İmam-ı Gazali’den Özlü Sözler
İmam Gazali, 1058
yılında Horasan'ın Tus şehrinde dünyaya geldi. Tasavvuf alanında güzel
eserler yazmıştır. İnsanın iyi insan olmasını, Allah yolunda çalışmasını,
nefsine yenik düşmemesini istemiştir. Gıybetten uzak durulması gerektiğini
söylemiş ve aklımızın her şeye gücü yetemeyeceğini ifade etmiştir. Çünkü Allah
bize belirli sınırda bir akıl vermiştir ve o sınırın dışındakileri algılayamayız.
Onun için Allah’a inanmak ve onun yap dediklerine uymak en güzel olanıdır. Yapma
dediklerini ise yapmamak en güzel olanıdır. İmam-ı Gazali’nin özlü sözleri
şunlardır:
“Ey Oğul! Nasihat etmek kolaydır.
Mühim olan onu tutup gereğince amel etmektir. Bu ise çok zordur.”
“Bil ki, kalble gıybet etmek, dille
etmek gibi haramdır. Bir kimsenin noksanını, kusurunu başkasına söylemek doğru
olmadığı gibi, kendi kendine söylemek de caiz değildir.”
“Sabır insana mahsustur.
Hayvanlarda sabır yoktur. Meleklerin ise sabra ihtiyacı yoktur.”
“Aklı olan kimse nefsine demelidir
ki: Benim sermayem, yalnız ömrümdür. Başka bir şeyim yoktur. Bu sermaye, o
kadar kıymetlidir ki, her çıkan nefes hiçbir şeyle tekrar ele geçmez ve
nefesler sayılıdır, azalmaktadır. O halde bu günü elden kaçırmamak bunu saadete
kavuşmak için kullanmamaktan daha büyük ziyan olur mu? Yarın ölecekmiş gibi
bütün âzâlarını haramdan koru.”
“İlmi ile amel etmeyen alim;
başkalarını giydirdiği halde kendisi çıplak olan iğne gibidir.”
“Tamahkar, aç gözlü olma, kalbin katı ve kara olur. Çok mal artırmak için hasislik yapma.”
“Bedenine değil kendine değer ver,
ve gönlünü olgunlaştır ! Çünkü kişi; bedeni kadar değil, ruhu kadar insandır.”
“İlimlerin içinde en şerefli olanı
Allah’ın sıfat ve fiillerini bildiren ilimdir. İnsan bu ilimle kemâle ulaşır.
Kâmil olmanın saadetini duyar. İnsanoğlu, Allah’ın celâl ve kemâl sıfatlarının
komşuluğuna ulaştığı zaman, bu komşuluğun ona büyük saadetler kazandıracağı
muhakkaktır.”
“Allah-ü teâlânın, her yaptığımızı
her düşündüğümüzü bildiğini unutmamalıyız. İnsanlar birbirinin dışını görür.
Allahü teâlâ ise, hem dışını, hem içini görür. Bunu bilen bir kimsenin işleri
ve düşünceleri edepli olur.”
“Belaya şükretmek lazımdır. Çünkü
küfür ve günahlardan başka bela yoktur ki, içinde senin bilmediğin bir iyilik
olmasın! Allah, senin iyiliğini senden iyi bilir.”
“Ne kadar kibirli dursa da bardağın
önünde eğilir çaydanlık. Öyleyse bu büyüklenme niye? Bu kibir, bu gurur niçin?”
“Sana Allah’ı hatırlatacak bir
arkadaş bulunca ona sımsıkı sarıl, ondan ayrılma, onu küçümseme. Onu kendin
için bir devlet bil.”
“Bil ki, kalple gıybet etmek, dille
etmek gibi haramdır. Bir kimsenin noksanını, kusurunu başkasına söylemek doğru
olmadığı gibi, kendi kendine söylemek de caiz değildir.”
“Akıl sınırlıdır. Onunla erilmez.
Her şey Resûlullah’ın (s.a.v) ruh feyzine tutunmaktan ibarettir. Ben ona
yapıştım ve kurtuldum.”
“Dünyada kimi sever ve kim ile
düşüp kalkarsan kıyamette onunla haşrolursun. O halde ilmi ile amel eden
alimlerin ve salihlerin sohbetine devam et..!”
“Çocuktaki utanma hali ondaki akıl
nurunun alametidir.”
“Bir sözü söyleyeceğin zaman düşün!
Eğer o sözü söylemediğin zaman mesul olacaksan söyle. Yoksa sus.”
“Cevizin kabuğunu kırıp özüne
inmeyen cevizin hepsini kabuk zanneder.”
“Say ki öldün; yalvardın, yakardın,
sana bir gün daha verildi. Bugünü o gün bil, öyle yaşa.”
“Helal yemek lazımdır. İslâm’a
uygun kazanmak lazımdır. Çünkü din, hakikat ancak helâl yemekle meydana gelir.”