Aziz Sancar’ı
Tanıtan Konuşma Örneği
Aziz Sancar Mardin'de iki katlı bir
evde dünyaya gelmiştir. Ailesi onun eğitimine destek olmuş, onu güzel ahlaklı
bir birey olarak yetiştirmiştir. Aziz çok çalışkan, zeki, dürüst, vefalı ve
tuttuğunu koparan biriydi. Amaçlarına ulaşmak için gece gündüz demeden çok
çalıştı ve çalışmaya da devam ediyor. Maddi durumları çok iyi olmayan Aziz her
gün disiplinli bir şekilde çalışmaya devam ederdi. Gençlik yıllarında futbol
oynamayı çok seven Aziz çok iyi bir kaleciydi. Futbola merak salmıştı ama
derslerinde ufaktan gerileme başlamıştı.
Annesi onunla konuşmuş ve onun
derslerini aksatmamasını istemişti. Çünkü Aziz çok farklı ve zeki biriydi. Hem
tıp fakültesini birincilikle bitirdi hem de kimya alanında büyük bir bilim
insanı oldu. Zorluklara dayandı ve asla pes etmedi. DNA üzerine yaptığı
çalışmalardan en büyük başarıyı yakalamıştır. Eşi de bir bilim insanıdır. İkisi el ele
verip örnek bir bilim insanı oldular.
Sevgili Öğretmenim,
Aziz Sancar’a DNA üzerine yaptığı çalışmalardan dolayı Nobel Ödülü
verildi. Ödülünü Mustafa Kemal ve silah arkadaşları adına aldığını söyledi ve
bu ödüle Anıtkabir’e verdi. Kanser
tedavisi üzerine çalışmalar yaptı. Kendi ülkesini ve kültürünü hiçbir zaman
unutmadı. Amerika'da Türk misafir kültür evlerinin öncüsü oldu ve milli
kültürünü asla kaybetmedi. Günde on sekiz saat çalışarak bugünlere geldi. Şu
anda ise günde on iki saat çalışabildiğini söylüyor kendisi.
Sevgili öğretmenim,
Aziz Sancar’ın bir sözü ile
konuşmama son vermek isterim. Aziz Sancar şöyle der:
“ Çoğu insan zekaya inanır, ben
inanmıyorum. Bizi birbirimizden ayıran emektir. Ben çalışmaya inanıyorum.”
Ben de onun bu sözü doğrultunda hareket edeceğime kendime söz verdim ve daha
sorumluluk sahibi ve daha çalışkan biri olacağım. Anlatacaklarım bunlardır.
Dinlediğiniz için teşekkür ederim.
0 Comments:
Yorum Gönder
Deneme