Baharın Gelişiyle İlgili Hikaye

 

Baharın Gelişiyle İlgili Hikaye


Sabah uyandığımda hemen pencereye koştum. Güneş açmış, kuşlar ötüyordu. Meyvelerin çiçekleri açmış, kelebekler, arılar dışarıda cirit atıyordu. Çok güzel ve güneşli bir ilkbahar sabahıydı. Hemen annemle çardağa gittik ve orada kahvaltımızı güzelce yaptık. Babam hafta sonu şehir dışında olduğu için yanımızda yoktu. Kahvaltıyı yaptıktan sonra hemen dışarı fırladım. 


Futbol topunu elime aldığım gibi Harun, Hamza, Kürşad ağabeylerimi çağırdım ve onlarla futbol oynadım. Daha sonra mola verdik ve biraz dinlendik. Sonra bakkala gittik. Oradan dondurma ve çubuk aldık. Sonra çimlere uzandık ve muhabbet etmeye başladık. Biz muhabbet ederken kuşlar gökyüzünde uçuyor, meyvelerin açan çiçekleri mis kokuyordu. İlkbahar ayrı bir güzeldi. Biz uzanmış, çimlerde muhabbet ederken bir anda güneş kayboldu ve şiddetli bir şekilde yağmurlar yağmaya başladı. Şimşek çakıyor, gök gürlüyor ama biz yine de eve girmiyorduk. Annelerimiz eve girin diye bağırıyor ama biz inadına yağmurda ıslanmaya devam ediyorduk. 


İyice ıslandıktan sonra, bahar yağmurunun suyuna doyduktan sonra içeri girdik. Muhteşem bir ilkbahar gününde muhteşem ama yorgun bir gün geçmişti. Ertesi sabah da pikniğe gidecektik, papatya toplayacak, kırlarda oynamaya devam edecektik. Baharın gelişi hepimize umut ve aydınlık, huzur ve neşe kaynağı olmuştu.

Üç İstanbul Kitabı İle Klasik Sorular ve Cevapları

 

Üç İstanbul Kitabı İle Klasik Sorular ve Cevapları


1) Adnan’ın annesinin hastalığı nedir?

Cevap: Adnan’ın annesi veremdir.

2)  Kitapta ne anlatılır?

Cevap: İstanbul’un üç dönemi; Abdulhamit Dönemi İstanbul, İttihat ve Terakki Dönemi İstanbul ve  Milli Mücadeleyle Önemini Kaybeden İstanbul anlatılır. Bu dönemler Adnan'ın hayatındaki üç dönemi de içine alır. Yoksul ve idealist olan Adnan, zengin ve bir yerlere gelmiş olan Adnan, Hasta ve bedbaht Adnan anlatılır.


3)  Adnan nasıl bir yazardır?

Cevap  Para kazanmak için ve annesine bakabilmek için gazeteye yazıla yazan, özel dersler veren ve yaşadığı dönemi romanlaştırmak isteyen genç bir yazardır.

4) Adnan hangi mesleği yapmaya başlar?

Cevap: Avukatlık

5) Adnan ne sayesinde zengin bir avukat olur?

Cevap: İttihat ve Terakki’de önemli bir yere gelir ve  iktidar bağlantıları sayesinde zengin bir avukat olur.

6)  İstibdat Devri’nde, çevresinde dalkavukları toplayan, bütün ömrü dedikodu ile geçen hafiye kimdir?

Cevap: Adnan’ın en yakın dostu olan Hidayet’tir. Hidayet iki yüzlü biridir. Dışarıda Abduhamit’ten yana gibi gözükür ama dışarıda Abdulhamit düşmanıdır.

7)  Adnan iki yüzlü olan arkadaşlarının bu yönlerini bildiği halde neden onların yanından ayrılmaz?

Cevap: Kendi zaafları yüzünden gitmemezlik yapmaz. Çünkü refaha kavuşmuş ve particiliğin tatlı yanlarını almıştır bir kere.


8) Adnan kiminle evlenir?

Cevap: Adnan Belkıs ile evlenir. Belkıs yozlaşan tabakanın tipik bir örneğidir.

9) Adnan’ın sonu nasıl olur?

Ülkenin kaderinin belirlendiği Ankara’ya çağrılmayı ve eski itibarının iadesini bekleyen bedbaht bir avukat olarak hayatını kaybeder.

 10) Üç İstanbul kitabında geçen sizi etkileyen alıntılardan üç tanesini yazınız.

Cevap:” Allah bir kapıyı kaparsa, bin kapıyı açar…”

“Kitap başka, hayat başkadır."

“İnsanlar kendi rezaletlerini başkalarında görünce ne çabuk iğreniyorlardı!”

“İnsan kendi zayıf tarafını, herkesin bildiğini zanneder ve onu örtmek için zıddını söylerdi.”

 11) Üç İstanbul kitabının yazarı kimdir?

Cevap: Mithat Cemal Kuntay’dır.

Abanın Kadri Yağmurda Bilinir Atasözü İle İlgili Konuşma

 

Abanın Kadri Yağmurda Bilinir Atasözü İle İlgili Konuşma

 

Bir nesnenin gerçek değeri ona gereksinim duyulduğu anda ortaya çıkar.. Önemsiz ve değersiz gibi görülen nesneler yeri ve zamanı geldiği geldiğinde çok işe yarar. Gerçek değerleri o zaman anlaşılır. Onun için her şeyin değerini bilmek gerekir. Örneğin; Arabanızın kışlık tekerleklerini takmadığınız zaman kışın araba hızla kayar ve sizin kaza yapmanıza neden olabilir. İşte o zaman da keşke kışlık tekerlekleri taksaydım dersiniz ve hemen tekerinizi takmaya başlarsınız.

 

Sevgili öğretmenim, değerli arkadaşlarım,

Her şeyin yeri ve zamanı geldiği zaman, ona ihtiyaç olduğu zaman ne kadar değerli olduğu akıldan çıkmamalıdır. Nasıl ki yağmur yağdığı zaman şemsiyemizi alıyorsak, üzerimize yağmur geçirmeyen kıyafetler giyiyorsak işte bir şeyimiz eksik kaldığı zaman da ona hemen ihtiyaç duyarız. Onun için eşyalarımızı önemsemeliyiz, bir yere kaldırıp atmamalıyız. Yeri ve zamanı geldiği zaman bize gerekli olduğunu hatırlamalıyız ve eşyalarımızın kıymetini bilmeli ve onları önemsemeliyiz. Farklı örnekler de verebiliriz: Dişimiz ağrıdığı zaman dişin kıymetini, anlarız, ayakkabımız yırtıldığı zaman ayakkabının kıymetini anlarız, sınavdan düşük aldığımız zaman çalışmanın ne kadar önemli olduğunu anlarız, eskiden ucuz diye alınmayan ama bize gerekli olan ürünleri neden almadık diye pişman oluruz, yakın bir dostumuzu kaybettiğimiz zaman dostluğun ne kadar değerli bir hazine olduğunu anlarız, sularımız tükendiği zaman suyun değerini anlarız, meyveleri soğuk aldığı zaman meyvelerin ne kadar önemli olduğunu anlarız ve daha binlerce örnekle atasözünü çoğaltabiliriz.

 

İşte tüm bunlardan dolayı atalarımız abanın kadri yağmurda bilinir sözünü söylemiştir. Benim  atasözü hakkında konuşacaklarım ve bildiklerim bunlardır. Konuşmamı burada sonlandırıyorum. Dinlediğiniz için teşekkür ediyorum.

Mücella Kitabı İle İlgili Klasik Sorular ve Cevapları

 

Mücella Kitabı İle İlgili Klasik Sorular ve Cevapları


1) Mücella ve annesi Neyyire Hanım Karadeniz’in hangi şehrinde yaşamlarını  devam ettirmekteydi?

Cevap: Trabzon

2) Neyyire Hanım nasıl bir anneydi?

Geleneklerine bağlı, disiplinli, kızını sıkı yetiştiren ve ona hiç göz açtırmayan, onun hiç hata yapmasına izin vermeyen bir anneydi.

3)Mücella nasıl bir insandı?

Herkesin yardımına koştu, yeri geldi çocuk bakıcılığı yaptı, yeri geldi dert dinledi, yeri geldi kendisine sığınana aile oldu, onu korudu ama kendi hayatını yaşamadı, evlenmedi mesela hiçbir zaman bir ailesi olmadı kendi halinde yaşayıp gitti. Bencil olmayan, merhametli, insan gibi bir insandı Mücella.


4) Mücella’nın ağabeyi Fahri neden İstanbul’a taşındı?

Cevap: Neyyire Hanım ve gelini Keriman Hanım birbirleri ile hiçbir zaman geçinemedi ve Fahri de babasının terzi dükkanını sattı ve eşini de alıp İstanbul’da yaşamaya ve orada bir terzinin yanında çırak olarak çalışmaya başladı.

5) Neyyire Hanım 89 yaşında öldüğünde onun cenazesine bile gelmeyen yakını kimdir?

Cevap: Gelini Keriman Hanım

6) Neyyire Hanımın eşi Tevfik Bey neden dolayı ölmüştür?

Cevap: Şeker hastalığı yüzünden ölmüştür.

7)  Mümine’nin kızının adı nedir?

Cevap: Filiz

8)  Yusuf Ziya’nın çocukluk yıllarında onunla oynayan kişi kimdir?

Cevap: Mücella

9) Kitapta bahsedilen o yıllarda Türkiye’yi yanında savaşmaya çağıran ülke aşağıdakilerden hangisidir?

Cevap: Almanya.

10) Kitapta hangi savaştan bahsedilmektedir ve Türkiye bu savaşa girmemiştir?

Cevap: 2. Dünya Savaşı.

11) Kitapta anlatılanlara göre o yıllarda  Trabzon’u bombalayan gemi hangi ülkeye aittir?

Cevap: Rusya

12) 2. Dünya Savaşı yıllarında Türkiye’de neler yaşanmıştır. Birkaç cümle yazabilirsiniz.

Cevap: Türkiye bu savaşa hazır olmuş ama savaşa girmemiştir. Her şey pahalanmış, insanlar kaygıya  kapılmış ama önlemler de alınmıştır.

13) )  Filiz’in çocuklarına kim bakmış ve o çocuklar için elinden gelen her türlü fedakarlığı yapmıştır?

Cevap: Mücella bakmıştır.

14) Yusuf Ziya’nın  hastalığı neydi?

Cevap: Yusuf Ziya’nın hastalığı ince hastalık yani veremdir.

15) Yusuf Ziya’nın aşık olduğu kızın adı nedir?

Cevap: Suna. Suna dul kaldığı için Yusuf Ziya’nın annesi bu evliliğe onay vermemiş ve Yusuf Ziya aşkına kavuşamamış, ileriki yıllarda kendi okulunda kendisi gibi öğretmen olan Yurdagül ile evlenmiştir.

16)  Yusuf Ziya’nın sevdiği kıza yazdığı mektuba çok duygulanan ve bu mektuptan çok etkilenen kişi kim olmuştur?

Cevap: Mücella


17) Fahir hangi ülkeye  Türk işçi olarak gitmiştir?

Cevap: Almanya

18)  Fahri’nin yurt dışından ailesine gönderdiği değerli hediyeler nelerdir?

Cevap: Ütü, radyo ve saç kurutma makinesidir.

 

 19) Mücella hayatında ilk defa  ne zaman bayılmıştır?

Cevap: Annesi öldüğü zaman.

 20) Mücella’nın kedisinin adı nedir?

Cevap: Fesleğen

21)  Eşinin emir eri ile kaçan ve tüm ısrarlara rağmen yaptığı yanlıştan dönmeyen ve en sonunda o kaçtığı kişi ile ortada bırakılan ve bunun sonunda da kendi yaşamına kıyan kişi kimdir?

Cevap: Güzide

22) Mücella adlı kitabın yazarı kimdir?

Cevap: Nazan Bekiroğlu

23) ) Kitabı anlatan Nazlı adındaki kişi hangi bölümü okumuştur?

A) Coğrafya

B) Tarih

C) Edebiyat

D) Matematik

24) Kitabı anlatan Nazlı adlı kişi kaç yıl önceyi anlatmaktadır?

Cevap: Kırk yıl önceyi anlatmaktaymış.


25) Kitapta sizi etkileyen alıntılardan üç dört tanesini yazınız.

Cevap:  "Geçmez" deme. Geçer. Her şeyin dönüşü var. Günahın bile affı vardır.”

“Yapayalnız tükenen bu hayat, kendisi için değil başkaları için yaşanmıştı, bütün benzerleri gibi.”

"Tanımaktır anlamanın ilk şartı. Sevmek anlamaktan sonra gelir.."

O kadar yetindi ki kendine verilenlerle Mücella, kendisinden istenmeyenleri bile kendiliğinden çıkarıp verdi.

 26) Fahri annesi vefat ettikten kaç gün sonra gelmiştir?

Cevap: Üç gün sonra Almanya’dan gelmiştir.

 27) Fahri nasıl bir evlattır?

Cevap: Sadece eşinin sözünü dinleyen, kendi ailesine önem veren fakat annesini ve kız kardeşi Mücella’yı fazla önemsemeyen biridir.

28) Mücella nasıl bir evlattır?

Mücella kendi hayatını yaşamayan, annesinin her sözünü dinleyen ama kendine bir yaşam kurmayan aşırı fedakar, aşırı verici ve merhametli biridir.

29) Mücella'nın yeğeninin adı nedir?

Cevap: Filiz

30) Mücella'ya hiç göz açtırmayan, onun ortaokula kadar gitmesine izin vermeyen ve onu hiç okutmayan kişi kimdir*

Cevap: Mücella'nın annesi

31) Mücella kendi çeyizini kime vermiştir?

Cevap: Yeğeni Filiz'e vermiştir.