Adalet İle İlgili Öyküleyici Metin Örneği etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Adalet İle İlgili Öyküleyici Metin Örneği etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Adalet İle İlgili Öyküleyici Metin

 Adalet İle İlgili Öyküleyici Metin




Sabah erkenden kalktığımda hemen okula gitmek için hazırlandım. Babam kahvaltımı hazırlamış, çayı demlemiş beni kahvaltı sofrasına davet ediyordu. Annem dün gece ağır bir bel ağrısı ile hastaneye yattığı için o hastanede kalmış, birkaç günlüğüne fizik tedaviye yatmıştı. Bugün babamla baş başa kalmıştık. İkimiz de karnımızı doyurduktan sonra evden dışarı çıkıp arabamıza doğru yöneldik. Arabamıza doğru giderken üstü başı kir içinde, saçı sakalı birbirine karışmış, gözleri masmavi olan bir amca ile o anda göz göze geldim. Amcanın üstü başı dökülüyordu ama bakışlarında hiç dökülme yoktu. 

Masumluk vardı, efendilik vardı. Amcaya bakmamla amca da bana baktı ve sessiz sessiz yoluna devam etti. O yoluna gidip biz de yolumuza doğru yürürken az sonra çat diye bir ses geldi. O amca bir anda yerdeki taşa doğru düşmüş ve başı kan revan içinde kalmıştı. Babamla ben hemen amcanın yardımına koştuk ve onu hastaneye yetiştirmek için arabamıza bindik. O anda ambulans geldi ve hemen arabadan inip ambulansa geçtik hepimiz de. Yol boyu giderken amca kendine gelmeye başlamıştı. Babam neden dikkatli olmadın amca dedi.

 Adam ise dikkatli olsam ne olacak ki evlat dedi babama. Babam ile konuşmaya başladılar. Meğer ki amcanın büyük bir derdi varmış. Yıllarca çalışıp emek ettiği büyük bir şirket biz artık iflas ediyoruz diyerek çoğu işçiyi işten çıkarmış ve o işçilerden biri de  Saim Amcaymış. Beş çocuğum var dedi babama bakarak. Bu arada başındaki kan durmuş, sağlıkçılar da onu dinlemeye koyulmuş, ambulans ise yola devam ediyordu. Çocuklarıma nasıl bakarım, ne yedirir, ne içiririm hepsi benim elime bakar. Annelerini geçen yıl ağır bir hastalıktan kaybettik ve onların bana ihtiyacı var diyerek ağlamaya başladı. Saim amcanın anlatışı o kadar duygusal o kadar acıklıydı ki babam, sağlıkçılar ve ben hep birlikte ağlamaya başladık. O arada hastaneye geldik ve Saim Amcanın yanında olduk.  Çok şükür ki ciddi bir şeyi yoktu o arada da annemi de ziyaret etmiş olduk. Canım çok şükür ki ağrıları azalmış, kendine gelebilmişti. Babamla annemin yanından ayrılıp amcanın yattığı odaya gittik. 

Babam Saim Amcaya elinden gelen yardımı etti ve hastane masraflarını karşıladı. Babamın ağabeyi avukat olduğu için babam telefonla amcamı aradı ve olanları anlattı. Amcam da olanlara üzülmüş ve yarın ilk uçakla Bursa’ya geliyorum dedi. Ertesi gün amcam Ankara’dan dediği gibi ilk uçakla sabah saatlerinde geldi. Saim Amca ile konuştular. Avukat olan amcam Saim Amcanın yanında oldu ve onun hakkını ve diğer işçilerin hakkını mahkemede aradı ve haklarını da bir güzel o büyük şirketin acımasız patronlarına yedirmediler. İşçiler başka bir fabrikada işe alındı, tazminatları ödendi ve he işçi evine ekmek götürmeye başladı. Saim amca tüm bunlar için babama ve Melih Amcama içten teşekkür etti. 

Adalet yerini bulmuş ve adalete güven, devlete güven tam olmuştu. Saim Amca da o günden sonra çocuklarına daha iyi bakmaya başlamış ve babam ve amcam da ona her zaman destek olmuştu. Adalet varsa hiçbir mazlumun ahı yerde kalmazdı. Bir de amcam gibi adaletin yanında olan avukatlar varsa masumların başı yere eğilmez ve onurlu yaşamaya devam ederlerdi masum insanlar. Yaşasın adalet, yaşasın ekmeğini onuru ve alın teri ile kazanmaya çalışan güzel bakışlı emekçiler.