Köpek Gibi Büyütülmüş
Çocuk Kitabında Geçen Önemli Alıntılar
Köpek Gibi Büyütülmüş Çocuk adlı
kitapta çocukların küçük yaşta maruz kaldığı her türlü fiziksel, psikolojik,
sosyolojik şiddetten bahsedilir. Çocukların yaşadığı travmalar onları uzun süre
kendilerine getiremese de doktorun onlar için çalışması, çocukları çok sevmesi
ve onlarla bire bir ilgilenmesi çocukların daha iyi olması sağlanır. Çocuklarımıza
sahip çıkmalıyız, onları korumalıyız ve onları sevgiden asla mahrum bırakmamalıyız.
Mesela elini tutmalı, yüzünü okşamalı, onlara sarılmalı ve daha çok sayıda
sevgi ifade eden, merhamet davranışları içinde olan davranışlar göstermeliyiz.
Kitapta geçen dikkatimi çeken önemli alıntılar şunlardır:
“En güçlü terapi insan sevgisidir.”
“Çocukları korumak, toplumu
parçalayarak değil; toplumu güçlendirip, çocukların ihtiyaçlarına saygı duyarak
yapılmalıdır.”
“Kötü muamele görmüş ve travma geçirmiş çocukların en çok ihtiyaç duyduğu şey,
eskiden geçirdikleri travmanın yarattığı acıyı, sıkıntıyı ve kayıp verme
durumunu dindiren sağlıklı bir toplumdur.”
" Bana, senden bahsedecek en doğru
kişinin sen olduğunu düşündüm. Herkesin senin hakkında bir fikri var. Ben sen
ne düşünüyorsun, onu öğrenmek istiyorum. "
“Hepimiz mutsuzluğun kesinliğini, belirsizliğin mutsuzluğuna tercih etme
eğilimi taşırız.”
“Tam aksine, çocuklar yetişkinlere
kıyasla travmaya karşı daha savunmasızdır…çocuklar dünyaya dirençli olarak
gelmezler, onların öyle olmaları sağlanmalıdır.”
“Şiddeti ve suçları yok etmek
istiyorsak ekonomik eşitsizliği azaltmak ve aile içi şiddet ve çocuk istismarı
kurbanlarına yardım etmek çok büyük önem taşıdığını bilmeliyiz.”
“Sorunlu çocuklar bir tür acı
içindedir ve acı insanları sinirli, endişeli ve saldırgan yapar. Sadece
sabırla, sevgiyle ve sürekli olarak sağlanan bakım işe yarar; kısa vadeli
mucizevi tedaviler yoktur.”
“Bütün streslerin kötü olmadığını,
çocukların emniyet kadar zorluklara ve risklere de ihtiyacı olduğunu
unutmamalıyız. Çocuklarımızı korumak istememiz doğal ama kendimize risksiz
çocukluk arzusunun ne kadar ileri gittiğini de sormamız gerek. En güvenli oyun
bahçelerinde ne salıncaklar, ne dik kaydıraklar, ne de sert yüzeyler, ne
ağaçlar ne de diğer çocuklar olabilirdi. Çocukların beyinleri yaptıklarıyla ve
zamanla tekrarladıkları şeylerle yavaş yavaş şekillenir. Ufak risklerle ve
seçimlerin sonuçlarıyla başa çıkmayı pratik etmezlerse, daha büyük ve sonuçları
daha önemli olacak kararları da almaya da hazırlıklı olamazlar.”
“Bir çocuğun beyni sözcüklerden,
derslerden ve düzenlenmiş faaliyetlerden daha fazlasına ihtiyaç duyar: Sevgiye,
arkadaşlığa, oyun oynama ve gündüz hayalleri kurma özgürlüğüne ihtiyaç duyar.”
“İnsanlar birbirinin yerini
alamaz. Bebeklikten itibaren sevginin bedeli kaybetmenin yarattığı ıstıraptır.”