Balmumundan İnançlara Sahip Olduğunuz Müddetçe Güneşten Uzaklaşın.

 

Balmumundan İnançlara  Sahip Olduğunuz Müddetçe Güneşten  Uzaklaşın.


“Balmumundan inançlara sahip olduğunuz müddetçe güneşten uzaklaşın.” Epiktetos. Yukarıdaki özdeyişten yola çıkarak kararlı olmanın hedefe ulaşmada ne kadar önemli olduğunu anlatan bir yazı yazı yazı kaleme alınız. Yazınızda günlük hayattan örnekler veriniz.


 Balmumu, kolay şekillenen ve etkilenebilen bir maddeyi simgeler; bu da inançların başkalarının etkisiyle değişmesi anlamına gelir. Eğer inançlarımız bu kadar esnekse, amaçlarımıza ulaşmak  zorlaşır. Balmumu Güneş karşısına çıktığı zaman hızla eriyip yok olacaktır. Balmumu eridi diye sizin de mi inançlarınız, kendinize olan güven ve kararlılığınız yok  mu olacaktır o halde? İşte bunun olmaması için inançlarınız sağlam temeller üzerine kurulmalıdır. Bu sağlam temelde  ancak ve ancak yüksek bir irade ve yüksek bir nefis terbiyesi ile gerçekleşir. Güçlü bir iradeye sahip olmayan, nefsini terbiye etmeyen, amaca ulaşmak için azimli, kararlı ve sabırlı olmayan insanlar hiç bir zaman başarının tadını alamayacak ve başarı duygusundan mahrum kalacaktır.

 

İnsan çelik gibi bir iradeye sahip olmalıdır. Herhangi bir eşyayı kendine model almak yerine kendin iradesini güçlü kılmaya çalışmalıdır. Kendini kendini kandırmamalıdır insan. İradenin gücü ortaya konmalıdır. Güçlü bir iradeye sahip olunduğu zaman bunun üzerine de sabırla çalışıp, kararlı olunduğu zaman istediğimiz şeye eninde sonunda ulaşırız. Yeter ki iradeyi elden bırakmayalım. Allah bizleri canlılar içinde en şerefli  varlık olarak yaratmıştır. Neden mi çünkü bize akıl vermiştir. O akıl sayesinde iradeli olma olma ya da iradesiz olma tercihini vermiştir. Yani ikisi de  kendi elimizde olan bir şeydir. 


İradesiz olursak sadece nefsimizin isteklerine bağlı kalırsak başarılı olamayız ve hiçbir zorlukla da baş edemeyiz. Oysa iradeli olan insan bekler, alın teri döker, pes etmez ve amacına er geç ulaşır. Artık zafer onundur. O zaferi ise güçlü bir iradeye borçludur elbette.  Bunun için henüz küçük yaşlardan itibaren aileler çocuklarına güçlü bir irade eğitimi vermelidir. Çünkü iradesine sahip olan çocuk geleceğin yıldızı olacak, nefsinin kölesi olmayacaktır.

 

 Bu konu ile ilgili şunu örnek verebilirim: Örneğin; sürekli yemek düşünen kişiyi ele alalım. Sadece haz almak için, mutlu olmak için yiyor ve kilo üstüne kilo almaya devam ediyor. Sürekli yemek yemek onun hayatı haline geliyor ve bu kötü alışkanlıktan bir türlü kurtulamıyor. Neden mi? Nedeni şu: Çünkü güçlü bir iradeye sahip değil ve gerçekten kilo vermek istemiyor. Bunu gerçekten istese o kilolar zamanla ve sabırla, azim ve kararlılıkla eninde sonunda gidecek ama bunu yapacak  cesaret ve  irade gücü  o kişide yok. Bu insan ne zaman sağlığına kavuşur derseniz cevabı olarak da şunu söyleyeceğim. Ne zaman güçlü bir iradeye sahip olursa, kararlı olursa ve yaşam şeklini diyetlerle değil beslenme şeklini hayat alışkanlığı haline getirdiği zaman, sağlıklı beslenmeye başladığı zaman ve iradesine sahip çıktığı zaman diyebilirim. Yani her şeyin sonu iradeye çıkıyor diyebilirim. Bu siz öğrenciler için de geçerlidir. Küçük yaşta çalışmayı ilke edinen, hemen pes etmeyen, güçlü iradeye sahip olan çocuklar başarıya ulaşıyor. İradesine hakim olmayan, sadece oyunlarla kendini oyalayan ve sürekli erteleme hastalığına tutulmuş çocuklar ise tembel kalmaya devam ediyor ve bu o çocuğun gelecekteki yaşamını da kötü etkiliyor. Ne zaman çocuk silkelenip kendine gelir, iradeyi çelik zırh gibi yapar işte onun hayatı da  o zaman değişmeye ve daha güzel hale gelmeye başlar. Yeter ki azim, güven, kararlılık, irade  terk edilmesin ve bunlar yaşam felsefesi haline gelsin.

0 Comments:

Yorum Gönder

Deneme