Vatan Özlemi İle İlgili Hikaye Yazınız.


Vatan Özlemi İle İlgili Hikaye Yazınız.

Ülkemde çıkan iç çatışmadan dolayı mülteci olarak Türkiye'ye sığındım .  Çünkü  ülkemde her gün üzerimizden uçaklar geçiyor ve  üzerimize bombalar yağıyordu .  Daha geçen günlerde annemi , babamı  ve kardeşlerimi gözlerimizin önünde kaybettim . Çünkü büyük bir patlamada can verdiler . Ben son anda kurtuldum .  Henüz 14 yaşında bir kız çocuğuyum .  Türk askerleri bizi kurtardı ve dedem ile birlikte  Türkiye'ye geldik .

Türkiye çok güzel bir ülke, insanları çok iyi fakat ben yine de kendi ana vatanım  olan Suriye'yi çok özlüyorum . Çünkü ben orada doğup büyüdüm . İlk adımımı orada attım , ilk orada konuştum . Vatanımın topraklarının kokusunu  içime çekmek istiyorum . Bir an önce  savaş son bulsa da ülkeme dönsem artık . Çünkü doğduğum , yaşadığım evimi özlüyorum , köyümüzü özlüyorum . Biliyorum evimiz yok, yıkıldı,  harabeye dönüştü fakat yine de belki  o harabenin içinden aileme ait bir şeyler bulabilir ve  onları ömür boyu saklayabilirim . Vatanımı çok özlüyorum , ülkemde iç çatışmaların bir an önce son bulmasını istiyorum . Çünkü hiçbir yer vatanımın yerini tutmuyor .

Annemin kokusunu çok özledim , babamın saçlarımı tarayışını, kardeşimin ekmeği  kaçırarak beni sinirlendirmesini bile özledim. Çünkü ben vatanımı özledim, dilimi konuşabildiğim, kültürümü yaşayabildiğim ülkemi özledim. Ama bir gün oraya kavuşacağım. Bir gün bu savaş son bulacak ve ben de ülkeme gideceğim.

Ben Değerliyim Çünkü İle Başlayan Uzun Bir Konuşma Hazırlayınız


Ben Değerliyim Çünkü  İle Başlayan  Uzun Bir Konuşma Hazırlayınız

Yüce Allah'ın yarattığı tüm canlılar değerlidir . Bu  canlıların içinde akıl verilenler ise biz insanlardır .
* Ben değerliyim, çünkü Yüce  Rabbim beni  akıllı bir insan olarak yarattı .
* Ben değerliyim  kendimi seviyorum, kendime değer veriyorum ve kendimi asla küçük görmüyorum .
*Ben değerliyim çünkü boş durmuyorum, çalışıyorum, ülkem için, vatanım için elimden gelen her türlü sorumluluğu yerine getiriyorum ve var gücümle çalışmaya ve üretmeye devam ediyorum .
* Ben değerliyim çünkü beni seven ve benim duygu ve düşüncelerime saygı gösteren bir ailem var.


* Ben değerliyim çünkü beni arkadaşlarım seviyor ve bana hak ettiğim değeri veriyorlar.
* Ben değerliyim çünkü Yüce Allah'ın yarattığı her  canlıyı seviyorum, insanları hayvanları, bitkileri ... Aynı zamanda çevremde gördüğüm hayvanlara asla zarar vermiyorum.
* Ben değerliyim çünkü insanların arasını bozmuyorum.
* Ben değerliyim çünkü iki arkadaşım tartışınca onların arasını yapıyorum ve böylece onların küs kalmamalarını ve üzülmemelerini sağlıyorum.
* Ben değerliyim çünkü içimde merhamet duygusu var.
* Ben değerliyim çünkü yaşlılara  yardım ediyorum.
* Ben değerliyim çünkü ağaç dikiyorum ve  çevremde yeşil alanların çoğalması için çok çalışıyorum.
*Ben değerliyim çünkü çevremi temiz tutuyorum .
* Ben değerliyim, çünkü aklım sayesinde  kendim için iyi ve kötü olan her ne ise onu ayırt edebiliyorum.


* Ben değerliyim çünkü annem benim  en sevdiğim yemekleri yapıyor.
* Ben değerliyim çünkü babam benim  en sevdiğim kitapları satın alıyor.
* Ben değerliyim çünkü kimseye kötü davranmıyorum.
* Ben değerliyim çünkü  arkadaşlarımı, öğretmenlerimi, okulumu, okul yöneticilerimizi seviyorum ve onlar tarafından da sevildiğimi hissediyorum.
* Ben değerliyim çünkü doğal kaynaklarımızı israf etmiyorum.
* Ben değerliyim çünkü okul sıralarını ve masalarını asla çizmiyorum.
* Ben değerliyim çünkü kendimden büyüklere ve küçüklere asla kaba kelimeler kullanmıyorum.
* Ben değerliyim çünkü ana dilim olan Türkçeyi çok güzel konuşuyorum ve yazıyorum.
* Ben değerliyim çünkü benim  Mustafa Kemal Atatürk gibi bir atam var.
* Ben değerliyim çünkü çok güzel bir ülkede yaşıyorum.


Kendinizi Görme Engelli Olarak Düşününüz . Bu Konuda Kompozisyon Yazınız .


Kendinizi Görme Engelli Olarak Düşününüz . Bu Konuda Kompozisyon Yazınız .

Sabahın  ilk ışıkları yüzüme vuruyor fakat ben o ışıkların rengini göremiyorum . Yüzümde sıcacık güneşin sıcaklığını  hissediyorum  . Güneşi görebilseydim ve güneşin gözlerime girmemesi için ben de diğer gören insanlar gibi gözümü kapatmak isterdim .  Aynanın karşısına geçiyorum  , gördüğüm tek şey ise koca bir karanlık hala sabah olmamış gibi . Yine içimi bir hüzün kaplıyor . Gözlerimin rengini, saçlarımın rengini görmek istiyorum . Kendimi görsem acaba güzel mi derdim kendime merak ediyorum .

Dişlerimin yapısı nasıl , gülüşüm nasıl hep bunları merak ediyorum . Daha sonra  kahvaltı yapmak için mutfağa doğru yöneliyorum ve elimdeki asam ile düşmemeye çalışıyorum . Annem çayımı bana doğru uzatırken , çayımı  almak için elimi  uzattığımda tam olarak çayımı alamıyorum ve annem elimden tutarak bana çayımı veriyor . Annem dışarı bakıyor ve artık havalar soğumuş , sonbahar gelmiş diyor. Sonbaharı yaşadım , hissettim fakat bir kere de olsa solmuş , sararan yaprakları görmek isterdim . O yapraklara bakarak o soğuğu içime çekerek, dışarıda koşarak arkadaşlarımla oynamak  isterdim . Annem artık okul vaktinin geldiğini söylüyor ve  beni elimden tutarak okula götürüyor . Bir gün de olsa hiç kimse bana yardım etmeden okula gitmek isterdim . Okulumu, öğretmenlerimizi , sınıf arkadaşlarımı görmek isterdim.  İlkbaharın geldiğini , kış mevsiminin geldiğini görmek isterdim. Acaba renkleri bir gün görebilir miydim ? Acaba ben de diğer arkadaşlarım gibi annemi, babamı, kardeşlerimi bir kere de olsa dünya gözü  ile görebilir miydim ?

Bir gün mutlaka göreceğim diyorum kendime   her gece Allah'ıma dua ediyorum . Göreceğim çünkü çünkü , ben de dua ediyorum Allah'a , çünkü büyük Allah dualarımızı geri çevirmez. Ama her şeye rağmen hayatı , ailemi, okulumu ve arkadaşlarımı çok seviyorum . Göremesem de hayatta yaşadığım için kendimi şanslı hissediyorum .

Birlik İş Bölümü, Çalışmak, Üretmek, İnsan, Verimlilik Kavramlarından Hareketle Bir Hikaye Yazınız .


Birlik İş Bölümü, Çalışmak, Üretmek, İnsan,  Verimlilik  Kavramlarından Hareketle Bir Hikaye Yazınız .

 Sabahın ilk ışıkları ile uyanmıştım . Annem çayı koymuş , babam çarşıdan  sıcak pideleri almıştı. Kardeşim ve ablam da uyandıktan sonra kahvaltımızı yapmaya başladık. Babam bana Mert bugün   fabrikaya seni de götüreceğim artık işlerin başına geçme vaktin geldi dedi. Ben ise çok mutlu olmuştum. Babama çok çalışacağımı ve  yaptığımız işlerden  verim elde edeceğimizi söyledim.

Babam ise bunun tek başına olmayacağını fabrikadaki diğer işçiler ile iş bölümü halinde çalışarak bu başarının kazanılacağını söylemişti. Babam işin başına geçmek demek senin hemen başa geçeceğin anlamına gelmiyor dedi. Oradaki tüm insanlar nasıl temelden başladıysa sen de orada önce işçi olarak  başlayacaksın dediğinde yüzüm  kızarmaya başladı. Çünkü hemen başa geçmek istiyordum ama babamın bir bildiği var dedim içimden. Daha sonra  babamla birlikte iş yerine gittik. Herkes fabrikada arı gibi çalışıyordu. Hemen önlüğümü giyerek işe başladım. Çok yorulmuştum daha ilk günden. Ama çalışmanın keyfi bir başkaydı. Çünkü işi çekirdekten öğreniyordum ve bu beni mutlu ediyordu. Üretmek, çalışmak, ülkeme faydalı bir iş adamı olmak istiyordum. Bu da kolay olmayacaktı elbet , önce çırak, sonra kalfa sonra usta olacaktım tabi. Çünkü ancak bu şekilde başarıya ulaşacaktım. Yıllar geçiyor ve ben çalışmaya  ve üretmeye devam ediyordum. Aradan beş yıl geçtikten sonra babam Ayhan beni yanına çağırarak artık vakit geldi. Hak ettiğin görevi alacaksın dedi.

Bana bir oda verdi ve orada fabrikanın genel  müdürü olarak çalışmaya başladım. Diğer  iş arkadaşlarım ile iş bölümü yaparak fabrikamızı iyice geliştirdik. Yaptığımız ürünlerden çok verim aldık ve birlik içinde başarıya ulaştık. Çünkü başarı ancak birlik  ve dayanışma içinde olan  çalışanlar ile gerçekleşebilirdi. Çünkü bu bir ekip çalışmasıydı.

Elimde Sihirli Değnek Olsaydı Nelerin İyi Olmasını İsterim Konulu Uzun Yazı Yazınız .


Elimde  Sihirli Değnek Olsaydı Nelerin İyi Olmasını İsterim Konulu Uzun Yazı Yazınız .

 İnsan olarak her zaman mutlu , huzurlu ve güvenli bir hayat yaşamak isteriz . Çünkü bu  güzel duygular ve bu mutlulukları her insan hak eder . Ama ne yazık ki hayatın koşulları çok farklı olduğu için hiç kimse dört dörtlük bir hayat yaşamaz . Elimde sihirli değnek olsaydı şunların olmasını isterdim :

Savaşların olmamasını isterdim . Savaş anında üzerlerine bomba yağan çocuklar diye bir kavram olmamasını isterdim . Çocuklarımın savaşlarda ölmemesini , ailelerin yok olmamasını isterdim . Öncelikle savaşları yok ederdim ve dünyada savaş diye bir kavramın olmamasını sağlardım . Hiç kimseyi ana vatanından koparmazdım . Mülteci diye de bir kavramın olmamasını sağlardım . Dünyadaki tüm insanların barış , huzur ve güvenli bir ortamda özgürce yaşamasını sağlardım . İnsanlar arasında ırk ayrımı yapılmamasını sağlardım . Ötekileştirme, ayrım yapma diye bir kavram da olmamış olurdu . Her türlü terör örgütüne gereken dersin verilmesini sağlardım . İnsanların bilinçli olmasını ve nitelikli bireyler olmasını sağlardım . Bilimin iyi niyetle yapılmasını sağlardım . Cani insanların zalim insanların bilim ve teknolojiyi kötü kullanmalarına asla ve asla izin vermezdim .  Çok katlı binalar yerine tek katlı evler yapardım . Dünyadaki yeşil alanların çoğalmasını sağlardım . Sanayi atıklarının havaya karışmaması için yeni buluşlar yapardım . Doğal kaynakların yok  edilmemesini sağlardım . İnsanların her zaman iyi niyetli olmasını isterdim . Hiçbir insanın canının yanmasını istemezdim . Suçluların hak ettikleri cezayı çekmelerini isterdim .

Suçluların tekrar suç işlememesi için  hapishanelere  kütüphaneler yaptırılmasını isterdim . Böylece insanların  bilinçli olmasını isterdim. Bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi özgürce  yaşamak ve yaşatılmak isterdim.

Eski Bayramlar İle Günümüzdeki Bayramlar Arasında Ne Gibi Farklar Vardır ?


Eski Bayramlar İle Günümüzdeki Bayramlar Arasında Ne Gibi Farklar Vardır ? 

Eski bayramlarda genelde el öpme ziyaretleri daha fazla olurdu . Şimdi yine var fakat ailelerin çalışma yerleri değiştiği için , insanlar anne ve  babasının yanına gidemediği zaman telefondan arayıp  bayramı kutluyorlar . Eskiden  geniş aileler bayram sofrasında olurdu . Şimdi ise  bazı kimseler bayramı tatilde geçirmeyi tercih ediyor .  Eskiden  çocuklar kapı kapı dolaşarak şeker toplamaya çıkardı . Günümüzde ise şehirlerde insanlar birbirini  fazla tanımadığı için ve birbirine fazla güvenmediği için çocuklarını şeker toplamaya göndermiyor . 

Eskiden çocuklara  harçlıklar mendil içinde veriliyordu günümüzde ise çocuğun eline gösterilerek  vermeye başlandı . Eskiden insanlar birbirlerine gelip gitmeyi daha çok severdi , çünkü bayramın tadı böyle çıkardı . Günümüzde ise bayram zamanı kimi insanlar evime misafir gelmesin diye evde bulunmamayı tercih ediyor. Bu durumda insanlar arasındaki samimiyeti azaltıyor  . Eskiden  ailesini göremeyen kişiler sadece telefonla arayarak bayramı kutluyordu , şimdi ise herkes birbirini cep telefonlarından arayarak hasret giderebiliyor . Eskiden bayramlarda gelenek ve göreneklere daha çok uyulurdu . Günümüzdeki bayramlarda ise insanlar  bayram için fazla hazırlık yapmamaya başladı .Eskiden bayramlar ve insanlar daha samimiydi . Şimdi ise bu tat fazla kalmadı ama yine de bayramlar güzeldir .

Eskiden bayramlarda herkes erkenden kalkar , kahvaltılar kurulur , misafirler gelirdi. Şimdi ise  insanların erken kalkma diye pek bir derdi kalmadı . Geç saatlerde yatıldığı için geç saatlerde de kalkmaya devam ediliyor .

Her İnsan Kendi Başarısının Mimarıdır Sözü İle İlgili Kompozisyon Yazınız .


Her İnsan Kendi Başarısının Mimarıdır Sözü İle İlgili Kompozisyon Yazınız .

İnsanı  farklı kılan ona  verilmiş olan akıldır . İnsan aklı ile , sevgisi ve sezgisi ile kendisine ve çevresine mutluluk saçabilir . Kendini geliştirebilir ve olumlu yönde değiştirebilir . Her insan kendi başarısının mimarıdır  . İyi bir mimar olmak da insanın kendi elindedir . Sürekli şikayet etmeyi bıraksak , bu hayatın bize bir kere verildiğini bilsek ve ona göre hareket etsek ne güzel olur . Yeri geldiği zaman disiplinli olalım , planlı olalım ama yeri geldiği zaman da anı yaşayalım .

İnsan hayata  bakış açısını olumlu yönde değiştirmelidir . İçindeki kötülüklerden kurtulmalı ve yeri  geldiği zaman gerçekten  affetmeyi de bilmelidir . Sorunlara çözüm üretmelidir , yıkıcı değil yapıcı olmalıdır . Başarmak için ebette çok çalışmalı ve fakat bir başarısızlıkta da hemen pes etmemelidir . Çünkü o başarısızlık bile aslında başarıya ne kadar yaklaştığımızı gösterir . Tekrar tekrar denemekten vazgeçilmemelidir .  İnsan korku ve kaygıları ile baş edebilmelidir . Sevmelidir, saygılı olmalıdır .  Kendisi olmalıdır, özenti olmamalıdır . Özünden uzaklaşmamalıdır . Hür iradesi ile hareket etmeyi bilmelidir . Kimseye karışmamalı , kimsenin kendi işlerine karışmasına  fırsat vermemelidir .

"Mış" gibi yaşamamalıdır .  Nasıl istiyorsa öyle yaşamalıdır. Yeri geldiği zaman kendini yenilemelidir.İşte tüm bunları yaptığı zaman hayatta mutlu olabilir ve başarılarının mimarı  olarak hayata devam eder.

Ben Vatanım İçin Ne Yapabilirim ? Konulu Kompozisyon Yazınız .


Ben Vatanım İçin Ne Yapabilirim ? Konulu Kompozisyon Yazınız .

Vatan denilen yer  içinde doğup büyüdüğümüz , şehitlerin kanı ile sulanmış ve kazanılmış toprak parçasıdır .  Vatan  benim ruhumdur , özgürlüğümdür ,  nefes alışımdır . Ben vatanım için  şunları yaparım : Her şeyden önce iyi bir insan olurum . Vatanıma, milletime, aileme vb. hayırlı bir evlat olurum .  Vatani görevlerim ne ise onu hakkı ile yerine getirmeye çalışırım . Vatanıma ihaneti asla kabul etmem ve  vatana ihanet etmem .

Vatanım için  çok ama çok çalışırım . Elbette  vatan için hepimiz ölmeye hazırız fakat çalışarak vatanı ileri götürmek de çok  önemli bir görevdir .  Şehidimin kanı ile sulanmış olan ay yıldızlı al bayrağımın her zaman göklerde dalgalanması için çok ama  çalışırım . Nitelikli ve bilinçli bir birey olmak için var gücümle çalışırım . Vatanımı bölmek isteyen hain terör örgütlerine asla izin vermem ve gerektiği zaman bu yolda canımı vermeye hazır olurum ve ölümden  korkmam .  Vatan demek namus demektir . Onun için  bu vatanın bir karış toprağını bile düşman güçlere asla teslim etmem . Ana dilimi , kültürümü , gelenek ve göreneklerimi bu vatanda öğrendim ben . Bu vatan benim her şeyim . Bu vatan benim  ömür  boyu yaşayacağım kutsal topraklardır . Onun için bu vatan için her şeyi yaparım . Ülkemin  her geçen gün daha çok gelişmesi için  bilim yolunda ilerlemeye çalışırım . Çevremdeki insanlara iyi yönde örnek  olurum .

Vatanımın  tüm evlatlarının  çok çalışması için kendimden küçüklere de bu konuda  yardımcı olurum . Vatanımın batmaması için , bağımsızlığımızın ömür boyu sürmesi için her zaman   ölmeye hazır olurum . Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal’in de dediği gibi ‘’ Ya İstiklal  Ya ölüm’’ için bu yola devam ederim .

"Sıkıntısız ve çilesiz elde edilen başarıları kısa zamanda kaybolmaya unutulmaya mahkumdur" Sözü İle İlgili Kompozisyon


"Sıkıntısız ve çilesiz elde edilen başarıları kısa zamanda kaybolmaya unutulmaya mahkumdur" Sözü İle İlgili Kompozisyon

Her insan başarılı olmak , yaptığı işten en iyi olmak ister . Bir öğrenci ya da bir öğretmen elbette yaptığı işin çok iyi olmasını arzular . Ancak şunu da unutmamak gerekir ki kalıcı başarılar tesadüfler sonucu elde edilemez . Kısa süreli başarıların etkisi de kısa süreli olur ve çabucak unutulmaya mahkum olur .

Günümüzde özellikle kitle iletişim araçlarının da etkisi ile kısa süreli başarılara   çok şahit oluyoruz . Mesela bazı şarkıcılar bir şarkı ile kısa süreliğine de olsa parlıyor . Herkes o şarkıyı ve şarkıcıyı konuşuyor ama kısa süre unutulup gidiyor . Oysa yıllar önce hayatını kaybetmesine rağmen hala akıllarda kalan ve şarkıları , türküleri hiç eksilmeden dinlenen sanatçılar var . Ya da Mimar Sinan gibi yaptığı eserler yüzyıllardır dimdik ayakta olan üstatların yanında daha inşaatı bitmeden yıkılan yapılar var . Bunun nedeni insanların kısa sürede başarılı olma isteğidir . Ancak kalıcı başarılar sağlam bir temele oturmak zorundadır . Alın teri dökülerek , çalışarak çabalayarak elde edilen başarılar da kalıcı olur .

" Yokuşta akmayan ter inişte göz yaşı olur " demişler . Kısacası çalışmadan , çabalamadan , sıkıntı çekmeden başarılı olmak isteyenler mutlaka hüsranla karşılaşırlar .

20 Soruda Cümlenin Ögelerini Bulma



20 Soruda Cümlenin Ögelerini Bulma

Soru 1 : Cümlenin ögeleri kaça ayrılır ?
Cevap : Temel ögeler ve yardımcı ögeler olmak üzere iki gruba ayrılır . Temel ögeler yüklem ve özne ; yardımcı ögeler ise dolaylı tümleç , zarf tümleci , belirtili nesne ve belirtisiz nesnedir .

Soru 2 : Temel ögeler nelerdir ?
Cevap : Yüklem ve özne temel ögelerdir .

Soru 3 : Yardımcı ögeler nelerdir ?
Cevap : Dolaylı tümleç, zarf tümleci , belirtili nesne ve belirtisiz nesnedir .

Soru 4 :  Cümlede tüm sorular hangi ögeye sorulur ?
Cevap : Bir cümlede önce yüklem bulunur ve diğer tüm ögeler yükleme sorulan sorularla bulunur .

Soru 5 :   Özne ne demektir ?
Cevap : Bir cümlede iş, oluş ya da durumu gerçekleştiren varlığa özne denir.



Soru 6 : Özneyi bulmak için yükleme hangi sorular sorulur ?
Cevap : Özneyi bulmak için yükleme kim” ve “ne” soruları sorulur . Özne insan ise kim sorusu , özne insan dışı bir varlıksa ne orusu kullanılır . Mesela “ Çocuk okuldan eken çıktı.” Cümlesinde yüklem “çıktı” kelimesidir . “kim” sorusunu sorunca “çocuk” cevabını alırız . Bu da özne olur .

Soru 7 : Nesne kaça ayrılır ?
Cevap : Nesne , belirtili ve belirtisiz nesne olmak üzere ikiye ayrılır . Belirtili nesne “neyi, kimi” belirtisiz nesne ise “ne” soruları ile bulunur .

Soru 8 : Belirtili nesne ismin hangi hal ekini alır ?
Cevap : Belirtili nesne ismşn belirtme yanı “i hali” ekini alır . “ dam kapıyı kırdı.” cümlesinde “kapı-y-ı” kelimesi belirtili nesnedir .

Soru 9 :  Belirtili nesneyi bulmak için hangi soru sorulur ?
Cevap : “neyi, kimi” sorulaı sorulur .

Soru 10 : Belirtisiz nesneyi bulmak için hangi soru sorulur ?
Cevap : “ne” sorusu sorulur .
Önemli Not : Hem özne hem de belirtisiz nesneyi bulurken “ne”” sorusu kullanıldığı için hata yapmamak için önce özne bulunmalı, ikinci kez “ne” sorusu sorulabilirse nesne denmelidir .



Soru 11: Yer tamlayıcı ismin hangi hal eklerini alır ?
Cevap : “-e, -de, -den” hal eklerini alır .

Soru 12 : Yer tamlayıcısını bulmak için hangi sorular sorulur ?
Cevap :  “kime, kimde, kimden, neye, neyde, neyden, nereye, nerede, nereden soruları sorulur .

Soru 13 : Zarf tümlecini bulmak için hangi sorular sorulur ?
Cevap : “ ne zaman, nasıl , niçin , ne kadar , niye” soruları ile bulunur .

Soru 14 : YÖNTem kuralı nedir ?
Cevap : Ögeler Yüklem- Özne-Nesne-Tümleçler şeklinde bulunmalıdır .

Soru 15 : Türkçede hangi sorular hiçbir ögeyi buldurmamaktadır ?
Cevap : Neyin ve kimin soruları

Soru 16 : Türkçede neler parçalanamaz ?
Cevap : Cümleler ögelerine ayrılırken isim tamlamaları ve sıfat tamlamaları parçalanamaz . Yani bu tamlamaları oluşturan kelimeler aynı ögenin içerisinde yer almalıdır .

Soru 17 : Türkçede kaç tamlama vardır ?
Cevap : İsim tamlamaları ve sıfat tamlamaları olmak üzere iki tür tamlama vardır . Lise ve üzeri düzeylerde bunlara edat tamlamaları da eklenir .

Soru 18 : İsim tamlamalarına örnek nedir ?
Cevap : adam-ın eller-i , kapı kol-u , okul-un duvarı-nın boya-sı vb.

Soru 19 : Sıfat tamlamalarına örnek nedir ?
Cevap : kırmızı kazak , yeşil elbise vb.

Soru 20: Birleşik fiiller nelerdir ?
Cevap : “etmek, olmak , eylemek, kılmak” fiillerine yardımcı fiil denir ve ögelere ayrılırken bu fiiller isim ile birlikte alınır .” İstediğiniz evrakların hepsi hazır oldu .” cümlesinde yüklem “hazır oldu” şeklinde alınır .

"Vatanı Terk Etmek Kadar Üzücü Bir Şey Yoktur" Özdeyişi İle İlgili Kompozisyon


"Vatanı Terk Etmek Kadar Üzücü Bir Şey Yoktur" Özdeyişi İle İlgili Kompozisyon

Gözümüzü açtığımızda kokusunu ilk duyduğumuz ve ilk gördüğümüz varlık olan annemiz kadar kutsaldır vatanımız . Özgürce yaşadığımız , düşman postalları altında hakarete uğramadan kendi kendimizi yönetebildiğimiz yerdir vatan toprakları .

Maalesef insan hayatında akla gelmedik , 40 yıl düşünsem böyle olacağı aklıma gelmezdi denilen olaylar yaşanıyor . İnsanlar savaş , afet , kıtlık vb. birçok sebepten dolayı ülkelerini terk etmek zorunda kalabiliyorlar . Çocukluklarının en güzel anılarını , her köşesinde yüzlerce anı saklayan evlerini , bazen üzücü bazen de mutlu anılar yaşadığı dostlarını bırakıp gitmek kadar zor bir şey olabilir mi ? Hem de gidilen yer size tamamen yabancı bir memleketse . Dilini , kültürünü bilmediğiniz bir yere gitmek insana tarifsiz sıkıntılar verir . Vatanınızın taşı toprağı bile burnunuzda tüter . İnsan vatanından ayrı düşünce adeta yabancı bir evde yaşamak zorunda kalmış gibi hisseder . Yani her istediğini yapmakta özgü değildir , hep birilerinin müsaade ettiği ölçüde yaşamak zorundadır .

Allah hiç kimseyi vatanından ayrı koymasın . Vatansız kalmak anasız babasız kalmaktan bile çok daha zordur . Bu yüzden vatanımızın kıymetini bilelim ve onu yüceltmek için elimizden gelen çabayı gösterelim .


Bir İnsana Kuvvet Veren Şey , İşinde Çalışmak Ve İlerlemek Gücünü Temin Eden Sorumluluk Duygusudur Sözü İle İlgili Kompozisyon Yazınız .


Bir İnsana Kuvvet Veren Şey  İşinde Çalışmak Ve İlerlemek Gücünü Temin Eden  Sorumluluk Duygusudur Sözü İle İlgili Kompozisyon Yazınız .

İnsanı hayata bağlayan, insana heyecan veren güç ,  içinde çalışma duygusunun ömür boyu var olmasıdır . Bize bu duyguyu veren şey de içimizdeki sorumluluk duygusudur . Sorumlu insan  neler yapacağını ve neler yapmaması gerektiğini bilen insanıdır . Sorumlu insan planlı ve programlı insandır .

Sorumluluk duygusu içimizde var olduğu sürece çalışmaya ve ilerlemeye devam ederiz . İçimizde sorumluluk duygusu yoksa  hep aynı yerimizde saymaya devam ederiz . Bir toplumun , bir ülkesinin gelişmesi de orada yaşayan insanların sorumluluk duygusu ile hareket etmesinden kaynaklanır . Bunun için her zaman üzerimize düşen görevleri yerine getirmeliyiz . Hiç durmadan çalışarak  disiplinli bir şekilde yolumuza devam etmeliyiz . Bilinçli bireyler , bilinçli , nitelikli öğrenciler yetiştirmeliyiz .  Sorumluluk duygusunu ilk olarak çocuğa ailede öğretmeliyiz , bunu devam ettirecek olan kurum ise okul kurumu olmalıdır . Görevimiz en iyi şekilde yerine getirmeye çalışmalıyız . 

Ülkemizin gelişmesi ve kalkınması için ,  dünyada en gelişmiş ülkeler içinde yer alabilmek için her bir  ferdimizin sorumluluk duygusu içinde hareket etmesini sağlamalıyız .

Sizce İyi Bir Kitap Nasıl Özelliklere Sahip Olmalıdır ?


Sizce İyi Bir Kitap Nasıl Özelliklere Sahip  Olmalıdır ?

Kitaplar  insanı bilgilendiren, hafızamızı güçlendiren  , bize hayatı öğreten  vazgeçilmez kaynaklardır . İyi bir kitap şu özelliklere sahip olmalıdır :
* Kitabın  dış görünüşü göze hitap etmeli , dışındaki ve içindeki yazılar  okunabilir olmalıdır .
* Kitabın içeriği özgün olmalı , başka kaynakların bire bir taklidi olmamalıdır .
* Kitapta anlatım sadece ve akıcı olmalıdır .


* Dil iyi kullanılmalıdır .
* İyi bir kitapta yabancı kelimelerin karşılığı altında yazılmalıdır .
* Anlatım coşkulu olmalıdır .
* İnsanların  ilgisini çekmelidir .
* Kitapta karekterler günlük yaşamın içinde olmalı , gerçekçi olmalıdır , yeri geldiği zaman da hayali karakterlere yer verilmelidir .
* Kitapta empati duygusuna yer verilmelidir .
* İnsanların hatalarından ders çıkarılması sağlanmalıdır .
* İyi bir kitapta argo kelimeler kullanılmamalıdır .
* Kitabın yazarı duygularını  etkili bir dille anlatabilmelidir .
* İyi bir kitap insanı kendine çekmeli , sanki o kitabı okuyor değil de yaşıyor olmalıyız .
* İyi bir kitap  insana geleceğe dair hayaller kurdurabilmelidir .
* İyi bir kitap zengin bir bilgi birikiminin  ürünü olmalıdır .


Kitap Okumayı Sever Misiniz? Nedenleriyle Açıklayınız


Kitap Okumayı Sever Misiniz? Nedenleriyle Açıklayınız 

Kitaplar dünyamızı zenginleştiren ,  kendimizi geliştirmemize yardımcı olan en önemli kaynaklardır . Kitaplar bize hayal kurdurmayı sağlayan , hayallerimizi yazı ile de olsa  gerçekleştiren  kaynaklardır . Kitap okumayı çok seviyorum . Çünkü kitap okuduğum için unutkanlığım fazla olmuyor . Her şeyi kolayca aklımda tutabiliyorum .

Kitap okuduğum için boş vakit diye bir şeyim olmuyor . Çünkü okuyarak hayatın tadını çıkarabiliyorum . İstediğim ülkelere, şehirlere kitapları okuyarak gitmiş kadar oluyorum . Çünkü okumak beni farklı ülkelere götürüyor , farklı ülkelerin kültürleri hakkında , gelenek ve görenekleri hakkında bilgi sahibi oluyorum  . Kitap okuduğum için kelime dağarcığım zenginleşiyor . İnsanlar ile daha iyi bir  iletişim kurabiliyorum ve dilimi doğru kullanıyorum . Kitap okuduğum için daha keskin bir zekaya sahip oluyorum . Kitap okuduğum için ve doğal olarak yorulduğum için daha kaliteli uyuyabiliyorum . Kitap okuduğum için fazla strese girmiyorum , daha sakin oluyorum ve ruhumu dinliyorum . Kitap okuduğum için ifade yeteneğim daha çok gelişiyor . Daha iyi yazıyorum , analitik düşünme becerim  gelişiyor . Yaratıcı bir zekaya sahip oluyorum . İnsanlar ile daha pozitif iletişim kurabiliyorum .

Unutulmayacak hatıralar kazanabiliyorum . Kitap okumak beni geliştiriyor ve karakterimi şekillendiriyor . Çeşitli bilgiler öğreniyorum , kitap okuyarak hem kendime hem yaşadığım topluma hem de dünyaya faydalı bir insan olacağıma inanıyorum .

Sizin Oynadığınız Oyunlar Ve Oyuncaklarla Eski Oyun Ve Oyuncaklar Arasında Ne Gibi Farklılıklar Olabilir ?


Sizin Oynadığınız Oyunlar Ve Oyuncaklarla Eski Oyun Ve Oyuncaklar Arasında Ne Gibi Farklılıklar Olabilir ?

Oyunlar ve oyuncaklar çocukların vazgeçilmezidir . Çünkü onlar bizi hayata bağlar ve bizi mutlu eder . Bizim oynadığımız oyunlar genelde mendil kapmaca , körebe , kaptım oyunu , yağ satarım bal satarım , koşma yarışı , yakar top , can tatlı , futbol , voleybol gibi oyunlardır . Oynadığımız oyuncaklar ise genelde alışveriş merkezlerinden , oyuncakcıdan alınan oyuncaklardır .

Plastik arabalar, tahta arabalar, oyuncak bebekler, aycıklar vb. dir.  Eskilerin oynadığı oyunlar ise söbe, mendil kapmaca, koşma, yağ satarım, tren geliyor Mersin'den, yangın var,  yakartop gibi oyunlardır . Genelde eskiye göre oyunlarımız biraz daha çeşitlendi ama yine ortak birçok oyunumuz aynı . Eskikilerin oynadığı oyuncaklar ise genelde çamurdan yapılmış bebekler, arabalar, kamyonlar, bezden dikilmiş bez bebekler vb.dir. Eskiden oyuncakları çocuklar kendileri  yapıyorlardı . Şimdi ise bizler genelde hazır oyuncak almayaal. Şehir hayatı binlerce binanın yapılmasına neden olduğu için, nüfus fazla olduğu için insanlar çocuklarını fazla dışarı çıkarmıyor ve genelde alışveriş merkezlerine götürüyor .

Köyde yaşayan çocuklar bu durumda daha şanslı oluyor ve toprak ile oynama zevkini ve topraktan  oyuncaklar yapma zevkini tadıyorlar .

Karamanoğlu Mehmet Bey ve onun Türkçeye katkıları ile ilgili araştırma yapınız.


Karamanoğlu Mehmet Bey ve onun Türkçeye katkıları ile ilgili araştırma yapınız.

Öncelikle Karamanoğlu Mehmet Bey'in Türkçeye katkılarını söylemeden önce onun döneminin bir tasvirini yapmamız gerekir . Karamanoğlu Mehmet Bey döneminde Selçuklu Devleti'nin dili Farsçaydı ve devlet dairelerinde de Arapçanın hakimiyeti söz konusuydu . Yani Türkçe halk arasında kullanılan 3. bir dil konumuna düşmüştü .

İşte Karamanoğlu Mehmet Bey böyle bir ortamda 13 Mayıs 1277'de tüm devlet adamları ve ordu mensuplarını toplayarak meşhur sözünü yani " Bugünden geru divanda, dergahta, bergahta, mecliste ve meydanda Türkçeden başka dil kullanılmayacaktır." sözünü söylemiştir .

Bu sözlerini bir ferman olarak ülkenin dört bir yanına göndererek Türk dilinin unutulmasını önlemiştir . Kültürel alanda da milli gelişimimize önemli bir katkı sağlamıştır .

Karamanoğlu Mehmet Bey Kimdir ?

1261-1277 yılları arasında Karamanoğulları beyliğinin yöneticisi olmuştur . Askeri ve siyasi yönden bilgili olması yanında dilimize de önem veren kültürel yönden de kendini geliştirmiş bir beydi . Kendi döneminde bilim adamlarını etrafına toplaması onun ilime verdiği önemi gösteren davranışlarından biridir . Mehmet Bey millet olarak birlik içerisinde olmanın şartı olarak dil birliğini görüyordu .  

Acelecilikle ilgili deyim, atasözü ve özdeyiş araştırınız.


Acelecilikle ilgili deyim, atasözü ve özdeyiş araştırınız.

Arkadaşlar her işin yapılması için gerekli bir süre vardır . Bu süreyi kısaltmaya çalışmak bize fayda değil zarar getirir . Bu defa az bir kazanç sağlayacağım diye çok daha büyük zararlara yol açabiliriz . Bu yüzden her işimizi zamanında aceleye getirmeden yapmalıyız . Aksi taktirde büyük zararlar görürüz .

Deyimler.
Kelle götürmek: Gereksiz bir aceleyle gitmek, koşuşturmak, acele davranmak.
Telaşa vermek: Davranış ve hareketleriyle çevresindekileri heyecana, aceleye, sıkıntıya sokmak.
Aceleye gelmek:  Acele davranmak zorunda kalmak.
Aceleye getirmek: Bir işi çabuk çabuk, özensiz, hatalı yada eksik yapmak.

Atasözleri
Acele eden (giden) ecele gider:  Hızlı araç kullanan kaza yapıp ölebilir.
Acele ile menzil alınmaz: Bir işe çabuk ve düşüncesizce atılmaktansa, iyi düşünüp ölçülü biçimde girişmek daha olumlu sonuç verir.
Acele yürüyen yolda kalır: Aceleyle iş yapmaya çalışan, amacına ulaşamaz, hedefine varamaz.
Acele işe şeytan karışır : Bir an önce bitsin diye acele ile yapılan işlerin sonunda mutlaka bir aksilik çıkar .

Özdeyişler
Aceleci sinek, süte düşer. (Kaşgarlı Mahmut)
Acelecilik, el keser; gevezelik dil. (Cahit Zarifoğlu)
Acelecilik, her işte hatayı getirir. (Herodot)
Acele etmenin anlamı yoktur. Önemli olan zamanında yola çıkmaktır. (La Fontaine)


Başarılı Bir Hayat İçin Hayal Kurmanın Önemini Açıklayınız


Başarılı Bir Hayat İçin Hayal Kurmanın Önemini Açıklayınız

            İnsanın yaşama tutunmasını sağlayan en önemli özelliklerden birisi de hayal kurabilmektir . Hayal kurma becerisi o kadar önemlidir ki okul öncesi öğrencilere hayal kurma becerisi kazanabilmeleri için türlü etkinlikler yaptırılır . Çünkü yeni fikirler ve keşifler ancak ve ancak hayal kurmakla mümkün olabilir . Bu yüzden çocuklarımıza hayal kurabilmeyi öğretmeliyiz .

            Şunu unutmamak gerekir hayali kurulmadan hiçbir şey yapılmamıştır . Aklımıza gelebilecek her türlü icat ve keşif hayal kurma becerisi sayesinde ortaya çıkmıştır .  William Russell bir sözünde “Büyük işler, büyük hayaller kurma özelliği olan insanlarca başarılmıştır” der . Hayal kurmak çok önemlidir ancak başarılı olmak için yalnızca hayal kurmak yeterli değildir. Kurduğumuz hayalleri gerçekleştirebilmek için çok çalışmalı ve emek harcamalıyız .

            Hayal kuran ve bu hayalinin peşinden yılmadan giden insanlar adlarını tarihe yazdırmayı başarmışlardır . Mesela Edison karanlığı aydınlatmak için bir yol bulmanın hayalini kurmuş ve yılmadan yaptığı çalışmalar sonucunda ampulü bulmuştur . Onun bu icadı tüm insanlığa fayda sağlamış ve tüm insanlar onu minnetle anmıştır .
            Yapılan araştırmalar hayal kuran insanların hayal kurmaktan kaçınan insanlara oranla daha başarılı olduklarını göstermiştir . Hem kendimize hem de tüm insanlara faydalı olabilmek için bir hayalimiz olmalı ve o hayalin peşinden yılmadan koşabilmeliyiz . Bunu başarabilenler geriye dönüp baktığında mutlu ve huzurlu bir geçmiş göreceklerdir .


Bir Zaman Makineniz Olsa Hangi Zamana Gitmek İsterdiniz ? Neden ?


Bir Zaman Makineniz Olsa Hangi Zamana Gitmek İsterdiniz ? Neden ?

Zaman hızla akıp gidiyor ve maalesef 1 saniye öncesine bile geri dönmek mümkün olmuyor . Bu yüzden elimizdeki anın değerini iyi bilmeli ve bu anı elimizden geldiği kadar dolu dolu ve verimli geçirmeye gayret etmeliyiz . Ancak bu şekilde hayatımızı anlamlı hale getirebiliriz .

Ama yine de bir zaman makinemin olmasını ve zamanda yolculuk yapabilmeyi çok isterdim . Zaman makinem olsa gitmeyi en çok istediğim zaman Cumhuriyet'in kuruluş yılları olurdu . Çünkü başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm milletimizin düşman karşısında tek vücut olmasını ve o birlikteliğin bir parçası da ben olmayı çok isterdim . Yeni kurulan bir devletin , adeta yeni doğmuş bir bebek gibi yavaş yavaş büyümesine şahit olmayı çok isterdim . O yıllardaki birlik beraberliği , vatan sevdası ile yoğrulmuş insanları tanımak isterdim . Kazım Karabekir'i , Mehmet Akif'i , Halide Edip Adıvar'ı ve adını sayamadığım tüm büyüklerimizi dinlemek isterdim . Hangimiz istemez İstiklal Marşı'nın meclis kürsüsünde ilk kez okunduğu anda o salonda bulunmayı ? Ben de zaman makinem olsa o ana gitmeyi çok isterdim .

Zaman dediğim gibi akıp gidiyor . Elimizden geldiği kadar zamanımızı ülkemiz ve milletimize faydalı olacak işler ile doldurmaya çalışmalıyız .