arıyorum şiiri ile ilgili konuşma etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
arıyorum şiiri ile ilgili konuşma etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

“Arıyorum” Şiirinin Size Hissettirdiklerini Anlatan Bir Konuşma Yapınız.


“Arıyorum” Şiirinin  Size Hissettirdiklerini Anlatan Bir  Konuşma  Yapınız.

Arıyorum Şiiri İle İlgili Konuşma
Kıymetli Arkadaşlar,
Dil bir  milletin aynasıdır.  Dil bir milletin kültürüdür. Milletler konuştuğu ve yazdığı ana diline sahip çıkmazsa kısa zamanda   dağılmaya ve bozulmaya başlar. Dil bir milletin kültürü, yaşayışı, gelenek ve görenekleridir. Onun için   ana dilimiz  olan Türkçenin kıymetini bilmeliyiz.  Karamanoğlu Mehmet öyle güzel bir uygulamaya geçmiştir ki ana  diline ne kadar önem verdiğini şiirden de anlayabiliriz.

Oysa günümüzde ana dile gereken önem fazla verilmemektedir. Çünkü kendi dilimizde olan isimlere  sırf müşteri çeksin diye, özentilik olsun diye yabancı adlar  verilmektedir. Çevreme çıkıp şöyle bir baktığımda yabancı iş yeri adları,  çay ocakları, kahve içilecek yerler ve daha bir sürü yerler  Türkçe isimler ile  adlandırılmamıştır. Bu son derece kokrunç bir durumdur. Bu durum böyle devam ederse yakın zamanda Türkçe olan kelimeler unutulmaya ve yok olmaya başlayacaktır. Bu da kendi elimizle kendimizi yok etmemiz anlamına gelir ki bunu tahmin dahi edemiyorum.
Sevgili öğretmenim ve sevgili arkadaşlarım!
Geleceğimize sahip çıkmak için, gelecek nesillerin ana dilimize sahip çıkması için dilimize gereken önem ve ilgiyi şimdiden vermemiz gerekir. Başka dillere özen göstereceğimize kendi dilimizin ne kadar zengin ve  anlamlı bir dil olduğunu bilmeliyiz . Bir milleti yok etmek sadece   sınır işgali ile olmaz. Bir milleti yok etmek isteyenler önce onun dili ile  oynar, dilini yozlaştırır  ve yok eder. Dili yok etmek, dili unutturmak da o milletin sonunu getirir ve başka ülkelerin dilinin egemenliği altına girer.

Bunun için lütfen bir an önce kendimize  gelelim ve Karamanoğlu Mehmet Bey gibi ana dilimize sahip çıkalım ve ana dilimizden  iş yerlerimize, alışeriş merkezlerimize, okullarımıza vb. yerlerimize türkçe isimle verelim. Türk dilinin önemi ile ilgili  her türlü konfrenslara, sempozyumlara katılalım ve dilimizi dünya dilleri arasında yer almasını sağlayalım. SEVGİLİ Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün de dilimiz ile ilgili söylediği şu sözü de unutmayalım:
‘’ Türk milletinin dili Türkçedir. Türk Dili dünyada en güzel, en zengin ve kolay olabilecek bir dildir. Onun için her Türk, dilini çok sevip onu yükseltmek için çalışır. Bir de Türk Dili, Türk milleti için kutsal bir hazinedir. Çünkü Türk milleti geçirdiği sonsuz felaketler içinde ahlakını, göreneklerini, anılarını, çıkarlarını kısacası; bugün kendisini millet yapan her niteliğinin, dili sayesinde korunduğunu görüyor. Türk Dili, Türk ulusunun yüreğidir, beynidir.’’

ARIYORUM
Karamanoğlu Mehmet Bey'i arıyorum
Göreniniz, bileniniz, duyanınız var mı?
Bir ferman yayınlamıştı;

'Bu günden sonra, divanda, dergahta, bargahta, mecliste,
meydanda Türkçe'den başka dil konuşulmaya' diye,

Hatırlayanınız var mı?
Dolanın yurdun dört bir yanını,
Çarşıyı, pazarı, köyü, şehiri,
Fermana uyanınız var mı?

Nutkum tutuldu, şaşırdım, merak ettim,
Dolandığınız yerlerdeki Türkçe olmayan isimlere,
Gördüklerine, duyduklarına üzüleniniz var mı?

Dükkanın store, bakkalın market, torbasının poşet,
Mağazanın süper, hiper, gros market,
Ucuzluğun damping olduğuna kananınız var mı?

İlan tahtasının bilboard, sayı tabelasının skorboard,
Bilgi alışının brifing, bildirgenin deklarasyon,
Merakın, uğraşın hobby olduğuna güleniniz var mı?

Bırakın eli, özün bile seyrek uğradığı,
Beldelerin girişinde welcome,
Çıkışında goodbye okuyanınız var mı?

Korumanın, muhafızın body guard,
Sanat ve meslek pirlerinin duayen
İtibarın, saygınlığın prestij olduğunu bileniniz var mı?

Sekinin, alanın platform, merkezin center,
Büyüğün mega, küçüğün mikro, sonun final,
Özlemin, hasretin nostalji olduğunu öğreneniniz var mı?

İş hanımızı plaza, bedestenimizi galeria,
Sergi yerlerimizi center room, show room,
Büyük şehirlerimizi mega kent diye gezeniniz var mı?

Yol üstü lokantamızın fast food,
Yemek çeşitlerimizin menü,
Hesabını adisyon diye ödeyeniniz var mı?

İki katlı evinizi dubleks, üç katlı komşu evini tripleks,
Köşklerimizi villa, eşiğimizi antre,
Bahçe çiçeklerini flora diye koklayanınız var mı?

Sevimlinin sempatik, sevimsizin antipatik,
Vurguncunun spekülatör, eşkiyanın mafya,
Desteğe, bilemediniz koltuk çıkmaya sponsorluk diyeniniz var mı?

Mesireyi, kır gezisini picnic,
Bilgisayarı computer, hava yastığını air bag,
Eh pek olasıcalar, oluru, pekalayı okey diye konuşanınız var mı?

Çarpıcı, önemli haberler flash haber,
Yaşa, varol sevinçleri oley oley,
Yıldızları star diye seyredeniniz var mı?

Vırvırık dağının tepesindeki köyde,
Cafe shop levhasının altında,
Acının da acısı kahve içeniniz var mı?

Toprağımızı, bayrağımızı, inancımızı çaldırmayalım derken,
Dilimizin çalındığını, talan edildiğini,
Özün el diline özendiğine içiniz yananınız var mı?

Masallarımızı, tekerlemelerimizi, atasözlerimizi unuttuk,
Şarkılarımızı, türkülerimizi, ninnilerimizi kaybettik,
Türkçemiz elden gidiyor, dizini döveniniz var mı?

Karamanoğlu Mehmet Bey'i arıyorum,
Göreniniz, bileniniz, duyanınız var mı?

Bir ferman yayınlamıştı...
Hayal meyal hatırlayıp da, sahip çıkanınız var mı?