Ülkemizde Aile İçi İletişimde Yaşananlar ve Toplumun Bu Duruma Bakışı Konusuyla İle İlgili Konuşma

 Ülkemizde Aile İçi İletişimde Yaşananalar ve  Toplumun Bu Duruma Bakışı Konusuyla İlgili Konuşma


İnsan sosyal bir varlık olduğu için bireyin ilk sosyalleştiği yer de ailesidir. Değer sisteminin ve davranış kalıplarının oluştuğu ilk yer de ailedir.

Toplumun temel yapı çekirdeğini aile oluşturur. Ailede birlik, beraberliğin oluşabilmesi için eşler arasındaki ekonomik, idare ve psiko-sosyal konularda anlaşmanın ve uyumun sağlanması gerekmektedir. Evlilikle birlikte kadın ve erkeğin rollerinde oluşan değişmeler ve bu değişen rollerine uyum sağlamamaları, psikolojik, biyolojik, sosyal ve ekonomik açıdan bir düzen oluşturamamaları, eşlerin birbirlerine karşı aynı iletişim biçimini ve ortak bir anlayış sağlamamaları gibi etkenler, çatışma, tartışma, uyumsuzluk, empati yoksunluğu, bencillik, gibi sorunlara neden olmaktadır.


Sağlıklı aile üyeleri sağlıklı nesiller, aydınlık çocuklar demektir. Bir toplumda aile kurumu temelden çatlamaya başladıysa o  toplum da çözülmeler de başlamış demektir. Ülkemizde se son yıllarda aile sorunları iyice artmış, boşanmalar, aile içi fiziksel ve psikolojik şiddet, sadakatsizlik, ekonomik şiddet iyice  artmaya başlamış ve bu da toplumsal huzurun, ahlakın bozulmasına neden olmaya başlamıştır. Aile içi iletişimde eşler birbirini anlayıp dinlemeden doğrudan tartışmaya başlamakta, iletişim dilini kullanmamaktadır. Bu da aile içinde iletişim sorunlarına neden olmaktadır. Oysa iletişim ve etkileşim sonucunda sosyal ilişkiler kurulabilmektedir.


 Bireyin sosyal ilişkisi, aile ve arkadaşları ile olan bağı ve bu bağların yoğunluğunu ifade eder. Sağlıklı bir sosyal yaşam için aile dışındaki bireylerle de sosyal ilişkiler kurulması gerekmektedir. Bunun için de aile içindeki bireyler birbirine nezaketli davranmalı, iletişim güçlüklerini konuşarak halletmelidir. Bunun için de geçinmeye gönüllü olmak, sorunların ne olduğunu karşılıklı konuşmak ve sorunları birlikte ortadan kaldırmak gerekir. Aile içi iletişimsizlik toplumu da kötü etkiler ve toplumsal düzende, toplumsal huzuru sağlamada aksamalar başlar ve bu da hem aile kurumuna, hem de toplumun diğer fertlerine zarar verebilir. 


Bunun için ailelere yönelik seminerler verilmeli ve toplumun temel yapısı olan aile kurumları korunmalı, sağlıklı ailede sağlıklı insanlar yetiştirilmelidir. Toplum bu duruma seyirci kalmak yerine herkes üzerine düşen görevi yapmalıdır. Aile içinde eşler birbirine, çocuklarına emir vermek, yargılamak, lakap takmak, alay etmek kötü davranışlardan kaçınmalıdır. Aile içinde zorbalık olmamalıdır. Şiddet olmamalıdır. Unutmayalım ki şiddet şiddeti doğurur . Bundan dolayı şiddetten kaçınılmalıdır. 


Aile bireyleri birbirinin duygularına kulak vermelidir,  empati kurma becerisi gelişmeli, kaygılar paylaşılmalı, iki dinleyip bir söylenilmelidir. Sürekli olumsuz eleştirilerden kaçınılmalıdır. Bunlar olduğu zaman aile içi iletişim daha sağlıklı kurulur ve toplumsal düzen de devam eder. Toplum aile içi iletişimdeki sorunlara seyirci kalmamalı, sorunları çözmek için yeni çareler aranmalı, yeni yollara başvurulmalıdır.

0 Comments:

Yorum Gönder

Deneme