‘’Heykeltıraş Mermere Ne İse Öğretmen de Çocuğa Odur.’’ Sözünden Hareketle Aşağıya Bir Yazı Yazınız

‘’Heykeltıraş Mermere Ne İse  Öğretmen de Çocuğa  Odur.’’ Sözünden Hareketle Aşağıya Bir Yazı Yazınız.

Heykeltıraşın görevi  mermere şekil vermek ve ondan çeşitli sanat eserleri ortaya çıkarmaktır. Boş ve şekli olmayan bir mermerin hiç kıymeti yoktur. Çünkü o mermerin  bir kullanım alanı ve amacı olmayacaktır. Heykeltıraşın elinde ise o işe yarayacak ve çeşitli şekiller ortaya çıkacak,  mermerin talibi de çok olacaktır. İşte öğretmen ile öğrenci arasındaki ilişki de böyledir. 

Öğretmenler insan yetiştirmeyi, insanı eğitmeyi ve onu geleceğe hazırlamayı çok sever. Öğrencilerini aydınlatmayı, toplumu cahil kalmaktan kurtarmayı çok sever. Öğrenci de öğretmenin elinde hayat bulur.  Bunu şu şekilde örneklendirebiliriz:  Okumayı yazmayı bilmeyen öğrenciye öğretmen okuma- yazma öğretir. Ona sadece eğitim vermez, aynı zamanda öğretim verir, güzel  ahlaklı olmayı öğretir, sevgiyi öğretir, saygı duymayı öğretir, şefkatli ve merhametli olmayı öğretir. Yani öğretmenler öğrencilerin yontulmasını sağlar ve geleceğe iyi bir şekilde hazırlar. Yani her şey eğitimle, nitelikli ve değerli öğretmenlerimizin elinde hayat bulur. Öğretmen öğrencilerine yaptığı bunca fedakarlığın karşılığını onların okuduklarını görünce, onların iyi bir insan olduklarını görünce anlar ve bundan hem öğretmen karlı çıkar hem öğrenci karlı çıkar ve hem de toplum karlı çıkar. Böyle olunca da nitelikli ve başarılı öğrenciler ülkesinin  bilim ve fen alanında ilerlemesi için  çalışırlar, üretirler ve güçlü bir toplum ortaya çıkmış olur. Bunda da en büyük pay öğretmenlerimizin, o elleri öpülesi değerlerimizdir.

Bize bunca emeği  geçen, bize şekil veren ve bizi yetiştiren, geliştiren ve bizi aydınlığa götüren tüm öğretmenlerimizin öğretmenler günü kutlu olsun, onlar hep mutlu olsun, toplumlar hep  gelişsin, insanlık var olsun, insanca yaşansın.

‘’ Umudunu Kaybeden İnsanın Başka Kaybedecek Bir Şeyi Yoktur.’’ Sözü İle İlgili Kompozisyon Yazınız.

‘’Umudunu  Kaybeden İnsanın Başka Kaybedecek  Bir Şeyi Yoktur.’’ Sözü İle İlgili Kompozisyon Yazınız.

İnsanı yaşama  bağlayan, insanın yaşamdan zevk almasını sağlayan şey onun hayat ile ilgili planları, amaçlarıdır. Yani insanı yaşama bağlayan şey umuttur.  İnsan umutla yola çıkar ve umutla bir şeyler yapar. Umudu olan insan , çalışarak bir yerlere gelir ve hem kendini mutlu eder, hem de içinde yaşadığı topluma faydalı olur.

Hayatla ilgili umudunu kaybeden, hayattan zevk alamayan, yan gelip yatan insanlar ise umut kavramının hiçbir anlamı olmaz. Çünkü onlar umudunu öldürmüştür. Umudunu kaybeden insanın da kaybedecek bir şeyi kalmamıştır. Çünkü umudunu kaybeden  her şeyini kaybetmiştir. Çünkü umudunu kaybeden emek  harcamaz, çalışmaz, üretmez, yeni bir şeylere girişmek için mücadele etmez . Bunun için  umudunu kaybeden insanlara ne kadar  yol gösterilirse gösterilsin bu işe yaramaz.  insanlara önce umudunu yitirmemeyi öğretmek gerekir. Hayatla ilgili hiçbir zaman umudumuzu kaybetmemeliyiz. Belki hayat bize bazen zorluklar getirmiştir, belki en sevdiğimiz kaybetmişizdir fakat yaşam her şeye rağmen devam ediyor ve  umut her şeye rağmen olması gerekiyor.

Bunun için yaşama umutla bağlanmaya devam edelim. Çalışalım, alın teri dökelim ve umudumuz her ne olursa olsun kaybetmeyelim ve inadına yaşama dört kolla sarılalım.

Mustafa Kemal Atatürk İle İlgili Kendi Kafanızdan Şiir Yazınız.


Mustafa Kemal Atatürk İle İlgili Kendi Kafanızdan Şiir Yazınız.

Sarı saçlı, mavi gözlü bir çocuktu
Yüreği sevgi ile doluydu
Kalbinde vatan aşkı vardı
O doğdu, dünyamıza aydınlık getirdi
O doğdu, Mustafa Kemal’im doğdu.


Seviyordu, okumayı , üretmeyi
Çocukken bile vermiyordu parasını  boş şeylere
Kitap alıyordu, dergi alıyordu
 O geliyordu, yeni bir güneş doğuyordu
Mustafa Kemal’im geldi, dünyam  aydınlık ile doldu.

Vatan işgal altındaydı, ülke perişan
Yoksulluk, sefalet bir yandan
Umut gerekti, cesaret gerekti bu vatana
O verdi milletine umudu, cesareti
Mustafa Kemal doğdu, yeni bir umut doğdu

Birlik diyordu , beraberlik diyordu
Bayrak diyordu,  bağımsızlık diyordu
Önce vatan diyordu, önce vatan
Azimle, alın teri ile vatanı kurtarmaya koşan
O geldi bize  can yoldaşı oldu, o geldi Mustafa Kemal’im geldi


Sen ne büyük bir lidersin
Kalbimizin en  güzel köşesindesin
Ülkesini, askerini her şeyden üstün tutansın
Hoş geldin Mustafa Kemal
Hoş geldin koca yürekli dev adam

Askerim, Mustafa Kemal’im
Vatanını düşmandan temizleyenim
Ülkesini başka düşmanlara teslim etmeyenlerim
Onlar geldi  vatanımın kahraman askerleri, vatanımın   kahraman lideri Mustafa Kemal’im.

Kapılmadı hiç  bir zaman umutsuzluğa
Yılmadı, yenilmedi düşmanın  zorbalığına
Ya İstiklal dedi Ya ölüm
Var mıydı bundan başka bir çözüm
O geldi, ülkesine yenilikler getirdi
O geldi Mustafa Kemal’im geldi.

Ülkemizi kurtardı, bağımsızlığımız elden  gitmedi
Askeri ile , vatan evlatları ile kol kola oldu
Cumhuriyet’i, demokrasiyi getirdi
Halkın egemenliğini ön plana çıkardı
O geldi Mustafa Kemal’im geldi
O geldi dünya yüzyılın liderine tanık oldu

Sen hep kalbimizde yaşamaya devam edeceksin
Burda olmasan da ruhumuzda olmaya devam edeceksin
Seni  cumhuriyet bekçileri asla unutmayacak
Sana sarılamasak da , seni göremesek de
Asla unutulmayacaksın, hep kalbimizde yeşereceksin
Nurlar içinde uyu, aydınlık olsun kabrin, seni seviyorum Mustafa Kemal’im.

‘’Türk Dili, Türk Ulusunun Yüreğidir, Beynidir.’’ Sözünden Anladığınız Bir Metin Yazınız.


‘’Türk Dili, Türk Ulusunun  Yüreğidir, Beynidir.’’  Sözünden Anladığınız Bir Metin Yazınız.

Bir  milletin  konuştuğu dil o milletin aynı zamanda  kültürüdür, benliğidir. O milleti millet yapan en  önemli unsurlardan biri de dildir. Çünkü aynı dili konuşan, aynı coğrafyada yaşayan insanlar  dili ile bir olur, birlik olur. Çünkü konuştuğumuz dil bizim her şeyimizdir. Çünkü  bizi anlayan insanlar vardır, bize  derdini anlatan insanlar vardır. İşte tüm bunlar da dil sayesinde  olur.

Dil insanları bir araya getiren, duyguları bir araya getiren, birlik , beraberlik ve dayanışmayı sağlayan en önemli unsurlardan biridir. Dil milletimizin kalbidir, beynidir. Çünkü bizler  Türk dili ile gönlümüzden geçenleri dile getiririz.  Örneğin  dilini bilmediğimiz bir ülkeye gitsek ve orada yaşamak zorunda kalsak ne kadar zorluklar çekeceğimizi tahmin dahi edemiyorum. Tamam zamanda içinde o yabancı ülkenin dilini öğrenebiliriz fakat bu yeterli olabilir mi? Elbette olmaz. Çünkü dil aynı zamanda kültürü yansıtır. Kültürünü bilmediğimiz, kültürünü benimsemediğimiz bir yerde yaşamak ve oranın dilini konuşmak bizi ne kadar mutlu eder  ya da bizi ne kadar hayata bağlar  işte bu tartışılır. Oysa kendi ülkemizde sadece kendi dilimizi konuşmuyoruz. Aynı zamanda dil aracılığı ile kültürümüzü  yaşıyoruz, acılarımızı paylaşıyoruz, dertlerimizi paylaşıyoruz. Bizi anlayan, bize değer veren ailemiz, sevdiklerimiz oluyor yanımızda .  Dil ile geleneklerimizi yaşıyoruz, hatıralarımızı anımsıyoruz ve daha neler neler… İşte tüm bunları sağlayan da dildir. Türk dili de milletimizin kalbi, ruhu, beyni kısacası her şeyidir diyebiliriz.

Dilimizin milletimiz için ne kadar önemli olduğunu Mustafa Kemal Atatürk’de şu şekilde dile getirmiştir: ‘’ Milliyetin çok belirgin niteliklerinden biri de dildir. Türk milletindenim diyen insan, her şeyden evvel mutlaka Türkçe konuşmalıdır. Türkçe konuşmayan bir insan Türk kültürüne, topluluğuna bağlılığını iddia ederse buna inanmak doğru olmaz.’’

Atatürk’ü Anlamak İle İlgili Kompozisyon Yazınız.


Atatürk’ü Anlamak İle İlgili Kompozisyon Yazınız.

 Mustafa Kemal Atatürk Türkiye Cumhuriyeti’nin  büyük lideri ve kahramanıdır.  Mustafa Kemal  ve   vatan evlatlarımız vatanımız işgal altında olduğu zaman , vatanı düşman ele teslim etmemiştir.  Ellerinden gelen her türlü fedakarlığı vatan için yapmışlar ve vatan yolunda çok çalışmaktan asla vazgeçmemişlerdir. Mustafa Kemal’i  anlamak demek onun yaptıklarını bilmek ve uygulamak demektir.

Onun ilke ve inkılaplarına sahip çıkmak demektir. Onun gençlere emanet ettiği cumhuriyete, demokrasiye sahip çıkmak demektir. Mustafa Kemal’i anlamak demek çok çalışmak demek, ilim ve fen yolunda ilerlemek demektir.  İnsan haklarına saygılı olmak, adaletli olmak, eşitliğe önem vermek demektir. Mustafa Kemal’i anlamak demek kahvehanelerde değil laboratuvarlarda  sabahlamak demektir. Onu  gerçekten anlayan kişi vatanı ve milleti için elinden gelen her türlü fedakarlığı yapar ve her türlü zorluğa göğüs gerer.  Onu anlayan kişi vatan sevgisine ve millet sevgisine sahip olur. Onu anlayan kişi vatanına sahip çıkar, bağımsızlığına sahip çıkar, halkın iradesine, halkın egemenliğine önem verir. Onu anlayan kişi  eğitime ve öğretime çok önem verir. Ülkesinin tüm çocuklarının okuması için gerekli çabayı gösterir. Onu anlayan kişi  barışa, kardeşliğe, sevgiye önem verir.

Onu anlayan kişi  sanata, spora, edebiyata ve daha diğer  derslere önem verir. Onu anlamak demek onun  yaptıklarını yaşatmak ve onun  emanetlerine sahip çıkabilmek demektir.

Haber Kipleri ile İlgili Test Soruları


Haber Kipleri ile İlgili Test Soruları

1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde zaman anlamı bulunmamaktadır?
A) Yunus Emre ve ailesi bugün bizi ziyarete gelecekmiş.
B) Fatih Sultan Mehmet İstanbul’u büyük bir deha ile fethetmiştir.
C) Tarihimizin önemli şahsiyetlerini her birimiz tanımalıyız.
D) Uzun bir aradan sonra doğduğum köye yeniden gideceğim.

2. “Haber kipleri fiil kök ya da gövdelerine gelerek eylemlere zaman anlamı katan eklerdir.”
Yukarıdaki açıklamaya göre aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük haber kipi almıştır?
A) Yarın seninle birlikte “Kongre Müzesi”ni ziyaret etmeye gidelim.
B) Gelecek hafta çarşamba günü son ders kitap okuma saati yapacağız.
C) Hafta sonu gideceğimiz pikniğe keşke siz de katılsanız.
D) Hayatta başarılı olabilmek için her işimizi düzenli bir şekilde planlamalıyız.

3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde eylemin gerçekleştiği zaman ile söylendiği zaman aynıdır?
A) Babam yeni bir araba almak için İstanbul’a gidecek.
B) Her yıl bu zamanlar köyümüzde kiraz festivali yapılıyor.
C) Atalarımız bu cennet vatanı bize bırakmak için çok çabalamışlar.
D) Bu soruların cevaplarını bulabilmek için internete bakıyorum.

4. “Kip ve kişi eki alan fiillere çekimli fiil denir.”
Yukarıdaki açıklamaya göre aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük çekimli fiil değildir?
A) Her sabah uyandığında gözlerimin içine bakıp gülümserdi.
B) Kahvaltısını yapar yapmaz dişlerini fırçalar ve okul elbiselerini giyer.
C) Okula başladığı için hem çok heyecanlı hem de çok sevinçliydi.
D) Sizin gibi bir komşumuz olduğu için çok heyecanlanıyoruz.

5. “Koşmak, kaçtılar, ağlayan, bildim, suskun, anladınız, durdular”
Yukarıdaki kelimelerden kaç tanesi çekimli fiil olarak nitelendirilebilir?
A) 5           B) 4          C) 3          D) 2

6. “-miş” eki genellikle eklendiği sözcüğe başkasından duyma anlamı katar.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “-miş” eki cümleye başkasından duyma anlamı katmamıştır?
A) Ödevlerini öğretmene kendin gösterecekmişsin.
B) Karadeniz gezisine gidecek grup dün yola çıkmış.
C) Sınıftaki en yüksek notu Elif almış.
D) Tek başına yaşamaktan çok sıkılmış.

7. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcükte zaman anlamı bulunmamaktadır?
A) Sorunlarımızı konuşarak çözmeye çalışmalıyız.
B) Okulumuzda bizleri motive edici çalışmalar yapılıyor.
C) Ne zaman canım sıkılsa bu şarkıyı açar dinlerim.
D) Yaz tatilinde dedemlerin Sivas’taki köyüne gideceğiz.

8. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde eylemin söylenen zamandan daha önce gerçekleştiği anlamı vardır?
A) Tatlı su doldurmak için mahallemizin yakınındaki köye gidiyoruz.
B) Cumhuriyet Bayramı ile ilgili hazırladığımız gösteriyi yarın sunacağız.
C) Okul futsal takımımız ilk maçında rakibine yenildi.
D) Tarihimizdeki büyük kahramanların hayat hikayelerinden ilham alırız.

9. Aşağıdaki kelimelerden hangisi “oku-“ fiilinin öğrenilen geçmiş zaman 3. tekil şahsında çekimlenmiştir?
A) Okudular
B) Okumuşsunuz
C) Okuyacaklar
D) Okumuş

10. Sevinerek görüyorum ki, 10 kuruşa Taksim-Sirkeci, Tepebaşı-Beyazıt servisi yapan taksiler çoğalıyor. Bizi dakikalarca tramvay beklemek belasından kurtarıyorlar. Ben, kendi payıma, artık, yalnız bu gidiş geliş vasıtasını kullanıyorum.”

Yukarıdaki parçada kaç tane çekimli fiil kullanılmıştır?

A) 1          B) 2          C) 3          D) 4

11.
Koca Kızılırmak köpüre köpüre
Akıyordu,
Bir telgraf direği dibinde,
Zamanlar kadar telaşsız ve köpüksüz,
Yürüyordu,
Sivaslı bir karınca” (Fazıl Hüsnü Dağlarca)
Yukarıdaki dizelerde kaç çekimli fiil kullanılmıştır?
A) 1          B) 2          C) 3          D) 4

12.
Korkuyorum anneciğim, nerde ellerin
Bu adamlar ki çalışmakta
Sabahın temiz şarkıları
Yükselmiş bayraklar uzakta

Yukarıdaki dizelerde altı çizili kelimelerden hangisi çekimli bir fiil değildir?

A) Korkuyorum            B) Çalışmakta
C) Yükselmiş                 D) Uzakta


Cevap Anahtarı: 1-C 2-B 3-D 4-C 5-B 6-A 7-A 8-C 9-D 10-D 11-B 12-D

Cumhuriyet Meşalesini Elimde Tutuyorum Çünkü… İle Başlayan Bir Metin Yazınız.


Cumhuriyet Meşalesini Elimde Tutuyorum Çünkü… İle Başlayan Bir Metin Yazınız.

Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Mehmetçiklerimiz, kadın kahramanlarımız vb.  birlik, beraberlik ve dayanışma içinde hareket ederek ülkemizi düşman ülkelerden korumuş ve bağımsızlığımız elden gitmemiştir. Cumhuriyet meşalesini elimde tutuyorum çünkü cumhuriyetin olduğu yerde tek kişinin egemenliği yoktur, krallık yoktur, padişahlık yoktur.  Cumhuriyet meşalesini elimde tutuyorum çünkü cumhuriyetin olduğu yerde milletin egemenliği, ulusun egemenliği vardır. Halkın iradesi vardır, belli aralıklarla başa getirilen liderler vardır. 

Görevini  iyi yapmayan liderlerin tekrar baştan gitmesi vardır. Cumhuriyetin olduğu yerde insan hakları vardır, adalet vardır,  özgürlük vardır. Kişilerin  başka insanların hayatlarına müdahale etmeden özgürce yaşaması, nefes alması vardır. Cumhuriyetin olduğu yerde  baskı yoktur, zorlama yoktur. Gönüllük vardır, halk iradesi ön plandadır. Bunun için ve daha nice  sahip olduğumuz  haklarımız için Cumhuriyet meşalesini her zaman elimde tutacağım ve tutmaya da devam edeceğim. Mustafa Kemal’in cumhuriyetin önemi ile ilgili şu sözlerini de hiç unutmayacağım ve sonsuza kadar cumhuriyete sahip çıkacağım.


*‘’ Cumhuriyet, fikir serbestliği taraftarıdır. Samimi ve meşru olmak şartıyla her fikre hürmet ederiz.’’
* ‘’ Bugünkü hükûmetimiz, devlet teşkilâtımız doğrudan doğruya milletin kendi kendine, kendiliğinden yaptığı bir devlet teşkilâtı ve hükûmettir ki, onun ismi Cumhuriyettir. Artık hükûmet ile millet arasında mazideki ayrılık kalmamıştır. Hükümet millettir ve millet hükûmettir. Artık hükûmet ve hükûmet mensupları  kendilerinin milletten ayrı olmadıklarını ve milletin efendi olduğunu tamamen anlamışlardır.’’


Kurtuluş Savaşı’ndaki Kadınlarımızın Fedakarlıklarını Ve Sorumluluklarını Anlatan Bir Konuşma Yazınız.


Kurtuluş Savaşı’ndaki  Kadınlarımızın  Fedakarlıklarını Ve  Sorumluluklarını Anlatan Bir Konuşma Yazınız.

Kurtuluş Savaşı yıllarında  vatanımız, milletimiz çok zorlu bir süreçten geçmeye devam ediyordu. İşte bu zorlu süreçte erkeğinin yanında dimdik duran, korkusuz duran kişiler de elbette kahraman kadınlarımızdır. Kara Fatma, Tayyar Rahime ,  Şerife Bacı, Ayşe Hanım, Hatice Hanım , Kara Fatma Şimşek, Gördesli Makbule Hanım vb.  daha niceleri…

Kadınlarımız savaşa katılmış ve savaştan asla korkmamışlardır. Kimisi cephaneye mermi taşımış, kimisi cephane ıslanmasın diye üstündeki hırkayı  cephanenin  üstüne kapatmış ve donarak yaşamını kaybetmiş, kimisi  savaş sırasında yaralanan askerlere yardım etmiş, onların yaralarını sarmış , kimisi evdeki bebeklerini bırakıp vatan uğrunda , millet uğrunda şehit olmayı göze almıştır. Bizim kahraman kadınlarımız işte böyle asil ve büyüktür. O kadınlarımız ki erkeğini savaş esnasında asla yalnız bırakmamış ve milletini zor duruma düşürmemiştir. Bu kadınlarımız, bu elleri öpülesi kahraman kadınlarımız bu millet için büyük bir değerdir, büyük bir hazinedir. Onların yaptığı bunca fedakarlıklar tarihe yazılmıştır ve asla da unutulmayacaktır.  Onlar evde oturmamışlardır, nasıl olsa eşlerimiz savaşıyor diye  biz de evde yatalım uyuyalım dememişlerdir. Onlar vatanı için, milleti için  çalışmış ve bu yolda şehit olmayı tercih etmişlerdir. Onlar büyük, kahraman  , asil varlıklarımız, analarımız, bacılarımızdır.

Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk de kadınlarımız ile ilgili şu sözü söylemiştir:
*’’Dünyada hiçbir milletin kadını, milletini kurtuluşa ve zafere götürmekte, Anadolu kadınından daha fazla çalıştım diyemez.’’ Mustafa  Kemal Atatürk
İşte bizler de milletimizin, topraklarımızın kıymetini bilmeliyiz.  Onca zorluklarla kazanılan bu toprakları düşmanlara teslim etmemeliyiz. Bilim ve fen yolunda  ilerlemeli, bize  emanet edilen bu vatanı  en iyi yere, hak ettiği yere çıkarmalıyız. Biz Türkiye Cumhuriyeti fertlerine yakışan   da budur.

Şerife Bacı Hakkında Bilgi Veriniz.


Şerife Bacı Hakkında Bilgi Veriniz.

Kurtuluş Savaşı yıllarında milleti için  mücadele eden,  fedakarlık  yapan  önemli kadın kahramanlarımızdan,  annelerimizden, bacılarımızdan biri de sevgili Şerife Hanım’dır. Şerife Hanım  edinilen bilgiye göre 1900 tarihinde Kastamonu’da dünyaya gelmiştir. 16 yaşına girdiği zaman evlenmiştir. Düğününden iki ay gibi kısa bir zaman sonra Birinci Dünya Savaşı başlamış ve eşi de bu savaşa katılmak için cepheye gitmiştir.

Eşi savaşın başlamasından altı ay sonra Çanakkale’de şehit olmuştur. Dul kalan Şerife Hanım daha sonra  Topal Yusuf adında biri ile evlenmiştir. Bu evlilikten bir kızı olmuş, kızının adını da Elif koymuştur.

Savaş devam etmekteydi. Kastamonu il sınırları içinde yer alan İnebolu’ya silah ve cephanenin  Kastamonu üzerinden Ankara’ya  bir an önce ulaştırılması gerekiyordu. Bu sırada kadınlarımız, yaşlılarımız  üzerinde düşen tüm sorumlulukları yerine getirmeye çalışıyordu. İşte bunlardan  biri de Şerife Hanım’dır. Şerife Hanım Kastamonu’dan  Ankara’ya cephaneleri ulaştırma esnasında , soğuk kış koşulları nedeni ile hayatını  21 yaşında kaybetmiştir. Cephane ıslanmasın diye  üstündeki  hırkasını onun üstüne kapatmış, kendisi donarak şehit olmuştur. Bu  kahraman kadın, bu yüce kadın kendisini vatan ve millet için feda etmiştir ve  orduya elinden gelen desteği sağlamıştır. 1973 yılında Seydiler Belediyesi Şerife Bacı’nın  rölyefini yaptırmış ve adı da birçok kuruma verilmiştir. Yine İnebolu  sahilinde bir parkın içine ‘’Şehit Şerife Bacı  Anıtı’’  yapılmıştır.

Bir Türk Bilim Adamının Nobel Ödülü Alması Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?


Bir Türk Bilim Adamının Nobel Ödülü Alması Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?

Ünlü Türk Bilim adamı olan Aziz Sancar kimya alanında aldığı Nobel Ödülü ile ülkemize büyük bir sevinç yaşatmış ve ülkemizi  başarı ile temsil etmiştir. Ödülünü alan Aziz Sancar bu ödülü Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk adına aldığını söylemiş  ve ödülünü Anıtkabir’e bağışlamıştır.

Ülkemden birinin bu ödülü alması beni çok mutlu etmiştir. Çünkü vatanımdan, milletimden birinin böyle bir ödüle layık görülmesi çok güzel ve gurur verici bir durumdur.  Aziz Sancar’ı her zaman kendime örnek alacağım ve ben de ülkemi en iyi şekilde temsil etmek, bilim ve fen yolunda ilerlemek için var gücümle çalışmaya ve ilerlemeye devam edeceğim. Ben de ülkeme faydalı bir insan olmak istiyorum ve ülkemin adını  dünyaya duyurmak istiyorum. Ülkemdeki hiçbir çocuk saçma sapan  kişileri, ülkesine hiçbir fayda sağlamayan insanları örnek almamalıdır. Örnek alacağımız kişiler  Profesör Doktor Aziz  Sancar , Oktay Sinanoğlu, Halil İnalcık gibi bilim insanları olmalıdır.

Çünkü ülkemizin çağdaş anlamda kalkınması için bilimsel alanda ilerleme mecburdur. Bizler de bu milletin  fertleri olarak çok çalışmalıyız ve büyük başarılara imza atmalıyız.