Aşağıdaki
Hikayeyi Okuyunuz. Hikayede Boş Bırakılan Bölümleri (Metnin Bütününe Uygun
Olarak) Tamamlayınız.(Dostlarım, 5. sınıf Türkçe Kitabı)
Beşinci sınıfa geçtiğim yaz,
babamın tayini İstanbul’dan Erzurum'a çıkmıştı. Annem ve babam okul
değiştirmemi istememişler ve ilkokul öğretmeni olan Halamla kalmama karar
vermişlerdi. Ailem bir süre sonra Erzurum’a taşındı. Ben de halamla birlikte
günlerimi geçirmeye başladım. Ailem
yanımda olmadığı için başlarda biraz zorluk çekmiştim. Halam çok iyi bir insan,
çok iyi bir öğretmendi ama yine de ara ara annemin kokusunu arıyor ve annemi,
babamı çok özlüyordum. Zaman geçtikçe artık halama alışmaya başlamıştım.
Halam bana derslerimde yardımcı oluyor, eve geldiğimiz zaman yemek yapıyor,
çayın yanına kek, pasta yapıyor ve güzel güzel geçinip gidiyorduk canım halamla. Annem ve babamla da her gün görüntülü konuşuyorduk.
Bir akşam okul dönüşü, evimizin yanındaki boş arsadan ağlamaya benzer sesler duyduk. Halamla karlara bata çıka oraya ulaştık. Bir de ne görelim, üç köpek yavrusu karların arasında titreşip duruyor ve ağlaşıyorlardı. Halam: Çok zor durumdalar Mete hemen o yavrulara yardım etmeliyiz evladım dedi ve gözleri doldu. Benim de gözlerim dolmuştu. Zavallı yavrucaklar çok üşümüştü ve hemen korunmaya ihtiyaçları vardı. Halamla birlikte işe koyulduk ve halam arabanın arkasından çıkardığı battaniyeleri yavruların üstüne örttü ve onları kucağına alarak arabamızın içine koyduk. Halam arabanın kaloriferini açtı ve yavrular ısınmaya başladı.
O kadar çok
üşümüşlerdi ki tir tir titremişlerdi ama arabanını ısınması ile kendilerine
gelmişlerdi. Halamla evimize vardık ve halamın bahçesine hemen bir küçük yuva
kuruyorduk ki bizi gören komşumuz Mahmut Amca kendilerinde olan küçük bir köpek kulübesini bize getirdi ve yavruları o kulübeye yerleştirdik, onlarla güzelce ilgilendik. Karınlarını
doyurduk ve kendi hallerine bırakıp bizde halamla eve girdik. Çok yorulmuştuk
ve hemen yattık. Sabah uyandığımızda yavru köpeklerin havlama seslerini
duyduk, o kadar ince sesleri vardı ki insan bu sesi duyunca çok mutlu
oluyordu. Hemen halamla kulübeye gittik ve onlar su verdik, et verdik, ekmek
verdik. Çok mutlu görünüyorlardı. Kendilerine gelmişti bu üçlü yumurcak, ya da üçü bir arada diyordum. Halamla onlara ad koyduk. Birine Karabaş, birine Toto, birine de Kahramana adını
verdik ve çok mutlu olduk.
Daha sonra komşularımız da evimize geldi ve onlar da köpekleri çok sevdi. Hep birlikte köpeklere bakmaya başladık. Herkes çok ilgilendi. Bütün komşular yavrulara sırasıyla bakmaya başladılar. Bir gün Mahmut Amcalar bakıyor, bir başka gün ise Kudret Teyzeler bir başka gün de biz… Köpeklere çok alışmıştık ve onları çok sevmeye başlamıştık. Onlar mahallenin maskotu olmuştu artık ve hepimiz onlara yardım ediyor, onların gelişimini günden güne takip ediyorduk. Yavru köpeklerler dost olmuştum. Onlar benim canımdı artık, arkadaşlarımdı, küçük dostlarımdı. Zaman böyle akıp gidiyordu.
Okular kapanmıştı. Bir süre sonra
Erzurum’a, ailemin yanına gidecektim. Hem seviniyor , hem de üzülüyordum. Dostlarımdan
ayrı kalmak çok zordu. Ama halam: “Üzülme" Tatillerde geldiğinde yine onları
görebilirsin.” diyordu. Halam böyle diyordu ama üzülmemek elde değildi. Çünkü
onların o masum bakışlarına ve benden ilgi beklemelerine alışmıştım. Bana dokunuyorlar, beni seviyorlar ve bende onları çok
ama çok sevmiştim ama mutlaka bir gün ayrılacaktık dedim ve duygulanmayı
bırakıp onları sevmeye devam ettim.
Daha sonra babam ve annem geldi.
Beni almaya gelmişlerdi. Hemen arabaya bindik
ve yola çıktık. Halamın evinde kimliğimi unutmuştum. Annem hemen kimliğimi geri
almak için halamlara doğru yönelirken babam:
Dikkat et Elif! Üzerimize köpekler
geliyor. Şu binaya girelim.” dedi. Çok telaşlanmış ve ürkmüştü.
Ben:
Korkma babacığım, onlar benim dostlarım, beni
uğurlamaya geliyorlar.” dedim.
0 Comments:
Yorum Gönder
Deneme