Vefa ile ilgili hikaye etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Vefa ile ilgili hikaye etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Vefa İle İlgili Hikaye Yazınız.

 Vefa İle İlgili Hikaye  Yazınız.


Sevginin ve Vefanın Gücü


Mehmet Bey sekiz çocuğu   ve eşi ile küçük bir evde yaşayan aile babasıydı. Geçimini bahçe işlerinden kazandığı para ile sağlıyordu. Koca bir bahçesi vardı. Bu bahçe elma bahçesiydi. Mehmet Bey kış günleri hariç diğer günler erkenden kalkar ve bahçesine koşardı. Elma ağaçlarının diplerini temizler ve çıkan kötü otları da evdeki ineklerine götürürdü. Bahçe işlerinden her ne kadar yorulsa da  alın teri ile helalinden evine ekmek götürmek onu mutlu ediyordu. Mehmet Bey  yine bir gün bahçeden evine doğru yola koyulmaya çalışırken yolda yaralı bir köpek gördü. Köpek kanlar içindeydi. 


Bir araba köpeğe çarpmış ve  zavallı köpeğin yarasına bile bakmadan onu oracıkta koyuvermişti.  Ne acımasız , zalim insanlara kaldık diye söylendi Mehmet Bey. Köpek acıdan inim inim inliyordu. Canı yanıyordu belli ki. Mehmet Bey hemen üzerindeki gömleği çıkartıp köpeğin kanayan ayağına sardı, onu kucakladığı gibi hemen hastaneye  veteriner hekime götürdü. Veteriner Hekim Ceyhun Bey köpeğin yaralarını sardı, ona ağrı giderici ilaçlar içirdikten ve iğnesini yaptıktan sonra köpeği Mehmet Bey’e verdi. Mehmet Bey köpeği alıp evine götürdü. Artık onun sahibi olmuştu. Köpeğin adını da Karabaş koydu. Karabaş günler sonra iyileşti ve sahibinin peşinden hiç ayrılmamaya karar verdi. Sahibini çok seviyor , ona komik hareketler yapıyordu. 








Mehmet Bey’in elini yalıyor, ona doğru sokuluyor ve onun sıcaklığını hissediyordu. Mehmet Bey ve ailesi de bu tatlı ve gürbüz köpeğe çok alışmışlardı. Mehmet Bey bir gün yine evden çıktı ve bahçesine doğru iş yapmaya gitti. Karabaş bırakır mıydı hiç onu. O da hemen arkasından gitti ama Mehmet onu fark etmedi bile. Bahçesine geldiğinde yere düşen elmaları toplamaya başladı.  O kadar yorulmuştu ki yere düşen son elmayı da kovaya koyduktan sonra tam oradan ayrılacakken bir kurt sesi ile  irkildi.  Kurt Mehmet Bey’in 30- 35 adım uzağındaydı. Neye uğradığını şaşıran Mehmet Bey korkudan tiril tiril titremeye başladı. Neredeyse orada bayılacak ve kurda yem olacaktı. Kurt çok vahşi bakıyordu. Sanki bir an önce şu adamı yiyeyim de şölenimi bitireyim der gibi.


 Ulumaya başladı vahşi kurt. Bizim Karabaş durur mu? Bahçenin biraz ötesinde olan koca köpek Karabaş tüm gücü ile havlamaya ve koşmaya başladı. Yanında başka köpek arkadaşları  Karabaş’ın sesine geldiler. Kurt üç tane köpeği karşısında görünce hızla oradan uzaklaştı. Mehmet Bey işte o zaman rahat bir nefes aldı. Hemen Karabaş'a sarıldı, onu öptü ve onun ne kadar vefalı bir köpek olduğunu anladı. Bazen insanlardan bile daha vefalı olmuyor muydu hayvanlar.  O savunmasız ve masum varlıklar. İşte Karabaş da o güzel ve vefalı hayvanlardan biriydi zaten.