Mevlana Sözleri
İnsana iyiyi ve doğru yolu gösteren Mevlana sözleri
kıymetli sözlerdir. Bu sözlere kulak astığımız zaman, bu sözleri kendimize
rehber edindiğimiz zaman doğru yola ulaşmış oluruz. Yeter ki iyi insan olmaya
gönül verelim, Alçakgönüllü insan olalım, kalp kırmayalım ve gerçek aşkı
bulalım.
“Mevlana’ya sormuşlar “sevgili”
nasıl olmalı diye. Sevilecek biri olmadığı zamanlarda bile seni sevmeli.
Sarılacak biri olmadığı zamanlarda bile sana sarılmalı, dayanılmaz olduğun
zamanlarda bile sana dayanmalı.”
“Kapı açılır sen yeter ki vurmayı
bil. Ne zaman? Bilmem. Yeter ki o kapıda durmayı bil.”
“Nice bilginler vardır ki gerçek
bilgiden, hakiki irfandan nasipsizdirler. Bu ilim sahipleri, bilgi hafızıdır,
bilgi sevgilisi değil.”
“Bize gözün değil, gönlün gördüğü
yürek gerek.”
“Üzülme herkes ölür kimi toprağa
gömülür, kimi yüreğe.”
“Bırakacağın eli hiç tutma, tutacağın eli ise hiç bırakma. Sahte sevgilere gül olmaktansa, gerçek sevgilere diken ol.”
“Uğruna fedakârlık yapmadığın
sevgiyi, yüreğinde taşıyıp da kendine yük etme.”
“Ayağına batan dikenler, aradığın
gülün habercisidir.”
“Denizi gören göz başka, köpüğü
gören göz başkadır. Köpüğü bırak da denizin gözüyle bak sen! Köpükler,
gece-gündüz denizden meydana gelir, onları deniz harekete geçirir. Fakat ne
şaşılacak şey ki, sen köpüğü görüyorsun da denizi görmüyorsun.”
“Bakmakla görmek aşık olmakla
sevmek arasındaki fark? Diye sormuşlar Mevlana’ya. Cevaplamış; Senin baktığına
herkes bakıyor; ama ya görebildiğini herkes görebiliyor mu? Herkes aşık
olabiliyor; ama herkes senin gibi sevebiliyor mu? Aralarındaki tek fark sensin.
Seni özel kılan görebildiğini ve sevebildiğini bilmektir.”
“Acı su da tatlı su da berraktır.
Sakın görünüşe aldanma. Görünüşte herkes insandır ama gerçek insan hal ehli olandır.”
“Minareden düşenin parçası bulunur,
bulunur da; Gönülden düşenin parçası bulunmaz.”
“İnsanları iyi tanıyın, her insani
fena bilip kötülemeyin, her insanı da iyi bilip övmeyin.”
“Unutma, sır gibi seversen eğer
muradın gerçekleşir çünkü tohum toprağa gizlenirse yeşerir.”
“Bir günah işlediğinde hemen tövbe
et. İnsan suya düştüğü için değil, sudan çıkamadığı için boğulur.”
“Olmaz dediğin ne varsa hepsi olur.
Düşmem dersin düşersin, Şaşmam dersin şaşarsın. Öldüm der durur, Yine de
yaşarsın.”
“Sözü süz de söyle gönlü
bulundurmasın. Sözü diz de söyle, kulağa inci diye takılsın sözü de yüze söyle,
gıybet olup utandırmasın.”
“Sopayla kilime vuranın gayesi,
kilimi dövmek değil, tozunu almaktır. Allah sana sıkıntı vermekle tozunu,
kirini alır. Niye kederlenirsin?”
“Eli görmeyen kişi yazıyı kalem
yazdı sanır. Allah’ın kudretini görmeyen kişi, meyveyi ağaç yaptı sanır.”
“Aşk vadisinde, hiçbir nişane,
hiçbir iz yoksa üzülmemeli çünkü Hakk’ın lûtfuyla bazen umutsuzluktan bile
umutlar doğar. Ey gönül, sakın umutsuzluğa düşme! Allah’tan umudunu kesme ki,
bazen can bahçesinde, söğüt ağacının dalı bile hurma verir.”
“Kötülük yaptığın zaman kork çünkü
o bir tohumdur. Allah yeşertir, karşına çıkartır.”
“Gönül hissetmezse kulak duymuş
neylesin, kalp sevmedikçe el dokunmuş neylesin.”
“Nasibinde varsa alırsın karıncadan
bile ders. Nasibinde yoksa bütün cihan önüne serilse sana ters.”
“Uğruna fedakârlık yapmadığın
sevgiyi, yüreğinde taşıyıp da kendine yük etme.”
“Ey gönül. Ateş için rüzgâr ne ise,
aşk için de ayrılık öyledir; küçük olanı söndürür, büyük olanı ise daha da güçlendirir
ve iyi bil ki, ey gönül. Aşk; ateşten bir denizi, mumdan kayıkla geçmektir,
yanıp kül olmadan asla geçemezsin.”
“Gözyaşının bile görevi varmış;
ardından gelecek gülümseme için temizlik yaparmış.”
“Bilmeyen ne bilsin seni gamlanma
deli gönül, gönülden anlamayana bağlanma deli gönül.”
“Sen, canının içinde Kur’an nurunu
istiyorsan, şunu bil ki, oruç bütün Kur’an’ın tertemiz nurunun sırrıdır.”
“Tutalım ki Ali’den Zülfikâr sana
miras kaldı. Sende Ali kolu ve kalbi yoksa Zülfikar neye yarar ki”
“Bir şeyden kaçacaksan yılandan,
akrepten, aslandan, kaplandan kaçma da, bedenden kaynağını alan nefsanî
isteklerden, heveslerden kaç çünkü başımıza gelen bütün belalar, çektiğimiz
bütün zahmetler, meşakkatler boş ve olmayacak heveslerden meydana gelir.”
“Ey İnsan! Kaf Dağı kadar yüksekte
olsan da, kefene sığacak kadar küçüksün. Unutma her şeyin bir hesabı var;
üzdüğün kadar üzülürsün.”
“Ey İnsan! Kaf Dağı kadar yüksekte
olsan da, kefene sığacak kadar küçüksün. Unutma her şeyin bir hesabı var;
üzdüğün kadar üzülürsün.”
0 Comments:
Yorum Gönder
Deneme