Batı Edebiyatındaki İlkler ve Enler

 

Batı Edebiyatındaki İlkler ve Enler


İlk lirik şair: Sappho (Yunan)

 Komedi türünün ilk büyük ustası: Aristofanas (Yunan)

Epik tiyatronun ilk denemesi: Adam Adamdır- Bertold Brecht (Almanya)

Trajedi türünün ilk büyük ustası: Aiskylos (Yunan)

Dadaizmin kurucusu:  Tristan Tzara (İtalya

Dünyanın bilinen ilk destanı: Gılgamış Destanı (Sümer)

İlk biyografi yazarı: Plutarkhos (Yunan)

Durum hikayesinin kurucusu: Anton Çehov (Rusya)

İlk anı: Anabasis- Ksenophan (Yunan)


Klasisizmin ilkelerini uygulayan ilk büyük tragedya şairi: P. Corneille (Fransa

Fabl türünün öncüsü: Beydaba- Kelile ve Dimne (Hint)

Deneme türünün kurucusu: Montaigne (Fransa)

Dünya edebiyatındaki ilk hikaye. Decemero Boccaio (İtalya)

Naturalizmin kurucuu: Emile Zola (Fransa)

Fabl türünün en büyük temsilcisi: La Fontaine- Fabllar ( Fransa)

İlk biyografi yazarı: Plutarkhos

Sürrealizmin kurucusu: : Andre Breton (Fransa)


Sezgiciliğin kurucusu: Henri Bergson (Fransa)

Romantizmin kurucusu: Victor Hugo- Cromvell’in ön sözü (Fransa)

İlk tarihi roman: Waverle Walter Scoot (İngiltere)

İlk büyük destan şairi: Homeros (Yunan)

İlk mensur şiir: Küçük Mensur Şiirler- Baudelaaire (Fransa)

Köy yaşamını ve günlük işleri anlatan ilk şari: Hesiodos (Yunan)

 İlk realist roman. Madam Bovary- Gustave Flaubert (Fransa)

Dünya edebiyatında ilk modern roman: Don Kişot- Cervantes (İspanya)

Dünya edebiyatındaki ilk roman: Gargantunta- Rabelias (Fransa)

 İngiliz edebiyatında yazılan ilk roman: Robinson Crussoe

Çevre Bilinci, Çevre Temizliği Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?

 

Çevre Bilinci, Çevre Temizliği Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?


Çevre bilincinin insanlara henüz küçük yaşlarda verilmesi onların daha temiz bir çevrede yaşamalarını sağlar, daha bilinçli vb eğitimli insanlar ortaya çıkar ve bu sayede de doğamız kirlenmez, hava, su, toprak temiz olarak kalmaya devam eder. Oysa çevre bilincine sahip olmayan toplumların içinde yaşadığı yerlerde kirlenmeye ve yok olmaya başlar. Kirli bir havada hastalıklar artmaya başlar, iklimlerin düzeni bozulduğu zaman ekilen ürünlerden gereken verim alınmaz, don olayları daha fazla yaşanmaya başlar ve ve böylece doğanın dengesi yerler bir olur.

 

Sevgili dinleyiciler,

 Çevre bilinci insanların çevreye  zarar verebileceklerinin farkında olması ama bundan kaçınma çabasıdır. Çevre temizliği ise bu bilincin uygulamadaki halidir. Toplum içindeki her  birey çevre bilincine sahip olmalıdır. Çevre sadece yasalarla korunmaz, insanların çevreyi temiz tutması, gönüllü çevre sevici olması gerekir. Çevreyi temizlemek yalnız belediyelerin görevi ya da devlerin görevi değil, tüm insanların görevidir. Çevre bilinci küçük yaşlarda başlarsa geleceğimiz için de büyük kazanımlar elde etmiş oluruz ve çevremiz, doğamız daha uzun ömürlü olur.

 

 Her yer güzel bir görünüme sahip olur, kirli bir çevrede  yaşanmamış olur ve bu sayede daha sağlıklı ve daha mutlu olarak yaşamaya devam ederiz. Çevre bilincine sahip olan insanlar yerlere çöp atmaz, suyu boş yere akıtmaz, enerji tasarrufu sağlar, tüketim çılgını bir insan olmaz. Bu konu hakkındaki düşüncelerim bunlardır. Dinlediğiniz için teşekkür ediyorum.

Esir Şehrin İnsanları Kitabı İle İlgili Klasik Sorular ve Cevapları

 

Esir Şehrin İnsanları Kitabı İle İlgili Klasik Sorular ve Cevapları


1) Kitap neyi anlatır?

Cevap: Yazar bu eserinde Mütareke dönemi aydınlarını anlatır. Birinci Dünya Savaşı sırasında İstanbul’daki sivil aydınların durumuna değinilmektedir.

2) Kâmil Bey ve ailesi önceden nerede yaşamışlardır ve daha sonra ülkelerine dönmeye karar vermişlerdir?

Cevap: İspanya

3) Kâmil Bey İstanbul’a niçin gelmiştir?

Cevap: Batıda bulunduğu dönemde ekonomik sorunlar yaşadığı için İstanbul’a, bazı emlaklarını satın almak için gelmektedir.


4) Kâmil Bey’in çalışmaya başladığı gazetenin adı nedir?

Cevap: Karadayı gazetesi

5) Anadolu'daki Milli Mücadele’ye destek olan Kâmil Bey kimin yanında çalışmaya başlar?

Cevap: Milli Mücadele gönüllüsü Nedime Hanımın yanında çalışmaya başlar.

6) Düşman kuvvetlerini Anadolu'daki askerlere saldırı planlarını ele geçiren Nedime Hanım ve arkadaşları bu haberi Anadolu'ya ulaştırmak için kimden yardım alırlar ama sonuç ne olur?

Cevap: Kâmil Bey'den yardım alırlar ama Kâmil Bey bu planları bir sandık içinde gemiye verirken yakalanır.

7) Nedime Hanım'a yardım ediyor gibi gözüken fakat İstanbul Hükümetinin ve işgal kuvvetlerinin ajanlığını yapan hain kişinin adı nedir?

Cevap: Niyazi

8) Kâmil Bey tutuklandığı halde neden ceza almaz?

Cevap: Paşa oğlu olduğu için

9) Kâmil Bey kimi ele vermez ve onurlu davranır?

Cevap: Nedime Hanımı ele vermez ve onun milli mücadeleye olan desteğini saklı tutar. Bir kadını ele vermenin büyük bir alçaklık olacağını düşünür. İstanbul Hükümeti tarafından kendisine Roma elçiliğinde bir iş teklifi gelmesine rağmen, Nedime Hanım’ı ele vermemek için bu görevi kabul etmez.


10) Esir Şehrin İnsanları kitabında sizi etkileyen alıntılardan beş tanesini yazınız.

Cevap:

“Alçak insanlar yükseldikçe alçaklıkları da o ölçüde artıyor!”


“En güvenilir dostlar dün söylediklerini bugün unutuyordu.”


“Başıbozuk kuvvet ne kadar çoğalırsa, bir memleketin dayanma kaynakları o kadar çabuk tükenir.”

“Suçların en büyüğü, en bağışlanmazı: UTANMAZLIK!”


“Zaten hayvanlarla insanları birbiriyle ölçmekten daha aptalca bir şey olur mu? Hayvanda öyle özellikler var ki, insanda görünmüyor. Sözgelimi hayvanı fazla sıkıştırdınız mı ölür. İnsan kepaze oluyor. Ya da hayvanın alıştığı kepazeliğe şerefli insan alışamaz.”

 

11) Esir Şehrin İnsanları kitabının yazarı kimdir?

Cevap: Kemal Tahir

Ağrı Dağı Efsanesi Kitabı İle İlgili Klasik Sorular ve Cevapları

 

Ağrı Dağı Efsanesi Kitabı İle İlgili Klasik Sorular ve Cevapları


1) Ağrı Dağı Efsanesi kitabı neyi konu edinir?

Cevap: Bu kitap insanların geleneklerine bağlılığını, hiçbir gücün aşk karşısında duramayacağını ve aşkın her engeli aşabileceğini anlatır.

2) Kır At kimin evinin önünde durmaktadır?

Cevap: Ahmet

3) Kır Atın gerçek sahibi kimdir?

Cevap: Mahmut Han

4) Ağrı geleneklerine göre bir at bir kişinin evinin önünde duruyorsa bu neyin göstergesidir?

Cevap: Evin önünde duran atın o evde kişiye ait olduğu kabul edilir ve artık at o kişinin olmuştur. Dolayısı ile Mahmut Han’ın atı artık Ahmet’in kısmetidir diye düşünülmüş ve bunun için de Ahmet atı sahiplenmiştir.


5) Ahmet’e en büyük desteği sağlayan kimdir?

Cevap: Sofi adlı  büyük bir bilge, yaşlı  bir adamdır.

6) Sofi’nin kaval çalmasından etkilenen ve onu sürekli dinlemeye giden kişi kimdir?

Cevap: Mahmut Han’ın güzeller güzeli kızı Gülbahar’dır.

7) Mahmut Han’ın isteği üzerine Ahmet’i bulan ve onu Mahmut Han’ın yanına götüren kişi kimdir?

Cevap: Mahmut Han’ın adamı olan Musa adlı kişidir.

8) Ahmet atı geri vermeyi kabul etmeyince Mahmut Han ne yapmıştır?

Cevap: Hem Musa’yı hem de Ahmet’i zindana attırmıştır.

9)  Zindanda tanışan birbirine sevdalanan kişiler kimlerdir?

Cevap: Mahmut Han’ın kızı Gülbahar ve Ahmet


10)  Gülbahar kimin yardımı ile sık sık zindana giderek sevdiğini ziyaret eder?

Cevap:  Zindancı başı Memo’nun yardımı ile zindana girmeyi başarır. Çünkü Memo ondan sadece saç telini istemiş Gülbahar da hemen saç telinden ona vermiştir.

11) Memo çok sevdiği Gülbahar’dan  saç telini aldıktan sonra zindanı açmış ve daha sonra ne yapmıştır?

Cevap: Zindancı başı Memo kendini kaleden aşağı atarak hayatına son vermiştir.

12) Mahmut Han Ahmet2ten ne istemiş ama daha sonra vazgeçmek zorunda kalmıştır?

Cevap: Ağrı Dağı’na çıkmasını istemiştir  eğer oraya çıkıp ateş yakarsa kızı ona vereceğini söylemiş ama daha sonra sarayının çevresine insanlar akın akın gelmeye başlamış ve Mahmut Han da bundan korkmuş ve  Ahmet’i affettiğini söylemiştir.

13) Gülbahar ve Ahmet nerede biraz durmuşlardır?

Cevap: Köp Gölü yakınlarındaki bir mağarada durmuşlardır.

13) Ahmet2in zamanla Gülbahar’dan soğumasının ve durgunlaşmasının sebebi ne olmuştur?

Cevap: Gülbahar’ın Memo’ya verdiği saç teli olmuştur.

14) Gülbahar Ahmet’i nerede yitirmiştir?

Cevap: Küp Gölü’nde yitirmiştir.

15) Kitapta sizi etkileyen alıntılardan üç beş tanesini yazınız.

Cevap:


“Şu insanlar, şu dünyada var oldukça her şeye akıl erdirecekler, kartalın uçuşuna, karıncanın yuvasına, ayın, günün doğuşuna, batışına, ölüme, kalıma, her şeye akıl sır erdirecekler. Karanlığa, ışığa, her şeye, her şeye akıl erdirecekler, tek insanoğluna güç yetmeyecek. Onun sırrına ulaşamayacaklar”

“Ben öpmeye kıyamazdım ama onlar kana bulayacaklar.”

“Alışırsın, alışırsın. Bu dünyada başka türlü yaşamasının hiçbir çaresi yok…”


''Biz hep böyle, her şeyde birlik olsak, kimse bize diş geçiremez. Bize dağlar, şahlar dayanamaz. Hiç kimse.. Yeter ki böyle birlik olalım.''

“Çok insan var şu dünyada. Ama hayırlı bir iş için olsa böyle bir araya gelmezler.”

16) Ağrı Dağı Efsanesi kitabının yazarı kimdir?

Cevap: Yaşar Kemal