“Eğitim, Kıvılcımla Ateş Yakmaktır, Boş Bir
Kabı Doldurmak Değil.” Sözünü Açıklar mısınız?
Eğitim bir toplumu ayakta tutan, o toplumu güçlü kılan en temel hizmetlerden biridir. Eğitimin niteliğine önem veren milletler her zaman ayakta kalmış, nerede eğitime önem vermemiş, eğitimi dışlamış ve kalıp yargılara takılıp kalan millet varsa, o millet ya da milletler de gerilemeyi, dağılmayı hak etmiştir.
Eğitime gerçek anlamda önem veren ülkeler, çocukların önüne hazır bilgileri koyup haydi
yavrum otur ezberle şunları, bu kitabın dışındaki diğer bilgiler doğru
değildir, yorum yapamazsın, eleştiremezsin, sorgulayamazsın demezler. Aksine
kitabın içine hazır bilgiler koymazlar. Kitaptaki veriler çocuğun kendi emeği
ile bilgiye ulaşmasını sağlar, çocuk kendi araştırır, irdeler ve
öğretmenlerinin de yönlendirmesi ile amaçlarının peşinde, tutkularının peşinde
koşar.
Eğitim işi başta küçük adımlarla başlar. Nasıl ki küçük bir kibrit tanesi koca bir alanı bir anda yakarsa eğitim
de işte böyledir. Başta küçük gibi görünen çalışmalar , çocukların hedeflerine
yönlendirilmesi ve kendi çalışmaları ile çok büyük olur. Yani bu sözden kasıt
çocuğa balık vermeyin, balık tutun sözü ile eş değerdir. Okulda verilen eğitim
de çocukların ilgi, istek ve yeteneklerine göre olmalıdır. Çocuğa hiçbir katkısı olmayan, hazır basmakalıp
bilgiler çocuğa fayda sağlamaz. Aksine zarar verir. Çünkü sadece zaman
öldürmekten başka bir şey yapılmamış olur, zaman israfı olur. Zaman israfı da
en büyük israflardan biridir.
Çocuğu geliştirecek olan şey onun
kendi kendine yaptığı çalışmalardır. Çocukları bu anlamda özgür bırakmalıyız.
Başta çok harika sonuçlar ortaya çıkmayabilir fakat sonra büyük başarılar ardı
ardına gelir. Çocuğun da böylece kendine güveni artar, kendine olan öz saygısı
artar ve daha çok çalışmak, daha çok üretmek ister. Boş bir işe hizmet etmemiş
olur. Yaptığı çalışmalardan zevk alan çocuklar büyük verim alır.
Ülkemde keşfedilmemiş,
yeteneklerinin çıkarılmasını bekleyen öyle güzel hazineler, öyle zeki
çocuklarımız vardır ki onların
çıkarılmaya, şöyle bir silkelenmeye ihtiyacı vardır. Sizler yeter ki onlarla
ilgilenin, onların düşüncelerine önem verin, onlara yaparak yaşayarak yani
yapılandırmacı yaklaşımı öğretin. Sonucu muhteşem olacaktır. Çocuklara
hayallerinin peşinden gitmek öğretilmelidir, onlara diretilen şeyleri öğretmek
yerine tutkularının peşinden gitmek öğretilmelidir. Bunu yaptığımız zaman başarılı çocuklar, mutlu
çocuklar ve gelişmiş bir ülke ortaya çıkacaktır.