S harfi ile başlayan atasözleri ve anlamları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
S harfi ile başlayan atasözleri ve anlamları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

S Harfi İle İlgili Tüm Atasözleri ve Anlamları

S Harfi İle İlgili Tüm Atasözleri ve Anlamları

 

Sabır acıdır, meyvesi  tatlıdır: Sabredilirken sıkıntı çekilir ama sabrın sonu mutluluğa gider ve sabrın meyvesi de tatlı olur.

Sabrın sonu selamettir: En zor işlerde bile sebat gösteren kişi, kesinlikle başarılı olur.

Sabırla koruk helva olur, dut yaprağı atlas: Koruk üzümün olmamış halidir. Koruktan helva olur, Dut yaprağından da atlas olur. Bunların olması da uzun bir süreç gerektirir. Sabretmesini bilen insan amacına da ulaşır.

Sabreyle işine, hayır gelsin başına: Sabretmesini  bilen istediğine ulaşır.

Saç sefadan, tırnak cefadan uzar: Rahat bir yaşam süren kişinin saçı çabuk uzar, sıkıntı çeken kişinin de  tırnağı çabuk uzar.

Sağ kuşun eti yenmez: Sağ olan kişinin mirası paylaşılmaz.

Sağ baş yastık istemez: Sağlıksız kişi zamansız yatmak istemez.


Sağırın kulağı duymaz, ahmağın her yanı: Sağır duymaz, ahmak ise budala olduğu için  duyduğunu da anlamaz.

Sağır işitmez, uydurur: Duymadığı şeyleri duyduğunu söyleyenler için söylenilmiş deyimdir.

Sakınan göze çöp batar: Yersiz ve abartılı sakınma  önlem değil şaşkınlıktır ve bu da kişiye daha çok zarar verir.

Sakın aprilin beşinden, camızı ayırır eşinden: April nisan demek, camız da öküz demektir. Eski hesaba göre nisan ayı en soğuk aydır ve bu ayda öküz bile soğuktan ölür ve eşini yalnız bırakır. Yöresel iklim özelliklerine dikkat edilmeli ve gerekli önlemler alınmalıdır.

Sağlık varlıktan yeğdir: Varlık her zaman elde edilebilir ama sağlık bir kere elden gitti mi bir daha geri gelmez. Onun için her şeyin başı sağlıktır.

Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur: Sağlam düşünmek için sağlam bedenlere sahip olmak, spor yapmak, yeterli ve dengeli beslenmek gerekir.

 

Saman yiyen, torbasını beraber taşır: Yapacağımız iş için gereken  araç ve gereçlerimiz de yanımızda bulunmalıdır.

Sanatını hor gören boğazına torba takar: Sanatının değerini bilmeyen, geçim sıkıntısı geçer.

Sakla samanı gelir zamanı: Kötü ve zor günlerimiz için mutlaka birikim yapmalıyız.

Sanatına güvenenin para ayağına gelir:  İyi sanatçının yapıtlarını almak  için mal alıcısı ayağına dek gelir ve malını alır. Sanatçı, işini iyi yapmaya çalışmalı, uyduruk iş yapmamalıdır.

Saman hayvana, zaman insana yakışır: Her iş zamanla gelişip oluşur. Zamanımızı iyi kullanmalıyız.

Sabreden derviş, muradına ermiş:  Sabreden kişi amacına eninde sonunda ulaşır.

Sarımsağı gelin etmişler, kırk gün kokusu çıkmamış:  Uzaktan gelenin yalan söylemesi kolay olur. Çünkü uzaktan gelenin yalanları hemen ortaya çıkmaz. Kötü kişi, yeni katıldığı bir toplumda olumsuz yönlerini uzun süre saklar.

Saygısız ağız , anahtarsız açılır: Saygısız kimse gevezedir, aklına geleni söyler.

Sayılı gün tez geçer: Bir iş için belirlenen gün tez geçer, sabırsız ve aceleci olmamalıyız.

Sapsız balta suya batar: İşsiz güçsüz, sahipsiz kimseler, toplum içinde yitip giderler.

Saygı sayana, terbiye alana göredir: Saygı onu hak eden kişiye gösterilir. Eğitim de eğitime yatkın kişiye verilir.

Sayılı akçede bereket olmaz:  Paranın sayısı belli olur ve çoğalmazsa, tez biter. Hiç bir işimizi belli noktada bırakmamalı, geliştirmeliyiz.

Sefahat sefaletle biter: Eğlenceye ve hızlı yaşama düşkünlük, savrukluk, fakirliği de tez getirir.

 Sevmek kolay, sevilmek güç: İnsanın başkalarını sevmesi kolay ama kendini başkasına sevdirmesi zordur. Çünkü ben herkesi seviyorum diye herkes de beni sevmek zorunda değildir.

Sev seni seveni yerle yeksan ise de sevme seni sevmeyeni Mısır’a sultan ise de:  Seni seveni sev, sevmeyeni de kesinlikle sevme ve o kişiden uzak dur. Yani kendine de saygı göster ve seni sevmeyenin peşinde ezik gibi koşma. Sevgi para ile satın alınmayacak kadar kıymetli bir elmastır.

Sen işlersen mal işler, insan böyle genişler:  Çalışan insanın sahip olduğu malı ve mülkü artar. çalışmaktan kaçınmamalıyız.

Sen işten korkma, iş senden korksun: İnsan isterse her şeyi başarabilir. Çalışmaktan kaçmamalı, kendimizi adam gibi işimize vermeliyiz.

Sel gider kum kalır, kişi ettiğini bulur: İnsan ettiğinin karşılığını bulur.

Seyrek git sen dostuna, kalksın ayak üstüne: Bir yere sık gidilirse oradaki kişilerden beklediğimiz ilgiyi göremeyiz. İnsanları bıktıracak şekilde kimseye fazla gitmemeliyiz.

Sığır güden başka, hakkını devşiren başka: Toplumda herkes kendi işini yapmalı, başkasının işine karışmamalıdır.

Sıpalı eşek deste dağıtır: Çocuklar anne ve babasının yanında yaramazlık yaparak çevreye zarar verebilirler, çocuklara sahip çıkmaz ve onların çevreye zarar vermemesini önlemek lazımdır.

Sırt giydiğini, ağız alıştığını ister: İnsan alıştığı şeyleri daha güvenli bulur ve onları ister.

Sıkışınca kedi yüze saldırır: Kişi kendinden zayıf kişilere saldırır.

Seyyah için dünya geniştir: Gezgin için gezilecek yer tükenmez.

Sıpa büyüye büyüye eşek olur:: Kötü yaradılışta olan bir çocuk büyüyünce de kötü olur.

Silah, sahibine bile düşmandır:  Silahı kendine yöneltirsen seni bile vurur. Silahı taşımak iyi bir şey değildir, korkunç ve insanın başına zarar getiren bir şeydir. Onun için silah taşımamalıyız.

 

Sinek pekmezciyi tanır: Usta ve becerikli kişi, yararlanacağı şeyi arar bulur.

Sirkeyi sarımsağı düşünen, paçayı yiyemez: Küçük şeyleri öne sürerek büyük işleri ertelememeliyiz.

Sinek küçüktür ama mide bulandırır:  Önemsiz, küçük gibi görünen  bir şeyi kötü ve olumsuz bir izlenim yaratır.

Sofu soğan yemez, bulsa kabuğunu koymaz: Dindar görünen kimseler fırsat yakaladıklarında başkalarına öğütledikleri şeylerin tersini yaparlar. İnsan göründüğü gibi olmalıdır.

Sona kalan donakalır: İşimizi son ana bırakmamalıyız.

Sonradan gelen devlet, devlet değildir: Her şey zamanında ve yerinde olursa işe yarar.

Sora sora Kâbe bulunur: İnsan danışırsa her şeyi çözer.

Söğüde tazelik, kayına kartlık yaraşır: Söğüt ağacı tazeyken , kayın da yaşlanınca güzel olur. Her yaşın kendine göre güzelliği vardır.

Söyleyenden, dinleyen arif gerek: Konuşmacı, üstü kapalı konuşabilir; dinleyen bilge olmalı ki söyleneni anlasın.

Söz torbaya sığmaz: İpe sapa gelmeyen sözler söylememeliyiz.

Söz büyüğün, su küçüğün:  Küçükler büyüklerini dinlemelidir. Büyüklerin sözlerine de küçükle kulak vermelidir.

Söylenmedik söz olmaz: Söylenmemiş söz yoktur. Söylenen sözlerin bir  değeri olmalıdır.

Söz gümüşse, sükut altındır: Gerektiği yerde konuşmalı, gerektiği yerde susmalıyız.

Söz anlamın mihengidir: Söylediği söz kişinin niteliğini gösterir.

Sorma kişinin aslını, izzetinden bellidir: Kişinin konuşması kendini belli eder. Önemli olan hangi soydan olmak değildir önemli olan insanın yüceliği, kalitesidir.

Su testisi su yolunda kırılır:  Her şey kullanıldığı yerde ya da amaçta yok olur.

Su küpünün  yanında çanaklar kırılır: Çok büyük ve önemli şeylerin yanında, küçük şeylerin değeri ve önemi yoktur.

Su bulanmayınca durulmaz: Önemsenen karışık işler, iyice karışmayınca düzelmez.

Su içene yılan bile dokumaz:  Kendi işi ile, geçici ile uğraşan kişilerle uğraşmamalıyız.

Su aka aka yolunu bulur:  Sorunlar durarak değil mücadele edilerek aşılır.

Sözün yalanı olmaz, yanlışı olur:  Söz bir amacı dile getirdiği için yalanı olmaz, yanlışı olur.

Su uyur, düşman uyumaz: Düşmanlarımıza karşı her zaman tetikte olmalıyız.

Sükut ikrardan gelir: Söylenen söze karşılık vermemek, onu kabullenmek anlamına gelir.

Sür git, gör geç demişler:  Belli bir noktada kalıp takılmamalıyız, işimizi yarıda bırakmadan sonuna kadar yürütmeliyiz.

Sütlü koyun sürüden ayrılmaz: Üretken kimseler toplumdan kopuk davranmazlar.

Sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer:  Bir işten zarar görenler, zarar görmeyeceklerini bildikleri işlerde bile özenli davranmaya başlarlar.

Sürüden ayrılanı kurt kapar: Toplumdan ayrı yaşamamalıyız.