Kedi İle İlgili Atasözleri ve Anlamları

 

Kedi  İle İlgili Atasözleri ve Anlamları

Kediye pisliğin ilaç demişler, gitmiş denizin ortasına pislemiş: İyilik ve yardım yapmaktan hoşlanmayan ve başkalarına fayda sağlamayan bencil insan etrafındaki insanların onu pohpohlamasından etkilenerek kendini bir şey zannederse en işe yaramaz, kullanmadığını malını bile kimse yararlanmasın diye saklar ve kullanılmaz duruma getirir.

 Kedinin gözü sıçan deliğindedir: İnsan hayatta ele geçirmek istediği şeyi gözler ve onu elde etmek için uygun zamanı kollar.

 Kedi gözünü kapar, ekmeğini öyle yer: Aç kimse karnını doyururken çevresi ile ilgilenmez.

 Kediyi sıkıştırırsan üstüne atılır: Çirkin söz veya davranışlarla birinin üzerine fazla gidilmemelidir. O kişi güçsüz de olsa aşırı tepki gösterir, hatta zarar bile verebilir.

Kedinin gideceği samanlığa kadar: Uygunsuz bir iş yapan kişi, istediği kadar kaçsın kısa sürede yakayı ele verir.

Kedinin düşündüğü ciğerdir: Çok önemli ve değerli olan bir mal veya eşya zarar görmemesi veya tamamen yok olmaması için güvenilmeyen, ona zarar vereceği, kendine mal edip ortadan kaldıracağı önceden belli olan kişiye emanet edilmez.

Kedi olalı bir fare tuttu: En sonunda bir işi yapmayı başarabildi.

Kedinin sevmediği ot gelir karşısında biter: İnsan yanında olmasını istemediği bir kişiden ne kadar kaçsa da o kişi gene yanından ayrılmaz.

Keçi canı derdinde, kasap et derdinde: Bir kişi önemli bir kaybından dolayı çırpınıp kıvranırken başka  bir kişi bu durumdan ne kadar çok yararlanabileceğini düşünür.