Günlük Konuşmalarınızda Kullandığınız Kelimelere Dikkat Eder misiniz? Açıklayınız.

 Günlük Yaşamda Kullandığınız Kelimelere Dikkat Eder misiniz? Açıklayınız.


Günlük konuşmalarımızda dikkat edilecek belli başlı hususlar vardır. İnsan nerede, ne zaman ve nasıl konuşacağını, hangi cümleleri ve hangi hitapları kullanacağını çok iyi bilmelidir. Yani doğru cümleyi doğru zamanda kullanmak dilimizin de etkin  kullanılmasını sağlar ve gündelik insani ilişkilerimizde de herkes doğru cümle kurmuş olur. Son yıllarda baktığımızda kendi dilimizdeki hitapları o kadar çarpıtmışız ki nerede, nasıl,  ne konuşulacağını bilemez hale gelmişiz. Elimden geldiği kadar kelimeleri uygun yerde kullanıyorum. Ama yine de her zaman dilimizi çok dikkatli kullanmak gerekir.






   Gündelik kullandığımız kelimeler şunlardır:

Nasılsın, iyi misin, teşekkür ederim, rica ederim, günaydın, iyi akşamlar, hoşça kalın vb gibi kelimelerdir. Ama son zamanlar da bunlar kullanılmamaya başladı. Daha kısa cümleler kurulmakta dilin nerede nasıl kullanılacağı bilinmemektedir. Örneğin; çocuğumuzla tartışırken bile şakadan olsun diye seni lanet olası , hey canın cehenneme dostum gibi saçma sapan Amerikan cümleleri,  yakın birini telefonla aradığımızda  ona nasılsın dediğimizde iyiyim bayan sen nasılsın demesi,  bir arkadaştan bir konu hakkında bilgi öğrendiğim zaman ona teşekkür ettiğim zaman arkadaşın bana hiç  önemli değil demesi vb. gibi yanlış ifade edilen yüzlerce cümle…


 Nasıl önemli olmayabilir ki dedim kendi kendime. Orada bir emek var, kıymet verme var, ilgilenme var. Hiç yapılan bir iş,  iki dakikalık süre bile olsa önemli olmaz olur mu elbette olur. Çünkü o iki dakika bile kişinin zamanından bir bölümünü bana ayırmasıdır ve bu da benim için çok önemlidir. Onun için önemli değil yerine rica ederim denmesi daha uygun olur.

 

 Uzun süre görmediğin biri  seni telefonla aradığında nasılsın, iyi misin diye sormak yerine işler nasıl gidiyor, aylık kazancın ne, sende şu var, şunu aldın mı, bende bu ben bunu aldım vb… Ne kadar yanlış şeyler aslında bunlar. Önce dilimizi doğru kullanmayı öğrenmeliyiz. Örneğin; yardıma ihtiyacı olan birine çekil ordan ben hemen yaparım o işi demek yerine, yardıma ihtiyacınız var mı? Dilerseniz size elimden geldiği kadar yardım edebilirim demek kadar naif ve nazik bir cümle olabilir mi?

 

 Kelimeleri yerinde kullanılmalıyız. Batı kaynaklı, özentili cümleler, kelimeleri dilimize almak yerine kendi dilimizin kurallarını araştırmalı ve ona göre doğru cümleler kullanmalıyız. Dilimize özen göstermeliyiz, hangi sözü nerde kullanacağımızın zamanını iyi ayarlamalıyız. Örneğin; sabah kalktığında çocuğuna günaydın demek yerine çabuk  kahvaltı hazır hadi hemen gel daha çok işim var demek yerine günaydın yavrum , nasıl uykunu iyi uyuyabildin mi, ya da rahat yattın mı  diye çok sayıda kibar söylemler ile çocuk ile düzgün bir iletişim kurulabilir.



 Başka bir örnek ise vakit öğle olduğu halde komşunuza günaydın demek. Zaman sabah değil ki günaydını geçeli saatler olmuş. Bizler böyle konuştuğumuz zaman bizi model olan çocuklarımız da kelimeleri gelişigüzel kullanmaya devam edecek ve bozuk bir dil yapısı, bozuk bir kelime , cümle ortaya çıkaracaktır. Bunun zararı da yine bize olacaktır. 


İşte tüm bu olumsuzlukların olmaması, geleceğimizi emanet ettiğimiz gençlerin de kelimeleri doğru yerde kullanması için, kendi yerli kelimelerimizi kullanmamız için bizler büyükler olarak onlara yol göstermeli ve doğru kelime kullanmayı, nerede, nasıl konuşacağını, hangi ifadeyi söyleyeceğini,  gündelik yaşamda yaparak yaşayarak onlara aktarmalı ve model olmalıyız.

0 Comments:

Yorum Gönder

Deneme