Adabı Muaşeretin Bireysel ve Toplumsal Hayattaki Yeri ve Önemini Açıklayınız etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Adabı Muaşeretin Bireysel ve Toplumsal Hayattaki Yeri ve Önemini Açıklayınız etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Adabı Muaşeretin Bireysel ve Toplumsal Hayattaki Yeri ve Önemini Açıklayınız.

 

Adabı Muaşeretin Bireysel ve Toplumsal Hayattaki Yeri ve Önemini Açıklayınız.


Bir toplulukta uyulması gereken ve insanlar arasındaki davranışları düzenleyen nezâket, saygı ve görgü kurallarına adabı muaşeret kuralları denir. İnsan sosyal bir varlık olduğu için yaşadığı toplumda hal ve hareketlerine dikkat etmelidir. Nezaket sahibi, erdemli bir kimse olmalıdır. Mesela sokak ortasında sakız çiğnememeli, büyüklerin karşısında  bacak bacak üstüne oturulmamalı, yolda bağırarak konuşulmamalıdır. Bunların hepsi birden adabı muaşeret kurallarıdır.

 

 Görgü kurallarına uyan insanın yaşamı düzene girer ve kişi kendini kontrol altına almış olur. Görgü kurallarına uymamak, kaba saba biri olmak sizi itici bir kimse yapar ve toplum tarafından sevilmeyen, istenmeyen kimse olursunuz. İnsan kendi yaşamına çekidüzen vermeli, olgun, erdemli, şahsiyet sahibi kimse olmalıdır. Adabı muaşeret kurallarına uyan bir kimse bencil olmaz, başka insanları da düşünür ve biz düşüncesi ile hareket eder. Böylece kaba düşüncelerinden sıyrılır, kibar ve duyarlı birisi olur. Bu da insanlar arasındaki iletişimin çok daha güzel olmasını sağlar. İnsan nazik bir kimseyi gördüğü zaman, onun konuşmasını dinlediği zaman, onunla muhabbet ettiği zaman kendini iyi hisseder ve hep böyle kimseler rile vakit geçirmek ister. Kimse kaba insanları, ağzı bozuk ve görgüsüz kimseleri sevmez. Böyle kişiler toplum tarafından kınanır ve uyarılır. Toplum içinde yaşıyorsak adabı muaşeret kurallarına da uymamız gerekir. Toplumsal birlik, beraberlik için  görgü kurallarına uymalıyız. 


Toplumda düzenin sağlanması için, toplumda bütünlüğün sağlanması için,  bireyin toplumda değer görmesi ve takdir toplaması için, insanların daha yapıcı ilişkiler kurması için, toplumun gelişmesi için adabı muaşeret kurallarına uymalıyız. Bireysel anlamda bu krallara uymak ise aile içi ilişkilerimizin daha iyi olmasını sağlar, ailemizde ve yakın çevremizde sevilen kimse oluruz ve nezaket sahibi insan olarak tanımlanırız. "Yumuşak davranmayan kimse, bütün hayırlardan mahrum kalmış sayılır."  der Hz. Muhammed. İşte tüm bunlar için, birlik, beraberlik ve dayanışma için, daha iyi insan olmak için hem özel yaşamımızda hem de toplumsal yaşamda adabı muaşeret kurallarına uymalıyız.