Toprak,
Zeytin ve Bereket Kelimeleri İle Bir Hikaye Yazınız.
Kış mevsimi sona ermiş, ilkbahar
çabuk geçmiş ve artık yaz mevsimi gelmişti. Bizim yaşadığımız şehir ülkemizin
en güzel şehirlerinden biri olan Aydın’dı. Babam öğretmen olduğu için kardeşim
ve ben küçükken n tayinini buraya aldırmış, buradan da bir tarla almış ve boş
zamanlarında annemle birlikte bu güneşi bol olan, toprağı verimli olan tarlaya
zeytin ağaçları getirmiş ve birçok zeytin ağaçlarımız olmuştu. Babam hem
öğretmenlik yapıyor, öğretmenliğinden arta kalan günler ise zeytin ağaçları ile
tek ilgileniyordu. Tarlamızın bir bölümüne incir ağacı, çok az bir kısmına ise
çilek ekmiştik. Bunlar emek ve yoğun bir çalışma sonrası büyümüş, gelişmiş ve
meyve vermeye başlamıştı. Topraklarımız çok verimli topraklar olduğu için,
toprağımız kaliteli olduğu için zeytinimiz çok kaliteli oluyordu. Her türden
zeytin ağaçlarımız vardı ve bunları büyütmek, zamanı gelince hasat etmek insana
mutluluk veriyordu.
Babam bazı hafta sonları öğrencilerini buraya piknik yapmaya getiriyor ve çocuklara olgunlaşmış çilek ve incirlerden ikram ediyorduk. Zeytin ağacı mayıs ayında çiçek açıyor ve ekim ve kasım ayları gibi ise zeytinlerimizi hasat etmeye başlıyorduk. Zeytin bereket demekti. Ayrıca babam ağaçları ile zamanında ilgileniyor ve onlara bakımını çok güzel bir şekilde yapıyor. Bir gün yine zeytin ağaçlarımızın yanına gitmiştik. Hasat zamanıydı. Babam zeytinleri ile tek tek ilgilenirken bahçemize doğru sıfır model süper bir cip yaklaştı. Bu gelen arabanın içinden zengin görünümlü bir adam çıktı ve babamla selamlaştı. Babam da selamını aldı ve konuşmaya başladılar.
Babama zeytin ağaçlarının ve zeytinlerinin çok
kaliteli olduğunu söyledi ve tarlayı kendisine satmasını, ne kadar para isterse
o kadar para vereceğini söyledi. Babam ise kesinlikle toprağını satmayacağını,
onun bu işi sadece para kazanmak için yapmadığını ve bu işten büyük zevk
aldığını söyledi. Adam bozuldu ama babam bunu umursamadı bile adam arkasına
bile bakmadan arabasına binip gitti. Daha sonra babam ve annem aralarında
konuşup toprak da satılır mıymış dedi. Biz ne emekler ettik de toprağı , bu
ağaçları bugünlere getirene kadar deyip öfkelendiler. Daha sonra zeytinin hasat
zamanı geldi.
Zeytinler toplandı ve fabrikaya
götürüldü, orada zeytinyağlarımız yapıldı, annem de zeytinlerimiz kurdu. Daha sonra babam kış geldiğinde ara tatilde
Kayseri’deki akrabalarının,
arkadaşlarının, dostunun yanına gitti. Akrabalara, eşe, dosta giderken
zeytin ve zeytinyağı götürdük. O kadar mutlu oldular ki. Çünkü zeytin ve
zeytinyağı çok faydalı ve pahalı yiyeceklerdi ama biz sevdiklerimize her zaman
ikramda bulunan bir aileydik. Sattığımız zeytinden de yüklü bir miktarda para aldık ve o parayı
da babam banka hesabına yatırarak bizim geleceğimiz için yatırım yaptığını
söyledi ve çok mutlu olduk.
0 Comments:
Yorum Gönder
Deneme