Türk dili ile ilgili özlü sözler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Türk dili ile ilgili özlü sözler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Türk Dili İle İlgili Özlü Sözler

 Türk Dili İle İlgili Özlü Sözler



 Türk dilinin daha da yaygınlaşması için dilimize gereken önemi vermeliyiz. Yabancı kelimeler kullanmak yerine kendi ana dilimiz olan Türkçeyi kullanmalıyız. İş yerlerinde, lokantalarda, spor salonlarında ve daha çok yerde Türkçe  olmalıdır. Milli benliğimizi kaybetmemek için, ana dilimizi yerinde kullanmalıyız ve yabancı özentiliğinden de bir an önce vazgeçmeliyiz yoksa büyük bir tehlike ile karşı karşıya kalırsak iş işten geçmiş olur.

Türk dili ile ilgili sözler şunlardır:

“Milli his ile dil arasındaki bağ çok kuvvetlidir. Dilin milli ve zengin olması milli hissin inkişafında başlıca müessesedir. Türk Dili, dillerin en zenginlerindendir. Yeter ki bu dil; şuurla işlensin.” Mustafa Kemal Atatürk

“Türk dilinin kendi benliğine, aslında güzellik ve zenginliğe kavuşması için, bütün devlet teşkilatımızın dikkatli, ilgili olmasını isteriz.”

““Dil, bir medeniyet olayıdır. Bir medeniyetin kurduğu dil, başka bir medeniyetin düşündüklerini söyleyemez. Yetmez onu söylemeğe. Bir ulus, medeniyetini değiştirdi mi, dilini de değiştirmek zorundadır.” Nurullah Ataç

“Arkadaşlar, bizim ahenkli, zengin dilimiz, yeni Türk harfleriyle kendini gösterecektir. Ülkesini, yüksek bağımsızlığını korumasını bilen Türk ulusu, dilini de yabancı dillerin boyunduruğundan kurtaracaktır.” Mustafa Kemal Atatürk

“Mademki Türk’üz, o halde bir Türk gibi görür, bir Türk gibi düşünür, bir Türk gibi davranırız ve bir Türk gibi yazarız.” (Ömer Seyfettin)

“Bu dil ağzımda annemin sütüdür.”  Yahya Kemal Beyatlı

Türkçenin derinliklerine dalınca, gözlerime on sekiz bin evrenden daha yüksek bin evren göründü.” (Ali Şir Nevai)

“Türklüğün vicdanı bir dini bir, imanı bir; fakat hepsi ayrılır, olmazsa lisanı bir.” Ziya Gökalp

“Dil bayrak gibi devletin simgelerinden biridir.” Ömer Asım Aksoy
Dilimizin Türkçe, Arapça ve Farsça’nın bir bileşimi olduğu söyleniyorsa da, bu bileşim, bazı başka dillerde olduğu gibi bir çeşit kimyasal bileşim değildir. Dilimizde kullanılan Arapça ve Farsça sözcükler her zaman bir yabancı olarak durur, bütünüyle dilimize karışmamış, dilimizin kurallarına, söylenişine asla uymamış, yabancılıklarını korumuşlardır. Bunun için, ne zaman istersek bu yabancı sözcükleri atarak, dilimizi tertemiz etmek elimizdedir.”
Şemsettin Sami