Akıp Giderken Zaman Şiiri, Şiirin Soru ve Cevapları

 

 

Akıp Giderken Zaman Şiiri, Şiirin Soru ve Cevapları

 

Sevgili çocuklar,
Bir yılın değerini
Sınıfta kalan öğrenciden
Daha iyi anlayan
Var mıdır şu dünyada?
(…)

Sormak gerek
Bir haftanın değerini;
Haftalık dergi çıkartana.

Bir günlük ömrü olan
Kelebeğe sorun,
Tek günlük yaşamın anlamını.
Bir dakikanın değerini,
Vapur kaçırmış
Yolcudan daha iyi
Bilen yoktur herhâlde?

Kim ne derse desin
Bir saniyenin değerini
Anlamak için
Trafik kazasından
Kıl payı kurtulmak gerek

Ne dersiniz;
Salisenin değerini
Olimpiyatlarda gümüş madalya
Kazanan atletten
Daha iyi bilen var mıdır?

Sevgili çocuklar
Zamanın yol haritasında
İnişler, çıkışlar, virajlar çoktur
Ama geriye dönüşler yoktur.
Çünkü tek yönlüdür burada trafiğin akışı

Mirasyedice avans çekilmez
Zamanın yarınında
Varsa gücün
Yararlanırsın baharından karından
Siz siz olun; kof düşüncelere,
Boş hayallere dalmayın,
Akıp giden zamanın dışında durup
Yaşananlara seyirci kalmayın.

 

1) Şaire göre zamanın değerini kimlere sormak gerekir?

cevap: Şaire göre zamanın değerini değerini Şaire göre bir yılın değerini sınıfta kalan öğrenciye,  Bir haftanın değerini
haftalık dergi çıkartana, bir günün değerini kelebeğe, Bir dakikanın değerini
vapur kaçırmış yolcuya, Bir saniyenin değerini trafik kazasından kıl payı kurtulana, salisenin değerini olimpiyatlarda gümüş madalya kazanan atlete sormak gerekir.

 

2) Zamanın yol haritasında trafiğin akışı neden tek yönlüdür?

cevap: Çünkü akıp giden zaman bir daha gelmeyecektir. Herkes için zamanın değeri  farklıdır ama giden zaman asla geri gelmeyeceği için trafik tek yönlüdür. Yani giden zaman gitmiştir ve geriye dönüş yoktur denmek istenmiştir. Yani zaman her türlü akıp gider, öyle de gider böyle de gider ama bir daha asla geri gelmez. Bunun için zamanın kıymeti bilinmelidir.

 

3)  Neden akıp giden zamanın dışında durulmamalıdır?

Her şey zamanında güzeldir. Hayatı dolu dolu yaşamak gerekir, zamanın değerini bilmek ve hayata seyirci kalmamak hayatın içinde olmak gerekir.

 

4) Şiiri siz yazsaydınız zamanın değerini kimlere sormak isterdiniz? Neden?

Şiir ben yazsaydım zamanın değerini üniversite sınavında soruları yaparken süresi yetişmeyen bir gence sormak isterdim çünkü zamanında çalışmadığı için süreyi yetiştirememiştir ve artık çok pişmandır ama iş işten geçmiştir. Uçağını kaçıran bir kişiye sormak isterdim, ve daha çok sayıda kişiye sorardım.

Pulsuz Dilekçe Metni Hangi Amaçlarla Kaleme Alınmıştır?

 

Pulsuz Dilekçe Metni Hangi Amaçlarla Kaleme Alınmıştır?


Pulsuz Dilekçe Metni yetişkinlere ders vermek amacı ile yazılmış harika bir metindir. Yazar burada yetişkinlerin çocuklarını yetiştirirken ne gibi yanlışlıklar yaptığını çocuğun ağzından edebi bir şekle sokarak anlatmıştır. Burada anlamak isteyen anne ve babalara  yoğun bir mesaj vardır  ama anlamak isteyene elbette. Mesela çocuk farklı bir kişilik özelliğine sahip olduğunu söylüyor ve anne ve babanın onu kendi kafalarındaki dar bir kalıba sokmamalarını istiyor ve onun kişiliğine saygı göstermelerini bekliyor.


 Yetişkinlerin tutarlı olmaları gerekiyor, çocukların özgürlüğüne saygı duymaları gerekir, yetişkinler öğütten çok davranışları ile çocuklarına örnek olmalıdır ve daha çok sayıda mesaj verilmektedir. Metin yetişkinlerin düşünmelerini, kendilerini sorgulamalarını, ne gibi yanlışlar yaptıklarını düşünmelerini isteyen bir metindir. Bu da çocuğun ağzından çok güzel bir şekilde ifade edilmiştir. Amaç yetişkinlerin kendilerine dönüp bakmaları, kendilerini eleştirmeleri, çocuk yetiştirmede ne gibi şeyler yapılırsa daha sağlıklı olur gibi soruların cevabı vardır.  Bunu da anlamak isteyen yetişkinler anlar.


 Yeter ki kendimizi değiştirelim, geliştirelim ve çocuklarımızı yargılamadan önce anlamaya, kıyaslamadan önce olduğu gibi kabul etmeye çalışalım. Yani burada mesaj yetişkinleri bilinçlendirmek ve kendilerine getirmek amacı ile yazılmıştır.

Kendinizi Tanımanıza Yardımcı Olmak Amacıyla Hazırlanmış Aşağıdaki Formu Doldurunuz 6. sınıf Türkçe ders kitabı

 

Kendinizi Tanımanıza Yardımcı Olmak Amacıyla Hazırlanmış Aşağıdaki Formu Doldurunuz


Benim en güçlü özelliğim: En güçlü özelliğim empati kurma becerisine sahip olmamdır. Bunun için de kolay kolay insanları kırmam, elimden geldiği kadar onlara yardımcı olmaya çalışırım ve onların duygularını anlamaya gayret gösteririm. Kendime yapılmasını istemediğim bir şeyi başkasına kesinlikle yapmam.

Beni en iyi tanımlayan üç sözcük: Aşırı hassas, merhametli, hoşgörülü olmak.


Kendimle ilgili değiştirmek istediğim özelliğim: Aşırı hassas olmamdır. Biraz daha umursamaz olmayı çok isterdim. Bir de erteleme hastalığım var. Her işimi zamanında ve gününe güne yapmayı çok isterim. Bu yönlerimi değiştirmeyi çok istiyorum.

En büyük korkum: Ailemin başına kötü bir olay gelmesi ve hayatta tek başıma kalma korkusu

Mutlu olduğum durumlar: Anne ve  babamın bana sevgi ile yaklaşması, beni her türlü koruması ve beni kimseye muhtaç etmemesi, onlarla geçirdiğim güzel günler, okulumda geçirdiğim günler, doğum günümün kutlanması, sevdiğim kitabı bir gecede bitirmek


En çok sinirlendiğim şey: Bencillik, merhametsizlik, şımarıklık, hadsizlik, sorumsuzluk, empati kurmamak, kibirli olmak,

En büyük hayalim: İleride iyi bir doktor olmak. Doktor olarak vatanıma ve milletime faydalı bir bilim insanı olmak

Hayatta En Büyük Mucize Küçükken İyi Bir Öğretmene Rastlamaktır.

 


Hayatta En Büyük Mucize Küçükken İyi Bir Öğretmene Rastlamaktır.


İyi bir öğretmen öğrencisinin hayatında kalıcı bir iz bırakır ve okuttuğu öğrenciler büyük adam olunca bile öğretmenini asla unutmazlar ve onu her zaman güzel anarlar. İyi bir öğretmen olmanın yolu da çocuklara şefkat ve merhamet göstermekten, onları sevgi ile beslemekten geçer. Her şey alfabeyi öğretmek, akademik anlamda en iyi olmak değildir. Bazen bir çocuğun başını okşamak, ona güzel bir söz söylemek, o yaramazlık yaptığında gözlerinin içine bakarak ona tebessüm etmek iyi bir öğretmenin yaptığı güzel davranışlardır ve çocuklar bunu asla unutmazlar. 


Unutmadıkları için de o öğretmenini ya da öğretmenlerini  ilerili yıllarında hatırladıkları  zaman hüzünlenirler ama yanı zamanda sevgiyi hissederler, mutluluğu kalbinin en  ücra köşelerinde yaşarlar, yüzleri canlanır, neşeli olurlar. Bunun için hayattaki en büyük mucizedir iyi bir öğretmene rastlamak. Özverili, cesur, çalışkan, iyimser, kendine güvenli öğretmenlerin yetiştirdiği çocuklar da aynı olur ve geleceğe emin adımlarla yürür. Aydın olan bu öğretmenler çocukların okul hayatındaki en değerli mücevheridir. Böyle öğretmenler olduğu zaman onlara sıkı sıkı sarılmalı, onların kıymeti bilinmeli ve onlar çok ama çok sevilmelidir.


 Çünkü onlar bugünün miniklerini geleceğin iyi insanı, çalışkan bilim insanları öğretmenleri, mühendisleri yapan kişilerdir. Onların yetiştirdikleri kişiler geleceğe yön verecek, ilerlemeyi sağlayacaktır. Hayattaki mucizelerin bitmemesi dileği ile öğretmenler günü kutlu olsun, öğretmenlerimiz hep var olsun.

E- Kitap Kullanmanın Okuma Alışkanlığı Üzerine Etkilerini Araştırınız.

 

E- Kitap Kullanmanın Okuma Alışkanlığı Üzerine Etkilerini Araştırınız.


E-kitap kullanmanın okuma alışkanlığı üzerine etkilerine baktığımızda hem olumlu etkileri hem de olumsuz etkileri görebiliriz. Olumsuz etkilere baktığımızda geleneksek kitap okuma, kitaba dokunma ve kitabın kokusunu içine çekme gibi duygular zayıflayabilir ve kişi teknolojiye bağımlı hale gelebilir.


 Oysa kitaba dokunarak okumak, her bir sayfayı çevirerek ilerlemek kişiyi mutlu ederken  bunu yapamamak kişinin kendini mutsuz hissetmesine neden olabilir ve okuduğu kitaptan zevk almayabilir. e-kitabı sürekli okuyarak ekranda vakit geçirdiği için gözde ileriki zamanlarda ağrılar başlayabilir. Olumlu etkilerine baktığımızda ise şunları söyleyebiliriz. E-kitabı her yere götürebiliriz. İş yerimize, tatile gittiğimiz yerlere ve daha çok sayıda yere. Her yerde kitap okuyabiliriz. Dolmuşta, arabada, minibüste hemen açıp okumaya başlayabiliriz. İstediğimiz kitapları istediğimiz zamanda okuyabiliriz ve böylece genel kültürümüz de artırmış oluruz. Yazı tipi, boyut, arka plan rengi gibi özellikleri kişisel tercihlerinize göre ayarlayabiliriz. Böylece okuma deneyiminizi kendi zevkimize göre özelleştirerek daha keyifli bir hal almasını sağlayabiliriz. 


Kısacası amacına uygun bir şekilde kullandığımız zaman bizim için faydalı olur ama geleneksel kitap okuma şeklimizi de unutmamak gerekir. Arada da o şekilde okumak bizi mutlu eder. Çünkü kitaba dokunmak, onu hissetmek, onu koklamak onunla aramızda güçlü bir bağ kurar.

Kötümserlik Zayıflığa İyimserlik İse Güce Yol Açar

 

Kötümserlik Zayıflığa  İyimserlik İse  Güce Yol Açar


Kötümser insanlar  her şeyin en kötüsünü düşünür ve bunun için motivasyonu düşük olur ve yaşamdan fazla zevk almaz, heyecan duymaz, her şeyde bir kusur bulur ve insanların da modunu düşürür. Kötümser insanların genel özelliklerine bakacak olduğumuzda kendine güven duymayan, başaracağına inanmayan, yeni girişimlerde bulunmayan kimselerdir. 


Kendi başarısızlıklarında bile başkalarını suçlayan bu insanların böyle olmalarının altında zayıflıkları yatar aslında. Kendilerini zayıf gördükleri için, benlik algısı düşük olduğu için kötümser yaşamaya devam eder ve bu da onları daha geriye götürür. Oysa iyimser insanlar kötü olaylardan bile bir şey çıkarır ve umudunu hemen kaybetmez. Israrla çalışmaya, üretmeye, olumlu düşünmeye devam eder ve başarana kadar yolundan vazgeçmez. Böyle olduğu için de motivasyonları hep yüksek olur, hayattan zevk alırlar, hayatın heyecanını içinde yaşarlar ve mutlu olmaya bakarlar. 


Böyle oldukları için de güçlü olurlar, kendilerine güven duyarlar ve yapamam, edemem gibi kelimeleri çok az kullanırlar. Başka insanlara da örnek olurlar kimsenin modunu düşürecek olumsuz davranışlarda bulunmazlar. Onun için hayata karşı daha dik duruşlu ve güçlü olurlar, daha mutlu olurlar

Yukarıdaki Paragrafta Anlatım Biçimlerinden Hangisi Kullanılmıştır?

 

Yukarıdaki Paragrafta  Anlatım Biçimlerinden Hangisi Kullanılmıştır?

 

Düşünce ve sanat adamları sözleri ve yazılarıyla dile değer kazandırırlar. Bu işi, dile yenilik yenilikler getirmekten çok onu bükmek, imkanlarını çoğaltmak, gücünü artırmak yoluyla yaparlar. Yeni kelimeler getirmezler. Onları zenginleştirir, anlamlarını ve kullanımlarını sağlamlaştırır, derinleştirirler,; onlara  alışılmamış bir çeşni verirler ama bunu da dört bir yanı düşünerek, ustalıkla yaparlar.


 Zamanımızın yazarlarına bakınca herkesin harcı olmadığı anlaşıyor bu işin. Herkes gibi konuşmayı küçümseyerek cüretli işlere girişiyorlar. Ama hünersizlik ve  ve zevksizlik yüzünden yaya kalıyorlar. Ortaya bir sürü zoraki tuhaflıklar, soğuk, anlamaz yapmacıklar çıkarıyor, bunlar anlatılmak istenen şeyi yükseltecek yerde alçatıyor.

 

Yukarıdaki Paragrafta   öyküleyici, tartışmacı, betimleyici, açıklayıcı anlatım biçimlerinden hangisi kullanılmıştır. Aşağıya boş alana gerekçesiyle birlikte yazınız.


Yukarıdaki paragrafta tartışmacı anlatım  biçimi kullanılmıştır.  Tartışmacı Anlarımın tanımına baktığımızda ise  Herhangi bir alanda ileri sürülen bir görüşün yanlışlığını kanıtlamak, o tezi çürütmek veya değiştirmek amacıyla yazılan yazılarda kullanılan bir anlatım biçimi olarak görürüz. Parçada da zamanımız yazarlarının sözcükleri zenginleştirip anlamlarını ve kullanımlarını sağlamlaştıramadığı, derinleştiremediği; onlara alışılmamış bir çeşni veremedikleri ifade edilip bu şekildeki bir düşünceye karşı çıkılmıştır. Yani bir tartışma yöntemine gidilmiştir.

İhsan Akay’ın Çok Okumak Değil Özümseyerek Okumak Fikrine Katılıyor Musunuz?

 

İhsan Akay’ın Çok Okumak Değil  Özümseyerek Okumak Fikrine Katılıyor Musunuz?


“Hem önemli olan çok okumak, her şeyi okumak değil ki! Önemli olan seçkin ve belirli bazı yapıtları, üzerinde dura düşüne, kafamıza ve içimize sindire, iliğini çıkara çıkara okumak.” der İhsan Akay ve çok da doğru söyler. Çok okumak değil özümseyerek okumak düşüncesine katılıyorum. Çünkü insan okuduğu şeyden bir şey öğrenmeli, kendi kişisel gelişimine katkı sağlamalı ve düşüne düşüne okumalıdır. 


Bunun için de nitelikli eserleri okumalı ve bunlar üzerinde adım adım gitmelidir. Amaç çok okumaksa eğer her türlü kitabı okuyabiliriz, nicelik açısından çok okumuş olabiliriz ama nitelik açısından hiçbir fayda sağlamaz okunan kitaplar. Kitap dediğin nitelikli olmalıdır. O da içine çeke çeke zevk alarak okunmalı ve hemen bitisin kaldırayım rafa kasında olmadan okunmalıdır. Özümseyerek okuduğumuz nitelikli kitaplar bize çok şey kata hayatımızda ve hayata olan bakış açımız son derece gelişir ve değişir. Çok okumak değil iliğini çıkara çıkara okumak önemlidir. 


Nasıl ki kemikte ilik çok değerliyse okumakta da yavaş yavaş, anlaya anlaya, düşünene düşüne okumak, özümsemek önemlidir diye düşünüyorum. Özümseyerek okunduğu zaman daha çok düşünürüz, daha çok düşündüğümüz zaman da daha çok gelişiriz, daha çok merak ederiz ve daha bilgili, aydın, meraklı ve araştırmacı insanlara dönüşürüz.

Neden Kitap Okumanız Gerektiğini Hiç Düşündünüz Mü?

 

Neden Kitap Okumanız Gerektiğini Hiç Düşündünüz Mü?

 

Neden kitap okuduğumu elbette düşündüğüm zamanlar oldu kendimde gördüğüm değişikliklerden yola çıkarak şunları söyleyebilirim: Kitap okumalıyım. Çünkü kitap okuduğum zaman ana dilim olan Türkçe’yi daha doğru konuşmaya başlıyorum ve daha düzgün yazmaya başlıyorum. Okuduğum kitaplar ufkumu açtı. Kitaplar  sayesinde kendimi insanlara daha iyi ifade, daha güzel ve düzgün konuşabiliyorum. 


Daha iyi bir diksiyona sahip oluyorum. Bu da beni mutlu ediyor. Kitaplar beni geçmiş yaşamıma da götürüyor. Mesela kitapta geçen bir olay beni çocukluğuma götürebiliyor ve anılarımı hatırlıyorum ve mutlu oluyorum. Kitap okuyarak bilmediğim konuları öğreniyorum ve o konular hakkında bir fikir yürütmeye başlayabiliyorum. Kitap okuduğum zaman sevgi, saygı, yardımlaşma, dayanışma, merhamet, empati gibi kavramların neler olduğunu daha iyi anlıyorum ve bunları sosyal yaşantımda uygulamaya çalışıyorum. Unutkanlığım azalıyor, ezberim kuvvetli oluyor, daha hızlı okuyorum ve daha çabuk sürede çok sayıda kitap okuyorum. Genel kültürüm artıyor, olaylara farklı açıdan bakmayı öğreniyorum.


 Hafızam gelişiyor, beynim aktif olduğu için kendimi daha zinde hissediyorum ve daha çok öğrenmek için sabırsızlanıyorum ve merak duygum artıyor. Kitaplar hayatın canlı hali gibi oluyor benim için. Zevk alıyorum, düşünme gücüm artıyor, bilgiye daha çok aç kalıyorum ve bu açlığı gidermek için de hayatım boyunca okumaya zevkle devam edeceğim.

Aşağıdaki Soruların Cevaplarıyla İlgili Düşüncelerinizi Arkadaşlarınızla Paylaşınız. 6. sınıf Türkçe Ders Kitabı

 

Aşağıdaki Soruların Cevaplarıyla İlgili Düşüncelerinizi Arkadaşlarınızla Paylaşınız. 6. sınıf Türkçe Ders Kitabı


1) Başarı size göre nedir? Başarılı olmak önemli midir? Niçin?

cevap: Başarı bana göre bir işin sorumluluğunu alıp onu sonuna kadar götürebilmek ve vazgeçmemektir. Başarılı olmak önemlidir çünkü başarılı olunca mutlu oluruz, çalışkan oluruz, ileride iyi  bir meslek sahibi oluruz. kendi maaşımızı alırız ve kendi ayaklarımızın üzerinde dururuz, kimseye muhtaç kalmayız.

 

2)  Başarısızlığa neden olan etmenler nelerdir?

 Disiplinsizlik

Eğitimin yetersiz olması

 Azimli olmama

Sabırsızlık

 Plan ve programın olmaması

Elverişsiz ortam

 

3)  Başarılı olmayı sağlayan etmenler nelerdir?

Disiplinli olmak

Planlı ve programlı olmak

Azimli olmak

Sabırlı olmak

Verimli çalışmak

Kendine güvenmek ve inanmak vb. gibi

 

4)  Başarısız olduğunuz durumlarda  neler yapıyorsunuz?

Hatalarımdan ders çıkarıyorum ve aynı hataları yapmamak için daha dikkatli oluyorum, daha çok çalışıyorum ve mutlu bir şekilde çalışmaya devam ediyorum.

 

5)Başarısız olduğunuz konularda nasıl başarılı olabilir, neler yapabilirsiniz?

Hatalarımın neler olduğunu kontrol edebilirim. Daha verimli çalışma yöntemlerini bulurum. Azimli olurum, sabırlı olurum ve farklı kaynaklardan da ders çıkarırım. Daha çok okurum.


6) Başarılı olduğunuz zaman  neler yaşıyorsunuz?

Mutlu oluyorum ve içimde daha çok çalışma isteği oluyor ve bu defa daha çok zevk alarak çalışmaya devam ediyorum.


7) Başarılı olmak geleceğimizi nasıl etkiler?

Geleceğimize daha emin adımlarla yürürüz ve ileride iyi bir meslek sahibi olarak kendi ayaklarımız üzerinde durabiliriz ve mutlu bir hayatımız olur.


8) Başarı ve başarısızlığa neden olan etmenler açısından kendinizi nasıl  değerlendiriyorsunuz?

Başarılı olduğum zaman gerçekten çok çalışmışımdır ve verimli bir çalışma ile amacıma ulaşmışımdır. Başarısız olduğum zamanlar ise çalışmamışımdır, planlı ve programlı değilimdir ve kendi hatalarımdır diye düşünüyorum. Yani her şey bizle başlar bizle biter diye düşünüyorum