Dede Korkut Hikayeleri Kitabında Geçen Kelimelerin Anlamını

 

Dede Korkut Hikayeleri Kitabında Geçen Kelimelerin Anlamını


Destan döneminden  halk hikayeciliğine geçiş döneminin en önemli ürünü  Dede Korkut Hikâyeleridir. Hikâyeler Kuzeydoğu Anadolu dolaylarındaki Müslüman Oğuzların hayatını anlatır. Kitapta geçen kelimeler ve anlamları:


Polat: Çelik

Muhannet: İhanet eden, hain.

Kulan: Bir tür yaban eşeği

Server: Önder

Buğra: Erkek deve

Yekdil: Gönlü bir, sevgili

Uğru: Hırsız, haydut

Görklü: Güzel, gösterişli, erdemli, iyi huylu

Paşmak: Ayakkabı, terlik, nalın.

Bazlamaç: Bazlama.

Külek: Yağ, su, süt koymak için ağaçtan yapılmış büyük kap.

Bozaç: Boza çalan.

Boy: Destan

Salkım: Serin

Şami: Şam işi

Toy: Yemekli, eğlence, ziyafet.

Düvlek: Küçük kavun

Daye: Sütanne, dadı, bakıcı

Külük: Hızlı, çevik, yel gibi

Tümen: On bin

Şişlik: Kuzulama yaşına gelmiş koyun

Ata: Baba

Bidat: Haksızlık, zulüm, adaletsizlik

Kazılık. Büyük, güçlü ve iyi cins



Nezir: Adak

Güman: Şüphe

Boy boylamak. Destan söylemek

Soy soylamak: Destanın manzum bölümlerinin bir ezgiyle okunması

Tulu kuş: Güneşin doğuşu sırasında öten kuş, sabah kuşu.

Beli: Evet

Karıcık: İhtiyarcık

Sası: Çürümüş, bozulmuş, kokuşmuş

Hayf. Zulüm, haksızlık

Didar: Çehre, yüz

Bökeç: Sürünün önünde giden koyun

Tokluk: Altı aylık kuzu

Emr-i ahır: Ahırcıbaşı

Buldur buldur. Damla damla, iri damlalar halinde

Çatlaguç: Kamçının şaklaması için ucuna konulan tüy ya da sapanın çatlayan kısmı

Ceri: Askeri

Öğeç: İki üç yaşında koç

Çalkara kuş: Kartal

İnak: Bir beyin hizmet edenleri arasında en güvendiği kişi

Erkeç: Sürünün önde giden erkek keçi

Cilasun: Eli çabuk, becerikli

Mahbub: Sevilen, sevgili

Nöker: Hizmetkâr

İmrence: İmrenilen

Behişt: Cennet

Destmal: Mendil


Kargış: Beddua

Aşıt: Geçit

Nikap: Peçete, yüz örtüsü

Dan dansık: Önemli, değişik, şaşılacak şeyler

Maslahat görmek: İyi ve faydalı olduğunu kabul etmek, uygun bulmak

Seht olmak: Etkilenmek, üzülmek

Şivan: Matem, yas, ağıt

Şebçerağ: Gece parlayan kıymetli taş

Fırak: Ayrılık, ayrılık acısı

Yüklet: Yük hayvanı

Gömeç: Küle gömülerek pişirilen çörek

Gezek: Ailelerin birbirlerine sırasıyla verdikleri ziyafet

Karalı: Yaslı

Kunt: Kalın, dayanıklı, sağlam

Kakılıben: Kızgın ya da dargın gibi

Apul apul: İki yana sallana sallana


Daz: Kurak, çorak

Bun: Sıkıntı, darlık

Turgay: Serçe

Yılıngın: Yılışık

Kolun: At ya da eşek yavrusu

Serhat: Sınır boyu

Murassa: Değerli taşlarla bezenmiş

Koğurmak: Nara atmak, bağırmak

Ortaç: Mirasçı, veliaht

Yüğrük: Koşar gibi yürüme

Sermuze: Çizme üzerine giyilen ayakkabı

Torum: Deve yavrusu

Yeğrek: Daha iyi, daha üstün

Mekirlemek: Azarlamak

Gazavat: Gazalar, din savaşları

Zeval: Yok olma, ortadan kalkma

Argab argab: Kıvrım kıvrım

Şadlık: Neşeli havlar

Gökçek: Taze, körpe

Gökçek: Taze, körpe

Alağan: Avını kaçırmayan, alıcı

Çargab çargab çadır: Altın işlemeli çadırlar

Har. İçinde yiyecek olan küp.

Cuşa gelmek: Coşmak

Hod: Zaten

Avsıl: Bir hayvan hastalığı

Gön: Hayvan derisi

Serheng: Çavuş, komutan

Hasut: Hasetçi

 Bühtan: İftira

Zebun olmak: Güçsüz, zayıf, aciz kalmak

Balkımak: Parlamak

Hemandem: O anda, aynı anda

Çalap: Tanrı

Musahip: Arkadaş

Zirüzeber: Altüst

Tarraka. Gümbürtü

Sak: Uyanık, dikkatli

Burçak: Tane

Dad: Yardım isteme, imdat

Serçeşme: Alay beyi, kumanda

Kad: Boy

Çargab: Kaftan

0 Comments:

Yorum Gönder

Deneme