Kimsenin Ahı Kimsede Kalmaz Konulu Hikaye etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Kimsenin Ahı Kimsede Kalmaz Konulu Hikaye etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Kimsenin Ahı Kimsede Kalmaz Konulu Hikaye

 

Kimsenin Ahı Kimsede Kalmaz Konulu Hikaye

 

Elif annesi ve babası ile yaşamakta  on üç yaşlarında bir kızdı. Babası Metin Bey Öğretmen, annesi Nazan Hanım ise ev hanımıydı. Elif’in üç tane de üç yaşlarında olan üçüz kardeşleri vardır. Ahmet, Mehmet, Hasan adında bu üçüzler çok tatlı çocuklardı. Metin Bey çocuklarına yetmek için elinden geleni yapan, işini ahlaklı bir şekilde yapan kıymetli öğretmenlerden biriydi. Ankara'da yaşayan bu aile çok mutlu bir şekilde yaşamaya devam ediyordu. Bir gün komşusu Yiğit ona okul çıkışı birlikte bir iş kurma teklifi yaptı. İş şöyle olacaktı. Yiğit  Bey bir kitap evi açacak  kendisi sabahtan üçe kadar çalışacak Metin Öğretmen de okul çıkışlarından akşam dokuza kadar çalışacaktı. Bunun için hemen ortak oldular. Metin Bey elinde avucunda ne varsa (üçüzlere gelen altınlar, paralar, kızına doğum gününde büyüklerinin gönderdiği paralar, kendi birikimi vb) verdi komşusuna ve çarşının kenarında küçük, şirin mi şirin bir kitap evi açıldı.

 

Oraya çeşitli kitaplar getirildi ve bu küçük kitap evi bir anda herkesin dikkatini çekmeye başladı ve kısa sürede müşterileri de çoğaldı. Metin Bey ailesine daha iyi bakmak için gece gündüz çalışıyor ve çocuklarına iyi bir gelecek kurmak istiyordu. İlk aylarda her şey çok güzel gidiyordu. İlk altı aydan sonra Yiğit Bey Metin Öğretmen’e yalan söylemeye başladı ve artık eskisi gibi müşteri gelmiyor dedi. Metin Öğretmen de buna inandı ve olsun canımız sağ olsun biz umudumuz kaybetmeyelim dedi ve çalışmaya devam etti. Günler böyle geçerken Metin Bey iyi niyeti ile çalışıyor ve kurnaz Yiğit Bey tarafından kandırılmaya devam ediyordu. Adının” a”  harfini bile hak etmeyen bu karakter yoksunu adam yüklü paralar kazanıyor, Metin Öğretmene de çok az veriyordu. Bir gün kitap evine gelen eski emekli bir öğretim görevlisi Metin Öğretmene senin ortak yeni ev ve araba almış haberin var mı dedi. Metin Bey ise yok olamaz dedi çünkü çok iyi kazanamıyoruz dedi.

 

Öğretim görevlisi amca ise oğlum o çok gözü açık seni kandırıyor olmasın hesapların dekontlarını iste dedi ve Metin Öğretmen de bunları yaptı. Yiğit ona dekontları vermedi.  Metin Öğretmen kahretti ve Allah bu yaptığını yanına bırakmazsın diye dua etti ve gözünden birkaç damla yaş geldi. Çünkü o paralar üçüzlerinin ve Elif’inin hakkıydı. Zaten o kitap evine de  herkes Metin Öğretmen için, onun güzel davranışları ve yumuşak kalbi için oraya geliyordu. Metin Öğretmen hemen işten çıktı ve Yiğit’e tazminat davası açtı ve kandırıldığını ispatladı. Yüklü miktarda tazminat kazandı ve çocuklarının hakkını hırsız Yiğit’e kaptırmadı. Böylece kimsenin hakkı kimsede kalmaz ve Allah da doğru olanın yanında yer aldı ve hiç biri yalan sonsuza kadar da sürmezdi zaten. Bir daha da güvenmeyeceği kimselerle iş kurmadı ve kimseye de kolayca güvenmedi