Nasıl Bir Doğada Ve Sosyal Çevrede Yaşamak İsterdiniz? Konulu Kompozisyon Yazınız.
Doğa ana, toprak ana, içinde yaşadığımız ve bize armağan olarak nice güzellikler vermiş ana vatanımızdır. Doğanın tahribata uğramadığı, doğal güzelliklerin korunduğu, ağaçların kesilip yerlerine alışveriş merkezlerinin yapılmadığı, iş yerlerinin açılmadığı, doğanın doğal halinde kaldığı bir çevrede yaşamak isterdim. Sabah uyandığımda leylak kokularının havaya mis gibi yayıldığını, gül ve nergislerin el ele dans ettiği, papatyaların çevremizi halı gibi serdiği, çiçeklerle dolu bir doğada olmak isterdim.
Yerde, içtiğimiz içecek kutularının olmadığı, deniz kenarlarının tertemiz kaldığı, sanayi atıklarının, zehirli gazların havaya karışıp zehirli bir hava solumadığımız bir yerde yaşamak kişiyi daha mutlu eder. İnsanların doğayı koruma konusunda toplum bilincine ulaştığı, tüketim çılgınlığının son bulduğu, organik gıdaların arttığı ve kimyasal ilaçların yediğimiz gıdalarda olmadığı bir doğa nefes almak daha güzel ve daha enfes olurdu. Orman yangınlarının yaşanmadığı, ormanda yaşayan canlıların yangınlardan hayatını kaybetmediği, nehirlerin, göllerin, akarsuların kirletilmediği, havanın, suyun, toprağın kirletilmediği bir çevrede yaşamak isterdim.
Sosyal çevremdeki insanların sevgi ve dayanışma içinde el ele vererek doğaya sahip çıktığını görmek insanı ayrı bir mutlu eder. Herkesin eline bir fidan alıp yakılan, yok olan yerleri yeniden var etmeye çalıştığı, umutların sönmediği, insanların doğayı korumak için canla başla çalıştığı bir doğada olmak beni çok mutlu ederdi. Doğa bilinci içinde olan insanların birbirine sevgi ile yaklaştığı, herkesin doğal güzelliklerden faydalandığı ve mutlu olduğu bir dünya da insanlar arası iletişimi de daha güçlendirir ve mutlu insanlar da mutlu toplumlar doğurur.
Çevremiz, doğamız bizim olmasa olmazlarımızdandır. Buna önem
vermediğimiz zaman doğa ona yaptığımız kötülüğün karşılığını acımasız yüzünü
ortaya çıkararak bize gösterecektir. Bunun için yapılan evler, yapılan iş
yerleri dere yataklarına yapılmamalıdır. Fabrikalara koruyucu filtreler
takılmalı, solduğumuz havaya zarar verilmemelidir. Her şey para değildir.
İnsanlığı kurtaracak ve yaşatacak olan para değil, içinde yaşadığımız, billur
gibi suları olan, altın gibi güneşi ile içimizi ısıtan, ruhumuzu aydınlatan
doğadır. Bir Kızılderili atasözü der ki:
“ Son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık öldüğünde insanlar paranın yenmeyen bir şey olduğunu anlayacak.”
İşte
tüm bu acı olayların olmaması için, doğamızın canlılığını kaybetmemesi için ona
sahip çıkalım ve cennet gibi vatanımızın, dünyamızın değerini bilelim.
Savaşların olmadığı, silahların, bombaların doğaya zarar vermediği , insanlığın
kardeşçe ve adilce bir yerde birleştiği bir doğada yaşamak umudu ile.
0 Comments:
Yorum Gönder
Deneme