Hoşgörü İlim Alçakgönüllülük İle İlgili Hikaye etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Hoşgörü İlim Alçakgönüllülük İle İlgili Hikaye etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Hoşgörü, İlim, Alçakgönüllülük İle İlgili Hikaye

 

Hoşgörü, İlim, Alçakgönüllülük İle İlgili Hikaye


Okul çıkışı markete girmiştim ve çocuklarımın istediği meyveleri, çikolataları ve kuruyemişleri alıyordum. O sırada babası ile hemen hemen kendi oğlum Yasin ile yaşıt olan, altı yaşlarında bir erkek çocuğu da vardı markette. Babası beş ekmek aldı, bir şampuan aldı ve raflara bakmaya devam ediyordu. Altı yaşlarındaki çocuk ise gözünü manavdaki muzlardan ayırmıyordu. Ben tam muzlara uzandım ki onunla göz göze geldim ama benden gözlerini kaçırdı. Utandı ve hemen arkasını döndü. O sırada kalbim çok hüzünlendi. Benim maddi durumum çok iyiydi, iyi de bir gelirim vardı ama bazı çocuklar bir muzu bile yiyemiyordu anlaşılan. Canım yandı ve bu duruma çok üzüldüm.

 

 Daha sonra markete bir dilenci girdi ve hemen elime sarılarak abla ne olur bir ekmek parası ver dedi. O sırada market sahipleri kadını azarlamaya başladı ve defol çık dışarı dediler. Onlara ne olursa olsun kalp kırılmaması gerektiğini anlattım. Kimse bu duruma  isteyerek düşmez dedim market sahiplerine. Dilenciye hoşgörülü davrandım, ona bir miktar para verdim ve  da gitti. Bize parayı veren Allah değil miydi. Belki o dilenciyi bana göndermişti Allah. Benim ona ekmek parası vermemi istemişti. Bunun için mutlu da oldum. Muz alamayan çocuk ise ne kadar gururluydu belki bir şeyleri yoktu ama tok gözlü bir çocuktu. Daha sonra çocuk için de bir şey yapmalıyım dedim içimden.

 

Çocuğu utandırmadan hemen üç kilo muz aldım, başka yiyeceklerden de aldım ve çocuk beni görmeden aldıklarımı babasına verdim ve o da bana hayır demedi ve çok şükür aldıklarımı kabul etti. İnsan olmak galibe sadece ilim öğrenmek değil öğrendiğin ilmi  yaşamda uygulayabilmekti de.  O sırada kasiyer kızlar ne kadar iyi bir hanım, hiç kibirli değil, çok alçakgönüllüymüş dediler. Bunu duyunca utandım ve yanağım kızardı. Onlara gülümsedim ve hayırlı işler dedim. O gece yatağıma yattığımda hemen uyuyamadım. O çocuğun bakışları gözümden gitmedi ve ağlamaya başladım ve Allah’a durumun iyi olduğu için, kibirli bir insan olmadığım için şükrettim. Hayatım boyunca da çocuklara yardım etmeye devam ettim ama o çocuğun, o masum bakışını, o onurlu duruşunu hiç aklımdan çıkaramadım.