c ile ilgili deyimler ve anlamları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
c ile ilgili deyimler ve anlamları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

C harfi İle Başlayan Deyimler ve Anlamları

 C harfi İle Başlayan Deyimler ve Anlamları

Can feda: Uğruna ölümü bile göze almak.

Cana yakın: Sıcakkanlı ve sevimli.

Cana minnet bilmek:   Arayıp da bulamadığı şeylerden saymak.

Cadı kazanı: Geçimsizliklerin olduğu yer.

Can beslemek:  Endişesizce  yaşamak.

Can çekişmek: Ölmek üzere olmak

Can atmak: Bir şeye ulaşmayı çok istemek

Cami yıkılmış ama mihrap yerinde:  Yaşlanmış ama güzelliğinden bir şey kaybetmemiş olmak.

Can cana, baş başa: Birbirini çok seven kişilerin yabancıların olmadığı bir ortamda bir arada olması.

Can evinden vurmak: Bir kimseyi  en hassas olduğu, en fazla önem verdiği bir  konuda zarara uğratmak.

Can alıp vermek: Ölüm acısı içinde olmak.

Caka satmak:  Gösteriş yapmak.

Can damarına basmak: Bir işin en önemli noktası üzerinde durmak.


 Can dayanmamak: Bir acıyı yenme gücünü kendinde bulamamak.

 Can düşmanı: Cana kast etmek isteyen düşman.

Canını bağışlamak:  Öldürebileceği birini öldürmekten vazgeçmek.

 Canı sağ olsun:  Onun da canı sağ olsun gerisi önemli değil anlamında bir deyimdir.

Canı yok mu? O bu derde, bu sıkıntıya nasıl dayanıyorsa sen de dayan.

Canını almak: Öldürmek.

Canını dişine takmak: Başarıya ulaşmak için büyük sıkıntılara göğüs germek.

Can havliyle: Canını kurtarma korkusuyla.

Canı cehenneme: Nasıl bir durumda olursa olsun umurumda bile olmaz.

Candan geçmek: Ölmek.

Canı pek: Acılara karşı dayanıklı.

Can yakmak: Acı vermek.

Can kalmamak: Gücü tükenmek.

Canı isterse: İstemezse istemesin, kime ne?

Can sıkıntısı: Bunalım.


Can kulağı ile dinlemek:  Büyük bir dikkatle dinlemek.

Canciğer kuzu sarması: Birbirlerinden hiç ayrılmayan dostlar.

Canı derdine düşmek: Canını kurtarma yolu aramak.

Canı gitmek: Üzerine titrediği şeye zarar gelir korkusu yaşamak.

Canına okumak: Büyük zarar vermek.

Canına yandığımın: Kurban olduğum bir de şu anlama gelir: Allah’ın belası anlamına gelir:)

Canı burnuna gelmek: Artık dayanabilecek gücünün kalmaması.

“Canım” dese,  “canın çıksın” diyor sanmak: En gönül alıcı sözleri bile kötüye yorumlamak.

Canını çıkarmak: Birini öldürünceye kadar dövmek.

Canı çekmek: İstek duymak.

Canı tatlı: Acıya dayanaksız.

Canım yoksulluk, gözüm yoksulluk; yat ilk akşam, kalk kuşluk: Tüm gün yatan, tembel kimselerin yoksulluk çekmesi de son derece normaldir.

Canı yerine gelmek: Dert ve üzüntüden kurtulup rahatlamak.

Can sağlığı: Esenlik


Can pazarı: Herkesin ölüm tehlikesinde bulunduğu ve kurtulmaya çalıştığı durum.

Canına değmek: Yapılan işten çok hoşlanmak.

Can pahasına: Ölümü göze alarak.

Canımın içi: Canım kadar sevdiğim.

Cennetin kapısını açmak: Büyük bir iyilikte bulunmak.

Cim karnında bir nokta: Hiçbir şey bilmeyen.

Ceza kesmek:  Para cezası yazmak.

Ciğerini parçalamak: Büyük bir acı içinde bırakmak.

Ciğer canlı: Evlatlarına düşkün.

Ciğerini okumak:  Ne düşündüğünü iyi bir şekilde bilmek.

Ciğer görmüş bayılmış, eti görse ne yapar?: Çirkin birini sevmiş ya güzel birini sevse ne yapardı?

Ceviz kabuğundan çıkmış, kabuğunu beğenmemiş:  Kendisini büyüten, bu günlere getiren insanları beğenmeyenler için söylenmiş deyimdir.


Ciğerine işlemek: Çok etkilenmek.

Cebinde akrep olmak: Cimri olmak.

Cart curt etmek: Gelişigüzel konuşmak

Cehennem  olmak: Defolup gitmek.

Cehennem azabı: Çok büyük üzüntü.

Cebe indirmek: Çalmak, hırsızlık yapmak.

Canının içine sokacağı gelmek: Aşırı derecede sevmek.

Canını sıkmak: Üzmek.

Cebinden çıkarmak: Birinden çok üstün olmak

Canlı cenaze: Çok zayıf ve gücü olmayan kimseler.

Cemaziyelevvelini bilmek: Birinin geçmişteki kötü durumunu bilmek.

Cici bici: Küçük ve süslü eşya.

Ciğerimin köşesi: Sevgilim.

Ciğeri sızlamak: Derin bir acıma duygusu ile üzülmek.

Ciğeri beş para etmemek:  İşe yaramaz kişi olmak.

Cebi delik: Cebinde hiç parası olmayan.

Canını vermek: Bir şey uğrunda hayatını kaybetmeye hazır olmak.

Canını sıkmak:  Keyfini kaçırmak, üzmek.

Cıcığını çıkarmak:  Özünden saptırmamak bir işi sulandırmak.

Cin fikirli: Çok kurnaz.

Curcunaya çevirmek:  Ortalığı gürültü içinde bırakmak.

Cümbür cemaat: Hep birlikte

Cini tepesine çıkmak: Çok öfkelenmek.

Cinler cirit oynamak: Ürkütecek kadar sessiz ve ıssız olmak.

Cin başka, peri başka: Bir ortam veya durum her zaman aynı olamaz.

Cirit atmak: Meydanı boş bulup istediği gibi  davranmak