halil ibrahim sofrası şarkısının anlamı ile ilgili kompozisyon etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
halil ibrahim sofrası şarkısının anlamı ile ilgili kompozisyon etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Barış Manço’nun Halil İbrahim Sofrası Şarkı Sözü Konulu Kompozisyon Yazınız.

 Barış Manço’nun Halil İbrahim Sofrası Şarkı Sözü  Konulu Kompozisyon Yazınız.


 

Barış Manço çok yeri gezmiş ve farklı dünya ülkelerini gezerek kendini geliştirmiş büyük bir sanatçıydı. Rahmetli sanatçının her şarkısında insana, insanlığa mesaj veren güzel sözler vardır. İnsanca yaşamak, yetinmeyi bilmek, sevmek, saygı göstermek , emek ve alın teri vardır şarkı sözlerinde. Çünkü o insan olarak kalmayı başarmış, insanlığa yakışır eylemlerde bulunmuş büyük bir sanatçıdır. Çok sayıda dil bilen kültürlü sanatçı her zaman insan olarak kalmayı yeğlemiştir. Halil İbrahim Sofrası şarkı sözlerinin ne demek istediğine geçmeden önce Halil İbrahim adındaki kişinin kim olduğundan bahsetmek isterim önce.


 Bu konu ile ilgili değişik rivayetler vardır. İlki şu şekildedir: Halil İbrahim  bir Peygamberdir. Cömertliği ile bilinen Halil İbrahim Peygamber çok misafirperver biriydi. Halil İbrahim Peygamber asla misafirsiz yemek yemezdi. Cömert ve gönlü bol olan Halil İbrahim Peygamber bir keresinde evine bir gün misafir gelmediği için bir ay sofra kurdurmamıştır. Halil İbrahim Sofrası diye de onun misafirperverliğinden dolayı söylerler.






Diğer bir söylem ise iki kardeşin hikayesidir.  Halil ve İbrahim adında iki kardeş yaşarmış. İkisi de ekinlerini ekip mahsul zamanı gelince mahsulü paylaşmaya paylaşmış. İbrahim  adında olan kişi kendi mahsulünden abisininkine o görmeden doldurmuş. Abim evli ve çocukları var, ben ise bekarım , onun daha çok mahsule ihtiyacı var demiş. İbrahim az öte gidince bu defa da Halil düşünmeye başlamış.


 İbrahim henüz evli değil ve evleneceği için yuva kuracağı için onun benden daha çok mahsule ihtiyacı var diye düşünerek kendi payından onun çuvalına doldurmuş.  İkisi de birbirinden habersiz birbirine yardım ediyormuş aslında. Gönül bolluğu, gönül zenginliği bu olsa gerek. Böyle olunca  Yüce  Allah da onların mahsullerini bereketlendirmiş ve çuvallar dolmuş, taşmış ve artmış.  Bereket artmış ve mahsul  taşı taşı bitmemiş. Böylece Halil İbrahim sofrası diye bir söylem bizlere kalmış.



Sevgili Barış Manço şu mesajları  vermektedir insanoğluna.


İnsanoğlu haddin bilmeli ve kimseye kötü söz  söylememelidir,  Söz ağızdan çıkmadan önce düşünülmelidir ve  kimsenin kalbini kırılmamalıdır.  El alemin namusuna , onuruna kötü niyetle bakmamalıdır. İnsan dürüst olmalıdır, güvenilir olmalıdır ve namuslu olmalıdır. İnsanların aç gözlü olduğunu, kap  kacak için , geçici dünya malı için boş yere kavga ettiklerini anlatmıştır. Oysa ki dünyadaki her şey , insanlar aç gözlü olmasa tüm insanlığa yeter de artar bile. İnsanlar buldukları ile yetinmeyip hep daha fazlasını istemişlerdir ve bu durum da yine devam etmektedir. 


Kimisi tatlı peşinde, isteklerinin, arzularının peşindeyken kimisinin ise yemeğine atacak tuzu yoktur, bir kuru ekmeği yoktur. Ama bunu insanoğlu nedense akıl edemiyor. Kiminin evleri, arabaları varken böyle kimseler doymak bilmez ve dünyada daha çok mal ve mülk sahibi olmak isterler ve hırslarının ve nefislerinin peşinden koşmaya devam ederler. Halil İbrahim Sofrası bereket sofrasıdır. Orada her şey vardır. O sofrayı dürüst, güvenilir ve alın teri ile ekmek kazanan yiğit insanlar hak eder, emektar insanlar hak eder. 


Aç gözlü ve doyumsuz kişilerin hak ettiği sofra ise  taş köşedir. Bereketin olmadığı ve lezzetin olmadığı sofradır. Çünkü kötü insanlar Halil İbrahim sofrasını hak edecek kadar onurlu kimseler değildir. Çoluk çocuk geçindirip haram nedir bilmeyen namuslu ve adam gibi adamların yeridir Halil İbrahim Sofrası. Kolay değildir çocuk çocuk geçindirmek. Hele hele alın teri ile geçindirmek dünyanın en onurlu eylemidir. İşte tüm bundan dolayı da  böyle kimseler baş köşeye oturtulmalı ve onların kıymeti de her daim bilinmelidir. 


Allah’a değil de çıkarları için, iki kuruşluk menfaatleri için kula kulluk eden insanlar en zavallı ve en aşağılık kimselerdir. Oysa bize nimeti kul değil , Yüce Allah verir. Onun için kula kulluk etmemeliyiz, onurumuzu ayaklar altına alan, kendimizi küçültecek hareketlerde bulunmamalıyız. Haram mal yememeliyiz, alın teri ile kazandığımız yemeliyiz ve onurlu bir hayat sürmeliyiz. İnsan hem iyi , hem gözü tok hem de bilgili ve kültürlü olmalıdır. 






Nasıl ki içi boş tencereden kimse doymazsa içi boş insanlarla iletişim kurmayı da kimse istemez ve içi boş insanların da ne kendilerine ne de içinde yaşadıkları topluma faydaları olur. Onun için içi boş insan olmamalıyız. İyi insan, bilgili insani alçakgönüllü ve tevazu sahibi olmalıyız, gözü tok olmalıyız,  bileğimizin gücü ile helal lokma yemeliyiz, çocuklarımıza da  helal lokma yedirmeliyiz. İnsan paraya pula tapmamalıdır.


 Para pul insanın gözünü bir anlık boyar ama asla mutlu etmez. Önemli olan insanlıktır, insanca yaşamaktır, hak yememektir, adaletli olmaktır. İşte bu güzel davranışları sergileyen  her kimse buyursun Halil İbrahim sofrasına ve hiç eksilmesin bu sofranın bereketi de.