P Harfi İle İlgili Deyimler ve Anlamları
Paçası düşük: Giyim, kuşamına nem vermeyen.
Pabucunun teki bir yerde kalmak: Oraya çok sık gidip gelmek.
Paçayı kurtarmak: Güç durumdan kendini kurtarmak.
Pabuç eskitmek: Bir iş için bir yere sık gidip gelmek.
Para tutmak: Parasını biriktirmek.
Pabucu büyüğe okut: Sen çıldırmışsın, kendini üfürükçüye okut ki kendine gelesin, akıllansın.
Paçaları sıvamak: İşe bütün gücüyle girişmeye hazırlanmak.
Pabucu dama atılmak: Daha iyisine kavuşulduğunda, eskisini bir köşeye atmak.
Paçasını kaptırmak: Giriştiği ama caymak istediği işten kendini kurtaramamak.
Pabuç pahalı: Uğraşılan kişi güçlü biri çıktığı zaman söylenen sözdür.
Pabucuna kum dolmak: Ortaya çıkan durumdan tedirgin olmak.
Paçavrasını çıkarmak: İşe yaramaz durumda olduğunu ortaya koymak.
Pabuç bırakmamak (gürültüye pabuç bırakmamak): Bu gibi şeylerden yılmayıp yapacağını yapmak.
Para etmemek: İşe yaramamak.
Para yatırmak: Gerektiğinde almak üzere bir yere para vermek.
Para ile değil, sıra ile: Parası olanın değil, sırası gelenin işi yapılır.
Para kesmek: Çok para kazanmak.
Para yapmak: Para kazanıp biriktirmek.
Papara yemek: İyice azarlanmak.
Paha biçmek: Değer biçmek.
Pahaya geçmek: Değerli bir şey gibi esirgemek.
Paha çıkmak: Pahalılaşmak.
Para çekmek: Bir yere yatırılmış olan paranın bir kısmının çekilmesi.
Palavra savurmak: Uydurma söz ve veya haber.
Para bozmak: Büyük parayı alıp yerine küçük paralar vermek.
Para dönmek: Bir işin yapılabilmesi için haksız yere şuna buna para verilmesi.
Para ipliği ile bağlamak: Bir işi kısa süreliğine bir çözümlemek. Yani bir soruna kalıcı çözüm bulamamak da diyebiliriz.
Paniğe kapılmak: Bir olay sebebiyle telaş ve korkuya kapılmak.
Para çıkarmak: Başka bir yerde bulunan birine posta ya banka aracılığıyla para göndermek.
Para sızdırmak: Birinden, vermek istemediği halde farklı yöntemlerle para almak.
Para vurmak: Yasadışı yollarla para almak.