Dürüstlük İle İlgili Hikaye Yazınız.
Üniversite yıllarındaydım. O zamanlar ki adı Niğde Üniversitesi olan şimdiki adı Ömer Halisdemir olan üniversitede Sosyal Bilgiler Öğretmenliği Bölümünü okuyordum. Devlet yurdunda kalıyordum. Yurtta herkesin odası vardı ve her bir odada dört kız kalıyorduk. Çiğdem, Kübra, Melis ve ben Merve. Odama alışmıştım, arkadaşlarıma alışmıştım. Günler böylece geçip gidiyordu. Derslerimde başarılı bir öğrenci olmuştum. Yurtta yemeklerimiz yapılıyor ve akşam olunca güzelce yiyordum. Yine bir okul çıkışı yurda geldiğimde ilginç bir olay ile karşılaşmıştım. O akşam bir kızın yeni aldığı cep telefonu çalınmış ve
herkes aramak için seferber olmuştu . Ben de
kızın durumuna çok üzülmüştüm
ve kızın arkadaşları ile birlikte aramaya başlamıştım . Daha sonra diğer kızlar
aramaktan yorulmuş ben ise tanımadığım bir insan bile olsa o kıza yardım etmek
için aramaya devam etmiştim. İnsanlık yapacağım ya, insan olmanın gereği ya onun için kendimi bu konuda sorumlu hissetmiştim. Aramaya koyuldum ve belki iki saatim o telefonu aramak için geçti. Ertesi gün de Gelişim Psikolojisinden sınavım vardı ve telefonu aramaktan sınava da adam akıllı çalışamamıştım.
Yurttan kimi kızlar ise benim için bu
niye bu kadar başkasının telefonunu aramaya meraklı, acaba bu kız mı aldı telefonu diyerek bana iftira
atmışlardı . Bunu duyunca başımdan kaynar sular dökülmüş gibi oldum . Oturup
ağlamaya başladım. Nasıl böyle bir
iftiraya maruz kalabilirdim. Çok ağlamıştım, ağlamaktan gözlerim
şişmişti . Üstelik ertesi güne sınavım vardı dediğim gibi. Bu psikoloji ile nasıl
çalışacağım onu bile bilemiyordum. O allak bullak olmuş kafa ile oturdum çalışmaya ve az buçuk çalıştım ama kafam bana atılan iftiraya takılıyor ve üzüntüm kat kat artıyordu ama yine de çalıştım , çünkü benim hiçbir suçum, günahım yoktu . Ben asla
hırsızlık yapmamıştım. O gece o kafa ile yattım ve uyudum. Sabah uyanınca sınava girdim ve sınavımdan da yüz üzerinden seksen beş aldım. Çok iyi çalışmamıştım ama yine de sınavdan seksen beş almıştım. Yaşan o olayı ise unutamıyordum. Bu olayın üzerinden birkaç hafta geçmeden telefon
bulundu. Telefonu çalan kişi psikolojisi bozuk olan genç bir kızdı ve onun durumuna da çok üzülmüştüm. Yurtta kalan o genç kız kız gördüğü ve
beğendiği her şeyi alıyor ve çantasına atıyordu . Bu durumuna arkadaşları bile
şaşırmıştı . Bana iftira atan kızlar ise yanıma gelerek sen çok dürüst
biriymişsin, bizi affet, çok büyük ayıp ettik diyerek benden özür dilediler.
Ben ise onları affettim ama onlara
olan kırgınlığım geçmedi . Çünkü ben
dürüst bir insandım ve asla hırsızlık yapmazdım. Dürüst biri olduğum, yalan söylemediğim ortaya çıktığı için çok rahatlamış ve bu atılan iftiradan kurtulmuştum. Dürüst olduğum için herkes beni daha çok sevmeye ve bana daha çok güvenmeye başlamıştı. Çok mutlu olmuştum. Bu hikayemizden de anlaşılacağı üzere dürüst insanlar er geç de olsa hakkını alır ve dürüst insanlar da bazen iftiraya kurban gidebilir ama ben gitmemiştim ve haklı olduğum da ortaya çıkmıştı.