Beni Ödülle
Cezalandırma Kitabında Geçen Alıntılar
Beni ödülle cezalandırma! Çocuk
eğitimi konusunda öğretmenlere özellikle de ebeveynlere çok faydalı olacak
güzel bir kitap. Adından da anlaşılacağı üzere ödül vererek aslında
çocuklara nasıl zarar verdiğimizi anlatıyor ve bu konuda bizlere kılavuzluk
ediyor.
Özgür Bolat’ın Beni Ödülle
Cezalandırma Kitabında Geçen Alıntılar şunlardır:
“Çocuklara bir iş karşılığında ödül
verilince, amaç o işi en iyi şekilde yapmak değil, en kısa sürede bitirip ödülü
almak olur.”
“Sürekli övgü alan ve övgüye
bağımlı olan çocuk, övgü almadığı zaman, kendisini cezalandırılmış hisseder.”
“Kendi ihtiyacını değil de çocuğun
ihtiyacını öncelikli hale getiren aile, çocuğunu kontrol etme ihtiyacı duymaz
ve doğal olarak ödül, ceza gibi kontrol mekanizmalarına başvurmaz..”
“Ödül gibi tüm kontrol
mekanizmaları yaratıcılığı olumsuz etkiler. Seçme hakkı verilince çocuk daha
yaratıcı olur.”
“İnsanların , sahip oldukları
şeylere alışıp, o şeylerden daha az keyif almalarına , psikologlar "
hedonistik adaptasyon " diyor. Bundan dolayı insanlar ödüllere
alıştıklarından aynı ödülle motive olmazlar. Ödülün miktarını sürekli artırmak
gerekir.”
“Gerçek sevgide koşul yoktur.”
“Özdenetimli insanlar, gelecekteki
daha iyi bir şey için, şu anda çekici görünen isteklerini ve dürtülerini
erteleyebilirler.”
“Ödül ve ceza aynı paranın iki ayrı
yüzü gibidir. Özünde ikisi de kontroldür.”
“Ödül, amacı araca dönüştürür.
Ödülle ödev yapan çocuk, ödevi araç ödülü amaç olarak görür. Hatta çocuk ödevi
ödüle engel görerek ödevden soğur.”
“Çocuk sınavdan 70 alıyor. Anne
soruyor: "100 alan var mı?", "En yüksek kim aldı?",
"Sınıf ortalaması kaç?" veya "Ayşe kaç aldı?" Çocuğa
verilen mesaj net: sen başarılı olduğun sürece değerlisin, sınıf ortalamasının
üstünde olursan değerlisin. Çocukta değersizlik duygusu başlıyor. Çünkü bunlar
yapay sevgidir. Bir çocuk, "Ben sadece ben olduğum için değerliyim"
demelidir. Aile çocuğunu sadece o olduğu için severse, çocuk kendini değerli
hisseder.”
“Bir okulun yanı başında yaşayan
yaşlı bir adam varmış. Okuldan çıkan çocuklar onun evinin önünden geçerken
ellerindeki değnekleri balkonun demirlerine sürtermiş demirden çıkan
dırrrrttttt sesinden de büyük mutluluk duyarmış ama yaşlı adam bu gürültüden
çok rahatsız olurmuş. Çocuklara kızsa veya ceza verse olmayacak. Onları bu
davranıştan vazgeçirmek için aklına çok güzel bir fikir gelmiş. Çocukları
yanına çağırmış ve şöyle demiş: Çocuklar çıkardığınız ses çok güzel, onun için
size her gün bu sesi çıkarmanız için bir lira vereceğim. ... yaşlı adam
çocuklara her gün bir lira vermiş. İkinci hafta olmuş yaşlı amca çocukları bir
defa daha çağırmış çocuklar param azaldı onun için size 1 lira değil 50 kuruş
verebileceğim demiş. ... 3 hafta gelmiş yaşlı amca çocukları son defa çağırmış
çocuklar maalesef param kalmadı onun için size para veremeyeceğim demiş.
Çocuklarda para yoksa dırrrrttttt da yok demiş ve değnekleri demirlere sürtmeyi
bırakmış.”
“Sürekli kontrol edilen bir çocuk
da bir süre sonra kendini kontrol etmeyi bırakır.”
“Not ve sınav sistemi de bir
değerlendirme ve dolayısıyla bir kontrol mekanizması. Sınav çocuğun neye
çalışacağını kontrol eder. Çocuk kendi ilgisine göre değil sınavın içeriğine
göre çalışır zaten sınavdan sonra da asla eski konulara geri dönmez. Neden?
Çünkü gerek yoktur. Oradan bir daha soru çıkmaz.”
“Çocuk kulaktan değil, gözden
eğitilir.”
“Mutlu ve başarılı çocuk
yetiştirmenin en önemli prensibi, kolay olanı değil, zor olsa da doğru olanı
yapmaktır.”
“Kısacası, insanlara sevdikleri
şeyleri ya da sorumluluklarını yapmaları için dışarıdan ödül vermeye gerek
yoktur. Ödül verilirse, kişi bilişsel çelişki yaşar, o iş kendi içinde değerli
değildir algısı oluşur. Bundan dolayı da o işten soğutur ve ilgisi azalır.”
“Yargının olduğu yerde sevgi olmaz.
Çünkü sevginin özünde koşulsuz kabul vardır. Örneğin, denizi seviyorum
dediğinizde, denizi değiştirmek hiç aklınızın ucundan geçmez. "Allah
kahretsin birazcık daha mavi olsaydı " demezsiniz.”
“En etkili eğitim, ödülsüz eğitim.”
“Ödül, sosyal normları, pazar
normuna dönüştürür. Sosyal sorumluluk ya da yardımcı olmak isteyen bir insana
ödül verilince, ilişki pazar normuna dönüşür. Kişi de o işi ödül için yapacak
olursa, kendini ucuz hisseder. Ucuz hissetmemek için yapmak istemez.”
“Kültürümüzde birçok kişi yapmak
istemediği bir şeyi ayıp olmasın diye yapıyor. Ayıplanırsa kötü veya suçlu
hissedeceğinden, ayıp kavramını kendisine uyguluyor. Kendini suçlu hissediyor
ama kendi değerini ihlal ettiği için değil, başkaları yüzünden yargılanmaktan
korktuğu için.”
“Çocuklarınız sizin çocuklarınız
değil, Onlar kendi yolunu izleyen Hayat'ın oğulları ve kızları. Sizin
aracılığınızla geldiler ama sizden gelmediler. Ve sizinle birlikte olsalar da
sizin değiller. Onlara sevginizi verebilirsiniz, düşüncelerinizi değil. Çünkü
onların da kendi düşünceleri vardır. Bedenlerini tutabilirsiniz, ruhlarını
değil. Çünkü ruhlar yarındadır, Siz ise yarını düşlerinizle bile göremezsiniz.
Siz onlar gibi olmaya çalışabilirsiniz ama sakın onları Kendiniz gibi olmaya
zorlamayın. Çünkü hayat geriye dönmez, dünle de bir alışverişi yoktur. Siz
yaysınız, çocuklarınız ise sizden çok ilerilere atılmış oklar. Okçu, sonsuzluk
yolundaki hedefi görür Ve o yüce gücü ile yayı eğerek okun uzaklara uçmasını
sağlar. Okçunun önünde kıvançla eğilin Çünkü okçu, uzaklara giden oku sevdiği
kadar Başını dimdik tutarak kalan yayı da sever.”
“Ödül çocuğun sorumluluk bilincini
öldürür ve muhakeme becerisini köreltir.”
“Cezanın daha ağır olması bile
davranışı etkilemez. Öyle olsaydı, idam olan ülkelerde insanlar, ölüm cezası
gerektiren suçlardan kaçınırdı. İdam olduğunu bilmesine rağmen insanlar hâlâ
suç işlemektedir.”
“Amacımız ailede değerleri güçlü ve
okulda da öğrenmeye ilgisi olan iç motivasyonlu öğrenciler yetiştirmek
olmalıdır.”
“Özellikle aileler çocuklarını karşılaştırarak, onları değersiz hissettirir. Bu çocuğun başarısıyla veya davranışıyla sevmek, yapay sevgidir. Kimliği ile sevmek gerçek sevgidir.”
0 Comments:
Yorum Gönder
Deneme