‘’Dilimiz Kuşatma Altında’’ Metninden Hareketle Bilgilendirici
Bir Metin Yazınız.
Bizi hayata bağlayan ve
mutlu eden şey sevgidir. Çünkü sevgidir yürekleri birleştiren, sevgidir
uzaklığı yakın eden. Bu doğa sevgisi olur, insanın insana sevgisi olur, babanın evlada, annenin evlada sevgisi olur vb. Sevmek bu kadar güzelken , sevmek bu kadar
hayatı yaşamaya değer kılıyorsa peki neden dilimizi sevmiyoruz ve dilimize hak ettiği sevgiyi vermiyoruz. Oysa bizi biz
yapan, kültürümüzü, geleneklerimizi,
göreneklerimizi yaşatan ve yaşattıran dilimiz, öz dilimiz Türkçe değil midir?
Elbette Türkçedir fakat ne yazık ki
dilimiz günümüzde kuşatma altındadır.
Tutturmuşuz küreselleşme diye bir kavram ve dilimizin ürettiği kelimeleri yok sayarak, yabancı
adları dilimize sokarak kendi benliğimizi, özümüzü kaybediyoruz ve bunu da
gayet bilinçli yapıyoruz. Çevremize şöyle bir baktığımızda, alışveriş
merkezlerine gittiğimizde, tatil beldelerine gittiğimizde vb. her yerde yabancı iş yeri adları, yabancı market adları
vb. görüyoruz. Türkçesi varken neden
yabancı dil? Yabancı adlar kullanmak
bizi daha mı medeni yapacak ya da daha mı çağdaş bir ülke olacağız. Hayır tabi
ki! Çağdaş ve medeni bir ülke olmanın yolunu diline sahip çıkmaktan ve ona
gereken değeri vermekten geçer. Çok mu zor
kendi kelimelerimizi kullanmak ve o güzel Türkçe isimleri üretmek!
Elbette zor değildir fakat her nedense
toplumumuzda yabancı kelimeler
kullanmak bir özenti şeklinde devam
ediyor. Örneğin; Kendi dilimizde hoşumuza giden bir şeye “vay be” demek yerine
“why- b’’ diyerek yazmak, büyük
padişah Fatih Sultan Mehmet’in fethettiği güzelim şehre New İstanbul demek ya da The İstanbul demek ne kadar doğru acaba?
Yaşasaydı Fatih Sultan ne derdi acaba? Benim torunlarım ne hale gelmiş, yazık
emeklerime mi derdi, yoksa ne güzel bak
torunlarım medeni olmuş, çağdaş
olmuş mu derdi?
Sizde çok iyi biliyorsunuz ki üzülürdü ve
insanlarının bu kadar özenti olduğuna ve
benliğini kaybetmesine şaşırırdı.
Dilimizi bu kuşatmanın altından bir önce
kurtarmalıyız ve unutulmaya yüz
tutmuş Türkçe kelimeleri gün ışığına çıkarmalıyız bir an önce.
Yoksa sonumuz kötü olacak ve gelecek
nesil için bu hiç de iyi olmayacak. Televizyonlardaki yöresel konuşmalar,
Türkçeyi herkesin kafasına göre kullanması
son derece yanıştır. Bir an önce bu yanlıştan vazgeçmeli ve dilimizin değerini bilmeliyiz.
Benliğimize sahip çıkmalıyız, dilimize gereken değeri vermeliyiz ve kendi
elimizle kendi sonumuzu getirmemeliyiz. Yoksa çok kötü sonuçlar olur ve ilerde
pişmanlığın zerre kadar faydası olmayabilir. Benden söylemesi!
0 Comments:
Yorum Gönder
Deneme