T harfi ile başlayan atasözleri ve anlamları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
T harfi ile başlayan atasözleri ve anlamları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

T Harfi İle İlgili Tüm Atasözleri ve Anlamları

 T Harfi İle İlgili Tüm Atasözleri ve Anlamları


Tahtadan çuvaldız olmaz:  Her araç gerekli malzemeden yapılmalıdır.

Tan yeri ağarınca hırsızın gözü kararır: Kirli işler yapan kişi, buna elverişli ortamı bulamadığı zaman sersemleşir, hiçbir iş yapamaz.

Tablakâr, başındakini satar: Herkes ekmek parasını değişik yollardan kazanır.

Tabancanın dolusu bir kişiyi, boşu kırk kişiyi korkutur: Dolu tabanca sahibini, boş tabanca karşısındakileri korkutur. Gerçek durumu bilinmeyen tehlikeli şeyler, bilinenlerden daha çok korku verirler.


Tamahkârın gözünü bir avuç  toprak doyurur: Açgözlünün gözünü öldüğünde toprak doyurur.

Taş düştüğü yerde kalır: İşimizi geliştirmez, emek etmezsek, olduğu yerde kalırız.

Taşıma su ile değirmen dönmez: Önemli işler, yetersiz araç ve gereçle yapılamaz.

Taş ıraktan gelmez: Genelde en büyük zararı yakınlarımızdan görürüz.

Taş ne kadar ıslanırsa, deli o kadar uslanır: Yapılması olanaksız işlerde boş yere zaman harcamamalıyız.

Taş yerinde ağırdır:  İnsan daha çok kendi çevresinde sevilip sayılır.

Tartılırsan denginle tartıl: Özellikleri sana uyan biri ile arkadaşlık yap.

Talihli adamın düşmanı, talihsiz adamın dostu ölür: Şanslı kişinin düşmanı ölürse rahatlar, şansız kişinin de dostu ölürse üzülür. Şanslıların işi rast gider.

Tarlada izi olmayanın harmanda yüzü olmaz: Üretime katılmayanın, paylaşmaya da hakkı olmaz.

Tanımayan dostunu, pazara verir postunu: Dostunu tanımayan, başına büyük işler açar.

 

Tebdil-i mekanda ferahlık vardır: İnsan aynı yerde devamlı durursa sıkılır arada yer değiştirmek can sıkıntısına iyi gelir ve ruhumuz açılır.

Tavuk eşe eşe gözünü çıkarır: Aç kalmamak için ne yapmamız gerekiyorsa yapmalıyız.

Tazının topallığı, tavşanı görene kadardır: Zorunlu kaldığımızda, olanca gücümüzü kullanmalıyız.

Tatsız çorbaya tuz, akılsız kafaya söz kâr etmez:  Aklı başında olmayan birine söz anlatmak boşunadır.

Tavşanı tazı tutar, çalımı avcı satar: Başkasının yaptığı işler ile övünmemeliyiz.

Tavşanın çıkışından, kurdun inişinden korkulmalıdır: Tavşan yokuşu hızla çıkar, kurt da yokuşu hızlı iner. Herkesin ayrı bir özelliği, üstün bir yanı vardır.

Teşbihte hata olmaz: Olayları açıklamak için  yapılan benzetmelerden alınmamalıyız. Yeri  geldiği zaman  kaba benzetmeler ile anlatıma daha etkili bir hava verilir. Bunu saygısızca bir davranış olarak görmemek gerekir.

Tok açın halinden anlamaz: Açın halinden aç olan anlar.

Tilkinin dönüp dolaşacağı yer kürkçü dükkanıdır: En zeki, en kurnazlar bile gün gelir aldatılabilir.

Tilki tilkiliğini bildirinceye kadar post elden gider: Kendilerini çok akıllı, kurnaz zanneden kişiler, bir gün kendilerinden daha kurnaz olan kişilere aldanabilirler.

Terziye “göç” demişler, “iğnem başımda” demiş: Terzinin gereci sadece iğne olduğu için taşınması da kolay olur. İşlerimizi, başkasına engel olmayacak şekilde ayarlamalıyız.

Tekkeyi bekleyen, çorbayı içer: İşinin başından ayrılmayan aç kalmaz.

Tükürdüğün  eli öpme: İnsan yaptığının arkasında durmalıdır.

Tuz ekmek hakkı bilmeyen itten de beter: Kendine yapılan iyiliği tepen kişi nankörün ta kendisidir.

Tutulmayan hırsız beyden büyüktür: Hırsız, yakalanmayınca arsız olur ve kendini bey zanneder. Suçu ispatlanmayan suçlu kimseler de sanki suçsuzmuş gibi  suçsuz insanlar ile dürüstlük yarışına girerler.

Topa alışan deve davuldan ürkmez Daha büyük problemler yaşamış olan biri küçük problemlerden çekinmez.

Tok ahmağa, akıllı  aça nasihat verir: Yardıma ihtiyacı olana öğüt değil yardım etmeliyiz. Kuru lafla milletin kafasını ütülememeliyiz. Edersek yardım edelim ancak o zaman o kişinin derdine derman olmuş oluruz.

Tok ile yemek yiyen, mezarını dişiyle kazar: Tokken yemek insanı obur ederek sağlığından eder. Sağlığımızı tehlikeye atacak kadar çok yememek gerekir.