Sevgi İle İlgili Öyküleyici Bir Metin
Öğretmen sınıfa girdiğinde tüm
öğrenciler ayağa kalkmış onu karşılamıştı.
Öğrenciler öğretmenini çok seviyordu. Bu yıl okula yeni bir öğrenci
gelmişti. Aybüke Öğretmen yeni gelen Hasan adındaki
güzel yüzlü bu masum yavruyu çok sevmiş
ve ona kanı kaynamıştı. Geçen yılki öğrencilerini çok iyi tanıyordu. Hasan ile
henüz tanışmamıştı. Hasan çok sessiz, kimseyle konuşmayı sevmeyen bir çocuktu. Kendi halindeydi. Sadece dersi
dinliyor, fakat derse katılmıyor, hiç
konuşmuyordu.
Öğretmen ders anlatırken o bir
yerlere dalıyor ve uzun süre öyle kalıyordu.
Aybuke Öğretmen Hasan’ın bu durumun çok üzülüyordu. Bunun için Hasan’ın
ailesi ile tanışmaya karar verdi. Belli bir araştırmdan sonra Hasan’ın
ailesinin Suriye’deki savaşta hayatını kaybettiğini öğrendiğinde çok üzülmüş, aynı zamanda çok şaşırmıştı.
Hasan kimsesiz çocukların olduğu yurtta
kalıyordu.
Ailesini kaybettiği için kim bilir
içinde neler yaşıyordu bu zavallı çocuk. Nasıl da özlemişti annesinin o mis
gibi kokusunu, babasının oğlum ben geldim deyişini. Hasan evin bir oğlu olduğu
için başka kardeşi de yoktu. Savaştan kaçan çocuklar arasında o da bizim
ülkemize sığınmış, Yüce Türkiye Cumhuriyeti her çocuğa sahip çıktığı gibi
Hasan’ı da sahipsiz bırakmamıştı. Hasan’ın
bu kadar üzgün olmasının nedeni ise yurttaki kimi büyük çocukların ona
kötü davranması, onu sevmemesi ve dışlamasıydı. Bunun için de Hasan kimseye
yanaşmıyor, kimseye duygularını açmıyordu. Aybüke Öğretmen Hasan ile iletişim
kurmak için her gün elinden gelen fedakarlığı göstermeye başlamıştı. Hasan ilk
başlarda herkese soğuk olsa da Aybüke Öğretmenin bu kadar fedekarlığına artık kayıtsız
kalamıyordu. Sevmişti bu güzel ve şefkat
dolu gözlerle kendine bakan öğretmeni.
Aybüke Öğretmen bir gün onu öğretmenler odasına çağırdı, onunla konuşmaya
başladı . Hasan savaşta ailesini kaybettiğini, onların sevgisine çok ihtiyaç
duyduğunu, onlar olmadan sevgisiz
yaşamanın çok zor olduğunu anlattı öğretmene. Gözü kan çanağına dönmüştü
Hasan’ın da öğretmenin de. Aybüke Öğretmen Hasan’ın elini tuttu ve onu kendine
doğru çekip sımsıkı sarıldı. Hasan bu
sarılma karşısında neye uğradığını şaşırdı ve
hıçkıra hıçkıra ağlayarak o da Aybüke Öğretmene sarıldı. Yılar sonra ilk kez annesine sarılmanın
mutluluğunu hissedercesine bırakmadı öğretmenine sarılmayı. Sevgi nelere
kadirdi öyle. Sevgi ne büyük güçtü. Hasan’ın içinde dağlar kadar biriken
acılar, özlemler, ayrılıklar yok
oluvermişti birden. Çünkü kendini seven, kendisine sevgisini gösteren muhteşem
bir öğretmeni vardı artık. Hasan günden
güne büyürken öğretmeni onu hiçbir zaman
yalnız bırakmadı. Ona her zaman maddi ve
manevi açıdan destek oldu.
Yurtta kalan diğer arkadaşları da ona yaptıkları saygısızlığın
farkına vardılar ve Hasan’dan özür dilediler. Böylece Hasan da oradaki
arkadaşlarına alıştı ve hep birlikte sevgi yumağı oldular. Her zaman çocuklar
birbirlerine sevgi ile bağlandılar.
Öğretmenin sevgisi, merhameti çocukları
değiştirmiş, sevginin aşılamayacak denen zorlukları aştığına herkes şahit
olmuştu böylelikle.
0 Comments:
Yorum Gönder
Deneme