Kitapsız Bir Hayatın Nasıl Olacağı İle İlgili Görüşlerinizi Nedenleriyle Anlatınız

 

Kitapsız Bir Hayatın Nasıl Olacağı İle İlgili Görüşlerinizi Nedenleriyle Anlatınız


Kitapsız bir hayat karanlık bir alanda sürekli yaşamak olurdu ve hiç gün ışığını göremeyen, bilgisiz, cahil, soru sormayan, aklını kullanamayan, her şeye körü körüne inanan kimselere dönüşürdük. Kitapsız bir hayatın anlamı olmazdı. Hayal dünyamız geniş olmazdı.  Bilgi nesilden nesle sözlü aktarılacağı için kolayca bozulur veya kaybolurdu.


 Bilimsel ilerleme çok yavaş olurdu çünkü insanlar bir önceki neslin birikimini tam anlamıyla yeni nesle aktaramazdı. Mühendislik, tıp, hukuk, tarih alanında gelişme ve ilerlemeler  olmazdı ve dünya geri kalmış bir dünya olurdu. Karanlık bir çağda yaşamaya devam ederdik. Edebiyat olmazdı, insanlar geçmişini bilmediği için geçmişten ders alma gibi bir durum da olmazdı. Yani kültür ve medeniyetler daha yüzeysel kalırdı. Düşünme kapasitesi azalırdı ve yüzeysel kalırdı. Empati yeteneği zayıf kalırdı. 


Farklı karakterleri ve farklı yaşamları öğrenme şansı azalırdı. Analiz etme, eleştirel düşünme,  muhakeme becerileri gelişmek için daha az fırsat bulurdu. Hayal gücü ve yaratıcılık kısıtlanırdı. İnsanlar arası iletişim ve anlayış zayıflardı. Bireysel gelişim daha sınırlı olurdu. İnsanlar kendini geliştiremez ve cahil olarak kalmaya devam ederdi. Cahil gelir cahil giderlerdi.

Kitap Sizin İçin Ne İfade Etmektedir?

 

Kitap Sizin İçin Ne İfade Etmektedir?

 

Kitap insanların ruhuna iyi gelen muhteşem bir eserdir. Çünkü kitap okuyunca hayal dünya daha geniş oluyor ve kendimi farklı yerlerde buluyorum. Mesela hiç gitmediğim bir ülkeye gidip geliyorum, o ülkenin gelenek ve görenekleri hakkında bilgi ediniyorum, farklı kültürler hakkında bilgi ediniyorum. Böylece aydın bir insan oluyorum ve kendimi daha çok geliştiriyorum. Farklı bakış açılarını geliştirme, duygu ve düşüncelerimi derinleştirme fırsatı buluyorum. Kitaplar sayesinde daha keyifli oluyorum ve kitap okumak beni sakinleştiriyor.

 

Sevgili öğretmenim, değerli arkadaşlarım,

Kitaplar benim yaşama sevincim, hayatımın anlamıdır. Çünkü kitap okumadan geçirilen bir günde kendimi rahatsız hissediyorum. Vicdani olarak rahat etmiyorum. Çünkü okumak benim için yemek içmek gibi temel bir gereksinim haline gelmiştir. Küçük yaşlarda başlayan okuma alışkanlığım hızlı bir şekilde devam ediyor. Kitap benim ruhumdur, güzel anlarımdır, heyecanlarım, acılarım, mutluluklarımdır. Kitap benim öğreticimdir. Kitaplar sayesinde kendimi farklı karakterlerin yerine koyabiliyorum. Bu da empati kurma yeteneğimi geliştiriyor. Kitap okuduğum için daha sorgulayıcı bir insan oluyorum ve her duyduğuma körü körüne inanmıyorum.

 

 Kitaplar sayesinde unutkanlığım azaldı ve hafızam daha iyi gelişti. Toplum içinde kendimi daha iyi ifade edebiliyorum. Ana dilim olan Türkçeyi çok güzel konuşabiliyorum. Ana dilime ait kelimeleri kullanmaya da özen gösteriyorum. Kitap benim için büyük bir hazine kaynağıdır. Hayattır, hayaldir, umuttur, güvendir, sevgidir kitaplar benim için. Kitap benim için tüm bunları ifade etmektedir.

İnsanoğluna İyilik Yarasa Sarı Öküze Bıçak Olmazdı Atasözü İle İlgili Kompozisyon

 

İnsanoğluna İyilik Yarasa Sarı Öküze Bıçak Olmazdı Atasözü İle İlgili Kompozisyon

 

Tıpkı öküzün ömrü boyunca hizmet ederek sahibine kazanç sağlamasına karşın ihtiyarlayınca sahibi tarafından kesilmesi gibi dünyada her zaman iyiliğe karşı iyilik yapılmaz, kötülük de yapılır. Çünkü her zaman karşımıza iyi niyetli insanlar çıkmayacaktır. Bunun için atalarımız İnsanoğluna iyilik yarasaydı sarı öküze bıçak olmazdı.” sözünü söylemişti.

 

İnsanoğlu çiğ süt emmiştir. İyilik yapabileceği gibi kötülük de yapa rama dünya halinde daha çok insanların iyiliğe nankörlükle karşılık verdiğini duyarız, görür, konuşuruz vb. Birinin zor gününde yanında oluruz, ona dal oluruz, ona yürek oluruz ama o kişinin durumu iyi olunca ilk bizi satar ve en büyük ihaneti biz yapar. Çünkü o kişi nankörüdür ve bencildir. İşte böyle insanlara karşı yaşadığımız kötü deneyimden sonra daha dikkatli olmaya başlarız. Çünkü sürekli iyilik, sürekli fedakarlık kişinin kendi kul hakkına girmesi olur. İnsanlara iyilik yapılmalıdır ama kime ne kadar iyilik yapacağımızı bilmek ve akıllı olmak gerekir. Örneğin; Bir akrabana devamlı yardım edersin ama o kişi sürekli seni eleştirmeye devam eder, senden daha fazlasını istemeye bakar. O kadar iyiliğine rağmen seni bir hatanda siliverirler. Çünkü nankör, vefasız ve kötü kalpli kimselerdir böyleleri.

 

 Ya da iş yerinde çalıştığın birine işin tüm detaylarını öğretirsin ama o kişi seni patrona şikayet eder, hakkında kötü konuşur. Ne yaparsanız yapın kimi insanlar kötü olmayı tercih ederler ne yazık ki. İşte böyle insanlara karşı da uyanık olmak gerekir.

Çam Sakızı Çoban Armağanı Atasözü İle İlgili Kompozisyon

 

Çam Sakızı Çoban Armağanı Atasözü İle İlgili Kompozisyon

 

İnsanlar birbirini sevindirmek, mutlu etmek için karşılıklı hediyeleşirler. Bu hareket insanların gönüllerini okşar, onları birbirine yaklaştırır. Kimi insanlar varlıklı insanlar gibi yüksek değerli hediyeler veremezler. Bu nedenle hediyede çokluk ve değerden çok içtenlik aranmalı, samimiye aranmalı, temiz kalp, iyi niyet aranmalıdır. İşte bunun için atalarımız “Çam sakızı çoban armağanı.” sözünü söylemiştir.

 

Sevdiğimiz, değer verdiğimiz birine hediye almak gönülden gelen bir şeydir. Çünkü o kişi ya da kişileri çok sevdiğimiz için, onlara değer verdiğimiz için hediye alırız. Bu hediyenin çok pahalı ya da çok ucuz olmasına gerek yoktur. Maddi durumumuza göre ne alabiliyorsak onu alıp sevdiğimiz insanları mutlu etmek, onları düşündüğümüzü, onlara değer verdiğimizi sevdiklerimize göstermek bizi ve onları mutlu eder. Örneğin; sevdiğimiz birine çorap örmek, çanta ya da yelek örmek ve onu o kişiye hediye etmek o kişiyi çok mutlu edecektir.

 

Önemli olan düşünülmek, sevilmek ve sayılmaktır. Ya da çok sevdiğimiz birine bir kitap hediye etmek, bir futbol topu hediye etmek bizi de hediye ettiğimiz kişiyi de çok ama çok mutlu eder. Burada önemli olan birinin seni düşünüyor olması, sana kıymet veriyor ve seni değerli görüyor olmasıdır İşte böyle insanlardan olmak gerekir.