Yazı Kalır Sözü İle İlgili Kompozisyon Yazınız. Yazdığınız Kompozisyonda Atasözleri ve Özdeyişlerden de Faydalanınız. etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Yazı Kalır Sözü İle İlgili Kompozisyon Yazınız. Yazdığınız Kompozisyonda Atasözleri ve Özdeyişlerden de Faydalanınız. etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Söz Uçar, Yazı Kalır Sözü İle İlgili Kompozisyon Yazınız. Yazdığınız Kompozisyonda Atasözleri ve Özdeyişlerden de Faydalanınız.

 Söz Uçar, Yazı Kalır Sözü İle İlgili Kompozisyon Yazınız. Yazdığınız Kompozisyonda Atasözleri ve Özdeyişlerden de Faydalanınız.

 

İnsanlar yazıya geçmeden önce duygu ve düşüncelerini sözle ifade ederlerdi.  Şiirler sözle olurdu, fikirler sözle tartışılırdı, hikayeler dilden dile anlatılırdı ama yazıya geçen hiçbir şey olmazdı. Dolayısı ile de yazıya geçmeyen sözler zamanla unutulur bir yenisi gelir, o da unutulur ve kalıcı bir şey olmazdı. İnsanlık yazıya geçmekle büyük bir çığır açmıştır. Yazıya geçişin başlamasıyla duygu ve düşünceler kağıda dökülmüş, kitaplara aktarılmıştır. Böyle olunca da insanlar yıllar önceki kişilerin bile yazdığı eserleri okumakla kalmayıp aynı zamanda onların ilmini de yapmışlardır. “Söz uçar yazı kalır”.  sözü ile  de sözün bir yerde kalıcı olması için onun yazıya geçirilmesi gerektiğidir.


Yazıya geçirilmeyen söz ya da fikir ne kadar değerli olursa olsun o düşünceyi ya da sözü kimse hiçbir zaman öğrenemez ve böylece de bir yanımız eksik kalır. Oysa yazının bulunması ile  bilgi sahibi olmadığımız nice bilgilere eriştik ve öğrendiğimiz bilgiler sayesinde kendimizi geliştirdik, içinde yaşadığımız toplum , ülke, dünya daha bilgili ve daha kültürlü hale geldi. İşte bize bu olanakları sağlayan da yazıdır, yazının bulunması ve onun bulunmasına katkı sağlayan Sümerler,  yazının farklı şekillerini ortaya çıkan Mısırlılar gibi eski uygarlıklardır. Yazının ne kadar önemi bir buluş olduğunu şu sözle de destekleyebiliriz: “Alim unutmuş, kalem unutmamı, Yazmak aslında yalnızca varoluşun değil bedenin de bütün tözünün kalem ve yazının kanallarından kağıdın üstüne çiziktirdiğimiz şu küçücük izlere akıtılmasıdır.” Michel Foucault ya da  “Söz kulağa, yazı uzağa gider.” Gibi özlü sözler yazının ne kadar kalıcı olduğunu vurgulayan sözlerdir. 


Yazının buluşu ile kültürel bilgi birikimin  nesillere aktarımı daha kolay sağlanmıştır. İnsanlar geçmişteki insanların yaşayışlarını, kültürel özelliklerini, tarihini, yöresel yemeklerini, kıyafetlerini , parasını, geçmişteki kanunları, antlaşmaları ve daha bir çok şeyi yazı sayesinde öğrenmiştir.  İnsanlar birbiri ile daha kolay ve anlaşılır bir  şekilde iletişim kurmaya başlamıştır. İnsanlık tarihinin dönüm noktası olan yazı, bilim ve tekniğin de  gelişmesine büyük katkı sağlamıştır.