a harfi ile başlayan atasözleri ve açıklamaları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
a harfi ile başlayan atasözleri ve açıklamaları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

A Harfi İle Başlayan Atasözleri ve Açıklamaları

-Abanın kadri yağmurda bilinir : Herhangi bir şeyin kıymeti ona çok ihtiyaç duyulduğu anlarda belli olur.
- Abdal tekkede hacı mekkede bulunur : Her insanın kendi yapısına uygun ilgi alanları vardır ve genellikle de ilgili olduğu alanla ilgili yerlerde bulabiliriz.
- Abdal ata binince bey oldum sanır, şalgam aşa girince yağ oldum sanır : Eğitimsiz ve görgüsüz kimseler rastlantı sonucu bir makama ulaştıklarında büyüklenmeye başlarlar ve kendisinden başka kimsenin bu makama layık olamayacağını düşünür.
- Abdal düğünden, çocuk oyundan usanmaz : Kişi zevkle yaptığı, yaşına ya da ilgi alanına uygun işlerden sıkılmaz.
- Abdala kar yağıyor demişler, titremeye hazırım demiş : Zorluk sıkıntı vb. durumlar yaşayan insanları daha kötü durumlarla korkutmak faydasızdır. Çünkü onlar sıkıntılar alışmışlardır.
- Abdalın dostluğu köy görünceye kadar : Çıkarları için biriyle dostluk kuran kişi beklediği çıkara ulaştığı anda dostum dediği kişiyi unutur. 
- Acele bir ağaçtır, meyvesi pişmanlık : İyi düşünülmeden alel acele yapılan işlerin sonucu genellikle pişmanlık olur. Bu yüzden ani kararlar vermemek gerekir.
- Acele ile menzil alınmaz : Plan, program yapmadan acele ile yapılan işlerden başarı beklememek gerekir. Bir işte başarı için zamanını beklemek gerekir.
- Acele işe şeytan karışır : Düşünmeden, hesaplamadan acele ile yapılan işlerin sonunda mutlaka bir aksilik çıkar.
- Acemi katır kapı önünde yük indirir : Bir işte acemi olan, o işe yabancı kimse o iş için beklenilenleri yapmaktan uzaktır. Işin daha başındayken hata yapar.
- Acı patlıcanı kırağı çalmaz : Başına türlü felaketler gelmiş insanların pek fazla korkacak bir şeyleri olmadığı için hiçbir şeyden çekinmezler.
- Acıkan doymam, susayan kanmam sanır : Bir şeyin uzun süre hasretini çeken kişi, o şeye kavuşunca ne kadar fazla bile olsa tatmin olamayacağını sanır.
- Acıkmış kudurmuştan beterdir : İstediği bir şeyden uzun müddet ayrı kalmış kimse ona gördüğünde adeta saldırır. Öyleki kudurmuş gibi hatta daha beter hücum eder.
- Acındırırsan arsız olur, acıktırırsan hırsız olur :  Bir insanı sürekli olarak destekler kendi başına bir şeyler yapmaya teşvik etmezsen hazırcılığa alışır, aynı şekilde hakkını vermezsen de bu sefer çalmaya çırpmaya alışır.
- Adalet ile zulüm bir yerde bulunmaz : Adalet ve zulüm birbirinin zıttı kavramlardır. Adaletin olduğu yerde zulüm olmaz, zulmün olduğu yerde ise adalet olmaz.
- Adam adam demekle adam olunmaz : Bir insanın kişiliğinde adamlık vasıfları yoksa, ona çeşitli makamlar, unvanlar vererek; sürekli pohpohlayarak saygınlık kazandırmak mümkün değildir.
- Adam adama her zaman lazımdır : İnsanlar toplum içinde yaşarlar ve çeşitli ihtiyaçlarını karşılayabilmek için başkalarına gereksinim duyarlar. Bu yüzden üstünlük taslayarak başkalarına tepeden bakmamak lazım. Gün gelir beğebmediğimiz insanlara muhtaç oluruz.
- Adam adama yük değil, can gövdeye mülk değil : Kişi kendine misafir olmuş insanları yük gibi görmemelidir. Nasıl ki can gövdemizden gün gelir ayrılırsa, yük olarak gördüğümüz misafirde bir gün bir gün evimizden ayrılacaktır. Mühim olan misafirliği sırasında onu hoşnut edebilmektir.
- Adam adamdır olmasa da pulu, eşek eşektir olmasa da çulu : Kişinin değerini belirleyen para, pul ve sahip olduğu mal varlığı değildir. Bir insanın karakteri sağlamsa parası olmasa da gerçek manada adamdır. Yani insanın değerini belirleyen zenginlik ya da fakirlik değildir.
- Adam olana bir söz yeter : Ahlaken de kültürel olarak da iyi yetiştirilmiş insanlar bir lafı bir kere söylemek kafi olur. Ancak yetiştirilmesinde sıkıntı olan insanlar ise söylenileni anlamamak, gereğini yapmamak için azami gayret gösterir.  
- Adama dayanma ölür, ağaca dayanma kurur : İnsanların mutlaka birbirlerine destek olmaları gerekir. Ancak sürekli olarak bir insandan yardım beklemek, her fırsatta ondan bir şeyler talep etmek de yanlıştır.
- Adamak kolay ödemek güçtür : Bir şeyi vaadetmek çok kolaydır. Insanlara umut dağıtmadan önce o işi yapmak için gerekli olan şeylerin olup olmadığına bakmak gerekir.
- Adamın iyisi alışverişte belli olur : Alışveriş bir çıkar işidir ve insanlar çıkarları söz konusu olunca gerçek yüzlerini belli ederler. O yüzden bir kişinin karakter en iyi maddi çıkarlar işin içine girdiğinde belli olur. 
- Adamın iyisi iş başında belli olur : İnsanların değeri söyledikleri sözlerle belli olmaz. Sözler yanıltabilir ancak yaptıklarının doğruluğu ya da yanlışlığı, düzgünlüğü ya da bozukluğu yanıltmaz.
- Adamın yere bakanından, suyun ağır akanından kork : Bu atasözünde benzetmeli bir anlatım söz konusudur. Durgun, yavaş yavaş akan sular genellikle derin olur ve tehlikeli olabilir. Aynen bu örnekte olduğu gibi insanında duygularını açığa vurmayanı, gizleyeni tehlikeli olabilir.
- Ah alan onmaz : Başkalarının haklarını gasbedenler hiçbir zaman huzuru bulamazlar, aldıkları ah onları iflah etmez.
- Ahmak iti yol kocatır : Öyle insanlar vardır ki bir işe girerken en ufak bir plan program yapmazlar. Bu hesapsız tavırları sonucunda da mutlaka aksiliklerle karşılaşırlar ve işleri ters gider.
- Ahmağa yüz, abdala söz vermeye gelmez : Çıkarcı, yalaka, karakter zaafı olan insanlara fazla yakınlık göstermemek gerekir. Böylesi insanlar kendine gösterilen yakınlığı kötüye kullanabilirler.
- Ak akçe kara gün içindir : Çalışarak, emek harcanarak kazanılan para az da olsa zor günlerde bizi sıkıntılardan kurtarır. Az diye önemsemediğimiz paralar gün gelir biz sıkıntılı anımızdan kurtarır.
- Ak koyunun kara kuzusu da olur : Huy olarak dört dörtlük diyebileceğimiz anne babaların kötü huylu çocukları da olabilir.
Akacak kan damarda durmaz : Ne kadar tedbir alırsak alalım bazı şeylerin olmasını engelleyemeyiz.
- Akan su yosun tutmaz : Sürekli akış halinde olan suların kir ve pislik tutmaması gibi devamlı hareket halinde olan çalışan çabalayan insanlarda kötülük yapmaya fırsat bulmaz ve aklına da kötü işler gelmez.
- Akan suya inanma, el oğluna güvenme : Bazı sular ağır ağır akar ve bu haline bakar içerisindeki tehlikeleri tam olarak anlayamayabiliriz. Bu örnekte olduğu gibi insanların da bazı özelliklerine bakarak hiçbir zarar gelmeyeceğini düşünmemeli, yine de tedbirli olmalıdır.
- Akar su çukurunu kendi kazar : Azimli, gayretli insanlar başkalarindan medet ummak yerine çalişip çabalayarak kendi işini görmeyi başarir.
- Akla gelmeyen başa gelir : Biz ne kadar önlem aldığımızı düşünsek de, öyle anlar gelirki hiç beklenmeyen gelişmeler sonucu planlarımız bozulabilir. Böyle anlarda sakin kararlar verebilmek önemlidir.
- Aklına geleni işleme, her ağacı taşlama : hiçbir plan yapmadan hemen ilk aklımıza gelene göre hareket edersek sonunda hüsrana uğrayabiliriz. Önce iyice düşünmek ve buna göre hareket etmek gerekir.
- Akraba (dost) ile ye iç, alışveriş etme : Alışveriş her zaman bir çıkar işi olmuştur. Çıkarlar söz konusu olduğu zaman da çatışmaların olması söz konusudur. Bu alışveriş dostlar ya da akrabalar arasında olursa çıkar çatışmalarının ilişkilere zarar vermesi kaçınılmaz olabilir. Bu yüzden mümkün olduğu kadar akraba ya da dostlarla -eğer kendimize güvenemiyorsak- alışveriş etmemek gerekir. 
-Akrabanın akrabaya akrep etmez ettiğini: Kişinin akrabası onun zaaflarını, zayıf noktalarını en iyi bilendir. Bu yüzden akrabadan gelen düşmanlık yabancının düşmanlığından daha beterdir.
- Akşamın hayrından sabahın şerri iyidir : Bir iş yaparken akşama bırakmamak gerekir. Çünkü sabh yapılan işlerde bir aksilik bile çıksa onu düzeltmek için gerekli zaman ve imkanlar daha fazla olur.
- Akşam ise yat, sabah ise git : Her şey vaktinde yapılmalıdır. Akşamlar dinlenme zamanı, gündüzler ise çalışma zamanıdır.
- Ak şeker, kara şeker, bir damar soya çeker : Kişi mutlaka genlerinde olanı yapar. Iyilikte de kötülükte de soyaçekim etkili olur.
- Alacağım olsun da alakargada olsun : İnsanın borçlu olmaktansa alacaklı olması daha iyidir. Hatta alma imkanı zor olsa bile alacaklı olmak daha iyidir.
- Alacak kız ay görünür, evleri saray : Birini beğenince kusurlarını görmek zor olur. Onun her şeyini mükemmel zannederiz.
- Alacakla verecek (borç) ödenmez : Bir yere ödememiz gereken bir borç varsa onu alacağımız parayla ödemeyi düşünmemeliyiz. Çünkü alacağımız para elimize geçer mi?, geçerse zamanında geçer mi? belli olmaz. O yüzden alacağa güvenilerek borç kapatılmaz.
Ala keçi her vakit püsküllü oğlak doğurmaz : Kıymetli bir şey her zaman aynı verimi göstermeyebilir.
- Alçacık eşeğe herkes biner : Güçsüz, sahipsiz, gariban insanları hırpalamak kolaydır.
Alçak uçan yüce konar, yüce uçan alçak konar : Hareketleri ile alçakgönüllülüğü elden bırakmayan insanlar toplum içerisinde yücelir, kendini hep büyük görenler de toplum tarafından sevilmez.
Alçak yerde tepecik kendisini dağ sanır : Bilgili insanların olmadığı ortamlarda yarım yamalak bir şeyler bilen kişi kendini dahi zanneder.
- Alçak yerde yatma sel alır, yüksek yere yatma yel alır : Kişi durumunu bilmeli ve ona göre yaşamalıdır. Durumunun üstünde ya da altında yaşamaya çalışırsa zarar görür.
- Al elmaya taş atan çok olur : Güzel olan, değerli olana musallat olan onun itibarını yok etmeye çalışan  çok olur.
- Alet işler, el övünür : İnsanlar ne kadar usta olursa olsun bir işi yapmak için gerekli alet edevat olmazsa o iş yapılamaz.
- Al giyen aldanmaz : Kırmızı renk her zaman modadır ve giyene yakışır. 
- Alışmış kudurmuştan beterdir : Bir şeye bağımlılık düzeyinde alışmış olan biri alışmış olduğu şeyden uzak kalınca adeta kudurmuşa döner.
- Al (hile) ile arslan tutulur, güç ile sıçan (gucuğen) tutulmaz: Kişi aklını kullanarak çok zor işlerin üstesinden gelebilir. Aklını değil de gücünü kullanarak bir şeyler yapmaya çalışsa daha zeki ama güçsüz olan biri onu alt edebilir.
- Alim unutmuş, kalem unutmamış : İnsanın hafızası ne kadar iyi olsa da zamanla mutlaka bazı şeyler unutulur. Unutmamanın tek çaresi yazıya geçirmektir.
- Al kaşağıyı gir ahıra, yarası (yağırı) olan gocunur (gocunsun): Ortada bir suç ve aranan bir sorumlu varsa o suçu işleyen kişi telaşa düşer.
- Allah dağına göre kar verir : Allah herkese dayanabileceği ölçüde yük, sıkıntı verir.
- Allah gümüş kapıyı kaparsa altın kapıyı acar : Kişi bir şeyler kaybettiği zaman üzülmemelidir. Allah'ın kendisine daha fazlasını, iyisini vereceğine inanmalıdır.
- Allah'ın bildiği kuldan saklanmaz : İnsanlar bir günah işledikleri zaman ne kadar saklamaya çalışsa da Allah'tan gizleyemez. Bu sebeple Allah'ın bildiği bir şeyi başkalarından saklamaya gerek yok.
- Allah insana iki kulak bir ağız vermiş : Dinlemek konuşmaktan daha önemlidir. Bu sebeple dinlemeyi iyi bilmek gerekir.
- Allah isterse bir kulun işini, mermere geçirir dişini; istemezse işini, muhallebi yerken
kırar dişini : Bir insanın bahtı açıksa en olmadık yerlerden iyi şeylerle karşılaşır, eğer şanssızsa da hiç beklenmedik şeylerden başına talihsizlikler gelir.
- Allah kardeşi kardeş yaratmış, kesesini ayrı yaratmış : Birbiriyle kardeş olan insanlar bile geçim konusunda kendi ayaklarının üzerinde durmayı bilmelidir. Başkasına -kardeş bile olsa- yük olmadan yaşamak en güzel olanıdır.
 - Allah kulundan geçmez : Sıkıntı yaşayan insanlar sabırla beklemeyi bilmelidir. Allah kuluna sabrının karşılığında mutlak rahatlığı verecektir.
- Allah sağ eli sol ele muhtaç etmesin : En yakınımız bile olsa kimseden bir beklenti içinde olmadan yaşayabilmek en güzelidir.
- Allha'tan sıska, ne yapsın muska : Doğuştan yetenek yoksa eğitim, çalışma vb. Ancak bir noktaya kadar etkili olabilir.
- Allah'tan umut kesilmez : Şartlar ne kadar zor olsa bile kötümserliğe kapılmamak, bir çıkış yolu bulabilmek için ümitle uğraşmak gerekir.
- Allah uçmayan kuşa alçacık dal verir : Allah herkese yetenekleri ve kapasitesi doğrultusunda yaşamını sürdürecek bir geçim yolu verir.
- Al malın iyisini çekme kaygısını : Bir şey alırken kalitesine önem vermek gerekir. Ucuz alınan mallar sonunda çıkardıkları sorunlarla başımızı ağrıtır.   
- Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste : Birine zulmedenler bu yaptıklarının cezasını ömür boyu çekerler.
- Alma soysuzun kızını sürer anası izini : Bir kızın ailesinin tavırları kendini yansıtır. Ahlaktan yoksun anne babaların kızları da kendileri gibi olur.
- Altın ateşte insan mihnette belli olur : Altının taklit olup olmadığı ateşe dayanıklılığı ile anlaşıldığı gibi kişinin vefası da sıkıntılı zamanlarda ortaya çıkar.
- Altın eli bıçak kesmez : Yetenekli insanlar aç kalmazlar. Geçimlerini sürdürecek bir iş bulurlar.
- Altının kıymetini sarraf bilir : Bir şeyin esas değerini ancak o şeyin uzmanı olan layıkıyla bilebilir.
- Altın kepeğe muhtaç : İnsanlar kendilerinden maddi olarak çok düşük olan birine muhtaç olabilir. Aynen altının parlaması içşn kepekle ovulması gerektiği gibi.
- Altın yere düşmekle pul olmaz : Bir insanın değeri bulunduğu mevkiyi kaybetmesi ile düşmez. Kişinin değeri karakteri ile ilgilidir.
- Aman diyene kılıç kalkmaz : Merhamet dileyen kişi mertliğin gereği olarak affedilmelidir.
- Ana gezer kız gezer, bu çeyizi kim dizer : Bir evde, bir iş yerinde ya da bir kurumda herkes boş verirse işler yürümez ve aksaklıklar ortaya çıkar.
- Ana gibi yar, Bağdat gibi diyar olmaz : Şehirler içerisinde nasıl ki Bağdat bulunmaz bir güzellikte ise insan için de anne öyledir.
- Ana hakkı Tanrı hakıdır : Annelerin üzerimizdeki emeklerinin karşılığını ödemek mümkün değildir. O yüzden onlara en büyük ygıyı göstermemiz gerekir.
- Ana kızına taht kurar, kız bahtı kocada arar : Anne babalar kızlarını zenginlik, refah içinde yaşatabilirler ancak mutluluğu eşi verir.
- Anamın ölecğini bilseydim kulağı dolu darıya satardım : İnsan çok kıymet verdiği bir şeyin yok pahasına elinden gideceğini bilse, çok az bir paraya değişirdi.
- Anan güzel idi hani yeri, baban zengin idi hani evi : Kişi güzellik, zenginlik gibi geçici şeylere güvenmemelidir. Güzellik ve zenginlik gibi övünç kaynağı zannedilen vasıflar bugün var, yarın yok olabilir.
- Ananın bahtı kızına : Anne nasıl bir hayat yaşamışsa kızının kaderi de annesinin kaderine benzer.
- Ananın bastığı yavru incinmez : Anneler o kadar şefkat ve merhametlilerdir ki onların kızmaları, bağırmaları yavrularını incitmez.
- Ananın çıktığı dala kızı salıncak kurar : Anne babaların tavır ve davranışları çocuklar için en önemli örneklerdir. Bu yüzden büyükler ne yaparsa çocuklar da onları takip ettirir.
- Anasına bak kızını al, kenarına bak bezini al : Bir kız vasıflarını ve huyunu onu dağuran anneden alır. Çünkü annenin genleri ve yetiştirme şekli kızının karakterini belirler. Bu yüzden bir kızın nasıl olduğunu merak ediyorsanız annesini göz önüne almanız yeterlidir.
- Anlayana sivrisinek saz anlamayana davul zurna az :  Anlayışı yüksek insanlara bir sözü üstü kapalı söylemek bile yeterli olur, kişi anlama yönünden zayıfsa ne kadar açık konuşsak da faydası olmaz.  
- Araba devrilince yol gösteren çok olur : Bir kaza olduktan sonra, önceden hiçbir uyarı ya da yardımda bulunmayanlar "şöyle yapsaydın, böyle yapsaydın" diye akıl satarlar.
- Araba ile tavşan avlanmaz : Her işin başarıya ulaşması için uygun bir yol vardır. Işin gereklerine uymayan yöntemler başarısızlıkla sonuçlanır.
- Arabanın ön tekerleği nereden geçerse arka tekerleği de oradan geçer : Büyüklerin davranışları, onları örnek alan çocuklar için en önemli kaynaktır.
- Arayan Mevla'sını da bulur belasını da : Kişi iyilik yolunda uğraşırsa iyilikle karşılaşır, kötülük yolunda uğraşırsa kötülükle karşılaşır.
- Ar dünyası değil kar dünyası : İnsan namusu ve şerefi ile yaptıktan sonra hiçbir işten utanmamalıdır.
- Arı bal alacak çiçeği bilir : Kurnaz, açıkgöz insanlar kimden ne koparacağını iyi bilir.
Arı gibi eri olanın dağ kadar yeri olur : Çalışkan insanların ya da toplumların bol kazançları ve rahat bir yaşamları olur.
- Arık ata kuyruğu yüktür : Güçsüz insana ne kadar az da olsa yüklenen bir masraf çok ağır gelir.
- Arık etten yağlı tirit olmaz : Kıymetsiz, işe yaramaz insanlardan verimli işler yapmasını beklemek boşunadır.
- Arık öküze bıçak vurmak olmaz : Zayıf ve güçsüz insanlara eziyet etmek yiğitlik değildir.
- Arife günü yalan söyleyenin bayram günü yüzü kara çıkar : Söylenen yalan uzun süre saklanamaz ve söyleyen kişi yalanı ortaya çıkınca utanır.
- Arife tarif gerekmez : Anlaması kuvvetli insanlara bir şeyi uzun uzadıya anlatmaya gerek yoktur. Onlar birkaç işarete bakarak meseleyi anlarlar.