Ayvayı Yedik Müzesi Kitabı İle İlgili Test Soruları ve Cevapları

 

Ayvayı Yedik Müzesi Kitabı İle İlgili Test Soruları ve Cevapları


1) Babaannesi Rüya’ya ne diye seslenirmiş?

A) Minik Kelebeğim

B) Kuzubalığım

C) Canparem

D) Neşelim

 

2)   Rüya’nın babaannesi en çok hangi kelimeyi söylemeyi çok severdi?

A) Yahu

B) Yapma

C) Nasıl

D) Haydi

 

3) Rüya;’nın babası dünya turuna hangi ulaşım aracı ile çıkmıştır?

A) Kamyon

B) Uçak

C) Araba

D) Tren

 

4) Aşağıdakilerden hangisi Rüya’nın babaannesinin özelliklerinden biri değildir?

A) Kafasına koyduğu her şeyi yapacak kadar gözü pek biridir.

B) Bitmek bilmeyen enerjisi vardır.

C) Torunlarına sürekli ilginç bilmeceler sorarmış

D) Torunlarını sürekli alışveriş merkezine götürürmüş

 

5) Dünya turuna çıkan babaannenin ilk hedefi nereye gitmekmiş?

A) Amerika

B) Afrika

C) Avrupa

D) Asya

 

6) Aşağıdakilerden hangisi babaannenin bavulunda olan eşyalardan biri değildir?

A) Renkli mendiller

B) Çikolatalar

C) Altın bilezikler

D)  İğne iplikler

 

7) Babaannesinin Rüya’ya verdiği en özel hediye aşağıdakilerden hangisidir?

A) Armut

B) Ayva

C) İncir

D) Ananas

 

8) Babaanne kaç yaşındadır?

A) 67

B)  57

C) 47

D) 77

 

9) Çocuğun yaşadığı kasabanın adı nedir?

A) Sarıkayalar Kasabası

B) Geçimli Kasabası

C) Kurt Kasabası

D) Derebağ Kasabası

 

10) Babaanne hangi meslekten emekli olmuştu?

A) Öğretmenlik

B) Polislik

C) Muhtarlık

D) Mühendislik

 

11)Babaannenin en büyük hayali nedir?

A) Araba kullanmak

B) Bir gün Mars’a yerleşmek

C) Köyünde üzüm yetiştirmek

D) Çocuk evi kurmak

 

12) Babaannenin yazdığı kitabın adı nedir?

A) Kalemlerin Bilinmeyen Tarihi

B) Kaşıkların Bilinmeyen Tarihi

C) Türkiye Coğrafyası

D) Dünya Tarihi

 

13) Aşağıdakilerden hangisi kitapta geçen alıntılardan biri değildir?

A) Damlaya damlaya göl olur.

B) Önemli olan ne anlattığın değil, nasıl anlattığındır.

C) Çaba gösterilmeyen hiçbir başarı, başarı değildir.

D) Yolcudur Abbas, bağlasan durmaz.

 

14) Ayva Çekirdeklerine ne olmuştur?

A) Çöpe atılmıştır.

B) Toprağa ekilmiştir.

C) Suya bırakılmıştır.

D) Evin bahçesine atılmıştır.

 

15) Ayvayı Yedik Müzesi adlı kitabın yazarı kimdir?

A) Mert Arık

B) Muzaffer İzgü

C) Şermin Yaşar

D) Behiç Ak


 

Cevaplar:

1.b   2.a  3.d  4.d  5.c  6.c  7.b   8.b  9.a   10.a   11.b   12.b  13.a   14.b   15.a

Her Şeye Ağlayan Kız Kitabı İle İlgili Test Soruları ve Cevapları

 

Her Şeye Ağlayan Kız Kitabı İle İlgili Test Soruları ve Cevapları


1) Kitaptaki çocuğun komşunun kızının en önemli özelliği aşağıdakilerden hangisidir?

A) Her şeye ağlaması

B) Her şeye gülmesi

C) Her şeye kızması

D) Her şeye küsmesi

 

2) Sinem hangi meyveyi yerken ağlamaya başlamış?

A) Üzüm

B) Ayva

C) Karpuz

D) Elma

 

3) Kızın meyve yerken ağlamasının nedeni neymiş?

A) Meyvenin  çürük olması

B) Meyvenin sert olması

C) Meyvenin dişini acıtması

D) Meyvenin çenesini ağrıtması

 

4) Apartman bahçesinde aşağıdaki ağaçlardan hangisi yoktur?

A) Limon Ağacı

B) Dut Ağacı

C) Çam Ağacı

D) Portakal Ağacı

 

5) Şaka yapmayı seven kişi kimdir?

A) Ufuk

B) Sinem

C) Ceren

D) Apartman yöneticisi

 

6) Sinem neden ağlıyormuş?

A) Dizi yara olduğu için

B) Saçını arkadaşı çektiği için

C) Ağladığı zaman ailesi her şeyini yaptığı için

D) Arkadaşları tarafından beğenilmediği için

 

7)  Ağlamak ………………. boşlutaki yere aşağıdakilerden hangisi gelmelidir?

A) Sevimsizliktir

B) Çirkinliktir

C) Mızıkçılıktır

D) Yalancılıktır

 

8) Sinem arkadaşlarına ne ikram etmiştir?

A) Kek

B) Şeker

C) Cips

D) Çikolata

 

9) “Her Şeye Ağlayan Kız” kitabının yazarı kimdir?

A) Şermin Yaşar

B) Muzaffer İzgü

C) Mert Arık

D) Ahmet Şerif İzgören

 

Cevaplar:

1.a  2.b  3.b   4.d   5.c   6.c   7.c   8.d   9.b

Şairin Aşağıdaki Dizelerde Ne Anlatmak İstediğini Belirtiniz

 

Şairin Aşağıdaki Dizelerde Ne Anlatmak İstediğini Belirtiniz


 Yüksek Evde Oturanın Türküsü

Evleri yüksek kurdular
Önlerinde uzun balkon
Sular aşağıda kaldı
Aşağıda kaldı ağaçlar

Evleri yüksek kurdular
On bin basamak merdiven
Bakışlar uzakta kaldı
Uzakta kaldı dostluklar

Evleri yüksek kurdular
Cama betona boğdular
Usumuzdaydı unuttuk
Topraklar uzakta kaldı
Toprağa bağlı olanlar

(Gülten Akın)


1) Evleri yüksek kurdular sözü ile anlatılmak istenen şudur: İnsanlar kocaman kocaman apartmanlara oturmaya başlayınca kendinden daha aşağı durumda olan insanları hor görmeye başladılar, şımarmaya başladılar, kendilerini diğerlerinden üstün gördüler anlamında kullanılmıştır.

 

2) Cama, betona boğdular: Evleri cama, betona boğarak abartılı bir eşya merakı oldu insanlarda. Bir yerin veya alanın aşırı betonlaşma ve yapılaşma sonucu doğallığını kaybettiğini, güzelliğini kaybettiğini anlatmak istemiştir yazar. Şehirleşme  sonucu eski binaların yerini betonlar aldı, doğal alanla yok edildi, yeşil alanlar azaldı.

 

3)  Sular aşağıda kaldı, ağaçlar aşağıda kaldı: Şehirleşme ve yapılaşma sonucunda doğa çevre bozulmaya başladı. İnsan eli ile yapılan yapılar doğal unsurları geride bırakmaya başladı. Doğal güzellikler gölgede kaldı anlamında söylenmiş bir sözdür.

Yaşadığınız Yerin Tarihi ve Doğal Güzellikleri Nelerdir?

 

Yaşadığınız Yerin Tarihi ve Doğal Güzellikleri Nelerdir?


Yaşadığım yer İstanbul’dur. Bunun için İstanbul hakkında bilgi vermek isterim. İstanbul hem tarihi hem de doğal güzellikleri ile dünyanın en görkemli şehirlerinden biridir. İstanbul’un tarihi güzellikleri şunlardır:


Topkapı Sarayı, Sultanahmet Camii, Ayasofya, Ortaköy Cami, Yerebatan Sarnıcı, Kapalıçarşı, Galata Kulesi, Dolmabahçe Sarayı, Rumeli Hisarı, Kız Kulesi, Yıldız Sarayı, Bozdoğan Su Kemeri, Mısır Çarşısı, Süleymaniye Camii, Kız Kulesi, Beylerbeyi Sarayı, Fener Rum Erkek Lisesi, Yedikule Zindanları, Adile Sultan Kasrı, Eyüp Sultan Camii, Anadolu Hisarı, , Küçüksu Kasrı, Haydarpaşa Garı, Mihrimah Sultan Camii, Aya İrini,  Kuleli Askeri Lisesi, Yoros Kalesi, Binbirdirek Sarnıcı, Kariye Camiidir.


İstanbul’un doğal güzellikleri ise şunlardır:


İstanbul Boğazı, Pierre Loti Tepesi, Gülhane Parkı,  Maçka Demokrasi Parkı, Çamlık Tabiat Parkı, Şile Sahil ve Ormanları Milli Parkı, Otağtepe Tabiat Park, Polanazköy Tabiat Park, Küçükçekmece Gölü ve Çevresi, Büyük Çekmece Göleti ve Çevresi, Atatürk Arboretumu, Büyükada, Heybeliada, Burgazada, Kemerburgaz Kent Ormanı, Atatürk Kent Ormanı, Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi vb. İşte bunlar da yaşadığım şehir olan İstanbul’un doğal güzellikleri arasında yer alır.

İrade Eğitimi Kitabında Geçen Alıntılar

 

İrade Eğitimi Kitabında Geçen Alıntılar


Jules Payot İrade Eğitimi adındaki kitabında irademizi nasıl güçlendirmemiz gerektiği ile ilgili bilgiler vermiştir. İrademizin güçlü olması için çalışmak gerekir ve en ufak bir olayda pes etmemek gerekir. İradeli olmak hayat boyu sürmelidir. Kısa süreli iradeli olmanın insana faydası olmaz önemli olan onu uzun süreye yaymaktır.


İrade Eğitimi kitabında geçen alıntılar şunlardır:


“Her anı belirli bir amaca yönelik kullanmanın değeri paha biçilemez."

“Tembel insan hak edilmiş bir dinlenmenin zevkini bilemez. Çünkü Pascal’ın dediği gibi “ Isınmak üşürseniz, dinlenmek yorulursanız güzeldir.”

“Hemen bütün başarısızlıklarımızın ve bütün felaketlerimizin sebebi bir tanedir: İrademizin zayıflığı...”

"Zaman, onu doğru kullanana yanlış yapmaz..."


“Ne yazık ki sınavlar öğrenciyi gerçekten tanımaya veya değerini ortaya çıkarmaya yönelik değildir. Sadece hafızaya kaydettikleriyle ilgilenilir.”

"İnsanlar ne der?" Sorusuna boyun eğmek, hiçbir orijinalliği olmayan hoş ve kibar insanlar yaratır. Hepsi de başkalarının ellerindeki iplerle harekete geçen, güzel ve mekanik kuklalardır.”

“Beklenmedik sorunlarla dolu bir hayatı ancak zayıflar seçer.”

"Ancak büyük bir mücadele vererek özgürlüğümüzü elde etmeyi bilirsek özgür oluruz."

"Gerçeğe olan sevgimizin temel işlevi, sevdiğimiz şeyin doğru/gerçek olduğuna kendimizi ikna etmektir."

“Mücadele etmeden mutlu olunmaz, her mutluluk az çok bir çaba ister.”

“Yarım saatliğine bile olsa değişen karakterler sabit karakter değildir.”


“Öğrenci nerede olursa olsun sınavlardan küçük bir ezberleme ile paçayı kurtarmaya bakar . onlarda yüksek ideallere rastlanmaz . en büyük istekleri devlet dairesinde birer koltuktur . geleceği olmayan bir devlet memuru sandalyesinde , hareket etmek ve iyi yaşamak şerefinden mahrum olarak , kısır bir uğraş içerisinde akıllarını körelterek yüksek gayelere doğru bir özlem duymadan ömürlerini çürütürler ..”

“İş açısından örnek almamız gereken en temel kural şu olsa gerek: "Age quod agis". Yani her işi zamanında yapmalı; acele etmeden, heyecan yapmadan.”

"Güçlü duygular kendilerinden daha zayıf duygulara asla saygı göstermezler."

Bugüne Dair İyi Bir Plan Yarına Dair Mükemmel Bir Plandan İyidir

 

Bugüne Dair İyi Bir Plan Yarına Dair Mükemmel Bir Plandan İyidir


Planlı, programlı olmak çok kıymetlidir ama o programı zamanında uygulamak, ertesi günlere ertelememek ise en güzel olanıdır. En iyi plan şu anda gerçekleştirdiğimiz plandır. Yani bir an önce işe koyulmak gerekir ve amaçlarımızı gerçekleştirmek için anı değerlendirmek, çalışmak, üretmek en akıllıca olanıdır. Bu söz aslında işlerimizi ertelememek gerektiği ile ilgili bir durumdur. Örneğin; Yarın çok iyi ders çalışacağım, yarın diyete başlayacağım gibi sözler yerine bunları o gün uygulayarak işe başlamak daha mantıklı olur. Yani iradeli olmalıyız.


 Yapacağım, edeceğim demek işi uzatmak demektir aslında. Oysa lafla değil uygulama ile anı yaşayarak ve en iyi bir şekilde değerlendirerek planlamaya devam etmek kişiye günlük hayatında daha kolaylık sağlayacaktır. Planlarımızı  bugüne özel yapmalıyız. Yarınların ne getireceğini bilemeyiz. Onun için anın kıymetini bilmeliyiz ve zamanımızı boş yere ve boş işlere harcamamalıyız. Çünkü zaman insanın en kıymetli hazinesidir.  Havalı konuşmalar yerine sadece ve planlı şekilde o günü değerlendirmek kişiyi hem daha mutlu eder hem de kişi o günkü planlarını gerçekleştirmiş olur.


 Ertesi günü yapacağım sözleri ise kişiyi oyalar ve o işi ertesi günleri yapmadığı zaman da kişi büyük bir hayal kırklığı yaşayabilir ve amacına da ulaşmamış olur. Mevcut şartlarda  yapılacak en iyi şeyin, gelecekte yapılması hayal edilen ideal bir plana göre daha pratik ve yarar sağlayacağını anlatan anlamlı bir sözdür.

Merak Olmadıktan Sonra Akıl Paslanır Gider

 

Merak Olmadıktan Sonra Akıl Paslanır Gider


Merak duygusu zihinsel gelişim ve öğrenme için çok ama çok önemlidir. Çünkü insan merak duygusuna sahip olmazsa hiçbir şey öğrenemez ve tembel bir şekilde hantal bir hayat sürmeye devam eder. O hayatın da hiç coşkusu ve anlamı olmaz. Merak olmadığı için akılda olanlar da zaman içinde unutulmaya başlanır ve kişi git gide zayıflar, körelir ve en basit olayları bile anlamada zorluk çekebilir. Yeni şeyler öğrenmek için, keşfetmek için, sorgulamak için yürekte merak duygusunun var olması gerekir. Çünkü merak etmek bunların daha iyi öğrenilmesini ve anlaşılmasını sağlar. 


Merak duygusu ortadan kalktığı zaman zihinde körelme başlar, kişinin öğrenme istediği gittikçe daha da azalmaya başlar. Böyle olduğu zaman da kişi kendini geliştirmez ve bir arpa boyu yol alamaz. İşte bunların olmaması için merak etmeliyiz, merak duygumuzu kendi elimizle yok etmemeliyiz, zihnimizi aktif tutmalıyız. Her türlü yeniliğe gelişmeye merak duygusu sayesinde açık olmalıyız. Merak duygusunun ne denli önemli olduğunu şu sözle de anlayabiliriz: “Hiçbir özel yeteneğim yok. Yalnızca tutkulu bir meraklıyım.


 Önemli olan sorgulamayı bırakmamak. Merakın var olmak için kendi nedeni vardır. Kimse bunu anlayamaz ancak bunun içinde sonsuzluğun, hayatın, gerçek inanılmazlığın yapısını gizlerini çözmeye çalışarak, olabilir.” der Albert Eınsteın. İşte buradan da merakın önemi ortaya çıkar.

Kim Olduğunu Ve Ne İstediğini Bilirsen Olayların Seni Üzmesine Daha Az İzin Verirsin

 

Kim Olduğunu Ve Ne İstediğini Bilirsen Olayların Seni Üzmesine Daha Az  İzin Verirsin


İnsan her şeyden önce kendisini iyi tanımalı, kendi güçlü ve zayıf yanlarının farkında olmalıdır. Güçlü yanlarını daha iyi hale getirirken güçsüz yanlarını da güçlendirmek için kendini olumlu yönde değiştirmeli, kendi kişisel gelişimine yatırım yapmalıdır. Kişi ilk olarak ne istediğini bilmelidir. Ne istediğimizi bildiğimiz zaman hayatta karşımıza çıkan zorluklarla nasıl  mücadele edeceğimizi de öğrenmiş oluruz. Böylece o zorluklar karşısında bir anda yıkılmayız ve kendimizi buna hazırladığımız için o zorluklara direnç kazanmış oluruz.


 Kendini iyi bir şekilde tanıyan insan başka insanların lafı ile kendisine anlam yüklemez. Kendini, kendi gözünde değerli gören insanlar onun bunun olumsuz lafı ile hemen psikolojik olarak çökmezler. Bundan dolayı da duygusal olarak daha güçlü olurlar daha dik duruşlu olurlar. Ben istersem, ben izin verirsem beni üzebilirler ama ben istemezsem ben izin vermezsem hiç kimse beni üzemez ve benim kendime olan güvenimi yerle bir edemez. Yani her şey kişinin kendisinde biter. Ne istediğinden emin olan insanlar dışarıdan gelen olumsuz etkenlerden kendini korur  ve daha güçlü, daha iradeli olur. 


Olaylara bakış açımızı değiştirmeliyiz. Üzülmek, yerine, olaylara fazla anlam yükleyip kendimizi üzmek yerine bunlara izin vermeyip bunların takılacak şeyler olmadığını fark ettiğimi zaman daha iyi hissederiz  daha mutlu oluruz. Çünkü hayatımızın efendisi yine kendimiz oluruz.

Çeşitli Kaynaklardan Kemal Sunal’ın Sinema Filmlerinde Canlandırdığı Karakterler Hakkında Bilgi Edininiz.

 

Çeşitli Kaynaklardan Kemal Sunal’ın Sinema Filmlerinde Canlandırdığı Karakterler Hakkında Bilgi Edininiz.


Kemal Sunal oynadığı filmlerde saflığı ile, güçlü bir duruşu ile, sevgi, saygı, yardımlaşma ve dayanışmayı öğretmiştir bizlere. Bizden biridir Kemal Sunal. Çünkü o sırtını halkına dayamış, halkının içinde yaşadığı sorunları dile getirmiştir filmlerinde. Bunun için de Türk sinemasının en sevilen ve  unutulmayacak olan komedi oyuncularındandır. Çok seviyoruz onu ve onun filmlerini. Yeni nesil çocuklar bile onu izlemeye doyamıyor ve onun filmlerinde gülmekten kendini alıkoyamıyor.


Kemal Sunal’ın filmlerinde canlandırdığı karakterler şunlardır:

 1) Hababam Sınıfı adlı filminde İnek Şaban rolünde oynamıştır. İnek Şaban bu filminde iyi niyetli, saf, komik, içinden geldiği gibi davranan bir karakteri canlandırmıştır. Sınıfın en çalışkanıdır ama davranışları ile  devamlı komik durumlara düşer ve sınıftaki arkadaşlarının çeşitli şakalarına maruz kalır.

 

2) Tosun Paşa filminde Tosun Paşa’yı canlandırır. Kemal Sunal bu filminde Tosun Paşa’dır. Filmde varlıklı bir ailenin kızına talip olur ve o kızla izdivaç kurmak için kendini paşa gibi gösteren saf bir karakterdir. Yanlış anlamalar ve komikliklerin olduğu çok güzel bir filmdir.

3)Doktor Civanım filminde bir kasabada doktorluk yapan iyi kalpli, dürüst bir karakteri canlandırır.

4)Şabaniye:  Kemal Sunal bu filmde hem kız hem de erkek rolünü üstlenir. Şabaniye saf bir kızdır aynı zamanda Şaban olarak da erkek rolüne girer Kemal Sunal bu filmde. Komik olaylar yaşanır.

 

5) Şaban Süt Kardeşler filminde  ise köyünden çıkıp  İstanbul’a gelen Şana saf ve temiz kalpli bir genci canlandırır. Şaban’ın İstanbul’da geçirdiği maceralı ve komik durumlar filmde anlatılır.

 

6) Zübük filminde Zübük rolünü oynar. Halkı kandırmaya çalışan Kemal Sunal burada Zübük rolündedir. Halkı yalanlar ile kandıran bir politikacı vardır. Politikacıların en gibi dönme dolaplar çevirdiği anlatan harika bir filmdir.

 

7) Çöpçüler Kralı filminde Şaban çöpçüdür, Kapıcılar Kralında Şaban kapıcıdır, Sakar Şakir filminde Şaban Sakar Şakir’dir, Köyden İndim Şehre, Mavi Boncuk, Salako, Deli Deli Küpeli, Hanzo, Sahte Kabadayı, Yedi Bela Hüsnü, Tokatçı, Katma Değer Şaban, Propaganda ve bunları daha çoğaltabiliriz.

Yazar’ın Kemal Sunal ve Barış Manço İle İlgili Söylediklerine Katılılıyor Musunuz?

 

Yazar’ın Kemal Sunal ve Barış Manço İle  İlgili Söylediklerine Katılıyor Musunuz?


Gelenek, görenek, sevgi, saygı, bayram,  pide, simit, atasözü, vecize, bir fincan kahve … vb.  öğreniyoruz büyük sanatçı Barış Manço’nun eserlerinden. Yani tüm kaybettiklerimiz var bu büyük sanatçıların yaptıklarında. Sevgi, saygı, paylaşmayı, dayanışmayı, vefayı,  hoşgörüyü, saflığı, tevazu sahibi olmayı, insanlığı öğreniyoruz Kemal Sunal’dan. Kin ve husumete asla cevap vermemiştir. Biz toplumda artık  bu gibi erdemleri, güzel hisleri bulamadığımız için çok seviyoruz ve onlar izliyoruz, dinliyoruz hiç bıkmadan, usanmadan..  Çok sevdik onları… Çünkü onlar bizden biridir. Halkın içinden çıkmıştır. 


Halkın ortak sorunlarını dile getirmişlerdiler ve halkın sorunlarını, özlemlerini, acılarını, aşklarını vb. en iyi anlayan ve gerçekleri bize gösteren kimselerdir bu değerli insanlar. Yazarın bu iki sanatçı ile söylediklerine katılıyorum. Çünkü onlardan bizden biridir, çünkü onlar sevgidir, insandır, temizdir, örnek şahsiyetlerdir. Günümüzde ne yazık ki bencillik artmış, yardımlaşma ve dayanışma azalmış, insanlar daha kibirli ve daha narsist olmaya başlamıştır. Dönüp dolaşıp bu iki sanatçının yaptıklarını izliyor, dinliyorsak onlarda gerçek samimiyeti, vefayı, sevgiyi, paylaşmayı ve dayanışmayı öğreniyoruz da ondan bu iki büyük insanı kendimiz örnek alıyoruz.


 Bizleri  hem güldüren hem düşündüren sevgili Kemal Sunal, şarkıları ile özlü sözleri ile bizlere eserlerini bırakan bırakan sevgili Barış Manço gibi insanlar bu ülkenin unutulmayacak olan iki değerli hazinesidir. Sıcaklık, samimiyet, ait olma, sevgiyi hissederiz bu sanatçıların yaptığı işlerde. Onları çok seviyoruz, sevmeye de devam edeceğiz elbette.