"Çizgili Pijamalı Çocuk" Kitabında Geçen Anlamlı Sözler

 "Çizgili Pijamalı Çocuk" Kitabında Geçen Anlamlı Sözler


“Baktığı her yerde iki tip insan görüyordu: Mutlu, gülen, bağıran üniformalı askerler ve çizgili pijamaları içinde mutsuz, ağlayan, bir çoğu sanki uyuyormuş gibi boşluğa bakan insanlar...”

“Eğer bana sorarsan hepimiz aynı gemideyiz ve gemi su alıyor.”

“Ruhunu; küçük bedeninde artık yaşamamaya, oradan kaçıp yelken açmaya, gökyüzüne yükselip çok uzaklara ulaşana kadar bulutlara uçmaya ikna etmek ister gibi, yere bakıyordu Shmuel.”

''Keşfetmekte önemli olan keşfettiğin şeyin bulmaya değer olup olmadığı. Bazı şeyler orada kendi hallerinde duruyor ve keşfedilmeyi bekliyor , Amerika gibi. Bazı şeyleri de keşfetmemek daha iyi, bir dolabın arkasındaki ölü fare gibi.''


“Burası evim değil ve asla olmayacak!” dedi. İki nefes arasında söylenerek odasına girdiğinde, giysilerinin yatağın üzerine dağılmış, oyuncak ve kitap kutularının daha açılmamış olduğunu gördü. Maria’nın, onun önceliklerinin farkında olmadığı belliydi.”

‘Bir ev; bir sokak, bir şehir ya da tuğla ve harç gibi yapay şeyler değildir. Ev, insanın ailesinin olduğu yerdir…’

“Yemeğe ihtiyaç duymanın ne demek olduğunu bilemezsin. Hiç aç kalmadın, değil mi?" Pek çok insan, anne babasından tamamen farklı şekilde büyür." "Herkes böyle düşünmek ister," dedi kendinden gayet emin, başını iki yana sallayarak. "Ama bunun gerisinde hepimiz silik taklitlerden ibaretiz."


“Onu en çok öfkelendiren şey, bilmediği bir şey olduğunda yetişkinlerin ona gülmeleriydi ;özellikle de soru sorarak cevapları bulmaya çalışırken.”

"Acıyor mu?" "Artık hissetmiyorum," dedi Shmuel. “Acıyormuş gibi görünüyor." "Artık hiçbir şey hissetmiyorum," dedi Shmuel.

“Her kötü şeyin iyi bir yanını bulmalıyız ."

0 Comments:

Yorum Gönder

Deneme