Fıkralar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Fıkralar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Beş Tane Komik Öğrenci Fıkrası

 

 Beş  Tane Komik Öğrenci Fıkrası


 Fıkra; güldürücü ve güldürürken düşündürücü, şakalı öykücük. Fıkralar çocukların en çok sevdiği öykülerdir. Onun için çocukları mutlu etmek için ara ara onlara fıkra okumalıyız.

Komik öğrenci fıkralarından bazıları şunlardır:

1) Solucan: Öğretmen ders ırasında tüm öğrencilere  teker teker sorar: Önce  Mustafa’ya sorar:

- Ayakları olmayan bir hayvan biliyor musun?

Mustafa:

- Balık

Sonra Enes’e sorar:

- Sen bir tane daha biliyor musun?

Enes:

- Solucan

En son olarak da bizim Hüseyin’e sorar:

- Sen de bir tane daha söyle de, başka soruya geçeli,

Hüseyin,

- Bir tane daha solucan öğretmenim.

 

2)  Bu Kadar Yanlış: Öğretmen Hikmet’in evde yaptığı matematik ödevini kontrol ettikten sonra şunları söyledi:

- Hayret ne kadar çok yanlış var. İki üç probleme bu kadar yanlışı sığdırmak kolay değil. Hikmet rahat bir şekilde cevap verdi:

- Bunu tek başıma sığdırmadım ki öğretmenim. Annem, babam, ağabeyim ve ablam da yardım ettiler.

 

3) Geçmiş Zaman: Türkçe dersinde öğretmen sorar:

 “Ben güzelim, dediğim zaman bu hangi zamanı belli eder_

“ Geçmiş zaman öğretmenim.”

 

4) Salak ve Zeki:  Öğrenci, öğretmenine sorar:

- Salak ve zeki arasında nasıl bir fark vardır.

Öğretmen:

- Salaklar hep kesin düşünür ama zekiler her zaman şüphecidir.

Öğrenci:

- Emin misiniz hocam?

Öğretmen:

- Kesinlikle.

 

5) İnsaf:  Öğretmen sordu:

“ Oğlum, bir inek yaklaşık ne kadar süt verir?”

Sütçünün oğlu yanıt verdi:

“Belli olmaz ki efendim. Babamın insafına kalmış.”

Nasreddin Hoca Fıkralarından 5 Tane Örnek

 

Nasreddin Hoca Fıkralarından 5  Tane Örnek

Hazır cevap ve nüktedanlığı ile tanınmış olan Nasreddin Hoca bizim kültürümüzde önemli bir yere sahiptir.


1) Cenaze: Bir gün Nasreddin Hoca’ ya sormuşlar: “Hocam, cenaze töreninde bir tabutun neresinde gitmek gerekir.” Nasreddin Hoca da soruyu sorana şu cevabı vermiş: “İçinde gitme de, neresinde gidersen git.”

 

2) Oğlun Olayım: Nasreddin Hoca’ya bir gün yaşlı ve komik bir komşusu onu sinir etmek ve onunla dalga geçmek için için şunu söylemiş:  “Yazık, anan erken öldü. Ölmeseydi ananla evlenirdim ve sen benim oğlum olurdun” demiş. Nasreddin Hoca bu, kalır mı laf altında: “Gerçekten oğlun olmamı istiyorsan hâlâ geç değil. Kı­zını bana ver, gene oğlun olayım demiş.

3)  Ben uyuyorum: Nasreddin Hoca bir gün şehre gidip orada da hana varmış. Gece yarısını handa geçirecekmiş. Tam uyumaya başlayacakken bir  arkadaşı seslenmiş:

- Hocam uydunuz mu?

- Buyurun bir şey mi var demiş hoca

- Arkadaşı da biraz borç para isteyecektim hocam demiş.

- Hoca da  derhal horlamaya başlamış ve “ ben uyuyorum” demiş.


4) Ben de Birisini Tıraş Ediyorlar Sanmıştım: Nasreddin Hoca bir gün  berbere gider. Tıraş olmak için berber koltuğuna oturduğunda ustanın olmadığını fark eder ama, iş işten  geçmiştir. Çünkü berber çırağı çoktan Hoca’yı tıraş etmeye başlamıştır bile. Berber çırağının Beceriksizliği,  hakaretleri, konuşma tarzı hocanın hoşuna gitmemiş ve hocanın keyfi kaçmış. hareketleri. Tam bu sırada komşu dükkândan garip garip sesler gelmez mi? Sanki orda bir öküz böğürüyor. Hoca, berberi biraz oyalamak için;  “Bu ses nedir?” deyince berber çırağı;  “Önemli bir şey değil, komşumuz nalbanttır; herhâlde öküze nal çakıyor.” der.   Bu sözleri işiten Hoca rahatlar ve şu cevabı anında yapıştırır:   “Oh, çok şükür, ben de birisini tıraş ediyorlar sanmıştım.” der. 

 

5) Bugünlerde Ay Alıp Satmadım:  Nasreddin Hoca bir gün pazarda dolaşırken yanına bir adam yaklaşır ve;  “Hocam, bugün ayın kaçı?” der.  Hoca, adamın niyetini anlamış olmalı ki;  “Arkadaş, bugünlerde hiç ay alıp satmadım, bilmem.” cevabını verir.