Bilim demek; yöntemle elde edilen ve uygulama ile doğrulanan, her zaman ve her yerde kesinlik ve geçerlik özelliği taşıyan dizgesel ve yöntemli bilgiye “bilim” denir.
Bilim adamı ise; Herhangi bir bilim dalında bilimsel çalışmalar yapan, üniversitede bilim dalında dersler veren kimseye bilim adamı denir.
Bilim adamı olmak, yaşadığım coğrafyaya ve dünyaya faydalı olmayı çok isterdim. İnsan bilim adamı olunca kendini daha çok geliştirir ve insanlığa faydalı buluşlar ve icatlar gerçekleştirir. Böyle olunca da dünyamız bilim ve teknoloji alanında gelişir. İşte tüm bunlardan dolayı ben de bilim adamı olmak ve insanlığa katkı sağlamak isterdim.
Bilim adamlarında merak daha çok
olduğu için, insanlığa faydalı işler yaptıkları için, kararlı oldukları için,
akılcı davrandıkları için, herhangi bir otoriteye bağlı olmadıkları için,
tarafsız oldukları için ve tüm bunları yaparak amaçlarına deney ve gözlemle
ulaştıkları için ben de bilim adamı olmak isterdim. Öldükten sonra bile
arkamdan hayır dua almak için, gelecek kuşaklara örnek ve aydın bir insan olmak
için bilim adamı olmak isterdim. Örneğin; Aziz Sancar ve korona virüs aşısını bulan ve Almanya’da
yaşayan bilim insanları Uğur Şahin ve Özlem Türeci gibi çalışkan, başarılı ve dünyaya
örnek bu insanlar gibi olmak isterdim.
Ülkemizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün şu sözünden dolayı da bilim adamı olmak isterdim:
“ Dünyada her şey için, medeniyet için, hayat için, muvaffakiyet için en hakiki mürşit ilimdir , fendir. İlim ve fennin haricinde mürşit aramak gaflettir, cehalettir, dalalettir.”