeni bilgiler edinme gibi derdi de olmaz. Durduğu yerde saymaya devam eder. Böyle insanların ne ailesine, ne yaşadığı çevreye, ülkesine  ve  dünyaya faydası olur. Böyle kimseler okuma yeteneğinden ve zevkinden mahrum kaldığı için yaşamın mutluluğuna da erişemez. Çünkü okumak, kişinin ruhunda güzel anılar biriktirir, yeni hedefler oluşturur ve kişiyi hayata daha da bağlı kılar.


Çocuklarımız  ne yazık ki eskisi kadar kitap okumamaktadır. Şimdiki çocuklara baktığımızda çoğunun elinde tablet, diz üstü bilgisayar  ve cep telefonu gibi teknolojik araçlar vardır. Çocuklar bunlarla sabahtan akşama kadar vakit geçirmekte ve kitap okumaya ise neredeyse zaman ayırmamaktadır. Oradaki  video oyunları, filmler, diziler çocuklara daha cazip gelmekte ve bu da çocukların kitap okumaktan soğumasına neden olmaktadır. Oysa kitapla okuyan nesillerin yetişmesi bir ülkeyi daha çok geliştirir ve muasır medeniyetler seviyesine çıkarır. Kitap okuyan çocukların sohbetleri bile ayrı bir güzel olur, kişi o ortamdan ayrılmak istemez. Kitap okumak kişinin gireceği sınavda bile başarılı olmasını sağlar. Çünkü çok okuyan kişi soruları daha hızlı okur ve daha iyi kavrar.


Kitap okumanın faydaları arasında şunları da unutmamalıyız:  Kişinin zihni gelişir, dil gelişimine büyük katkı sağlar, iletişim kapasitesinde artış görülür, kişi toplum içinde kendini daha iyi ifade eder, empati kurma becerisi eleştirel düşünme becerisi sağlanmış olur. Ayrıca  okumak stresi azaltır, kelime hazinesini geliştirir, yazı yazma becerileri gelişir, analitik düşünmeye katkı sağlar, hafızayı güçlendirir, odaklanmayı sağlar, ücretsiz bir eğlence kaynağıdır ve daha bir çok şeyi söyleyebiliriz. Bizler yeter ki okuyan insanlar olalım ve aydın kimselere dönüşelim. Ülkemizi seviyorsak ve ülkemize faydalı bir öğrenci, bir insan  olmak istiyorsak çok çalışmalıyız, okumalıyız ve  ilim yolunda ilerlemeliyiz. Okumanın faydası ile ilgili şu sözü de unutmamalıyız:

Ne kadar meşgul olduğunu düşünürsen düşün, okumak için zaman ayırmazsan, cahilliğe teslim olursun.”  Konfüçyus.



Şehitlerimiz Ve Vatan Sevgisi Temalı Kompozisyon Yazınız.

Şehitlerimiz Ve Vatan Sevgisi Temalı Kompozisyon Yazınız.

Üzerinde bir milletin yaşamını devam ettirdiği toprak parçasına vatan denilir. Vatan sadece toprak parçası olmayıp bir milletin  namusudur, onurudur, ana kucağıdır.  Özgürlüğü, hürriyeti kısaca her şeyidir. Vatan denince akan sular durulur. Çünkü vatan bir milletin  kutsal  toprakları, şehitlerinin, gazilerinin kanının aktığı  yerdir.


Vatan uğrunda düşman ile korkusuzca savaşan, düşmana aman vermeyip canını bu millete feda eden, vatan evlatlarına ise şehit denilir.  Şehitlik  aslında  kahramanın ölümü değil, ölümün kahramanlığıdır. Yüce Allah katında Peygamberlikten sonraki en değerli makamdır şehitlik makamı. Çünkü şehitlerimiz kutsal değerleri uğruna hayatını kaybetmiş ve vatanım özgür olsun diye  bu dünyadan ayrılmıştır. Kuran-ı Kerim’de şehitlerimiz içi şu ifade kullanılmıştır: “ Onlara ölüler demeyiniz; zira onlar diridirler fakat siz farkında olmazsınız.” Yaralanan kişilere ise gazi, denir. Şehitlerimiz ve gazilerimiz bizim en değerlilerimiz, vatanını satmamış, vatanına ihanet etmemiş yürekli kahramanlarımızdır.


 Her vatan toprağı kendi insanları için değerliyse bizim vatan toprağımız, ecdadımızdan bize miras kalan bu kutsal topraklar da Türkiye Cumhuriyeti  için çok önemlidir. Bu vatan toprakları üzerinde  savaşlar yapılmış, olağanüstü olaylar yaşanmış, çok sayıda vatan evladı şehit düşmüş, kadını ile erkeği ile, yaşlısı ile çocuğu ile bu vatan toprakları bugüne bağımsız bir şekilde gelebilmiştir. Kolay kazanılmamıştır bu topraklar.


Bir yandan savaşla baş etmeye çalışan  bizim  fedakar milletimizin asil evlatları bir yandan da açlık,  geçim sıkıntısı, zorlu doğa şartlarının  koşulları ile mücadele etmek zorunda kalmıştır. Vatanımızın  , bağımsızlığımızın simgesi olan ay yıldızlı al bayrağımız göklerde  özgürce şahlansın diye nice yiğitlerimiz, nice kahraman kadınlarımız, çocuklarımız şehitlik mertebesine erişmiştir.


 Çanakkale’de, Sarıkamış’ta,  Conkbayırı’nda,  Antep’te, Urfa’da,  Maraş’ta kısacası ülkemizin  doğusu, batısı, güneyi, her yerinde düşmanla çarpışmış, düşmanı yurttan atmış tüm şehitlerimize  ve Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarına minnet duyarım. Mekanları cennet olsun, kabirleri nurla dolsun. Yüce Allah içimizdeki vatan sevdasını hiçbir zaman söndürmesin.

Vatan sevgisinin  önemi ile ilgili şu sözleri de aklımızın bir köşesinde bulundurmalıyız:

 “ Vatan sevgisi imandan gelir.” Hz. Muhammed.

“ Vatan sevgisi; ruhları kirden kurtaran  en kuvvetli rüzgardır.” Mustafa Kemal Atatürk



 

Bizim için canlarını feda eden  şehitlerimize çok şey borçluyuz. Onlara yakışır bir nesil olmak için vatanını ve milletini çok seven , bu uğurda  gerektiği zaman canını vatan için feda insan vatanseverler olmalıyız. Vatan tehlikeye düştüğü zaman düşmana dersini vermeliyiz. Vatanımızın ve milletimin her alanda gelişmesi ve ilerlemesi için ilimin öncülüğünde hareket etmeliyiz.

 Dinimizi yaşamak ve yaşatmak için, kültürümüzü yaşamak ve yaşatmak için, benliğimizi kaybetmemek için  vatanımıza, değerlerimize sahip çıkmalıyız. Bizler için canını kaybetmiş ve kaybetmeye de devam eden şehit yakınlarına sahip çıkmalıyız. Onların o güzel yürekli yiğitlerin  emanetlerini  yalnız bırakmamalıyız.

Ormanların İnsanlar İçin Önemi Konulu Kompozisyon Yazınız.

Ormanların İnsanlar İçin Önemi Konulu Kompozisyon Yazınız.

İnsanın baktıkça huzur bulduğu, nefes  aldığı  ve temiz havayı doya doya içine çektiği muhteşem doğa güzelliklerinden biridir ormanlar. Boy boy  dev  gibi çınarların, ladinlerin, sarıçamların, karaçamların nazlı nazlı süzülüp insanı kendine hayran bırakan cennet köşesidir ormanlar. Yeşil rengi ile insana canlılık veren, baktıkça bakasımız gelen bu muhteşem rengin,  zengin içeriklerle dolmasını sağlayan hazinedir ormanlar.


Vatan denece akla gelen ilk şey topraktır deriz.  Aslında  vatan denince akla gelen ilk şey o toprakların üzerinde yetişen ağaçlar, bitkiler, meyveler ve daha birçok şeydir. Çünkü ormanlar vatanın bizzat kendisidir. Tüm canlılar için son derece hayati bir öneme sahip olan ormanlarımız, can damarlarımız biz insanlar için de çok ama çok değerli ve önemlidir.

 Oksijen kaynağımız, yaşamın tadını, anı yaşamanın  keyfini  çıkardığımız yerdir ormanlar. Sıcak yaz günlerinde serinlemek amacı ile dinlenmeye gittiğimiz, ailemizle, sevdiklerimizle birlikte güzel anılar biriktirdiğimiz ormanlar sevilmeye, korunmaya muhtaç olan muhteşem doğa eseridir. 

Dünyanın akciğeri olan ormanların insanlar açısından ve doğanın dengesi açısından faydalarına baktığımızda şunları görüyoruz:

·         * Büyük bir oksijen kaynağıdır.

·         * Erozyonu önler ve rüzgarın hızını azaltır.

·         * Sel ve taşkınların olmasını önler.

·         * Su buharını yoğunlaştırarak yağmurların oluşmasını sağlar.

·         * Sıcak ve soğuğu dengeler. Örneğin yazın sıcağında bizleri serinletir, kışın soğuğunda ise sıcaklığı  artırır.

·         * Biz insanlar için eğlenme, dinlenme, güzel vakit geçirme yeridir.

·         * Ulusal savunma ve güvenlik açısından son derece büyük bir fayda sağlar.

·         * Ormanlar çevresindeki yerleşim yerindeki insanlara iş olanakları sağlar.

·         * Birçok canlının barınma alanı olduğu için yaban hayatını ve av kaynaklarını korur.

·         *İnsanın psikolojik ve ruhsal olarak dinlenmesini,  sakin kalmasını sağlar. Mesela ormana gittiğimiz zaman yere yatıp  göğe baktığımız zaman, ağaçların , o muhteşem kokulu çiçeklerin kokusunu içimize çektiğimiz zaman müthiş haz alırız ve kendimizi mutlu ve huzurlu hissederiz. Bir çeşit terapi gibidir ormanlarımız.

·         *Doğal güzellikleri sayesinde turizme büyük katkı sağlar.

·         * Havanın kirlenmesini önler ve temiz bir yaşamda ömür geçirmemizi sağlar.

* Orman içinde kuruyan ağaç kökleri, yıkılmakta olan ağaçlar biz insanlar için yakacak ve hammadde kaynağı olur.



Faydalarını yazmakla bitiremeyiz.  Ormanlar canlıların sahip olduğu en büyük armağandır. Onun için ormanları korumalı ve onlara sahip çıkmalıyız. Ormanların önemi için şu güzel sözü de aklımızda bulundurmaya çalışmalıyız:

-          "Yeşil görmeyen gözler renk zevkinden yoksundur. Burasını öyle bir ağaçlandırın ki kör bir insan dahi yeşillikler  arasında olduğunu anlasın." Mustafa Kemal Atatürk.

İşte tüm bunlardan da anlaşılacağı gibi ormanlarımızın önemini bilmeliyiz ve yeşil alanların çoğalması için, sağlıklı yarınlar için ağaç dikelim, ormanları yaşatalım.