Sabır ve Azmin Başarıya Etkisi Konulu Konuşma

 

Sabır ve Azmin Başarıya Etkisi Konulu Konuşma


Başarılı olmak için çalışmak ve kendine güvenmek gerekir. Çalışmak tek başına yeterli olmaz. Bunun için azim ve sabır da olmazsa olmazlardandır. Çünkü sabırlı ve kararlı olan insanlar eninde sonunda istediği hedefe ulaşır.


Sevgili öğretmenim, değerli arkadaşlarım,

Sabır ve azim başarıya giden süreçte birbirini tamamlayan ki temel unsurdur. Sabır kişinin süreç boyunca karşılaştığı güçlüklere karşı dirençli olmasını sağlarken, azim ise amaçlara yaklaşmak için gereken kararlılığı göstermedir. Sabırlı insan başarıya ulaşmak için acele etmez. İşlerini adım adım yapar ki daha kalıcı  ve sağlam sonuçlara ulaşabilsin. Azimli insanlar için umutlarını asla kaybetmezler ve inatla amaca ulaşmak için çalışmaya, alın teri dökmeye devam ederler. Sabırlı ve azimli olan kimseler uzun vadeli başarı sağlarlar. Böyle insanların özgüveni de yüksek olur. Onun için temeli çok iyi atmak, sabırla ve azimle de bunu taçlandırmak gerekir. 


Örneğin yakın bir tanıdığım doktor olmadan önce nasıl bu başarıyı sağladığını bize anlatmıştı. Küçücük yaşlardan beri sabırla çalışmaya devam etmiş. Ailesinin maddi durumu olmamasına rağmen arkadaşlarını kaynak kitabını ödünç alıyor, kitabın üzerini çizmeden soruları çözüyor ve sahiplerine geri veriyormuş. Düşünün kitap alacak parası yokmuş ama sabrı varmış, azmi varmış.


 Bu süreç böylece devam etmiş ama o kişi doktor olmak için var gücü ile çalışmaya devam etmiş ve en sonunda amacına ulaşmış. Askla pes  etmemiş, bahane bulmamış ve şikayet etmek yerine çözüm odaklı olmuş ve şu anda da çok iyi bir yerde çok aranan bir doktor olarak hayatına devam ediyor. Sabrın ve azmin başarıya etkisi bu örnek olsa. Anlatacaklarım bunlardır. Dinlediğiniz için teşekkür ediyorum.

Aşağıdaki Dergi Yazısını Okuyunuz Yazıdan Hareketle Çocuklarla Bilim İnsanları Arasındaki Ortak Özellikleri Belirleyiniz

 

Aşağıdaki Dergi Yazısını Okuyunuz Yazıdan Hareketle Çocuklarla Bilim İnsanları Arasındaki Ortak Özellikleri Belirleyiniz


 Canan Dağdeviren çocukken taşları kırıp içlerindeki atomu bulmaya çalışırmış. Meraklı bir çocukmuş ve deneyler yapmayı severmiş. Ailesi de onu bu konuda desteklermiş. İyi eğitim almış, merakının peşinden gitmiş ve şimdiye kadar iki tıbbi cihaz geliştirmiş: Giyilebilen kalp pili ve esnek deri algılayıcı. Genç buluşçunun bilimle uğraşmak isteyenlere birkaç önerisi var:


“Soru sorun, hayal kurun, plan yapın, bilimsel kaynakları tarayın ve mümkün olduğunca kendinizden farklı insanlarla bir araya gelin. En çok bilgiyi farklı insanlardan öğrenir, olaylara farklı açılardan bakabilme kabiliyeti kazanırız. Yazıyı okuduğumuz zaman çocuklar ile bilim insanları arasındaki ortak özelliklerin şunlar olduğunu hemen görürüz: Meraklı olmak, merakının peşinden koşmak, azimli olmak, yılmamak, çalışkan olmak, heyecanlı olmak, sürekli soru sormak, hayal kurmak vb. diyebiliriz. Bunlar hem çocuklarda olan özellikler hem de bilim insanlarında olan özelliklerdir. 


Çocukken  çok soru sorardık, meraklıydık, hayal kurardık. Büyüdüğümüz zaman da bu özelliklerimizi kaybetmemeliyiz ve tıpkı bilim insanları gibi meraklı olmaya, çalışkan olmaya ve üretken olmaya devam etmeliyiz. Böyle olursak başarı ve mutluluk bizimle gelecektir.

Karagöz ve Hacivat’ın Kişilik Özellikleri

 

Karagöz ve Hacivat’ın Kişilik Özellikleri


Türk gölge oyunun  en bilinen karakterleri Hacivat ve Karagöz’dür. İki karakter toplumun farklı kesimlerini yansıtırlar. Birbirleri ile çatışan bu iki karakter hem eğlendirir, hem toplumsal mesajlar verirler.


 Karagöz’ün kişilik özellikleri şunlardır:

 Karagöz okumamış cahil biridir.  Halkın saf ve doğal temsilcisidir. Hacivat'ın kullandığı kelimeleri anlamaz ya da yanlış anlar ve komik duruma düşer. Düşündüklerini çekinmeden doğrudan söyler. Bunun için patavatsız ve dobradır denilir. Bu özelliği onu halkın gözünde sevimli hale getirir. Haksızlıklara karşı çıkar ve doğruyu söylemekten asla çekinmez. Meraklıdır, olaylara hızlı tepki verir. Düzenli bir işi  yoktur. Geçici işlerde çalışır. Bu da onun hayat mücadelesini anlatır.

 

Hacivat’ın kişilik özellikleri şunlardır:

Görgülü ve eğitimlidir. Bundan dolayı da bilgi sahibidir. Farsça ve Arapça kelimeler kullanır. Toplumun aydın kesimini yansıtır. Nazik ve kibardır. Karagöz’ü sık sık uyarır ve ona yol gösterir. Herkesin nabzına göre şerbet veren politik biridir. Bu özelliği onu kimi zaman ikiyüzlü olarak yansıtır. Karagöz’ü de eğitmek ister ama Karagöz onun öğütlerini dinlemez, anlamaz. Toplumda herkesle iletişim içinde olan ve işlerini kolaylaştıran bir karakterdir. Yani sosyal biridir.

Herhangi Bir Alanda Başarılı Olan Bir Büyüğünüzle Onun Bu Yolda Ne Tür Zorluklarla Karşılaştığını Konuşunuz.

 

Herhangi Bir Alanda Başarılı Olan Bir Büyüğünüzle Onun Bu Yolda Ne Tür Zorluklarla Karşılaştığını Konuşunuz.


Başarılı olmak için sabır, azim, mücadele, alın teri gerekir. Ben de yakın tanıdığım bir  iş insanın başarılı olduğu alanda nasıl başarılı olduğunu sordum ve o da bana yaşadıklarını tek tek anlattı. Yaşar Amca'nın ağzından duyduklarıma şimdi hikayeye dönüştürüyorum. Yaşar Amca küçüklüğünden beri spora meraklı biriydi. Çok güzel de futbol oynardı ve ileride futbolcu olmak istiyordu. Yetenekli, azimliydi. Bir spor kulübüne gitmek ve orada kendini göstermek istiyordu ama babasının maddi durumu iyi olmadığı için kulübe gidememiş ve bu durum içinde bir acı olarak kalmıştı. Okulda yeteneği ortaya çıksa da maddi durum olmadığı için ona kimse sahip çıkmamış. Kimi zaman amatör takımlarda oynamış ama destekçisi olmadığı için yine bir başına gelmiş.


 Daha sonra belediyede temizlik işçisi olarak hayatına başlamış ama içindeki o futbol aşkı asla bitmemiş. Madem ben futbolcu olamadım öyleyse ben de imkanlarım doğrultusunda kredi çekerek kendi futbol kulübümü kurar ve oraya gelen öğrencilere hocalık eder, çalışır, alın teri döker ve başarılı olurum inancı ile yola çıkmış ve dediklerini de bir bir başarmış. Yaşar Amca önce devletten yüklü miktarda kredi çekmiş ve kulübü kurmuş. Daha sonra çok güvendiği yakın bir arkadaşını da işe almış ve onunla birlikte olup kulübün reklamını yapmışla rve yaşadığı şehirdeki çocuklar da kulübe yazılmaya başlamış. Başlarda çok fazla bir geliri olmayan Yaşar Amca çalıştıkça, emek ettikçe işi büyütmüş ve zamanla yaptığı işten kâr etmeye başlamış. Kulübe gelen çocukları elinden geldiğince iyi yetiştiriyor, onlarla ilgileniyormuş. Maddi durumu olmayan yetenekli çocuklardan da asla para almamış. 


İş bu şekilde devam etmiş ve kulüp büyüdükçe büyümüş. Yaşar Amca şu anda çok mutlu. Hem çok güzel bir geliri var, hem de kendisinin yetiştirip başka kulüplere sattığı futbolcular. Kendi ile gurur duyuyor. Arada bir arkadaşları ile halı saha maçına gidiyor ama eskisi kadar yüreğinde acı kalmamış. Yaşadığı zorluklar onu daha güçlü hale getirmiş, daha savaşçı olmuş, daha başarılı olmuş. Şu anda zengin bir insan, mutlu bir insan olarak kulübünü yaşatmaya devam ediyor. Oraya giden öğrenciler de Yaşar Hocasını çok seviyor. Kulüp aile gibi olmuş. İnsan isterse güçlüklerin üstesinden geliyor ve başarıyormuş.