Dokuz Atasözü ve Anlamları
Yatan aslandan gezen tiki yeğdir: Çok güçlü olup da çalışmayan,
soylu olup da bir şeyler üretmeyen, hantal hantal oturup onun bunun sırtından
geçimini sağlayanlardan olmaktansa
güçsüz olan ama alın teri ile parasını kazanan, boş oturmayan kimseler daha
iyidir.
Kapına Yörük, bağrına erik bastırma: Yörük gezmeyi, göç etmeyi
seven karakterde olduğundan bir yerde sabit duramaz. Bundan dolayı evde de, iş
yerinde de sebat etmez. Gözü hep yolda olup her an gitmeyi düşünür. İnsana
ondan hayır gelmez. Erik ağacının kökleri de etrafa yayılmayı sevdiği için bağa
zarar verir.
Kar yağar, iz örtülür: Gerçekler çeşitli yöntemlerle, davranışlarla, sözlerle
gizlenebilir.
İlim dost kazandırır, mal düşman: Sahip olduğu bilgi insanın
arkadaş edinmesine, saygı göstermesine neden olur. Sahip olduğu mal ise
.evresindekilerin onu kıskanmasına yol açar. O kişiler o malları elde etmek
için kötülük yapmayı göze alırlar.
Fırın kızmayınca ekmek pişmez: Her iş zamanında yapılırsa başarılı
sonuç alınabilir.
Çobana çoban ekmeği hoş gelir: İnsan başkasının sahip olduklarına
ulaşmak yerine kendi elinde olanların kıymetini bilmelidir.
Bir para için yıldıza kement atılmaz: Para düşkünü olan insanlar
olmayacak işlere girişmekten çekinmezler.
Altına yapışsa elinde bakır kesilir: Kişinin kaderi iyi değilse
giriştiği hiçbir işten olumlu sonuç almaz.
Müft olsun da zift olsun: Bazıları bedava buldukları yenmeyecek
şeyleri bile yerler, işe yaramayan şeyleri alıp götürürler.