Çok Param Olsaydı
Neler Yapardım Konulu Kompozisyon Yazınız.
Hayatta her insan maddi ve manevi
açıdan mutlu olmak ister. Çünkü kişinin kendi ayakları üzerinde durması kadar onu mutlu eden başka
bir şey olamaz. Kimseye muhtaç olmamak, çalışıp mutlu bir şekilde yaşam geçirmek güzel bir duygudur. Elimden gelen her türlü emeği gösterip iyi ve çok gelir getiren bir
mesleği tercih edip zengin olurdum ve
böylece çok param olurdu.
Çok param olunca da şunları yapardım:
Öncelikle sağlıklı olduğum için şükreder ve
kendime ve aileme güzel bir ev ve araba alırdım. Daha sonra aldığım evin
kenarlarına güzel meyve ağaçları, çam ağaçları ve asma dikerdim. Yeşil çimenler
eker , güller, papatyalar, ve laleler ekerdim. Evimin hem dışarıdan hem de
içeriden güzel olması için gerekli masraftan kaçınmazdım. Arabamın da kaliteli
ve güzel olmasına dikkat ederdim.
İnsanın çok parasının olması
gerçekten güzeldir fakat bunu yerinde kullanmak ve faydalı amaçlar için
kullanmak ise daha da güzel ve ayrıcalıklı bir durumdur. Kendi
gereksinimlerini, ailemin gereksinimlerini karşıladıktan sonra artık çevreme ve
bana yardımı ihtiyacı olan insanlara yardım etmek için elimden gelen her türlü
fedakarlığı ve iyiliği yapardım. Okul olmayan köy okullarına okul yaptırır ve
oradaki minik yavrularımızın eğitim ve öğretimden mahrum kalmamasını sağlardım.
Oradaki öğrencilerin her birine tablet, kırtasiye malzemeleri, rengarenk kıyafetler, çeşitli ayakkabılar, kuru yemişler ve daha bir sürü sağlıklı gıdalar alırdım. Hasta olan çocukların bir an önce sağlığına kavuşup okuluna gitmesi için her türlü maddi ve manevi yardımı sağlardım.
Anne ve babasını kaybetmiş, babası vatani
görevde şehit olmuş, evlatlarımız için hiçbir emekten asla
kaçınmazdım ve onların en iyi şekilde yetişmesi için gereken maddi ve manevi
desteği sağlardım. Bizim için canlarını feda etmiş şehit ailelerini ve canlarını feda etmekten çekinmeden gazi olmuş
yiğit gazilerimizi, ailelerini ziyaret eder ve onların her türlü ihtiyacını
karşılamaya çalışırdım.
Çocuk bakım evlerindeki çocukları,
huzur evlerindeki yaşlıları her yıl ziyaret eder ve onların da gönlünü ve hayır
duasını almak için adeta yarışırdım. Maddi durumu olmayan üniversite
öğrencilerine burs bağlardım. İşinden kovulmuş, işsiz kalan çaresiz emekçilerimizin
yanında olurdum ve onların işe alınması için bizzat ayaklarına gider ve onların
benim şirketimde çalışmasını isterdim. İşsiz olanların işi olmasını ve onların
da aileleri ile mutlu ve huzurlu bir hayat geçirmesini isterdim.
Bencillikten uzak, empatiden yoğun, biz anlayışı içinde hareket eden merhametli ve kucaklayıcı bir kimse olurdum. Yaptığım iyilikleri asla başa kakmaz ve kişinin kendini utanmadan ve sıkılmadan ifade edebilmesine, benim yanımda tıpkı ailesinden biri varmış gibi hareket etmesine izin verirdim. Çünkü samimiyetin olmadığı yerde, insanlığın olmadığı yerde iş veriminin de olmayacağına inananlardan biriyim.
Kendime bir uçak ve
helikopter de alırdım. Yurt dışı seyahatlerimi bunlar aracılığı ile
gerçekleştirirdim. Akrabalarımı kollar , gözetler ve onların da sıkıntı yaşamaması için her
türlü imkanı sağlardım.
Korona virüs sürecinde sıkıntı yaşayan veya yaşamakta olan kardeşlerimizin elinde tutar, yardımlaşma ve dayanışma içinde bir hayatı ömrümün sonuna kadar götürürdüm.
Bir ağaç gibi hür ve bir orman gibi
kardeşçe yaşamak için paraya değil
sevgiye, güce değil insanlığa, zalimliğe değil insan olmaya yönelir ve hayatım
boyunca iyilikten, yardımseverlikten yana olurdum. Bu dünyanın gelip geçici
olduğunun farkındalığı ile yaşar ve paraya asla tapmazdım.
mantıklıydı beğendim ama bazı kısımlar ne allaka
YanıtlaSil