Çevre Ve İnsan Konulu Kompozisyon Yazınız

Çevre ve İnsan Konulu Kompozisyon Yazınız

Çevre insanla insan ise çevre ile anlam kazanır.  Çünkü çevrenin olduğu yerde yaşam olduğu sürece, canlılık olduğu sürece hayat anlam kazanır. İçinde yaşadığımız çevre bizim  için en büyük hazinedir.  Çünkü çevremiz, doğamız bize bin bir çeşit olanaklar sağlamaktadır.

 

Çevremiz bize onca  olanaklar sağlarken biz insanların ısrarla ona zarar vermesi ve onu yok etmeye çalışması da  ilginç bir durumdur. Çevre insanların ve doğadaki diğer canlıların yaşam alanı, ihtiyaçlarını karşıladığı yerdir. Çevre ve insan konusu iki açıdan ele alınabilir. Birincisi insan yaşadığı ortamda, yaşadığı çevrede  şekil alır ve kişilik özelliklerini kazanır. Yani yaşadığı ortam kişiye etki eder. İkincisi ise yaşanılan çevre temiz tutulmalıdır. Çevre, doğa kirletilmemelidir, ona zarar verilmemelidir. İçinde yaşadığımız çevrede bilinçli insanlar olmalıyız ve bunun içinde emek etmeliyiz. Eğitime ve öğretime önem vermeliyiz. Güzel ahlaklı ve erdemli insanlar yetiştirmeliyiz. Burada da en büyük görev  ailelere düşmektedir. Bilinçli ve  çevreci olan çocuklar da çevresine önem verir  ve onu daha da güzelleştirmek için elinden gelen her türlü fedakarlığı yapar. Temiz çevre olunca, bilinçli kimseler olunca hayatı yaşamak ve anı yaşamanın tadı da güzel olur.

 

Bunun için iyi bir çevrede, bilinçli insanlar olarak yaşamaya devam edelim  ve çevremizi her zaman koruyalım. Çevre ve insan birbiri ile dost olmalı ve çevre yeşil alanlar ile güzelleşmeli ve ahlaklı insanlar ile güzel nesiller ortaya çıkmalıdır.

 

Doğa İnsan İçin Yaratılmıştır. Doğa İnsanın Varlığıyla Güzelleşir, Canlanır, Anlam Kazanır.’’ Görüşüne Katılıyor Musunuz?

Doğa  İnsan İçin  Yaratılmıştır. Doğa İnsanın Varlığıyla  Güzelleşir, Canlanır, Anlam Kazanır.’’ Görüşüne Katılıyor Musunuz?

 

Doğa insanlar için yaratılmış mükemmel bir  özgürlük alanıdır. Doğa biz insanların olmazsa olmaz en önemli ve en kıymetli nefes alacağı yerdir. Yaşadığımız doğa ancak ve ancak bizler  ile daha güzel olur ve daha  şenlikli olur. İnsanlar yaşadığı bu doğal güzelliklerin  farkında olmalı ve doğaya gereken önemi vermelidir.

 

İnsanca bu güzel doğada yaşamak varken ,  bu yeşil alanların, ırmakların, göllerin, denizlerin kıymetini bilmek varken ne yazık ki onları kirletiyoruz, hunharca kullanıyoruz. Doğaya gereken önemi vermiyoruz ve onun dengesini bozmak için  ona kötü davranmaya devam ediyoruz. Doğanın bize yaşattığı onca güzelliğe rağmen, onca mucizeye rağmen bizler bir türlü  bilinçli insanlar olamıyoruz ve doğamızı  günden güne yok etmeye devam ediyoruz. İnsanoğlunun gözü doymadığı için  ne savaşlar bitiyor, ne de  olumsuzluklar. Yaşanan bu savaşlardan bu olumsuzluklardan doğa da payını alıyor. Savaş sırasında atılan bombalar, yakılan ormanlar, yok edilen  yeşil alanlar ne yazık ki  doğaya büyük, geri dönüşü olmayan zararlar veriyor.

 

Bu dünyada, bu güzel doğamızda  barış ve kardeşlik içinde yaşamalıyız. Bizler için yaratılmış bu doğaya fayda sağlayalım. Doğamız yeşillendirelim, savaşlara son verelim. Dünyada barışı sağlayalım ve   barışa  katkıda bulunmak için de önce doğamızı korumaktan işe başlayalım.

Hangi Hayvanın Bakımını Üstlenmek İsterdiniz? Neden?

Hangi Hayvanın Bakımını Üstlenmek İsterdiniz? Neden?


Hayvanlar hayatımıza renk katan, bizi mutlu eden, bizim yardımımıza ve şefkatimize gereksinim duyan  çok şirin canlılardır. Onlar o kadar masum ve korunmaya muhtaç olan canlılardır ki  onun için onlara sevgimizi vermeliyiz ve onları sevdiğimizi hissettirmeliyiz. Özellikle de sokak hayvanları yardıma ve bakıma en çok muhtaç olan canlılardır.

 

Hangi hayvanın bakımını üstlenmek istersiniz sorusuna gelince  ben en çok köpek ve kedilerin  bakımını üstlenmek isterdim. Şu anda  üstlendiğim hayvan ise sarı renkli bir kedidir . Kedimin bakımını üstlenmek bana  çok değişik duygular yaşatmaktadır. Adı “Totoş” olan kedim her sabah erkenden penceremin camına ayakları ile vurup “ben açım” dercesine beni uyandırmaktadır. Bu durum beni çok duygulandırmakta ve aynı zamanda çok da mutlu etmektedir. Kediler çok masum hayvanlardır. Kendilerini sevdirmek için her türlü şirinliği yapan ve insanlara  bağlı olmak isteyen muhteşem canlılardır. Bir kediye bakmak ve onun için özel yemekler almak, hazır mamalar getirmek  ve onun karnının doymasını izlemek muhteşem bir duygudur. Karnı doyunca sahibine olan yakınlaşması ise görülmeye değer  bir şeydir. En çok da kafasının okşanmasını istemekte ve  bu yapılınca çok mutlu olmaktadır.

 

Ona bakma ve onu sevmek çok güzel bir duygu olduğu için kedimin bakımını üstleniyorum. İlerde bir de köpeğin bakımını üstlenmek isterim.

‘’Dürüst Olduğun İçin Kaybedebilirsin Ama Yalan Söyleyip Utanmaktan İyidir.’’ (Charles Bukowski) Sözünden Ne Anlıyorsunuz? Açıklayınız.

‘’Dürüst Olduğun İçin  Kaybedebilirsin  Ama Yalan  Söyleyip Utanmaktan İyidir.’’ (Charles Bukowski)  Sözünden Ne Anlıyorsunuz? Açıklayınız.

 

Hayatta en büyük erdem kişinin kendisine saygısının olmasıdır. Kendisini seven ve kendisine saygı duyan insan dürüst olur ve  yalan söylemeyi sevmez.  Yalan söylemek kişiye olan inanç ve saygının kaybolmasına neden olur.   


Yaşamın akışı içerisinde   başımıza gelen olumsuzluklar olabilir,  acılar olabilir, kayıplar olabilir. Onca zorluğa rağmen her zaman ayakta dimdik durmasını bilmeliyiz ve yaşamda dürüst olma özelliğimizi asla kaybetmemeliyiz. Kişi dürüst olduğu zaman bazı şeylerden yoksun kalabilir fakat yalan söyleyip yüzünün kızarmasından  böyle bir olumsuzluğun olması daha iyidir.  Onurlu insan yalan söylemez. Yalan söyleyen, yüzü kızaran insan  kendisine olan saygısını da kaybetmiş ve kendine  değer vermemiş olan insandır. Oysa dürüst insanlar bir süreliğine kaybetmiş olsalar da eninde sonunda  kazanacaktır. Çünkü dürüstlük her zaman kişiyi  daha güçlü kılmıştır ve onu daha eşsiz yapmıştır. Yalan ise kişinin kendini küçültmekten, toplumun gözünden düşmesine neden olmaktan başka bir şey yapmamıştır.

Karakteri oturmuş bir insan yalan söylemekten sakınır. İnancı uğruna, emelleri uğruna yalan söylemez. Bir makam sahibi olayım, bir iş sahibi olayım deyip yalan söyleyerek bir yere gelen insanlar  belki maddi olarak rahat edebilirler fakat vicdanlarının seslerini dinlediklerinde ne kadar  mutlu olduklarını onlara sormak lazım. Çünkü dürüstçe kazanılmayan, hak ile kazanılmayan bir şeyi insan olabilmeyi becermiş bir kişinin kabul edebilmesi mümkün değildir.

 

İşte tüm bunlardan dolayı her zaman dürüst bir yaşamı kendimize ilke edinmeliyiz  ve çevremizdeki insanlara güzel örnek olarak yaşamın akışına kendimizi bırakmalıyız.

Barış İçinde Yaşamak İle İlgili Bir Metin Yazınız

Barış İçinde Yaşamak  İle İlgili Bir Metin Yazınız

 

Dünyada yaşayan her canlı tektir ve değerlidir.  Her insan da tektir ve değerlidir. Bu kocaman ve güzel bir dünyada kardeşçe yaşamak varken, paylaşmayı bilmek varken, biz anlayışı ile hareket etmek varken   insanoğlunun gözü neden doymaz, neden savaşlar olur, neden acılar yaşatılır, neden  insanlar  yurtlarından , yuvalarından ayrılmak zorunda kalır … 


Neden, neden bunlar olur bir türlü anlayamıyorum. Dünyada barış olmalıdır her daim. Barışın olduğu yerde huzur, vardır, mutluluk vardır. Barışın olduğu yerde insan vardır, insanlık yaşıyordur. Paylaşma vardır, hoşgörü vardır, empati vardır, kardeşlik, dostluk vardır. Bunun için dünya insanları barışı el birliği ile sağlamalıdır. Herkes bu konuda üzerine düşen sorumluluklarını  hakkıyla yerine getirebilmelidir. Savaşlar son bulmalıdır, milletler savaş halinde olmamalıdır. Dünya tıpkı bir güller diyarına dönmelidir. Çocuklar savaş içinde kalmamalı, üzerlerine bomba yağmamalıdır.  Ülkelerde  silahlar, bombalar yerine kalemler, kitaplar, defterler çoğalmalıdır. Dünya ülkelerinde eğitime ve öğretime önem verilmeli, dünya çok gelişmeli ve barış dolu bir dünya  sonsuza kadar yaşamalı ve yaşatılmalıdır.

 

Barışın  her zaman olması için insanlar bilinçli olmalı, kıskançlıklar, kötülükler yerini güzelliklere, sevgiye ve saygıya bırakmalıdır. Yaşamalıdır her canlı, yaşamalıdır barış içinde, özlem içinde, huzur içinde. Hiç kimse kimsenin  ahını almamalıdır. Herkesin yüzünde güller açmalı, barış dolu bir dünya, barış dolu bir ömür geçirmelidir insanoğlu. Yunus Emre’nin de dediği gibi ‘’ Gelin tanış olalım, işi kolay kılalım, sevelim, sevilelim, bu dünya kimseye kalmaz.’’

Koronavirüs Sürecinde Anne Ve Çocuk İlişkisi İle İlgili Kompozisyon Yazınız.

Koronavirüs Sürecinde Anne Ve Çocuk   İlişkisi İle İlgili Kompozisyon Yazınız.

 

İlk olarak Çin’in  en önemli kentlerinden biri olan Wuhan’da ortaya çıkan koronavirüs şu anda dünyada  hızla yayılmaya devam etmekte ve henüz yayılma hızında da bir düşüklük yaşanmamaktadır.  Bu virüs ne yazık ki çok canlar almış, insanlar çok zorluklar yaşamış ve yaşamaya da devam etmektedir.  


Virüs sürecinde herkes evde kalmak zorunda kaldığı için  çok çeşitli sıkıntılar da ortaya çıkmıştır. Ülkelerde ekonomik, sosyal, siyasal, kültürel, idari vb. birçok sorunlar ortaya çıkmıştır. Kısacası ileriki dönemde koronavirüs öncesi dönem ve koronavirüs sonrası dönem diye dünyada yaşananlar gelecekteki kuşaklara anlatılacaktır.  Bu süreçte en çok  etkilenenlerden biri de elbette ki çocuklarımız olmuştur. Çocuklar evde kaldığı için anneleri ile problemler yaşanmaya başlamıştır.  Çocuklar okuldan uzak kaldığı için, arkadaşlarından, öğretmenlerinden kısacası sosyal ortamdan  uzak kaldığı için evde de ders çalışmak istememeye başlamışlardır. Bu durum aile ile çocuk arasında çeşitli problemler yaşanmasına neden olmuş ve olmaya da devam etmektedir. Çocuk , öğretmeni otorite gördüğü için anne ya da babanın sözlerine fazla önem vermemiş ve  okumadan, çalışmadan soğumaya başlamıştır. Çevreden duyduğum sözlere göre  anneler çocuklarına söz geçirememekte, çocuklar ders çalışmak istememekte ve bu da ileriki yıllarda ciddi sorunlara neden olacak gibi görünmektedir.

 

Virüs hayatımızı o kadar alt üst etmiştir ki insanlar ne yapacağını, nasıl bir plan ve program izleyeceğini bilememiş, kısacası şaşırıp kalmıştır.  Virüsün bir an önce yok olması için insanlar bilinçli olmalılar ve herkes maske takmalı, herkes sosyal mesafeye dikkat etmeli ve çocuklarımızın eğitimden mahrum kalmasına göz yummamalıdır.

Koronavirüs Sürecinde Okul, Öğretmen Ve Öğrenci Özlemi İle İlgili Kompozisyon Yazınız.

Koronavirüs Sürecinde Okul, Öğretmen Ve Öğrenci Özlemi İle İlgili Kompozisyon Yazınız.

 

Bilindiği  gibi  koronavirüs tüm dünyayı etkisi altına aldı ve almaya da devam etmektedir. Bu süreçte hem dünya hem de ülkemiz ekonomik anlamda, sosyal anlamda, kültürel anlamda zorluklar yaşamış ve yaşanmaya da devam etmektedir. Virüs sürecinde evde kalan insanlarda çeşitli psikolojik ve sosyolojik sorunlar çıkmakta ve  çıkmaya da devam etmektedir. 


Bu süreçte her yaştan insan  zorluk yaşamıştır fakat  en çok zorluğu yaşayanlardan biri de okullarından uzakta kalan , arkadaşlarına hasret kalan  çocuklarımız, öğrencilerimizdir. Öğrenciler bu süreçte uzun süre okula gidememiş ve gitmemeye de devam etmektedir. Okul çocuklarımızın eğitim ve öğretim yuvası olduğu için salgın sürecinde okula hasret kalınmıştır.  Öğretmen  öğrencisine, öğrenci öğretmenine hasret kalmıştır . Okul özlemi çocuklarda  kat kat artmış ve çocuklar bir an önce okuluna gitmek için sabırsızlanmaktadır.  Bu kadar okul özlemi varken, eğitime, öğretime ihtiyaç varken ne yazık ki bilinçsiz insanların  maske takmaması yüzünden, sosyal mesafenin korunmaması yüzünden koronavirüs bir türlü bitmemekte aksine her geçen gün daha da artmakta ve  bunun sonucunda da hem can kayıplarımız olmakta hem de  virüs hızla yayılmaya  devam etmektedir.  Bu süreçte çocuklar  okulun kıymetini, öğretmenlerinin kıymetini daha iyi anlamış ve aslında sıradan olan şeylerin bizim için ne kadar da çok önemli olduğu anlaşılmıştır. Çocuklarımızın, eğitim yuvasına, öğretmenlerimizin çocuklarına kavuşması için dünya insanları olarak daha bilinçli olmalıyız ve maske takmayı ihmal etmemeliyiz. Mecbur kalınmadığı sürece dışarı çıkılmamalı, kalabalık ortamlara girilmemelidir. Çocuklarımızın eğitimden, öğretimden soğumaması için hep birlikte  iş birliği yapılmalı ve virüsü en aza indirmeliyiz.  Bu süreçte dikkat edilmezse yarın ya da başka günler bizi daha kötü şeyler bekliyor olabilir.

 

Okula gitmeyen çocuk bir süre sonra okuldan, okumaktan soğuduğu zaman geri dönüşü olmayan  olumsuzluklar yaşanabilir.  Çocuklar evde sıkılıp kendilerini boşluk içine atarlar ve bu da çocuklarımızda çeşitli psikolojik ve sosyolojik sorunlara yol açar. Sadece çocuklarımız değil, aileler, öğretmenler kısacası toplum psikolojik olarak yıkıma uğrayabilir ve eski heves bir daha yerine gelmeyebilir. Bundan dolayı  her zaman bilinçli insanlar olalım, çocuklarımız için, geleceğimizin neferleri için lütfen evde kalalım ve onların geleceğini heba etmeyelim. Başka insanlara da  virüs bulaştırarak  insanların hayatını kaybetmesine neden olmayalım ve vebal almayalım. Daha mutlu bir dünya için, okullarımızın yine eskisi gibi cıvıl cıvıl olmaması için haydi hep birlikte el ele değil  uzaktan uzağa iletişim kuralım ve dünyamız eskisi haline dönsün virüs tamamen yok olsun. İşte tüm bunlar olduğu zaman  eskisi gibi olalım, yine sarılalım, yine birlikte olalım ve insanlığı yaşatalım , dünyamızı aydınlatalım.

“Anamın Ekmeğine Kuru, Ayranına Duru Demem. ’’ Atasözü İle İlgili Kompozisyon Yazınız.

“Anamın Ekmeğine Kuru, Ayranına Duru Demem. ’’ Atasözü İle İlgili Kompozisyon Yazınız.

 

Dünyaya gözlerini açtığında gördüğün  ilk göz ana gözü, hissettiğin ilk sıcaklık ana sıcaklığıdır. Annelik öyle kutsal bir görevdir ki onların emeğini ne yaparsak yapalım ödeyemeyiz. Çünkü anneler bizim için her türlü fedakarlığı yapan ve her zaman yanımızda olan kimselerdir. 


Annelerimizin bizim için yaptığı her türlü fedakarlık  çok kıymetlidir. Ondan dolayı onların yaptıkları asla küçümsenmez. Çünkü onlar evlatları için canlarını bile feda edebilecek nadide insanlardır. Anamızın ekmeği kuru bile olsa ona kuru diyemeyiz. Onun elinden çıkmış her şey bizim için çok değerli olmalıdır. Ondan dolayı da  anamın ekmeğine kuru, ayranına duru demem sözünün açıklaması da bu şekildedir. Onlar  bize koşulsuz sevgi ile bağlanan kimselerdir. Kimi kendini bilmez evlatlar ilerde maddi durumları çok iyi olduğu zaman annelerinin yaptığı hiçbir şeyi beğenmemeye başlarlar ve  annelerini hor görmeye başlarlar. İşte böyle evlatlara da sonradan görme kişiler denir. Ne olursak olalım, hangi mevkiye  çıkarsak çıkalım analarımızın bizim için yaptığı her türlü emeğin kıymetini bilelim ve onlara olan  sevgimizi, saygımızı sonsuza kadar hissettirelim ve yaşatalım.

 

Onların bizim için yaptığı her şeyi de beğenelim  ve onları çok sevelim. Unutmayalım ki bizler “Cennet anaların ayakları altındadır.” düşüncesine gönülden inanan bir milletin evlatlarıyız.

Ön Yargı Cümleleri İle İlgili Örnekler

Ön Yargı Cümlesi İle İlgili 20 Örnek

 

Ön Yargı  cümlesi; sonucu belli olmayan bir durum hakkında önceden  edinilmiş olumlu, olumsuz  yargı, peşin hüküm demektir. Bu cümlelerde kişisel izlenimler ön plandadır. Ön yargı cümleleri olumlu da olur, olumsuz da olabilir.

Ön yargı cümlesi ile ilgili örnekler:

* Sen tıp fakültesini kazanamazsın.

* Bu yıl da istediğin sonucu  göremeyeceksin.

* Göreceksin, o işi cumartesi gününe kadar bitiremeyecek.

* Bu alanda da başarılı olacağına eminim.



* Bu sinema filmini toplumun her kesiminin beğeneceğini  biliyorum.

* Ahmet Ümit’in tüm romanlarını herkesin zevkle okuyacağını söyleyebilirim.

* Yazarın  bu son romanının diğerleri kadar  tutacağına inanıyorum.

* Bu eser çok satar.

* Basri Amca bizi görür görmez yine bağıracak.

* O düğüne bizimle gelmeyeceğinden eminim.

* Bu öğrencinin bir baltaya sap olmayacağından eminim.

* Senden adam olmaz.

* Bu kitabında da adalete ve  eşitliğe yer vereceğinden eminim.

* Göreceksiniz babam yine bizi hayal kırıklığına uğratacak.

* Ömer usta bu arabayı tamir edemez, Hasan ustaya gidelim.

* Bu sene şampiyon olacağından eminim.

* Buraya yazıyorum, o ödül bana çıkacak.

* Yine aynı konuşmalar olacak  ama sonuç yine olumsuz olacak.

* Bu saatten sonra  onun değişeceğini zannetmiyorum.

* Bu kitabı herkes satın alır.

* O kimseye beş kuruş yardım etmez, bundan eminim.

* Bu sene elma hasadından iyi para kazanırız.

* Düğünümüzde  eminim yine maske takmayanlar olacaktır.

* Bu kitap piyasaya çıkar çıkmaz ilk okunacaklar listesinde girecek.

* Yine cümlenin ögelerinde zorlanacaksın eminim.

*  Kalabalık ortamlardan  hiç ayrılmayacak yine.

* Onun başarılı olmayacağından eminim.

* Yılın en  gözde sanatçısı yine o olacak.

 

“Derdini Söylemeyen Derman Bulamaz.” Atasözünü Açıklayan Bir Kompozisyon Yazınız.

“Derdini Söylemeyen  Derman Bulamaz.”  Atasözünü Açıklayan Bir Kompozisyon Yazınız.

 

Yaşamak , nefes almak her ne kadar güzel olsa da bazen yaşamdan sıkıldığımız anlar olur.  Çünkü yaşamın içinde mutluluklar olduğu kadar acılar da vardır, hüzünler de vardır, kayıplar da vardır. Bu yaşamın  doğal akışıdır. İnsan olan kimsenin  başına ne geleceğini hiçbir zaman kesin olarak bilemeyiz.

 

Bugün çok mutlu olabiliriz, ertesi sabaha yaşam bize daha farklı zorluklar getirmiş olabilir.  Tüm bunlara rağmen yine yaşamın , anın değerini bilmeliyiz. Dertler, sıkıntılar, acılar insanoğluna özgü olsa da bunları başkaları ile paylaşmak, içimizi dökmek de yine biz insanoğluna mahsustur. Onun için  dertlerimizi , sıkıntılarımızı ancak sevdiğimiz, bize değer veren kimselere anlattığımız zaman  çözmeye başlarız. Çünkü bizi seven insanlar bizim derdimize de derman olmaya çalışırlar ve hep birlikte çözüm yolu  arayışı içinde olurlar. Derdini söylemeyen kimse ise derman bulamaz. Bundan dolayı da dertlerine de çözüm bulunmaz. Kimsenin o kişinin derdinden haberdarı olmaz. Bu durumda da ‘’Tavşan dağa küsmüş, dağın haberi olmamış’’ sözü devreye girer.

 

Dertlerimizin  derman bulması için sevdiklerimize sorunlarımızı anlatmalıyız.  Nasıl ki iyi günde hep birlikteysek, kötü günlerde de birlik ve beraberlik içinde olmasını bilmeliyiz ve hiçbir şeyi içimize atmamalıyız.