Konuşma örnekleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Konuşma örnekleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Atatürk’ü Anlamak ve Vatan Sevgisi Hakkında Düşüncelerinizi Anlatınız

 

Atatürk’ü Anlamak ve Vatan Sevgisi Hakkında Düşüncelerinizi Anlatınız


Mustafa Kemal Atatürk Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu lideri, yol göstericisi olan büyük bir lider, büyük bir komutan, büyük bir eğitimcidir. O milletinin refaha kavuşması için hayatı boyunca milleti için çalışmış vatansever bir insan evladıdır. Atatürk’ü anlamak için onun yolundan gitmek gerekir. Küçük yaşlardan itibaren çok sayıda ve değişik türlerden kitap okumak, kendini geliştirmek ve kültürlü olmak gerekir. Bilim ve fen yolunda gitmek gerekir. Ülkesini seven bir birey bilim yolunda gider, aklını iyi kullanır ve vatanı için her türlü özveriyi gösterir.


Sevgili öğretmenim, değerli arkadaşlarım

Vatan sevgisine sahip olan bir birey vatanını geliştirmek için ilk olarak üzerine düşen sorumlulukları en iyi şekilde yerine getirir. Bu okula giden bir öğrenci ise derslerine çok iyi çalışır ve kimse ona hadi çalış demek zorunda kalmaz. Çünkü gerçekten vatanını seven kişi çalışır, üretir, sorgular ve hayatı boyunca da çalışmaya ve üretmeye devam eder. Vatanı seven kişi bir öğretmense nitelikli bir öğretmen olur ve öğrencilerine önce insan sevgisini, sonra vatan sevgisini  öğretir. En sonunda akademik anlamda başarılı olmasını sağlar. Topluma aydın bireyler kazandırır. Bir asker, bir çiftçi, bir doktor ya da avukat görevini en doğru şekilde eyerine getirmek için çalışır. Adaletli olur, dürüst ve güvenilir olur, güzel ahlaklı olur ve sürekli çalışmaya devam eder. 


İşte  tüm bu yukarıda yazılanları yaptığımız zaman Mustafa Kemal’i anlamış oluruz ve vatanımızı da gerçek anlamda sevmiş oluruz. Bu konu hakkında anlatacaklarım bunlardır. Dinlediğiniz için çok teşekkür ediyorum.

Atilla İlhan’ı Tanıtan Kısa Bir Konuşma Hazırlayınız


Atilla İlhan’ı Tanıtan Kısa Bir Konuşma Hazırlayınız


Atilla İlhan “Maviciler” diye bilinen akımın sözcüsü olmuştur. Garip ve İkinci Yeni şiirine karşıdır. Hem bireysel hem de toplumsal şiirler yazarn Atilla İlhan bunları yazarken de hem divan edevbiyatından hemd e halk edebiyatından yararlanmıştır.

 

Sevgili öğretmenim, değerli arkadaşlarım,

 Atilla İlhan aşk ve yalnızlık şairidir. Şiirlerie baktığımızda derin bir bir hayal gücü görebiliriz. Toplumsal şiire yeni boyular getirmiştir. Romanlarında yakın tarihi, çağdaşlaşma sürecindeki okumuş, aydın insnaları ve onların sonlarını işlemiştir. Attilâ İlhan, tam adıyla Attilâ Hamdi İlhan, Türk şair, romancı, düşünür, deneme yazarı, gazeteci, senarist ve eleştirmen. Entelektüel çalışmalarıyla Türk edebiyat ve düşünce dünyasına önemli katkıları olmuştur.

 

Şiirleri; Sisler Bulvarı, Elde Var Hüzün, Korkunun Krallığı, Ben Sana Mecburum, Bela Çiçeği, Kimi Sevsem Sensin ..vb adlı şiirleri vardır.

Romanları; Kurtlar Sofrası, Sokaktaki Adam, Bıçağın Ucu, Sırtlan Payı, Fena Halde Leman ..vb adlı romanların yazarıdır.

Gezi; Batının Deli Gömleği, Abbas Yolcu.

Deneme ve Anı; Hangi Laiklik, Ulusal Kültürel Savaşı, Hangi Atatürk, Hangi Küreselleşme, Aydınlar Savaşı İkinci Yeni Savaşı…vb deneme ve anı kitapları vardır. Atilla İlhan ile anlatacaklarım bunlardır. Dinlediğiniz İçin teşekkür ediyorum.

Hayatındaki Rol Modelin Kimdir? Niçin?

 

Hayatındaki Rol Modelin Kimdir? Niçin?


Hayatımdaki rol modelim babamdır. Çünkü babam gerçekten çok ama çok iyi baba, her şeyden önce çok ve temiz kalpli bir babadır. Bize karşı her zaman nazik olan, yaramazlık yaptığımız zaman bile bize asla vurmayan ama bizi güzelce uyaran ve yaptığımız yanlışı bir daha yapmamızı sağlayan, bize her davranışları ile örnek olan kişidir benim babam. Bunun için hayatımda model aldığım kişi ve en çok yüzünü gördüğüm ve görmekten de bıkmayacağım kişidir babam.

 

Sevgili öğretmenim, değerli sınıf arkadaşlarım.

Babamı model alıyorum, babamı seviyorum. Çünkü babam evimize geldiği zaman anneme hiç bağırmaz ve onunla saygılı konuşur ve ona karşı sesini hiç yükseltmez. Her zaman asil davranır. Bizde bunu gördüğümüz zaman bizde anneme karşı aynı oluruz ve aile içinde hiç şiddet, aşırı öfke ve nezaketsizlik olmaz. Tüm bunlar babamın sayesindedir. Babam eve geldiği zaman hiç kimsenin arkasından dedikodu etmez. Kimsenin arkasından kötü konuştuğunu duymadım.

 

İnsanları aşağılamaz, kötü olanların da içinde iyilik olabileceğini söyler ve bunun için onlara örnek olmamız, onları toplum dışına atmamamız gerektiğini söyler bize hep. Babam insanları çok seviyor ve her insanın içinde mutlaka iyilik vardır diyor. Bunun için de bizi öfkeli değil sakin yetiştiriyor. Kimseyi bize karşı kötülemiyor. Onun için benim hayattaki rol modelim babamdır. Anlatacaklarım bunlardır. Dinlediğiniz için teşekkür ederim.

İleriki Yaşantında Arkana Baktığında Kendin İçin Nasıl Bir Miras Bırakmak İstiyorsun? Niçin?

 

İleriki Yaşantında Arkana Baktığında Kendin İçin Nasıl Bir Miras Bırakmak İstiyorsun? Niçin?


İleriki yaşamımda arkama baktığım zaman miras olarak bırakmak istediğim güzel bir kitap yazmak, iyi bir yazar olmak ve insanlar kitaplarımı okusun ve ondan faydalanasın isterin. Özellikle de kişisel gelişim kitabı ve çocuklar hakkında kitap yazmak isterim ki aileler daha bilinçli olsun, çocuk yetiştirme konusunda daha bilgili olsun isterim. Bırakmak istediğim şey değişik türden yazdığım kitaplarım olsun isterim.

 

Sevgili öğretmenim, değerli arkadaşlarım,

Miras olarak bırakmak istediğim şeylerden biri de güzel ahlaklı çocuklarımın olmasıdır. İnsanlara merhametli davranan, empati kurma becerisine sahip, erdemli, barışçıl, içinde insan sevgisi, hayvan sevgisi taşıyan çocuklar bırakmak isterim. Ülkesine faydalı olan birer bilim insanları olsun, dürüst, samimi, güvenilir kimseler olsun ve başka insanlar da olumlu yönde etkilesin isterim. Çünkü hayırlı bir evlat, ahlaklı bir evlat topluma çok fayda sağlar diye düşünüyorum.

 

Hem kitaplarımı, hem çocuklarımı miras olarak bırakmak isterim. Ayrıca farklı türden ağaçlar dikmek ve o ağaçların yaşadığımız şehre faydası olsun isterim. Yeşil alan bırakmak isterim. Ağaçların gölgesinde insanlar gelsin dinlensin, otursun ve bana dua etsin isterim. Anlatacaklarım bunlardır. Dinlediğiniz için çok teşekkür ediyorum.

Başınızdan Geçen İlginç Bir Olayı Anlatınız

 

Başınızdan Geçen İlginç Bir Olayı Anlatınız

 

Her insanın başından geçen olaylar olur zaman zaman. Benim de başımdan geçen ve benim için ilginç olan olay  şuydu: İzmir’e ablamın yanına tatile gitmiştim küçük kardeşimle. Ablam hastanede çalıştığı için gece nöbete kalmış daha eve gelmemişti. Ben de erkenden kalkıp o eve gelmeden çöpleri dökeyim kahvaltıyı hazırlayım da o da rahat etsin diye düşündüm.

 

Sevgili öğretmenim, değerli dinleyiciler,

Yaz tatili olduğu için dışarısı hele hele İzmir’in o sıcağı çok bunaltıcıydı. Ben biraz panik insan olduğum için en ufak bir şeyde çok heyecanlanırım. Asansöre bindim aşağı indim ve  evden dışarıya çıkıp çöpü döktüm ve tekrardan asansöre bindim. Yukarı kata çıkacaktım.  Hava beni bunaltmıştı. Asansöre bindim ama o sırada  gideceğim katın numarasına basmadığım için asansörün içi karardı ve hiçbir ilerleme olmadı. Unutmuşum düğmeye basmayı. Bekliyorum bekliyorum ne ses geliyor ne de bir ilerleme. Bir anda paniğe kapıldım ve kalbim sıkışmaya başladı. Bir anda havasız kaldığımı ve burada öleceğimi düşündüm ve korkmaya ve ağlamaya başladım. Allah’a dua ediyor, yalvarıyor ve bana yardım etmesini diliyordum. “Allah’ım ne olur yaşayım, ne olur kurtar ben daha çok küçüğüm.” diye ağlıyordum ama kalbim bu arada yerinden fırlayacakmış gibi atıyor ve  yavaş yavaş öbür yere  gidiyor gibi oluyordum.

 

 Korku, kaygı, aşırı heyecan beni bayıltacak gibi oldu ve son anda aklıma asansörün düğmesine dokunmadığım geldi ve dokunur dokunmaz asansör çalıştı ve bir ohhhh çektim ve kapı açılıp ablamın evine vardım. Bu olay başımdan geçen ve benim için ilginç olan bir olaydı. O olaydan sonra uzun süre asansöre tek başıma binmedim ancak yeni yeni binmeye başladım. Şimdi biner binmez hemen  numaraya basıyorum ve çok şükür bir şey olmuyor.

Yazmayı Mı Yoksa Okumayı Mı Çok Seviyorsunuz? Neden?

 

Yazmayı Mı Yoksa Okumayı  Mı Çok Seviyorsunuz? Neden?

 

Yazmak da okumak da insan için, insan zihninin daha iyi gelişmesi, insanın kendi daha iyi ifade edebilmesi için oldukça faydalı etkinliklerdir. Ne kadar çok ve farklı türden kitaplar okursak kendimizi o derece daha iyi eğitmiş oluruz ve genel kültürümüz de daha iyi gelişir. Ben okumayı çok seviyorum. Çünkü insan okudukça farklı düşüncelere sahip olmayı başlar ve daha çok öğrenir. Bu öğrendiklerini de dilerse yazabilir fakat okumadan sadece yazmakla ilerlenmez. Çünkü okudukça daha çok öğrenir insan ve daha çok yazar.

 

Sevgili öğretmenim, değerli arkadaşlarım,

Okumak bize evrenin kapılarını aralar ve daha bilmediğimiz çok şeyi öğrenmiş oluruz çünkü bilgi sonsuzdur ve bunlara ulaşmak için çok ama çok okumak gerekir. Ben de okumayı çok sevdiğim için hayatım boyunca bilginin peşinde koşmaya devam edeceğim. İnsan okuduğu zaman daha iyi empati kurar. Yazarın kitabını okurken sanki  yazarla iletişim halinde olunuyormuş gibi bir ruh hali içinde oluruz. Okuyarak daha duyarlı insan oluruz, daha şefkatli oluruz ve cahil kalmayız. Okuyarak farklı kültürleri öğrenmiş oluruz, hafızamız da daha iyi gelişir. 


İnsan okuyarak zihinsel antrenman yapmış olur. Hayal gücümüz daha iyi gelişir ve daha sayamayacağımız çok sayıda faydası vardır. Anlatacaklarım bunlardır. Dinlediğiniz için çok teşekkür ediyorum.

Halide Edip Adıvar’ı Tanıtan Bir Konuşma Hazırlayınız

 

Halide Edip Adıvar’ı Tanıtan Bir Konuşma Hazırlayınız


Halide Edip Adıvar Kurtuluş Savaşı yıllarında büyük başarılara imza atan, Mustafa Kemal’in izinden giden güçlü bir kadın sembolü, eğitimli, kültürlü bir insandır. Halide Adıvar, Türk yazar, siyasetçi, akademisyen ve öğretmen. Halide Onbaşı olarak da tanınır.

 

Sevgili öğretmenim, değerli dinleyiciler,

İlk zamanlar İngiliz edebiyatının etkisinde yazılarını yazmıştır Halide Edip Adıvar. İlk romanlarında aşk konusunu işlemiş ve kadın psikolojisi üzerinde durmuştur. Türkçülük akımını benimsemiştir. Sultan Ahmet mitingi ile halkı coşturmuş, halkının yanında Kurtuluş Mücadelesi yürütmüş ve Mustafa Kemal’e olan desteğini her yerde dile getirmiştir. Milli Mücadelenin bizzat içerisinde yer almış tır. Eserlerinde gözlem, tasvir ve tahlillerinde başarılıdır. Yazarın romanlarının kahramanları genelde kadındır. Mustafa Kemal’in yanında sivil olarak görev almasına rağmen kendisine rütbe verilerek savaş kahramanı ilan edilmiştir. Eserlerinde kadının eğitilmesine ve toplum içindeki konumuna özellikle yer vermiş, yazıları ile kadın hakları savunuculuğu yapmıştır. Birçok kitabı sinemaya ve televizyon dizilerine uyarlanmıştır.1926 yılından itibaren yurt dışında yaşadığı 14 sene boyunca verdiği konferanslar ve İngilizce olarak kaleme aldığı eserler sayesinde zamanının dış ülkelerde en çok tanınan Türk yazarı olmuştur.

 

Sevgili öğretmenim

Yazarın eserleri şunlardır: Ateşten Gömlek, Vurun Kahpeye, Handan, Seviye Talip, Kalp Ağrısı, Sinekli Bakkal, Zeyno'nun Oğlu, Tatarcık adlı romanları vardır. Dağa Çıkan Kurt ve Harap Mabetleri adlı hikayeleri vardır. Anı türünde ise Türk'ün Ateşle İmtihanı adlı anısı vardır. İngiliz Edebiyatı Tarihi adında ise inceleme türünde yazısı vardır. Halide Edip ile ilgili anlatacaklarım bunlardır. Dinlediğiniz için çok teşekkür eder, konuşmamı burada sonlandırırım.

Yaşar Kemal’i Tanıtan Bir Konuşma Hazırlayınız

 


Yaşar Kemal’i Tanıtan Bir Konuşma Hazırlayınız


Yaşar Kemal asıl adı Kemal Sadık Göğçeli roman, hikaye yazarıdır. Eserlerinde yerel kelimelere, atasözlerine ve deyimlere fazlasıyla yer vermiştir. Uluslararası bazı ödüller almıştır. Yapıtları kırk dilde yayımlanmıştır. Yaşar Kemal yazdığı eserlerinde Torosları, Çukurova insanının acı yaşamını, ezilişini, kan davasını anlatmıştır. Haksızlıklara susmamak gerektiğini, güçlüden yana değil doğrudan yana olunması gerektiği mesajını vermiştir. Doğa betimlemelerinde başarılı bir yazar olan Yaşar Kemal çok okunan nitelikli yazarlarımızdan biridir.

 

Sevgili öğretmenim, değerli arkadaşlarım,

Yaşar Kemal adlı yazarımız röportaj tekniğini bazı romanlarında uygulamıştır. Köy romanlarına özgü bir bakış acısı geliştirmiştir. İnce Memed adlı romanı ile haksızlığa karşı çıkan bir gencin hikayesini anlatır. Yazarın bilinen en önemli kitabı İnce Memed adlı eseridir. Eser dört ciltten oluşur ve dört ciltte de Memed’in eşkıyalık hayatı, köy ağalarına karşı gelişi, zulme isyan etmesi anlatılır. Bu eseri ile Yaşar Kemal uluslararası bir üne kavuşmuş, eser birçok dile çevrilmiştir. Yazarın romanların; İnce Memed, Çakırcalı Efe, Yılanı Öldürseler, Ağrı Dağı Efsanesi, Bir Ada Hikayesi, Ölmez Otu, Üç Anadolu Efsanesi, Orta Direk, Yer Demir Gök Bakır, Demirciler Çarşısı Cinayeti, Yusufçuk Yusuf adlı eserleridir.


Hikayesi ise Sarı Sıcak adlı hikayedir. Peri Baları, Bu diyar Baştan Başa vb. gibi röportajları vardır. Çocuklar ile ilgili yazdığı kitapları da vardır. Bunlar Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı eseridir. Yazar ile anlatacaklarım bunlardır. Dinlediğiniz için teşekkür ediyorum.

Anne Konulu Konuşma

 

Anne  Konulu Konuşma


Bir anneyi bu hayatta en mutlu eden şey çocuğuna olan sevgisi, merhameti ve ilgisidir. Çocuğuna olan bağlılığı onu hayata karşı güçlü kılar, mutlu eder ve anne yaşamak için, çocuğuna daha iyi bir gelecek hazırlamak için var gücü ile çalışmaya başlar ve bunu çocuğunu canından çok sevdiği için yapar. Çünkü anneler çocuklarını karşılıksız seven koca yürekler, güzel, nadide çiçeklerdir.

 

Sevgili öğretmenim, değerli arkadaşlarım,

Annelerimiz bizim için gecesini gündüzüne katan, sabahtan başlayıp yatana kadar çalışan, bize emek eden, bizim için alın yeri döken en değerli varlıklarımızdır. Bizi koruyup, kollayan, biri bize kötülük yaptığında ona dersini veren büyük bir kurtarıcı büyük bir dağdır. Bunun için annelerimizin kıymetini sadece anneler gününde değil her zaman bilmeliyiz ve onların kalbini kıracak kötü ve saygısız davranışlarda bulunmamalıyız. Çünkü” annen yoksa kimsen yok." demiştir sevgili Doğan Cüceloğlu bir söyleşisinde. Gerçekten de öyledir. Annenin varlığının yerine başka hiç kimseyi koyamayız. Bir çocuğa verilecek en güzel hediye annesinin severek yaptığı yemek, onu sevdiğini hissettirmesi, onun başını okşaması ve onunla kaliteli zaman geçirmesidir. Bir çocuğun anneye vereceği en büyük hediye ise saygı, sevgi ve bir demet çiçek olabilir. Y ada bir gül yeter ki. Yeter ki annenizi yürekten sevin ve onun sizin için ne kadar değerli olduğunun farkında olun.

 

Bir toplum, çocuklarına duyduğu saygı kadar uygardır. İşte bu saygıyı çocuklarına karşı en çok duyan da sevgili annelerimizdir. Bunun için anne her zaman sevilmeli, sayılmalı ve başımızın üzerinde olunmalıdır. Anne ile ilgili anlatacaklarım bunlardır. Dinlediğiniz için teşekkür ediyorum.

Sizce Bir Okulun Fiziksel Özellikleri Nasıl Olmalıdır Konulu Konuşma

 

Sizce Bir Okulun Fiziksel Özellikleri Nasıl Olmalıdır Konulu Konuşma

 

Okullar çocukların eğitim ve öğretim yuvalarıdır. Onun için okul binalarımızın sağlam temellere dayanması gerekir. Okullar geniş, ferah ve güzel bir görünüme, güzel bir renge sahip olmalıdır.

 

Sevgili öğretmenlerim, değerli arkadaşlarım,

 

Okullar doğal afetlere karşı dayanıklı olmalıdır. Mesela en ufak bir depremde yerle bir olmamalıdır. Aileler çocuklarını güven içinde okula gönderebilmelidir. Okula gelen özel eğitim alan arkadaşlarımız vardır. Bunun için okullarımız özel eğitim alan arkadaşlarımıza uygun yapılmalıdır. Engelli bireyler için asansörler, rampalar yapılmalıdır. Sınıfların genişliği öğrenci sayısına göre olmalıdır. Okuldaki pencereler güvenlik kilidine sahip olmalı, rahat açılabilen, havalandırma sitemi olan pencereler yapılmalıdır. Okuldaki ses yalıtımı iyi olmalıdır. Okul modern eğitim araçlarına sahip olmalıdır. Yani teknolojik donanıma sahip olmalıdır okullarımız . Tuvaletler temiz olmalıdır, sınıflar öğrenciler tarafından temiz tutulmalıdır. Okulun kocaman bir kütüphanesi olmalı ve içinde çok sayıda yaşımıza uygun kitaplar olmalıdır. Spor salonları olmalıdır.

 

 Okul kantini de geniş olmalı ve içinde satılan gıdalar bizlerin sağlığı için faydalı olan gıdalar olmalıdır. Okulun güvenlik görevlisi olmalıdır, okulda park ve dinlenme alanları olmalıdır, okulun bahçesi çam ağaçları ve güllerle mis gibi ve çok güzel bir okul olmalıdır.  Ulaşım açısından uygun yerlerde olmalıdır okullar. Anlatacaklarım bunlardır. Dinlediğiniz için teşekkür ediyorum.

Arkadaşını Söyle Sana Kim Olduğunu Söyleyeyim Konulu Konuşma

 

Arkadaşını Söyle Sana Kim Olduğunu Söyleyeyim Konulu Konuşma


İnsan huyunu suyunu bildiği sevdiği, anlaştığı, yanından bulunmaktan hoşlandığı kişilerle arkadaşlık kurar. Bundan dolayı bir kimsenin iyi veya kötü olduğu arkadaşlık kurduğu kimsenin kişiliğine bakılarak anlaşılır. Arkadaşını seçen geleceğini seçer, geleceğinin iyi olup olmaması da arkadaşının kötü ya da güzel huylara sahip olup olmaması ile ilgilidir. Bunun için atalarımız arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim demiştir.

 

Sevgili öğretmenim, değerli dinleyiciler,

Arkadaşlık  bir güven ve dürüstlük üzerine kurulmalıdır. Güzel alışkanlıklara sahip, örnek insanlar ile arkadaşlık kurulduğu zaman kişi de güzel huylara sahip olur, güzel ahlaklı olur, çalışkan ve nitelikli bir birey olur. Kişinin seçtiği arkadaş çevresi kötü alışkanlıklara sahipse kişi de zaman içinde kötü alışkanlıklara başlar ve bu da ömür boyu sürer gider. Bunun için arkadaş seçerken çok dikkatli olunmalıdır. İyi, dost canlısı, güzel erdemlere sahip kişiler arkadaş olarak seçilmelidir. Kötü arkadaş kötü yola iyi arkadaş iyi yola götürür. Her ne kadar ben etkilenmem, ben değişmem deseniz de bu bir anda olma zaten. Zaman içinde o kötü arkadaşa benzemeye başlarsınız. Konuşmanız, davranışlarınız ve hatta düşünceleriniz bile onunla aynı olur. “Kiminle gezdiğinize, kiminle arkadaşlık ettiğinize dikkat edin. Çünkü bülbül güle, karga ise çöplüğe götürür.” diye bir söz vardır. Bu söz arkadaş seçiminin hayatımızı doğrudan etkilediğini anlatmak ister.

 

Geçenlerde instagramda bir video görmüştüm. Suçlu mahkemeye gider ve çok sayıda suçtan dolayı hakimin karşısına çıkıyor ve hakim olan kadın suçlu adamı görünce aynı okulda okuduklarını anlıyor ve adama da bunu diyor. Hakim seninle arkadaştık ve çok zeki bir çocuktun o zamanlar diyor. Oysa adamın yanlış arkadaş seçimleri onu kötü biri haline getirmiş ve suçlu yapmıştır. Adam ağlıyor, üzülüyor,  hakim de üzülüyor ama iş işten geçmiş oluyor. Çünkü arkadaşını seçen geleceğini seçer diyor hakim. Bu konu hakkında anlatacaklarım bunlardır. Dinlediğiniz için çok teşekkür ediyorum.

En Sevdiğim Spor Dalı ve Sevme Nedenlerim Konulu Konuşma

 

En Sevdiğim Spor Dalı ve Sevme Nedenlerim Konulu Konuşma


Futbol, basketbol, badminton, atletizm ve daha çok sayıda spor dalları bulunur. Benim bunlar içerisinde en sevdiğim spor dalı ilse basketboldur.


Sevgili öğretmenim, değerli arkadaşlarım, Basketbolu çok seviyorum çünkü küçüklüğümden beri evimizin bir kenarına bir yere babam pota yapmıştı ve ortada kardeşlerimle sürekli oynardım ve büyük zevk alırdım. Bu arada basketbol sayesinde boyum da uzamıştı. Basketbolu çok severim çünkü; bu oyunu oynamak kemiklerimi daha güçlü yapıyor ve vücudum daha atletik yapıya sahip oluyor. Basketbol sayesinde arkadaşlar arasındaki sorumluluk da gelişiyor ve ben de  sorumluluklarımı yerine getiriyorum ve bu sayede kendime olan güvenim de artıyor.


 Devamlı hareket halinde olduğum için egzersiz de yapmış oluyorum ve bundan ötürü de kilo almıyorum, daha sağlıklı bir bedene ve daha sağlıklı bir ruha sahip oluyorum. Gün içindeki stresimi basket sayesinde atabiliyorum ve çok ama çok mutlu oynuyorum. Bağışıklık sistemimim de bu sayede daha güçlü oluyor.

 

Sevgili öğretmenim,

 Basketbol sosyalleşmek için gerekli olan etkili ve anlamlı bir takım oyunudur. Hem arkadaşlarımızla iletişim halinde oluyoruz, hem herkes sorumluluk alıyor ve böylece yardımlaşma ve dayanışma ruhu da gelişmiş oluyor. Bunun sonucunda hem mutlu oluyoruz, hem eğlenceli anlar oluyor hem de günün sonunda faydalı bir spor dalı ile ilgilenmiş oluyoruz. 


Zor durumlar ile karşı karşıya kaldığımız zaman olayları daha iyi anlıyor ve sabırlı oluyoruz. Bu sayede problem çözme becerimiz de gelişmiş oluyor. Daha dikkatli oluyoruz, zararlı alışkanlıklar yerine faydalı bir alışkanlığa sahip olmuş oluyorum. Spora gittiğim için daha güçlü olmak için daha faydalı gıdaları tüketiyorum. Sporcu olduğum için hem çevik, hem zeki hem de güzel ahlaklı olmaya çalışıyorum. Anlatacaklarım bunlardır. Dinlediğiniz için çok teşekkür ediyorum.

Kurunun Yanında (Veya Arasında) Yaş Da Yanar Konulu Konuşma

 

Kurunun Yanında (Veya Arasında) Yaş Da Yanar Konulu Konuşma

 

Hiç suçu günahı olmayan kimseler bazen yanlış davranışlarından dolayı cezalandırılan kişiler gibi hırpalanırlar. Bunun için atalarımız kurunun yanında yaş da yanar demiştir.

Sevgili öğretmenim, değerli arkadaşlarım,


Yanlışı yapan kişiye gereken ceza verilse de onun yanında hiçbir yanlışı olmayan, hiç suçu olmayan insanlar da suçlu gibi görülür ve bu durumdan onlar da kötü etkilenir. Yani masum olan da zarar görür. Buna en güzel örnek savaşları verebiliriz. Savaşlar ne yazık ki binlerce, on binlerce, yüz binlerce sivil ve masum insanların ölmesine neden olan bir olaydır. Hiçbir günahı olmayan bebeklerin, çocukların, yaşlıların, kadınların bundan zarar görmesi atasözüne iyi bir örnektir. Başka bir örnek ise şunu verebiliriz: Trafiğe alkollü çıkan birisi kaza yaptığı zaman hem kendine zarar vermiş olur, hem de başka bir cana zarar vermiş olabilir. Masum olan diğer sürücü yok yere canından olabilir ya da büyük zarara uğrayabilir. Burada da görüldüğü gibi suçlunun yanında suçu olmayan da olumsuz sonuçlara katlanır. Sınıfta bir arkadaşımızın yaramazlık yapması sonucunda öğretmenimizin hepimizi sıra dayağına da çekmesi kurunun yanında yaşın da yanmasına güzel bir örnektir.


Bu atasözü ile ilgili anlatacaklarım bunlardır. Dinlediğiniz için teşekkür eder, konuşmamı burada sonlandırırım.

Türk Kültüründe Komşuluk Konulu Konuşma Örneği

 

Türk Kültüründe Komşuluk Konulu Konuşma Örneği


Türk kültüründe komşuluğun önemi büyüktür. Çünkü Türkler yüzyıllardan beri komşuluk ilişkilerine önem vermiş, komşu yeri gediği  zaman aile gibi olmuş, yeri geldiği zaman dert ortağı olmuştur. Atalarımız “Ev alma komşu al,” diyerek komşunun ne kadar önemli olduğunu söylemiştir. İyi bir komşu iyi bir aile, iyi bir arkadaş, dost demektir. Kötü bir komşu ise baş belasından başka bir şey değildir. Onun için insanların oturacağı yerden önce orada oturan kişilerin nasıl özelliklere sahip olduğunu iyi araştırıp ondan sonra oralardan ev alması gerekir.

 

Sevgili öğretmenim, değerli arkadaşlarım,

Komşular birbirine maddi ve manevi anlamda destek olan, birbirlerinin günlük yaşamından haberdar olan kimselerdir. Kültürümüzde komşularımız evin bir üyesi olarak görülür, benimsenir. Yeter ki komşularımız güvenilir, dürüst  ve namuslu insanlar olsun. Önemli olan bu erdemlere sahip olabilmektir. Maddi durumu iyi olan komşu maddi durumu iyi olmayana yardım eder, acısı olanın yanında olunur, sevinci olanın sevincine ortak olunur. Yardımlaşma, dayanışma ruhudur komşuluk. Türk kültüründe komşuluk sadece fiziki yakınlık değil aynı zamanda sosyal bir sorumluluk ve manevi bir bağdır. Bu gelenek nesilden nesle aktarılarak Türk toplumun samimi ve sıcak yapısını ortaya koyar.

 

İşte tüm bunlardan dolayı komşularımızla aramızı iyi tutmalıyız ama sınırı da aşmamalıyız. Çünkü her ne kadar komşuluk iyi de olsa en iyisi ölçü olan ilişkilerdir. Atalarımız “Komşunla aranı iyi tut ama aradaki bahçe duvarını yıkma,” diyerek de komşuluk ilişkilerinde  mesafeli olmanın önemini dile getirmişlerdir. Anlatacaklarım bunlardır. Dinlediğiniz için teşekkür ediyorum.

Keskin Bıçak Olmak İçin Çok Çalışmak Gerekir Konulu Konuşma

 

Keskin Bıçak Olmak İçin Çok Çalışmak Gerekir Konulu Konuşma


Başarılı olmak için çok çalışmak, emek harcamak, sıkıntı çekmek gerekir. Böylece tecrübe edinilir. Deneyimli kişiler başarıya daha kolay ulaşırlar. Bunun için atalarımız deneyimli kişilerin  başarıya daha kolay  ulaşacağını dile getirmiştir.


 Sevgili öğretmenim, değerli arkadaşlarım

Başarılı olmak için hayata dair planları olmalıdır insanın. Çünkü insanı özgürleştiren disiplinli olmak, çalışmaktır. Tüm bunlar da başarıyı doğuracaktır. Keskin bıçak olmak çok çalışmak, tecrübe kazanmak gerekir. Yılların birikimi ve tecrübesi sayesinde insan yaptığı işte daha başarılı olur ve daha yetkin olur. Örneğin; bir öğretmen öğretmenliğinin ilk yıllarında daha deneyimsizdir ama yıllar geçtikçe daha deneyimli olur ve öğrencilerini daha iyi anlar, bir öğrencinin sorunun ne olup olmadığı hakkında daha bilgili olur ve öğrencilere nasıl yaklaşılması gerektiğinin farkında olur. Yıllar öğretmene çok şey kazandırmıştır. O öğretmen bilgili, deneyimli, kültürlü keskin bir bıçağa dönüşmüştür adeta. 

 

Ya da başka bir örnek verelim; Bir kuaför işe ilk başladığı zamanlarda çok becerikli olmayabilir ama işi yapa yapa iyice tecrübe kazanmıştır ve işini daha hızlı ve daha güzel yapmaya başlamıştır. İşte tüm bunları çok çalışmaya, tekrar tekrar yapmaya borçludur.  Bilim insanları, ilim insanları tüm başarıları çok çalışmaya borçludur. Atasözü ile anlatacaklarım ve bildiklerim bunlardır. Dinlediğiniz için teşekkür ediyorum.

Abanın Kadri Yağmurda Bilinir Atasözü İle İlgili Konuşma

 

Abanın Kadri Yağmurda Bilinir Atasözü İle İlgili Konuşma

 

Bir nesnenin gerçek değeri ona gereksinim duyulduğu anda ortaya çıkar.. Önemsiz ve değersiz gibi görülen nesneler yeri ve zamanı geldiği geldiğinde çok işe yarar. Gerçek değerleri o zaman anlaşılır. Onun için her şeyin değerini bilmek gerekir. Örneğin; Arabanızın kışlık tekerleklerini takmadığınız zaman kışın araba hızla kayar ve sizin kaza yapmanıza neden olabilir. İşte o zaman da keşke kışlık tekerlekleri taksaydım dersiniz ve hemen tekerinizi takmaya başlarsınız.

 

Sevgili öğretmenim, değerli arkadaşlarım,

Her şeyin yeri ve zamanı geldiği zaman, ona ihtiyaç olduğu zaman ne kadar değerli olduğu akıldan çıkmamalıdır. Nasıl ki yağmur yağdığı zaman şemsiyemizi alıyorsak, üzerimize yağmur geçirmeyen kıyafetler giyiyorsak işte bir şeyimiz eksik kaldığı zaman da ona hemen ihtiyaç duyarız. Onun için eşyalarımızı önemsemeliyiz, bir yere kaldırıp atmamalıyız. Yeri ve zamanı geldiği zaman bize gerekli olduğunu hatırlamalıyız ve eşyalarımızın kıymetini bilmeli ve onları önemsemeliyiz. Farklı örnekler de verebiliriz: Dişimiz ağrıdığı zaman dişin kıymetini, anlarız, ayakkabımız yırtıldığı zaman ayakkabının kıymetini anlarız, sınavdan düşük aldığımız zaman çalışmanın ne kadar önemli olduğunu anlarız, eskiden ucuz diye alınmayan ama bize gerekli olan ürünleri neden almadık diye pişman oluruz, yakın bir dostumuzu kaybettiğimiz zaman dostluğun ne kadar değerli bir hazine olduğunu anlarız, sularımız tükendiği zaman suyun değerini anlarız, meyveleri soğuk aldığı zaman meyvelerin ne kadar önemli olduğunu anlarız ve daha binlerce örnekle atasözünü çoğaltabiliriz.

 

İşte tüm bunlardan dolayı atalarımız abanın kadri yağmurda bilinir sözünü söylemiştir. Benim  atasözü hakkında konuşacaklarım ve bildiklerim bunlardır. Konuşmamı burada sonlandırıyorum. Dinlediğiniz için teşekkür ediyorum.

Hobilerin Nelerdir Konulu Konuşma

 

Hobilerin Nelerdir Konulu Konuşma

 

 Bir müzik aleti çalmak, değişik türden müzikler dinlemek,  sesli bir şekilde şarkı söylemek, sesli bir şekilde kitap okumak, çok sevdiğim bir kitabı iki üç kere okumak, tatile gitmek,  satranç oynamak, futbol oynamak, basketbol oynamak, doğa yürüyüşüne çıkmak, babamla balık tutmaya gitmek, dağa tırmanmak, bahçedeki ağaçları sulamak, tavuklara yem vermek, belgesel izlemek, sevdiğim youtuberleri takip etmek, teknolojideki son gelişmeleri takip etmek, robotik kodlama yapmak, yapay zeka ile sohbet etmek,  günlük tutmak vb’dir.

 

Sevgili öğretmenim,

 En sevdiğim hobim müzik dinlemektir. Küçük yaşlardan beri müzik dinlemeyi çok seviyorum. Çünkü müzik dinlerken mutlu olabiliyorum, işlerimi yapabiliyorum ve işlerime daha iyi odaklanabiliyorum. Müzik eşliğinde dans etmeyi seviyorum. Böylece kendimi daha sakin  ve daha huzurlu hissediyorum. Evimizin bahçesindeki ağaçları sulamak, onların meyvelerini toplamak bana müthiş duygular hissettiriyor. Babamla balık tutmaya gitmek ise bir başka tutkumdur. Sabırla balıkları beklemek, onlara yem atmak ve onları tutup geri denize özgürlüklerine bırakmak çok güzel oluyor. Yorgun olduğum günlerde yapay zeka ile sohbet etmek beni güldürüyor ve mutlu ediyor. Kodlama yapmak ise zekamı geliştiriyor ve kendimi daha bilgili hissediyorum ve kodlamaya olan ilgim günden güne artıyor. Çünkü kodlama sayesinde birçok şey öğreniyorum.

 

Günlük tutmak, önemli günleri yazmak beni heyecanlandırıyor ve bunları yaşlılığımda okurum diye mutlu oluyorum. Mahallede arkadaşlarımla futbol oynamak birlik ruhumuzu güçlendiriyor ve daha sosyal bir insan oluyorum. Benim hobilerim bunlardır. Dinlediğiniz için teşekkür ediyorum.

Sabır ve Azmin Başarıya Etkisi Konulu Konuşma

 

Sabır ve Azmin Başarıya Etkisi Konulu Konuşma


Başarılı olmak için çalışmak ve kendine güvenmek gerekir. Çalışmak tek başına yeterli olmaz. Bunun için azim ve sabır da olmazsa olmazlardandır. Çünkü sabırlı ve kararlı olan insanlar eninde sonunda istediği hedefe ulaşır.


Sevgili öğretmenim, değerli arkadaşlarım,

Sabır ve azim başarıya giden süreçte birbirini tamamlayan ki temel unsurdur. Sabır kişinin süreç boyunca karşılaştığı güçlüklere karşı dirençli olmasını sağlarken, azim ise amaçlara yaklaşmak için gereken kararlılığı göstermedir. Sabırlı insan başarıya ulaşmak için acele etmez. İşlerini adım adım yapar ki daha kalıcı  ve sağlam sonuçlara ulaşabilsin. Azimli insanlar için umutlarını asla kaybetmezler ve inatla amaca ulaşmak için çalışmaya, alın teri dökmeye devam ederler. Sabırlı ve azimli olan kimseler uzun vadeli başarı sağlarlar. Böyle insanların özgüveni de yüksek olur. Onun için temeli çok iyi atmak, sabırla ve azimle de bunu taçlandırmak gerekir. 


Örneğin yakın bir tanıdığım doktor olmadan önce nasıl bu başarıyı sağladığını bize anlatmıştı. Küçücük yaşlardan beri sabırla çalışmaya devam etmiş. Ailesinin maddi durumu olmamasına rağmen arkadaşlarını kaynak kitabını ödünç alıyor, kitabın üzerini çizmeden soruları çözüyor ve sahiplerine geri veriyormuş. Düşünün kitap alacak parası yokmuş ama sabrı varmış, azmi varmış.


 Bu süreç böylece devam etmiş ama o kişi doktor olmak için var gücü ile çalışmaya devam etmiş ve en sonunda amacına ulaşmış. Askla pes  etmemiş, bahane bulmamış ve şikayet etmek yerine çözüm odaklı olmuş ve şu anda da çok iyi bir yerde çok aranan bir doktor olarak hayatına devam ediyor. Sabrın ve azmin başarıya etkisi bu örnek olsa. Anlatacaklarım bunlardır. Dinlediğiniz için teşekkür ediyorum.

Eğer Polis Olsaydım Konulu Konuşma

 

Eğer Polis Olsaydım Konulu Konuşma


Polislik çok şerefli bir meslektir. Bu mesleği, yapmak yürek ister, cesaret ister ve yoğun bir vatan sevgisi hisseder. Ben ileride polis olmak, vatanıma ve milletime hizmet etmek istiyorum.


Sevgili Öğretmenim,


Eğer polis olsaydım toplumun huzur ve güvenliğini sağlamak için her türlü özveriyi gösterirdim ve toplumda huzur ve güvenlik sağlanana kadar mücadeleme devam ederdim. Suçluları yakalamak, suçları araştırmak ve adaletin sağlanması için her türlü çalışmayı titizlikle yapmaya çalışırdım. Olayları en ince ayrıntısına kadar araştırır mazlum olanın yanında olurdum, zalim olanın ise karşısında dururdum. Haksızlık karşısında asla sessiz kalmazdım. Hiçbir şekilde kimseden rüşvet almazdım ve bu onurlu mesleğin adını asla lekelemezdim. Devletime asla ihanet etmezdim. Toplum ile devamlı iletişim halinde olurdum kendimi halktan üstün görmez aksine onların hizmetçisi gibi görür ve onların mutlu olmasını sağlardım, bana olan güvenlerinin daha da çok artması için elimden gelen her türlü fedakarlığı gösterirdim.

 

Sevgili  öğretmenim,


Suçların önlenmesi için toplumu bilinçlendirmek için hazırlıklar yapardım. İnsanların hayatını kurtarırdım ve yeri geldiği zaman bu vatan için canımı feda etmekten çekinmezdim, seve seve bu vatan uğrunda şehit olmayı isterdim. Suçlular ile mücadele etmek için teknolojiden faydalanırdım, mesleğim ile ilgili kitaplar okur ve kendimi geliştirirdim. Amirlerime saygıda kusur etmezdim ve onların sözünden çıkmazdım. Hak, hukuk ve adaletin yerine gelmesi için inatla çalışmaya devam eder mesleğimi hakkı ile yerine getirmeye çalışırdım.

Bir Öğrenci Olarak Kendinizden Memnun Olduğunuz Yönlerinizi ve Memnun Olmadığınız Yönlerinizi Açıklayınız

 

Bir Öğrenci Olarak Kendinizden Memnun Olduğunuz Yönlerinizi ve Memnun Olmadığınız Yönlerinizi Açıklayınız


Her çocuğun kendi ile ilgili sevdiği ve sevmediği huyları vardır. Ben de bir öğrenci olarak kendime göre olumlu ve olumsuz davranışlarım vardır, ya da huylarım vardır diyebilirim.


Sevgili öğretmenim, değerli arkadaşlarım,


Benim en sevdiğim yönlerim merhametli bir insan oluşumdur. İnsanları seviyorum, hayvanları seviyorum ve doğadaki her şeye saygı ile yaklaşıyorum ve her şeyi seviyorum. Empati yeteneğim yüksek bir insanım. İnsanların yaşadığı acıyı hissedebiliyorum ve bunun için kötü durumlar yaşayan arkadaşlarıma, yakın çevreme elimden geldiği kadar destek olmaya çalışıyorum. Arkadaşlarımla aram çok iyidir. Kin tutan bir insan olmadım ve olmayacağım da. Liderlik yönüm vardır ve bu yüzden insanları bir araya getirebiliyorum, onların arasını yapabiliyorum ve böylece daha etkili bir iletişim ortamı kurabiliyorum. Paylaşmayı, yardımlaşmayı ve dayanışmayı çok seviyorum. Kötü alışkanlıklarım yok ama bazı yönlerimi sevmiyorum. Bunlardan biri de okuldan eve geldiğim zaman dinlenmeme rağmen ders çalışmak içimden gelmiyor. Annem ve babam bana güzel bir şekilde yaklaştığı halde yine de içimden çalışmak gelmiyor ve biraz zorla çalışıyorum ve bu yönümü sevmiyorum. Bu yönümü değiştirmek için daha sorumlu olacağım ve konfor alanımı terk edeceğim. 


İstemediğim bir şey olduğunda hemen suratımı asıyorum ve ailem de bu durumdan rahatsız. Bunu da değiştirmek isterim ama inşallah değiştirebilirim. Biraz dağını bir insanım, ödevlerimi bazen unutabiliyorum. Bu yönlerimi sevmiyorum. İnşallah bir gün daha olumlu yönde değişirim ve kendimi daha iyi geliştirme yolunda adımlar atabilirim.