“Cömertlik Sadece Verdiklerinizle Değil, Harektelerinizle de Ölçülür.” Sözü İle İlgili Kompozisyon

 “Cömertlik Sadece Verdiklerinizle Değil, Hareketlerinizle de Ölçülür.” Sözü İle İlgili Kompozisyon




İnsanların en vicdanlısı, en merhametlisi  cömert insanlardır. Bir insan bolluk içinde yaşayıp diğer insan fakirlik içinde yaşamaya devam ederken ve bu yoksul insanın yiyecek temel gıdaları yoksa burada insanlık adına bir sorun var demektir. İnsana yakışan bir örnek yoktur bu olayda. Onun için cömertlik her ne kadar gönülden gelen bir şey olsa da aileler daha küçük yaşlardan itibaren evlatlarına cömert olmayı öğretmeliler ve o yetişen çocuklar geleceğin cömert ve vicdanlı insanları olmalıdır. Zor durumda olanlara yardım etmek ve onların gereksinimlerini elinden geldiği kadar karşılayan kimseler cömert insanlardır.

 Cömertlik sadece birilerine edilen yardımlar ile ölçülemez .  O yardımı yaparken takınılan tavır da çok önemlidir. Bir insana yardım ederken bunu  sağa sola gösteriş olarak yapıyorsak ya da o insanı aşağılıyor gibi yardım yaparsak burada cömertlikten söz edilemez. Burada kibir ve kişinin kendi içindeki aşağılık duygusu vardır. Bundan dolayı cömertlik yaparken asil bir şekilde yapmalıyız. Mesela sağ elin verdiğini sol duymamalıdır duysa bile bu çok sessiz bir şekilde yapılmalıdır. Yardımı alan kişi incinmeden, kendini kötü hissetmeden o yardımı alabilmeli ve kendini  karşıdaki kişiye karşı bir borç içinde hissetmemelidir. 

Yani cömertlik de insanca olmalı, insani duygulara yakışır halde yapılmalıdır. İşte o zaman cömertlik değerli olur ve kimse kendini kötü hissetmemiş olur. Allah katında cömert insanlar için cennete çok güzel yerler ayrılmıştır. Onlar bu dünyada sadece kendi nefislerini düşünmedikleri için öbür dünyada onlara da büyük mükafatlar vardır. İnsan olarak elimizden geldiği kadar, gücümüzün yettiği oranda cömert bir insan olmalıyız ve yaptığımız iyilikleri yüze vurmadan yapmalıyız ki insan olduğumuz duygusunu gerçek anlamda yaşayalım.

“Ağaç Kökünden Yıkılır.” Sözü İle İlgili Kompozisyon

 “Ağaç Kökünden Yıkılır.”  Sözü İle İlgili Kompozisyon




Temelde bir bozukluk varsa ufak tefek ayrıntıların  değiştirilmesi o temelin yapısını iyi bir hale getirmez. Yani önce temeli sağlam atmak gerekir. Temel sağlam olduğu zaman o temeli hiçbir güç yıkamaz. Ağaç kökünden yıkılır atasözü ile anlatılmak istenen de budur. Ağaç kökünden yıkıldığı zaman  artık ağaç diye bir şey ortada kalmayacaktır. O ağacın ne dalını, ne yaprağını, ne de meyvesini bir daha asla göremeyeceğiz demektir. Çünkü ağacı kökten yok etmişiz, yıkmışız ve onun toprak ana ile olan bağlantısını koparmışız.

 İşte toplumlar da böyledir. Bir toplumda geçmişten beri gelen adaletsizlik varsa, riyakarlık, yalan varsa, o toplumun insanları çıkarları için her türlü yolu meşru görüyorsa o toplum temelden bozuktur ve yıkılmaya, yok olmaya mecburdur. Çünkü o toplumun temel ahlaki değerleri en başından oluşmamış, insani değerlere önem verilmemiş, her zaman güçlü ve zalim olanın yanında durulmuştur. Güçlü olanın en büyük ayıbında hiç kimsenin gıkı çıkmamış, güçsüz olanın en ufak ayıbında ise  güçsüz olana en ağır hakaretler edilmiş, onun duyguları , düşünceleri yok sayılmıştır. Temel böyle bozuk olduğu zaman da böyle toplumlar uzun süreli yaşayamamış ve dağılmıştır. Onun için bir şeyin temelden güzel, sağlam olması gerekir. Bu durum bir aile için de geçerlidir. Aile içinde anne ve baba birbirine karşı saygısız ve ağızlarında her türlü küfür varsa, her türlü ahlaksızlık o aile içinde hüküm sürüyorsa  ve çocuklarda böyle anne babayı örnek alıyorsa o aile temelden çürüktür ve en kısa zamanda dağılmaya mahkum kalacak ve toplum için de kötü bir örnek oluşturacaktır. 

İşte tüm bunlardan dolayı her şey temelden iyi olmalıdır. Temelden adalet olmalı, insan hakları olmalı, güzel ahlak olmalı, insana insan olduğu için değer verilmeli, insana kuruşuna göre değil duruşuna göre önem verilmelidir. Böyle olduğu zaman o temel sarsılmaz ve kimsenin de bu temeli sarsmaya yok etmeye hiçbir zaman gücü yetmez. Yeter ki temeli  çürük tahta üzerine inşa etmeyelim.

Mektup Yazımında Dikkat Edilmesi Gereken Unsurlar

 Mektup Yazımında Dikkat Edilmesi Gereken Unsurlar





Bir duygu veya düşüncenin  birilerine iletilmesi amacı ile yazılan özel yazılara “mektup” denilir.

Mektup türünün ilk örneğini Fuzuli vermiştir. Fuzuli’nin “Şikayetname” adlı eseri mektup türünün ilk örneği olarak kabul edilir.

Mektup yazımında dikkat edilmesi gereken noktalar şunlardır:

Yazacağımız mektup kağıdı temiz ve çizgisiz olmalıdır.

Mektup kağıdının sağ ve üst tarafına mektubu göndereceğimiz yer ve mektubu gönderdiğimiz tarih yazılmalıdır.

·         Mektuplar mürekkepli kalem ile yazılmalı veya bilgisayarda yazılmalıdır.

·         Mektubu kime yazıyorsak o kişiye uygun bir seslenişle başlamalı ve seslenişten sonra virgül işareti konulmalıdır.

·         Mektup yazarken kağıdı fazla kirletmemeliyiz ve mektubu kurallarına uygun bir şekilde yazmalıyız.

·         Mektup yazarken  kelimelerin kısaltmaları kullanılmamalı, yanlışı anlama gelebilecek sözcüklere yer verilmemelidir.

·         Mektubu yazdıktan sonra mektubun sağ alt köşesine imzamızı atmalıyız.

·         Mektubu yazarken selam ve saygı ifade eden  sözler mektubun sonuç bölümüne yazılmalıdır ve sevgi ve saygı ile yazdığımız yazılarda abartıya kaçılmamalıdır.

·         Mektup yazarken anlatmak istediğimiz konu kesin ve açık bir dil ile  ifade edilmeli, cümleler mümkün olduğu kadar kısa ve öz olmalıdır.

·         Not: Mektup türleri de vardır ve bunlar şunlardır:

·         Özel mektuplar, iş mektupları, edebi mektuplar ve resmi mektuplardır.

·         Mektup türünün önemli temsilcilerinden bazıları ise şunlardır: Cahit Sıtkı Tarancı’nın Ziya’ya Mektuplar, Ziya Gökalp’in Malta Mektupları, Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın  Mutallaka gibi mektuplarını  örnek olarak verebiliriz.

 

Cömertlik İle İlgili Özdeyişler

 Cömertlik İle İlgili Özdeyişler



İnsan cömert bir varlık olduğu zaman daha çok sevilir ve saygı duyulur. Bencil olmayan, başkalarını da düşünen ve merhametli olan kimseler cömert insanlardır. Böyle insanlar kendi karnı tok yatıp komşusunun karnının aç olmasını istemeyen onun için de yardıma muhtaç olan kişi için elinden gelen her türlü cömertliği yapan kimselerdir. Cömert insan alıcı değil vericidir. Alıcı olarak da olsa olsa gönül alıcı olur, kalp yapıcı olur. Cömertlik ile ilgili özlü sözler şunlardır:


“Cömertliğiniz hiçbir zaman servetinizi aşmamalıdır.” M. T. Cicero

“Bilin duyun! Her cömert cennettedir ve ben buna kefilim.” Hz. Muhammed

“Cömertliğin üç belirtisi vardır sözünün eri olmak gereksiz yere övünmemek ve sorgusuz sualsiz bağışlamaktır.” İ. Kant

“Cömertlik güzeldir fakat zenginlerde olursa daha güzel olur.” Hz. Muhammed

“Herkesin kalbinde, cömertlere karşı muhabbet, cimrilere karşı nefret vardır.” Yahyâ bin Muâz-ı Râzî

“İnsan bazen az parası olduğu halde belki de az parası var diye düşüneceklerinden korkarak çok parası olduğu zamankinden daha cömert olur.” Benjamin Franklin.

“Cömertlik sadece verdiklerinizle değil hareketlerinizle de ölçülür.” George Mc Donald

“İnsanların en cömerdi istenmeden veren en asili de intikam gücü yeterken bağışlayandır.” Hz. Hüseyin

“Cömert nasihat  vermekle yetinmeyip yardım eder.” Luc Vauvenarques

“Cömertlik zekanın cimrilik ise gafletin alametidir. Caferi Sadık

“Tuzağa saçtığın taneler cömertlik sayılmaz ki.” Mevlana

“Gerçek cömertlik insanlara hiçbir zaman bilmeyecekleri bir iyilik yapmaktır.” Frank A. Clark.

“Cömertlik olmayınca malın vefa olmayınca arkadaşlığın hayrı olmaz. Ahmet Bin Kays

“Cömertlik alışkanlıkların en üstünüdür.” Hz. Ali (r.a.)

“Cömertlik göz kamaştırıcı hediyeler vermek değil zamanında vermektir.” Jean de La Bruyere

“Verirken göstereceğiniz cömertlik, alırken hak edeceğiniz cömertliğin ölçüsünü belirleyecektir. Muhammed BOZDAĞ

“Cömertlik saadet anahtarıdır.” Nasr-ı Hüsrev

“Cömertlik israf ile cimrilik arasındaki denge halidir.” İmam-ı Gazali

“İyi hasletlerin en üstünü; kızgınlık hâlinde doğruluk, sıkıntı hâlinde cömertlik, cezâ vermeye gücü yettiği hâlde affetmektir.” İdris (a.s.)

“Cömert insan, meyvesi bol ve tatlı ağaca benzer.” Eyyüb Sabri Osmanoğlu

 

"İstediğini Söyleyen İstemediğini İşitir." Sözü İle İlgili Kompozisyon

İstediğini Söyleyen İstemediğini İşitir Sözü İle İlgili Kompozisyon



Konuşmak, insanın içindekileri bir başkası ile paylaşmak ona iyi gelir. İnsan konuşurken de neyi nasıl konuştuğunun farkında olmalıdır. Biri ile iletişim kurarken ona söyleyeceğimiz şeyleri beynimizin bir süzgecinden geçirmeliyiz ve ondan sonra konuşmaya başlamalıyız. Hayatta her zaman iyi insanlar, anlayışlı insanlar karşımıza çıkmaz. Kimi insanlar sürekli sorun çıkarmak isterler ve karşısındaki kişinin duygularını önemsemeden, neler  yaşadığını bilmeden o kişiye karşı ağzına gelen her şeyi söyler ve böylece kendini rahatlattığını zanneder.

 Hakaretleri yiyen kişi de elbette boş kalmayacak ve boş kişiye ağzına geleni sayacaktır. Yani istediğini söyleyen istemediğini işitecek ve kendi eli ile kendini bu duruma düşürdüğü için üzülecek ama iş işten geçmiş olacaktır. Bu konu ile ilgili şu örneği verebiliriz: Mesela sınıf arkadaşımız çok zayıf biri olabilir ama kimi sağlık sorunlarından dolayı ne yerse yesin bir türlü kilo almayabilir. Biz onun bu sorunlarını, neler yaşadığını bilmeden  ona  “ Sen de çok cılızsın giydiğin kıyafet hiç yakışmıyor, yüzün de çökmüş.” gibi sözlerle onu incitici sözler söylediğimiz zaman o kişi bu defa bize dönüp "sen  kendine bak bence yağ tulumuna dönmüşsün , zayıf olmak şişman olmaktan daha iyidir" derse karşılıklı bir atışma ve seviyesizlik uzayıp gidecek ve aradaki sayı ve sevgi azalacaktır. Onun için ağzımızdan çıkan sözlere dikkat etmeliyiz.

 Arkadaşlarımızı, sevdiğimiz diğer başka kimseleri kırmamalıyız. Her içimizden geçeni ben dobrayım mantığı altında her yerde söylerim diye saçma sapan doğrucu Davut edalarına kapılmamalıyız. İnsanların eksiklerini yüzüne vurmak doğru olmak demek değildir eksik olmak hatta insan olmamak demektir. Onun için her istediğimizi söylemek yerine insanların gönlünü kazanacak, onları mutlu ve motive edecek şeyler söylemeliyiz. İşte o zaman bizlerde istediğimiz şeyleri işitmiş olur ve incinmemiş oluruz.


Melek Kavramı İle İlgili Deyimler

 Melek Kavramı İle İlgili Deyimler



Bir dini anlamda melek vardır ve bir de iyi insan, temiz kalpli insanlar için melek kavramı kullanılır.

Melek kelimesi ile ilgili günlük yaşamımızda kullandığımız deyimler şunlardır:

Melek yüzlü şeytan: Kimi insanlar vardır ki dış görünüşünde baktığında çok masum ve insana güzel görünürler. Böyle insanlardan kötülük gelmez zannedersin ve onlardan hep iyilik beklersin. Aslında melek yüzlü gibi görünen insanın kalbi kötüdür ve hiç de iyi göründüğü gibi iyi ve merhametli bir insan değildir.  İçten pazarlıklı ve sizin kötülüğünüzü isteyen şeytanlar gibidir böyle insanlar. İşte böyle kimseler için  melek yüzlü şeytan deyimi kullanılır.

Melek gibi:  İçinde hiç art niyeti olmayan, herkese karşı iyilik düşünen ve kalbinden en ufak bir sinsiliği dahi geçirmeyen kimseler için melek gibi tabiri kullanılır.

Melekler gibi uyumak:  İnsan uyuduğu zaman savunmasız olduğu için kimseye zararı olmaz.  Bir diğer anlamı ise  melekler kadar güzel olduğu için melekler gibi uyuyordu da denilebilir.

 Kanatsız melek: İslam dininde melekler Yüce Allah’ın yarattığı kanatları olan kimselerdir. İnsani ilişkilerde ise  masum olan, iyi niyetli kimseler için kanatsız melek ya da neredeyse melek gibi bir kanadı eksik denilir. Çünkü böyle insanlar toplum tarafından masum ve insan gibi insanlardır. Dürüst, içten ve samimi insanlar için kanatsız melek deyimini kullanırız.

Melek gibi kalbi olmak, iyilik meleği, melek yüzlü tabirler kullanılır.

 

“İnsanın En Büyük Dostu Zorluklardır Çünkü İnsanı Karşılaştığı Zorluklar Güçlendirir.” Özdeyişini Açıklayan Kompozisyon .

 “İnsanın En Büyük Dostu Zorluklardır Çünkü İnsanı Karşılaştığı Zorluklar Güçlendirir.” Özdeyişini Açıklayan Kompozisyon.



Para kazanmak, gereksinimlerini gidermek ve kimseye muhtaç olmamak için çok çalışmak gerekir. Hiç kimse oturduğu yerden  geçimini sağlayamaz. Günümüzde iş bulmak daha da zorlaşmıştır ve artık her geçen gün daha çok çalışmak ve mücadele etmek gerekir. Bu hayatta insanın en büyük dostu zorluklardır. 


Zor olanla mücadele ettiğimiz zaman o zorluklar bize direnç katar. Tıpkı bağışıklığımızı güçlendirmek için sağlıklı besinler tüketiyorsak hayata karşı güçlü durmak için, hemen yıkılmamak için de zorluklar ile başa çıkabilmek gibi. Yaşadığımız her zorluk bizi daha da güçlendirecek ve hayatın acımasızlıklarına karşı ise dimdik durabileceğiz. 

Unutmayalım ki her zorluğun ardından bir de kolaylık gelecektir ve işte o zaman istediğimiz, hayalini kurduğumuz yaşam da bizimle olacaktır. Bunun için çok emek etmeliyiz. En ufak bir zorlukta hemen pes etmemeli ve kendimize olan inanç ve güvenimizi kaybetmemeliyiz. Kendimize inanmadığımız zaman, zorluklara direnç göstermediğimiz zaman en ufak bir yel bizi yok edecek hayatta başarısız, kendine güvenmeyen, özsaygısı düşük bir bireye dönüşeceğiz. Böyle olumsuzlukların olmaması için, kendimizi sevmeliyiz, kendimize değer vermeliyiz ve onun için de zor olanı başarmak için hayatımızın sonuna kadar çalışmaya devam etmeliyiz.

Yeri geldiği zaman hayır diyebilmeyi, bizi yolumuzdan çevirmek isteyenleri yolumdan çekil ben zor olanı başaracağım ve kolayın gölgesine sığınmayacağım diyerek önümüze çıkan engelleri yıkmalıyız. Tüm bunları yaptığımız zaman da başarı, mutluluk bizimle olacaktır. Yeter ki zor olanı aşk ile yapalım ve işimize iş olarak değil de sevdiğimiz bir hobi olarak bakalım.

Cömertlik Konulu Hikaye Yazınız.

 Cömertlik Konulu Hikaye Yazınız.




 Bu yıl bir yaş daha büyümüş dördüncü sınıf öğrencisi olmuştum. Yeni okulum ve yeni arkadaşlarım olmuştu. Eski yaşadığım şehir olan Balıkesir’den  Tokat’a taşınmak zorunda kalmıştık çünkü annem ve babam çeşitli nedenlerden dolayı ayrılmak zorunda kalmıştı. Bundan dolayı bizim velayetimizi de annem almış ve biz de annemin yaşadığı şehir olan Tokat’a gelmek ve burada yeni bir hayata  başlamaya mecbur kalmıştık. Babam bizimle hiç ilgilenmediği için ayrılmıştı annem ondan.  Canım annem elinde beş kuruşu olmadan ailesinin desteği ile bizi buraya getirmişti. Okullar da açıldığı için okul kıyafetlerimiz alınmamıştı. Komşumuz Erdem ve kardeşinin kıyafetleri ve  kırtasiye ihtiyaçları alınmıştı. Okulun ilk gününde ben ve kardeşimin üzerinde ise normal kıyafetler vardı. Annem ve Erdem’in annesi bizi birlikte okula götürüp getirmeye başlamış ve hem iyi bir komşu hem de iyi bir arkadaş olmuşlardı. Okula doğru yürümeye başlamıştık. Nesrin Teyze bana ve kardeşime bakıp okul kıyafetleriniz alınmadı daha diye sorduğunda annem de ona sorunlarını anlatmıştı. Annemin böyle zor bir duruma düşmefsine çok üzülmüştüm ama Nesrin Teyze de çok merhametli ve anlayışlı bir insan olduğu için bu üzüntüm geçmişti. 

Okula vardığımda yeni arkadaşlarım ile tanışmış, Erdem ise sıra arkadaşı olmuştum. Erdem bana dönüp seni çok sevdim Necati dedi. Ben de ona sevgimi ifade ettim ve sarıldım. Okul çıkışı annem bizi eve getirdi. Kardeşim Melis birinci sınıfa yeni başladığı için akşam olunca hemen uyumuştu. Biz is annem, dedemle oturup çay içmeye başlamıştık ki birden kapı zili çaldı. Annem kapıyı açtı. Evimize akşam saatlerinde gelen kişi komşumuz Nesrin Teyzeydi. Elinde kocaman bir çanta ve eşinin de elinde bir  çok poşet vardı. Nesrin Teyze annemle kısa bir süre konuştuktan sonra annemle sarılarak ayrıldı. Eşi de onunla gitti. Onlar gider gitmez hemen poşetlere baktık ki o da ne. Poşetlerde bizim için alınmış okul kıyafetleri, kalemler, defterler, silgiler ve daha birçok şey vardı. Diğer bir poşetin içinde ise bir sürü gıda malzemesi vardı.

 Nesrin Teyze’nin bu insanlığı ve cömertliği ailece hepimizi duygulandırmış ve annemin gözünden bir iki damla yaş gelmişti. Hemen ona sarıldım ve Nesrin Teyze’nin çok iyi bir insan olduğunu ben de okuyunca ona çok hediyeler alacağım anne diyerek annemi mutlu ettim. Çocuk olarak bizim kalbimizde çok önemli bir edinmişti Nesrin Teyze. Nesrin Teyzeler olduğu sürece çocuklar hep mutlu olacak ve okul kıyafetlerinden mahrum kalmayacaktı. Ne güzel bir erdemdi cömertlik ve ne güzel bir insandı Nesrin Teyzem.

“Herkes Kendi Hayatının Mimarıdır.” Sözü Konulu Kompozisyon

 “Herkes Kendi Hayatının Mimarıdır.” Sözü Konulu Kompozisyon



Her insanın kendine göre ilgi ve yetenekleri vardır. Önemli olan bu ilgi ve yeteneklerin farkında olup onlar üzerine düşünmek ve harekete geçmektir. Bunu yaptığımız zaman kendi hayat yolculuğumuz da başlamış olur. İlk olarak ulaşılabilir hayaller kurmalı ve  o hayallerin peşinde koşmalıyız. O hayallerin peşinde koşmak için de ciddi bir çaba sarf etmek gerekir. Disiplinli bir çalışma ve sabır kişinin kendi hayatının mimarı olmasını sağlar. Kişinin tercihleri onun nasıl bir yaşam süreceğini belirler. İyiyi de kötüyü de kendimiz belirleriz.

 Bizim başkanımız, liderimiz olmasına gerek yoktur. Biz önce kendi hayatımızın mimarı olmalıyız ve kendi kendimizin efendisi olmalıyız. Beynimizi bir başkasına satmamalıyız. Olaylar üzerinde kendi düşüncelerimizi masaya yatırmalı, sorgulamalı, eleştirel düşünme becerisine sahip olmalı ve daha bir çok şey yapmalıyız. İnsan kendi yaşamının başkanı olduğu zaman kimseye el açmaz ve alan kişiden çok veren kişi olur. Sevgi veriri, bilgi veriri, merhametini yansıtır, hoşgörülü olur, çalışkan olur. Tüm bunlar olduğu zaman da kişi mutlu olur ve dolu bir hayat geçirir. Belirli bir yaşa geldiğinde geride neler diye bırakmışım deyip kendi ile gurur duyar ve bu dünyadan da boş insan olarak ayrılmamış olur. 

Yeter ki isteyelim, yeter ki azimli olalım ve mücadelemizden asla vazgeçmeyelim. Hayat her ne kadar karmaşık olsa da önüme çeşitli zorluklar çıksa da  kendi hayatımızın yönlendiricisi olmalıyız ve okumalıyız, araştırmalıyız, meraklı olmalıyız.

Birlik ve Beraberlik İle İlgili Özdeyişler

Birlik ve Beraberlik İle İlgili Özdeyişler



Toplumları ayakta tutan en önemli unsur birlik ve beraberliktir. Birlik ve beraberliğin olduğu yerde sevgi ortaya çıkar, bağlılık ortaya çıkar. İnsana değer verildiği görülür ve değer gören insan kendini mutlu hisseder ve o da zor durumda olan başka birinin yardımına koşar. Toplum olarak, millet olarak birlik, beraberlik ve dayanışma içinde olmalıyız ve insan olmaktan asla vazgeçmemeliyiz. Çünkü insan olan, vicdanlı olan yardımlaşma ve dayanışma içinde bir yaşam sürer.

“Bir mum, diğer mumu tutuşturmakla ışığından bir şey kaybetmez.”  Hz. Mevlana

“Birlik ve beraberlikte kuvvet, ayrılıkta, sıkıntı ve felaket vardır.” II. Abdülhamid

“Cemaat, insan vücutlarının topluluğu değil, ruhların birlik içinde toplanmasıdır.” Jean J. Rousseau

“Kötü havalarda insan dosta aç olur, Bir araya gelse dost dosta ilaç olur, Bahçede tek gül bir şeye benzemez, Öbek öbek olduğunda bahara taç olur.” Hz. Mevlana

“Birlikte hiç gülmediğimiz bir kimseyi, hiç sevemeyiz.”  Agnes Replier

“Kötüler birleştiği zaman iyiler de bir araya gelmelidirler, yoksa teker teker giderler.”  Edmund Burke

“ Büyük işler, önemli atılımlar; ancak birlikte çalışma ile elde edebiliriz.” Mustafa Kemal Atatürk

“Birlik ve beraberliğimizi, kardeşlik ve dostluğumuzu en sıcak şekilde hissedeceğimiz sevgi dolu ve huzurlu nice bayramları birlikte geçirmek dileğimle. Birbirinize sırt çevirmeyiniz. Birbirinize kin tutmayınız. Birbirinizi kıskanmayınız. Birbirinizle dostluğunuzu kesmeyiniz. Ey Allah’ın kulları kardeş olunuz.”  Hz. Muhammed.

“Birlikte ağlamaktaki tatlılık kadar hiçbir şey kalpleri birbirine bağlamaz.”  Jean Jacques Rousseau

“Kardeşinin salını karşıya geçirmeye yardım et, göreceksin ki, sen de karşıdasın.”  Hint Atasözü

 

“Bir araya gelmek başlangıçtır, bir arada durabilmek ilerlemedir, birlikte çalışmak başarıdır.” Henry Ford

“Gücümüzü hırlaşmak için değil, birleşmek için harcamalıyız.” Malcolm X

“Biz hepimiz tek kanatlı melekleriz, ancak birbirimize sarılırsak uçabiliriz.” (Luciano de Crescenzo).

”İnsanlar birbirine yardımdan el geçtikleri gün insanlık yok olur Karşılıklı dayanışma olmazsa toplumlar olmaz.” (Walter Scott)

 

“Yaşamak sanat, birlikte yaşamak büyük sanattır.” Muhammed Said.

“Hepimiz dünya denen geminin yolcularıyız ve onun karaya vurup parçalanmasına izin vermemeliyiz, çünkü ikinci bir Nuh’un gemisi olmayacaktır.” Mihail Gorbaçov

““Türk milleti, millî birlik ve beraberlikle güçlükleri yenmesini bilmiştir.” Mustafa Kemal Atatürk

“”Siz birbirinizden ayrılırsanız, hepinizi ok gibi birer birer kırıp parçalarlar: Oysa birlik olursanız, hiçbir kuvvet sizi kıramaz.” (Oğuz Kağan).

“”Girmeden tefrika bir millete düşman giremez, Toplu vurdukça yürekler, onu top sindiremez.” (Mehmet Akif Ersoy)

“ Yalnızca kendimiz için yaşamamız olanaksızdır, binlerce doku bizi tüm insanlara bağlar.” “Herman Melville

“Mü'minler birbirlerini sevmekte, birbirlerine acımakta ve birbirlerini korumakta bir vücuda benzerler. Vücudun bir uzvu hasta olduğu zaman, diğer uzuvlar da bu sebeple uykusuzluğa ve ateşli hastalığa tutulurlar.”  Hz. Muhammed.

“Kötü havalarda insan dosta aç olur, Bir araya gelse dost dosta ilaç olur, Bahçede tek gül bir şeye benzemez, Öbek öbek olduğunda bahara taç olur.” Hz. Mevlana

“Farzet körsün, olabilir, Elele tut, Taş al ve at, Kafiri bulur..” - Cahit Zarifoğlu

“İnsan, dostlarının acılarına, onlarla bir olup ağlayıp sızlamakla değil, yardım ve bakım ile katılmalıdır.” Epikuros.

“Allah'a ve Resûl'üne itaat edin ve birbirinizle çekişmeyin. Sonra gevşersiniz ve gücünüz, devletiniz elden gider. Sabırlı olun. Çünkü Allah sabredenlerle beraberdir.” Enfâl Suresi, 46. Ayet

“Ferdi gayret yuvayı, toplu gayret vatanı ayakta tutar.”  Ahmet Aslantürk

“Düşenin elinden tut ki sende düştüğün zaman tutacak bir el bulasın. – Ali Fuat Başgil

“İnsan, kendiyle birlik oldu mu başkalarıyla da olur demektir.” Van Goethe Van Goethe

“İnsanlar; sosyal bünyede bir bina meydana getirmek için birbirleriyle kenetlenen, birbirine destek olan, yapı taşları gibi olmalıdırlar.” Alexis Carrel

“Niçin hep birlikte barış ve uyum içinde yaşamayalım? Hepimiz aynı yıldızlara bakıyoruz, aynı gezegenin üzerindeki yol arkadaşlarıyız ve aynı gökyüzünün altında yaşıyoruz.” Aunius Aurelius Simachus

“Hep birlikte Allah'ın ipine (Kur'an'a) sımsıkı sarılın. Parçalanıp bölünmeyin. Allah'ın size olan nimetini hatırlayın. Hani sizler birbirinize düşmanlar idiniz de o, kalplerinizi birleştirmişti. İşte onun bu nimeti sayesinde kardeşler olmuştunuz. Yine siz, bir ateş çukurunun tam kenarında idiniz de o sizi oradan kurtarmıştı. İşte Allah size âyetlerini böyle apaçık bildiriyor ki doğru yola eresiniz”.  Âl-i İmrân Suresi, 103. Ayet

“Ya el ele, ya ölüme.” - Bertrand Russell.

“Pes bilin; yalnız kişi güçsüz olur. Birikenin,devleti uçsuz olur.”  Âşık Paşa

 

 


Arı İle İlgili Sözler

 Arı İle İlgili Sözler



Çok çalışkan olmaları bilinir arılar. O kadar çok çalışırlar ki boş işlere vakti bile olmaz. Biz insanlar da arılar gibi olmalı ve dışarıdan söylenilenlere kulak asmadan amaçlarımıza, yolumuza devam etmeliyiz. Kendimizi işimize vermeliyiz ve o iş için elimizden gelen her türlü özveriyi göstermeliyiz. Başkalarının yararına çalışan arılar gibi biz de başka insanların fayda görmesi için çok çalışmalı, çok üretmeliyiz. Böyle yaptığımız zaman boş şeylere üzülmeye zamanımız olmaz ve işimiz ile meşgul bir yaşam sürmeye devam ederiz

Arı ile ilgili özlü sözler şunlardır:

“Sadece dinlersek arıların bize sunacakları çok şey var.” Jay Ebben

“Deney adamları karınca gibidir, sadece toplar ve kullanırlar; akıl yürütenler örümcek ağlarını kendi özlerinden yapan örümceklere benzer. Ancak arı orta yolu izler: Malzemesini bahçenin ve tarlanın çiçeklerinden toplar, ancak kendi gücüyle dönüştürür ve sindirir.”  Francis Bacon

“Arı, çiçeklerden balı, onlara en az zararı veya tahribatı yapacak şekilde toplar ve bulduğu gibi bütün, hasarsız ve taze bırakır. “ Saint Francis
“Arı, emek verdiği için değil, başkaları için emek verdiği için diğer hayvanlardan daha onurludur. ”Aziz John Chrysostom

“Çiçek arıyı hayal etmez. Çiçek açar ve arı gelir.” Mark Nepo

“İlkbahar çobanlarının küçük alsmenleri olan arılar bile, zehirli çiçeklerde en zengin meyve suyunun olduğunu bilirler.”  John Keats

“Meşgul arının üzülmeye vakti yoktur.”  William Blake

Arıların kaderini paylaşmadan bal yapabileceğimizi düşünüyoruz, ama gerçekte, görevimizi yerine getirmek ve sonra ölmek üzere olan fakir arılardan başka bir şey değiliz."  Muriel Barbery

“Arılar meyve bahçelerinin pilleridir, onları korurlar.”  Carol Ann Duffy.

“Arıların uğultusu bahçenin sesidir.”  Elizabeth Lawrence



Aklını Kullanmak Üzere Konulu Deneme

 Aklını Kullanmak Üzere Konulu Deneme




İnsanoğlunu diğer canlılardan farklı kılan en önemli ve en üstün özelliği akıldır. İnsan aklı sayesinde neyin doğru neyin yanlış olduğun  bilir. Aklını kullanmak, iradene hakim olmak, akıl ile iradeyi birleştirip bir sentez yapmak kişinin aklını daha iyi kullanmasını sağlar. İnsan aklını iyi bir şekilde kullandığı zaman bu dünyanın gelip geçici bir yer olduğunu fark eder. Onun için insan kendine yettiği kadarı ile yetinmeli, fazlasını almak için boşa çaba sarf etmemeli ve kendinden aşağı durumda olanları düşünmelidir. Böyle yaptığımız zaman, bir gün öleceğimizi de düşünerek hareket etmeliyiz. Bu dünyaya geldik bir kere.

 Onun için diğer canlılardan bir farkımız olmalıdır. Yeme içme gibi , barınma, korunma gibi temel ihtiyaçlar aynı zamanda hayvanların da ihtiyaçlarıdır. Bizim onlardan bir farkımız olmalıdır. O fark da aklını iyi kullanarak, bilinçli seçimler yaparak gerçekleşir. İnsan kendini daima geliştirmelidir. Bunun için yatkın olduğu alanda iyi ilerlemeli ve sürekli okumalı, çalışmalı, araştırmalara devam etmelidir. Tek doymadığımız şey bilgiyi aramak olmalıdır. Okumaya doymamalıyız, öğrenmeye doymamalıyız. İnsan öğrendiği her yeni bilgiyi aklı sayesinde başkaları ile paylaşarak dünyayı daha güzel bir ortama çevirmelidir. Aklını iyi kullanan insan boşa zaman harcamaz ve dolu dolu bir hayat geçirir. 

Belirli bir yaşa geldiğinde bile bir insan okumaya, araştırmaya devam ediyorsa ve işini aşk ile yapıyorsa, yaptığı işe ise aşk ile bakıyorsa  aklını da iyi kullanıyor demektir. Birileri bize aklını kullan dediği zaman o kişilere de hemen alınganlık göstermemeliyiz. Oturup şöyle bir beş dakika etrafımızda dikkatimizi çeken hiçbir uyarıcı olmadan düşünmeliyiz. Akıllıca, bilgiye dayalı önerileri de kabul etmeliyiz. Aklımızın nasıl doğru kullanılacağını bularak hayatımıza yön vermeli ve bilim yolunda ilerlemeliyiz.

 

“İnsan Acı Duyabiliyorsa Canlıdır Başkasının Acısını Duyabiliyorsa İnsandır.” Sözü Konulu Kompozisyon

 “İnsan Acı Duyabiliyorsa  Canlıdır Başkasının Acısını Duyabiliyorsa İnsandır.”  Sözü Konulu Kompozisyon 




İnsan yaşadığı bir olay karşısında acı duyabiliyorsa bu onun canlı bir varlık olduğunu gösterir. Çünkü canlılar istenmedik durumlar karşısında ya da istenmedik kötü muameleler sonucunda acı çeken varlıklardır. İnsanın acı duyması son derece doğaldır. Çünkü canımız yandığında acı duyarız. İnsanı insan yapan asıl nitelik ise onun bir başkasının acısını duyabilmesidir. Bir başkasının acısını yüreğimizde hissedebiliyorsak, onun yaşadığı olaylar üzerinden empati kurup kendimizi o insanın yerine koyabiliyorsak işte o zaman insan olma niteliğini kazanmış oluruz.

 İnsanı insan yapan vicdandır, bir başkasının acısına duyduğu  üzüntüdür, endişedir. Bu duyduğumuz üzüntü yalandan olan üzüntü olmamalıdır. Acı çeken insan için ne yapabilirim, onun acısını nasıl hafifletebilirim diye kafa yoran, bir uğraş içine giren kişi gerçekten insan olmuştur .  Bu konu ile ilgili şu örneği verebiliriz. Beş çocuklu bir aile babasını ele alalım. Okullar açıldığı için her bir çocuğunun gereksinimi ortaya çıkacaktır ama babanın aldığı maaş çok azdır ve bu beş çocuğun ihtiyaçlarını almaya yetmeyecektir. İşte bu durumda o baba acı çeker ve çocukları için bir şey yapamadığı için kahrolur ve kendini yer bitirir. 

Burada  o babanın tanıdıkları olarak, bir komşusu, bir akrabası olarak bizler devreye girmeliyiz. O babanın yaşadığı acıyı en iyi şekilde anlamalı ve duyarlı olmalıyız. O çocuklar için elimizden gelen ne varsa yapmalı ve bir kişinin acısını paylaşarak o acıyı hafifletmeli ve aile babasını da büyük bir yükten kurtarmalıyız. İşte bunları yaptığımız zaman iyi bir insan oluruz, merhametli bir insan oluruz ve elbette insan oluruz. Bir başkasının acısına ortak olmaya, o acıyı paylaşmaya gönüllü olmalıyız ki insan olarak kalmaya devam edelim.

İnsanı İnsan Yapan Nitelikleri Açıklayınız.

 İnsanı İnsan Yapan Nitelikleri Açıklayınız.




İnsanı insan yapan belli başlı özellikler vardır. İnsan bu özelliklere sahip olduğu zaman daha yapıcı, daha güzel ve daha anlayışlı biri olur. İnsanı yapan belli başlı erdemler ya da özellikler şunlardır:

* İnsan aklı olan bir varlıktır. Aklı sayesinde diğer canlılardan daha üstün ve daha bilgilidir. Aklı sayesinde  başına gelebilecek tehlikeleri önleyebilir ya da bu bunlarla baş edebilir. Aklını iyi kullanmadığı zaman ise başına her türlü olumsuz olaylar da gelebilir.

* Mutlu ya da mutsuz olmak: İnsan yaşadığı olayların sonucunda mutlu ya da mutsuz olur.

* İnsan iradesi olan bir varlıktır. İradesi sayesinde doğru ve yanlışın ne olduğunun bilincindedir. Bunun için de iradesi ile kendini doğru yola da götürebilir. Yanlış bir düşünce  ve yanlış bir irade ile de başına olmadık dertler açabilir.

*İnsanı insan yapan bir diğer özellik ise vicdandır. Vicdanı olan insan her türlü haksızlığa dur demeyi bilir ve doğru ve adil olanın yanında yer alır.

* İnsan ahlak çerçevesinde belli şeyleri yapan bir varlık olmalıdır. Her ülkenin kendine göre ahlaki değerleri vardır bu durum ülkeden ülkeye değişir ama ortak olan bazı şeyler de vardırki onlar şunlardır: Mesala her ülkede yalan söylemek, hırsızlık yapmak, adil olmamak, canlılara zarar vermek yanlıştır ve bunlarda genel bir ahlak anlayışının insanlarda var olduğunun göstergesidir.

* İnsan empati kurabilen bir canlıdır. Empati kurmak insana zamanla öğretilir. Empati kurmayı öğrenmiş ve bunu yaşamına dökmüş insanlar toplumdaki olaylara daha duyarlı olan kimselerdir.

* Eleştirel düşünme, sorgulama yetisine sahip bir canlıdır.

* Acı duyan, acıyı hissedebilen bir canlıdır.

* Ön yargılı olmamak insanı insan yapar.

*Ben değil biz anlayışı içinde hareket etmek insanı insan yapan özelliktir.

* Kendisine yapılan kötülüklere karşı kin duymadan affetmeyi bien kişi insanı insan yapar.

* Evrensel düşünmek kişiyi insan yapar.

*Hoşgörülü olmak insanı insan yapan özelliktir.

*Okuyan, araştıran, içinde yaşadığı doğaya zarar vermeyen kişi tam bir insandır.

*Farklı düşüncelere saygı duymak insanı insan yapar.

* Yurtta barış dünyada barışı savunmak insanı insan yapan özelliklerdir.

“Beden Eğitimi Vücut İçin Ne İse Okumak Da Beyin İçin Odur.” Sözü İle İlgili Kompozisyon

 “Beden Eğitimi Vücut İçin Ne İse Okumak Da Beyin İçin Odur.” Sözü İle İlgili Kompozisyon


Beden eğitimi nasıl ki sağlığımız açısından önemliyse okumak da beynimiz açısından önemlidir. İnsan beden sağlığına ve ruh sağlığına dikkat ettiği zaman hasta olmaz ve hayatı daha bir mutlulukla yaşar ve kişi kendini daha iyi hisseder. Yürümek, egzersiz yapmak insanın rahatlamasını sağlar ve kişiyi hastalıklardan da korur. Okumak da beyni güçlendirir. Okumayan, araştırmayan insanın beyni bir süre sonra körelmeye başlar ve bildiği bilgileri bile bilmemeye başlar insan.

 Okuyan insan ise bilgilerini devamlı yenilediği için hafızası genç kalır ve kolay kolay hiçbir şeyi unutmaz. Okumak, beyni dinamik tutar ve insan okuduğu zaman öğrenmeye devam eder. Bu sayede hem yeni bilgiler öğrenmiş olur hem de kendini sürekli geliştirmiş olur. Onun için küçük yaşlarda okuma alışkanlığı edinmeliyiz ve bu konuda çocuklarımıza örnek bir veli olmalıyız. Beynimizin gerilemesi için, hep ileriye doğru bakabilmemiz için, gündemde ve dünyada yaşanan gelişmelerden haberdar olmak için okumalıyız ve okumayı hayat alışkanlığı haline getirmeliyiz. 

Nasıl ki her gün yemek yiyor, her gün su içiyorsak her gün de okumalı ve ruhumuzu okumakla doyurmalıyız. Bunu yaptığımız zaman hem mutlu oluruz hem kendimize faydalı bireyler oluruz, hem de insanlığa faydalı bireyler oluruz. Okumanın önemi ile ilgili şu sözü de unutmamalıyız:

“Okumayı hiçbir hazineye değişmem. “Edward Gibbon. Bu sözden de anlaşılacağı gibi en büyük hazine okumaktır.

“Ağanın Alnı Terlemedikçe Irgatın Burnu Kanamaz.” Atasözü İle İlgili Kompozisyon Örneği

 “Ağanın Alnı Terlemedikçe Irgatın Burnu Kanamaz.” Atasözü İle İlgili Kompozisyon Örneği





 Bir yerde yönetici işini düzenli bir şekilde yapmadığı zaman, iyi bir şekilde çalışmadığı zaman o yöneticinin yanındaki elemanı da yöneticisini örnek alır ve o da çalışmaz, tembel olur. Böyle olduğu zaman çalışmayan yönetici de fayda sağlamaz, elemanı da o işten bir verim alamaz. 

Yanımızdaki kişiyi çalışmaya yöneltmek ve ondan iş isteyebilmek için biz de çalışmalı ve ona iyi örnek olmalıyız. Bu atasözü ile ilgili şu örnek de güzeldir:  Ev hanımı olan anne çocuğuna kitap okuma alışkanlığı konusunda iyi bir örnek olmadığı zaman o ev hanımının yanında olan evladı da kitap okuma alışkanlığı kazanmaz ve bu durumda hem anne hem de çocuk kendini geliştirmemiş olur. İşte buradan da çıkarılacak sonuç şudur: Başta olan kişi her kim olursa olsun o kişi çalışkan olmalı, üretken olmalı ve yanında çalıştırdığı kişilere, ailesine örnek olmalıdır.

 Böyle yapıldığı zaman herkes kazanç sağlar ve tembel olan kimse kalmaz. Ağanın da alnı terlemelidir ki ırgatın burnu kanasın. Yani herkes işine baksın ve işini en iyi şekilde yapsın ve iyi örnekler ortaya çıksın.