T ile başlayan deyimler ve anlamları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
T ile başlayan deyimler ve anlamları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

T Harfi İle İlgili Deyim ve Anlamları

 T Harfi İle İlgili Deyim ve Anlamları



Tabana kuvvet: Taşıt olmadığı için yürümek gerekiyor.

Tabanları kaldırmak: Koşmaya başlamak.

Tadı damağında kalmak: Tadını unutamamak.

Taban döşemek: Çok gidip gelmek.

Tabanları yağlamak: Kaçmak

 Tadını çıkarmak: Güzel bir şeyden keyfince yararlanmak.


Tadına varmak: Güzelliğini, tadını gereğini duymak.

Taban yanmış it gibi dolaşmak: Bir yerde duramayıp sürekli gezmek.

Taban tabana zıt: Biri ötekinin büsbütün zıttı.

Taburcu olmak: Hastanın  iyileşip hastaneden çıkması.

Tadına doyum olmamak: Doyulmayacak kadar lezzetli olmak.

Tabanları kaldırmak: Koşmaya başlamak.

Tadını almak: Bir şeyin ne tatta olduğunu anlamak.

Tadı tuzu kalmamak: Eski güzel durumu kalmamak.

Taban tepmek:  (patlatmak) Yorgunluğa katlanarak uzun yol yürümek.

Tadına bakmak: Bir parçasını ağzına alıp tadına bakmak.

Taşı gediğine koymak: Birine dokunsa da sırası gelince duruma uygun söz söylemek.


Tamtakır kuru bakır: İçi bomboş, içinde hiç eşyası yok.

Taş taş üstünde bırakmamak: Bir yerdeki yapıları yerle bir etmek.

Taşa tutmak: Taş saldırısına uğratmak.

Taş çatlasa: Ne denli zorlansa.

Tala atmak: Başını yere koyarak öbür yana dönmek.

Taş kesilmez: Hiç bir şey söylemez olmak.

Talihim olsaydı anamdan kız doğardım: Kadın yaşamsal problemler açısından daha rahat, ben de kadın olup rahat olmak isterdim.

Taş atmak: Söz dokundurmak.

Takke düştü, kel göründü: Çirkinliği kapatan şey ortadan kalkınca, gerçek yüzü ortaya çıktı.

Tahtası eksik: Aklının bir çivisi eksik.

Tası tarağı toplamak: Gitmek üzere tüm eşyasını toplamak.

Takıp takıştırmak: Özenle süs eşyaları takmak.

Taraf tutmak: Birbirine zıt olan kişilerden birini desteklemek.

Tasası sana mı düştü?:  Seni ilgilendiren bir şey yok sen niye üzülüyorsun ki ilgili olan kişi tasa duysun.


Talihine küsmek: Kötü duruma düştüğü için talihini suçlamak

Taş attı da kolu mu yoruldu?: Hiç yorulmadan kazanç elde etti.

Tahtadan çuvaldız; ne yitiren acır ne bulan sevinir: İşe yarayan bir kişi veya nesne değil.

Tafra satmak: Yapamayacağı şeyleri yapabilirmiş gibi konuşmak.

Tadını kaçırmak: Güzel bir şeyi, aşırılığa giderek zevksiz bir duruma getirmek.